Diyanet yine fetva verdi: Nişanlılar baş başa kalmasın!

ema1

Hayat, sen plan yaparken başına gelenlerdlr
tek ayak cezası
Pro Üye
10 Ağustos 2009
26.112
18.284
haber.sol.org.tr/toplum/diyanet-yine-fetva-verdi-nisanlilar-bas-basa-kalmasin-141248
Diyanet yine fetva verdi:
Nişanlılar baş başa kalmasın!
Diyanet yine nişanlıları uyardı...
"Vatandaşları bilgilendirme" adı
altında fetva vermeyi ve özel
hayata müdahalelerde bulunmayı
sürdüren Din İşleri Yüksek Kurulu
Dini Bilgilendirme Platformu,
nişanlıların dedikoduya mahal
verecek şekilde baş başa
kalmamalarını istedi.
Perşembe, 31 Aralık 2015 16:35



Diyanet İşleri Başkanlığı, nişanlıların
mahremiyet ölçülerini gözetmek
kaydıyla birbirlerini daha yakından
tanımak amacıyla görüşüp
konuşmalarında bir sakınca
olmadığını belirtirken, “Fakat
nişanlıların flört etmeleri, dost
hayatı yaşamaları, dedikoduya
mahal verecek şekilde baş başa
kalmaları, el ele tutuşmaları ve
benzeri İslam’ın onaylamadığı
davranışlardan uzak durmaları
gerekir” açıklaması yaptı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı
Din İşleri Yüksek Kurulu Dini
Bilgilendirme Platformu,
vatandaşları bilgilendirme adı
altında "fetva" vermeyi sürdürüyor.
Platform, son olarak “Nişanlıların
rahat görüşebilmek için nikah
kıymaları uygun mudur?” sorusunu
yanıtladı. Cevap metninde,
evlenmeyi diğer akitlerden ayıran
özelliklerden birinin bu akitten
önce genellikle bir nişanlanma
döneminin geçirilmesi olduğu
belirtilirken, tarafların bu süreç
içinde birbirlerini daha iyi
tanıdığına, karşılıklı hediyelerin
alınıp verildiğine dikkat çekildi.
“FLÖRT, DOST HAYATI, BAŞ BAŞA
KALMA, EL ELE TUTUŞMA…”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın
cevabında, bu dönemde nişanlıların
mahremiyet ölçülerini gözetmek
kaydıyla birbirlerini daha yakından
tanımak amacıyla görüşüp
konuşmalarında bir sakınca
olmadığının altı çizilirken, şunlar
kaydedildi:
“Fakat nişanlıların flört etmeleri,
dost hayatı yaşamaları, dedikoduya
mahal verecek şekilde baş başa
kalmaları, el ele tutuşmaları ve
benzeri İslam’ın onaylamadığı
davranışlardan uzak durmaları
gerekir. Günümüzde gençler, gerek
velilerinden izinsiz olarak gerekse
velilerin bilgisi dahilinde nişanlılık
döneminde güya dini hassasiyetleri
gözetmek amacıyla ‘dini nikah’
yapmakta ve sonuçta hiç de arzu
edilmeyen üzücü hadiseler
meydana gelmektedir. Bu tür
olayların yaşanmaması için yapılan
nikah akitlerin mutlaka kayıt altına
alınıp hukuki güvenceye
kavuşturulması gerekir. Çünkü
dindar olduğunu söyleyen gençler
veya aileleri, resmi tescilin olmadığı
durumlarda çok kere, aralarında
akdedildiği ifade edilen akitlerin
gereğini yerine getirmemekte,
taraflardan biri ve genellikle kız
tarafı mağdur duruma
düşmektedir. Böylece, dinimizin
nikahtan gözettiği ulvi gaye
gerçekleşmek şöyle dursun,
insanlar din adına birbirlerine
zulmeder hale gelmektedirler.
 
Haklı çoğunluk olarak cinselliğe kadını zorluyorlar , kadınlarda hassas üzüntüsü kadına kalıyor düğüne kadar beklemeli bence
 
Tamam belli sınırlar olmasından yanayim her şartlarda yani sevgili nişanlı evli belli sınırlar iyidir ama bilmiyorum fazla kısıtlama da mantıklı gelmiyor nişanlısı döneminin de kendine göre hoş özellikleri anıları olmalı bir yere kadar sonuçta başbaşa muhabbet etmezlerse beraber gezip işte eglenmezlerse birbirlerini nasıl taniyacaklar sonra ortak hobileirmiz eglencelerimiz yokmuş olur o_O
 
Keşke masumca tanışmalarda kalsa ama erkek kısmı cinsel yönde tanımaktan yana , ve kadına baskı uygulanıyor ve kandırılıyor hür idaresiyle yaptığı birşey değil
Tamam belli sınırlar olmasından yanayim her şartlarda yani sevgili nişanlı evli belli sınırlar iyidir ama bilmiyorum fazla kısıtlama da mantıklı gelmiyor nişanlısı döneminin de kendine göre hoş özellikleri anıları olmalı bir yere kadar sonuçta başbaşa muhabbet etmezlerse beraber gezip işte eglenmezlerse birbirlerini nasıl taniyacaklar sonra ortak hobileirmiz eglencelerimiz yokmuş olur o_O
 
yine derken :-)

çok doğru söylenmiş adı stünde nişanlılık dönemi tanıma dönemi belli çerçeveler dahilinde olmalı :KK39:
 
Keşke masumca tanışmalarda kalsa ama erkek kısmı cinsel yönde tanımaktan yana , ve kadına baskı uygulanıyor ve kandırılıyor hür idaresiyle yaptığı birşey değil

Zorla bir birliktelik yaşanıyorsa bunun adı tecavüzdür,şikayet edilmelidir. Baskı ya da kandırılmayla bişeyler yaşanıyorsa o salaklıktandır, bize "yaşamasaydın kardeşim, inanmasaydın, kanmasaydın, madem senin için önemli dikkatli olsaydın" demekten başka bişey düşmez.

Kadınların bu kadar aciz olduklarını düşünmemeliyiz bence. Ya da bu kadar aciz kadınlar olmamalı artık. Ki ben çok fazla olduğunu düşünmüyorum. O birliktelikler nikah adı altında bilerek ve isteyerek yaşanıyor sonra savunma amaçlı kandırıldım inandım yıkıldım deniyor.
 
Diyanet kendine düşen görevi ifa etmiş .
Sonuçta İslam dinini anlatmak , anlaşır hale getirmekle görevli bir kurum ve söylediklerinde İslama ters , eğrilip bükülmüş , esnetilmiş ya da katılaştırılmış bir şey yok .

Hatırlatmasını yapmış .
Uyabilen uyar .
Ben uyamamıştım o dönem :63:

Dip not : Haber başlığı yine dikkat çekmek için kırpılmış ama fetvadaki asıl söz ''dedikoduya mahal vermeyecek şekilde baş başa kalmamak '' ... Baş başa kalamazlar ile arada epey fark var .
 
Bence de nişanlı insanların başbaşa kalmaması gerek. :confused: Sonra saftirik kızlarımız istememesine rağmen, baskıyla cinsellik yaşıyorlar. Sonra ay biz birlikte olduk, nişanlım şunu yapıyor Nasıl ayrılayım. Zaaaten nişanlanmış insanlar evlenmeye karar vermişlerdir. Nişanlanana kadar çoktan başbaşa kalıp birbirlerini tanımış olmaları gerekir. :KK37:
 
Elele bile tutuşmadan, başbaşa kalmadan nasıl tanıyacak bu insanlar birbirini acaba?
Sen benden küçüksün belki bilmezsin, tanımayacaklar:KK14: aile tanısa yetiyor, şöyle ki, erkek annesi bir kızı beğeniyor, oğlunu yanına almadan istemeye gidiyorlar, kızın parmağına yüzüğü takıyorlar, eve gelince de oğlanın parmağa yüzük takılıyor, sonra nişan günü belirleniyor, alışveriş vs yine oğlan gelemez, nişan oluyor damatsız, nikah oluyor kızın yüzü örtülü, odaya girince damat yüz görümlüğü takıp kızı görüyor, yüz görümlüğü adeti nereden geliyor sanıyorsun küçük kardeşim:-)

Nikahta keramet vardır, yüz görümlüğü gibi sözle kızla oğlanın birbirini hiç görmemesinden sebep ortaya çıkmıştır.

Şimdilerde bunu evirip çevirip gençler birbirini bir görsün ama nişanlıyken el ele tutuşmasınlar, el ele tutuşacaklarsa bir nikah kıyalım ama kız düğün olana kadar baba evinde kalacak'a döndürdüler, eğer mevzu asıl usûllerse hele görücü usulü evlilikte, olması gereken benim dediğim gibidir, gelin ve damat nikah kıyılana kadar birbirini asla görmez.


Ya flört edersin nişanlanırsın ele ele tutuşursun ya hiç flört etmez görücü usulünün kaidelerine uygun evlenirsin.
Bu kaideler yanlış diyen varsa büyüklerine sorsunlar, doğru olduğunu görecekler.

Ben demiyorum ki insanlar evlilik öncesi herşeyi yapsın, yapmasınlar tabii sonrasında hiçbirşeyin garantisi yok ama asıl uygulama böyledir.
 
Sen benden küçüksün belki bilmezsin, tanımayacaklar:KK14: aile tanısa yetiyor, şöyle ki, erkek annesi bir kızı beğeniyor, oğlunu yanına almadan istemeye gidiyorlar, kızın parmağına yüzüğü takıyorlar, eve gelince de oğlanın parmağa yüzük takılıyor, sonra nişan günü belirleniyor, alışveriş vs yine oğlan gelemez, nişan oluyor damatsız, nikah oluyor kızın yüzü örtülü, odaya girince damat yüz görümlüğü takıp kızı görüyor, yüz görümlüğü adeti nereden geliyor sanıyorsun küçük kardeşim:-)

Nikahta keramet vardır, yüz görümlüğü gibi sözle kızla oğlanın birbirini hiç görmemesinden sebep ortaya çıkmıştır.

Şimdilerde bunu evirip çevirip gençler birbirini bir görsün ama nişanlıyken el ele tutuşmasınlar, el ele tutuşacaklarsa bir nikah kıyalım ama kız düğün olana kadar baba evinde kalacak'a döndürdüler, eğer mevzu asıl usûllerse hele görücü usulü evlilikte, olması gereken benim dediğim gibidir, gelin ve damat nikah kıyılana kadar birbirini asla görmez.


Ya flört edersin nişanlanırsın ele ele tutuşursun ya hiç flört etmez görücü usulünün kaidelerine uygun evlenirsin.
Bu kaideler yanlış diyen varsa büyüklerine sorsunlar, doğru olduğunu görecekler.

Ben demiyorum ki insanlar evlilik öncesi herşeyi yapsın, yapmasınlar tabii sonrasında hiçbirşeyin garantisi yok ama asıl uygulama böyledir.


Görmedim tabi de duydukların bu yönde. Annem ve babam da birbirlerini nişanlanacakları gün görmüşler.

Dini yönden doğrudur, yanlıştır tartışamam. Ama bana göre ters. Evleneceğin adamın elini tutmadan, öpmeden koklamadan evliliğe karar verilmez, verilmemeli bence. Düşünsene ya kokuşuk bir adam çıkarsa karşına, bir ömür geçer mi ablam?
 
Görmedim tabi de duydukların bu yönde. Annem ve babam da birbirlerini nişanlanacakları gün görmüşler.

Dini yönden doğrudur, yanlıştır tartışamam. Ama bana göre ters. Evleneceğin adamın elini tutmadan, öpmeden koklamadan evliliğe karar verilmez, verilmemeli bence. Düşünsene ya kokuşuk bir adam çıkarsa karşına, bir ömür geçer mi ablam?
:-)
Bende tanışılmasından yanayım, onda hemfikiriz.
Benim yazdıklarım görücü usulü durumuna izahat, normali budur, benim babam aynı bu şekilde nişanlanmış biriyle, görmek yok, rahmetli babaannem bir kız beğenmiş, köy işleri için güçlü kuvvetli olsun demiş, hatta hamama götürüp test etmiş resmen, sonradan babamın amcası babama sen evleneceğin kızı biliyor musun diyor, tarif ediyor, babam bu iş olmaz diyor, zaten anneme aşıkmış o dönem ama anne sözü çiğnenmez diye ses edemiyormuş, o zamanın adetleri nişanı erkek atarsa takılar kızda kalıyormuş, babaannemde Osmanlı kadın babamı keser, plan yapıyor babam kızlarla gezip tozuyor görüp duysunlarda kız tarafı bu oğlan çapkın deyip nişanı atsın diye, ki atıyorlar, takıları kurtarıyor:KK70:
Yani sonuç evliliğe kadar gitseydi babam evleneceği kızı görmeden evlenecekti:KK70:

Zamanla bu adetleri farklılaştırdılar, ben mesela kızla oğlan birbirini görüp tanıştığında buna görücü usulü diyemem, görücü usulü başka çünkü, görücü başı bile var yahu:KK70:
 
:-)
Bende tanışılmasından yanayım, onda hemfikiriz.
Benim yazdıklarım görücü usulü durumuna izahat, normali budur, benim babam aynı bu şekilde nişanlanmış biriyle, görmek yok, rahmetli babaannem bir kız beğenmiş, köy işleri için güçlü kuvvetli olsun demiş, hatta hamama götürüp test etmiş resmen, sonradan babamın amcası babama sen evleneceğin kızı biliyor musun diyor, tarif ediyor, babam bu iş olmaz diyor, zaten anneme aşıkmış o dönem ama anne sözü çiğnenmez diye ses edemiyormuş, o zamanın adetleri nişanı erkek atarsa takılar kızda kalıyormuş, babaannemde Osmanlı kadın babamı keser, plan yapıyor babam kızlarla gezip tozuyor görüp duysunlarda kız tarafı bu oğlan çapkın deyip nişanı atsın diye, ki atıyorlar, takıları kurtarıyor:KK70:
Yani sonuç evliliğe kadar gitseydi babam evleneceği kızı görmeden evlenecekti:KK70:

Zamanla bu adetleri farklılaştırdılar, ben mesela kızla oğlan birbirini görüp tanıştığında buna görücü usulü diyemem, görücü usulü başka çünkü, görücü başı bile var yahu:KK70:

Baba akıllı adammış valla.

Çok korkunç değil mi mune ya. Tanımadığın hatta görmediğin bir insanla ömrünü geçirmek üzere evleniyorsun. E boşanma falan da yok. Seversen, ısınırsan ne ala, ama olmazsa bütün bir ömür sıkıntı.

Benim teyzem tam anlattığın şekilde evlenmiş. Belki 50 yıldır evli, hala eşinden nefret eder. Eşi de ondan. İlk evlendikleri yıllarda dedeme defalarca yalvarmış kabul et geleyim diye meşhur bir söz vardır ya gelinlikle çıktın kefenle dönersin diye onu işitmiş her seferinde. Hala babama da kocama da hakkımı helal etmiyorum diyor. O adam defalarca helallik istedi teyzemden, tek kelime çıkmadı kadının ağzından. Kötü örnekleri çok bu görücü usulu denilen şeyin benim çevremde.
 
Baba akıllı adammış valla.

Çok korkunç değil mi mune ya. Tanımadığın hatta görmediğin bir insanla ömrünü geçirmek üzere evleniyorsun. E boşanma falan da yok. Seversen, ısınırsan ne ala, ama olmazsa bütün bir ömür sıkıntı.

Benim teyzem tam anlattığın şekilde evlenmiş. Belki 50 yıldır evli, hala eşinden nefret eder. Eşi de ondan. İlk evlendikleri yıllarda dedeme defalarca yalvarmış kabul et geleyim diye meşhur bir söz vardır ya gelinlikle çıktın kefenle dönersin diye onu işitmiş her seferinde. Hala babama da kocama da hakkımı helal etmiyorum diyor. O adam defalarca helallik istedi teyzemden, tek kelime çıkmadı kadının ağzından. Kötü örnekleri çok bu görücü usulu denilen şeyin benim çevremde.

Evet, rahmetli babam cin gibi adamdı, fırlama dedikleri türden, zaten adam erken doğum 7 aylık doğmuş rahmetli, hayat hikayesi tam romanlık:KK70:

Kötü elbette, bu şekilde evlenip birbirine sevgi saygı duyanlarda olmuş, nefret edenlerde.
Benim dedemle babaannemde bu şekilde evlenmiş, ne acıdır ki babannem genç yaşta vefat etmiş, dedem o daha hasta yatağında acı çekerken yeni hatun arayışına girmiş, aşık olarak, severek evlenseydi böyle mi olurdu yine:KK43: bazen düşünüyorum, yani dedemin kalbi ruhu mu böyleydi yoksa sevmediği için mi babannem ölürken umursamadı:KK43:

Teyzen için ne kadar korkunç birşey, düşünsene koca bir ömür aynı yastığa baş koyduğun adamdan nefret ediyorsun ama sırf Kız gelinlikle çıktığı eve kefenle girer beylik sözü yüzünden ayrılamıyorsun:KK43:
Birde insan aşkı tadınca biriyle hiç görmeden evlenme fikri iyice korkunç geliyor, şimdi kendimi teyzenin yerine koydum da hayatın boyunca aşk sevgi nedir bilmiyorsun:KK43: bir tatlı söz duyup ruhun okşanmıyor, belki şiddet, aldatma oluyor ama sen sırf baban yüzünden ayrılamıyorsun, Nasıl helal etsin ki bu kadın hakkını:KK43:

 
Evet, rahmetli babam cin gibi adamdı, fırlama dedikleri türden, zaten adam erken doğum 7 aylık doğmuş rahmetli, hayat hikayesi tam romanlık:KK70:

Kötü elbette, bu şekilde evlenip birbirine sevgi saygı duyanlarda olmuş, nefret edenlerde.
Benim dedemle babaannemde bu şekilde evlenmiş, ne acıdır ki babannem genç yaşta vefat etmiş, dedem o daha hasta yatağında acı çekerken yeni hatun arayışına girmiş, aşık olarak, severek evlenseydi böyle mi olurdu yine:KK43: bazen düşünüyorum, yani dedemin kalbi ruhu mu böyleydi yoksa sevmediği için mi babannem ölürken umursamadı:KK43:

Teyzen için ne kadar korkunç birşey, düşünsene koca bir ömür aynı yastığa baş koyduğun adamdan nefret ediyorsun ama sırf Kız gelinlikle çıktığı eve kefenle girer beylik sözü yüzünden ayrılamıyorsun:KK43:
Birde insan aşkı tadınca biriyle hiç görmeden evlenme fikri iyice korkunç geliyor, şimdi kendimi teyzenin yerine koydum da hayatın boyunca aşk sevgi nedir bilmiyorsun:KK43: bir tatlı söz duyup ruhun okşanmıyor, belki şiddet, aldatma oluyor ama sen sırf baban yüzünden ayrılamıyorsun, Nasıl helal etsin ki bu kadın hakkını:KK43:

Düşünsene günlük hayatta bile bazı insanlardan hazzetmiyoruz, dokunmak hatta el sıkışmak istemiyoruz. Böyle hissettiğin biriyle bütün hayatını paylaşmak zorunda olduğunu düşünmek çok korkutucu.

Sevgi yanında vicdan da lazım bence. Hani sevmesen de vicdanın rahatsız olmasın diye iyi davranırsın karşındaki insana. Ama ikisi birden yoksa deden gibi ölüm döşeğindeyken yeni eş arayışına da başlar, aldatır da, şiddet de uygular insan.
 
Sen benden küçüksün belki bilmezsin, tanımayacaklar:KK14: aile tanısa yetiyor, şöyle ki, erkek annesi bir kızı beğeniyor, oğlunu yanına almadan istemeye gidiyorlar, kızın parmağına yüzüğü takıyorlar, eve gelince de oğlanın parmağa yüzük takılıyor, sonra nişan günü belirleniyor, alışveriş vs yine oğlan gelemez, nişan oluyor damatsız, nikah oluyor kızın yüzü örtülü, odaya girince damat yüz görümlüğü takıp kızı görüyor, yüz görümlüğü adeti nereden geliyor sanıyorsun küçük kardeşim:-)

Nikahta keramet vardır, yüz görümlüğü gibi sözle kızla oğlanın birbirini hiç görmemesinden sebep ortaya çıkmıştır.

Şimdilerde bunu evirip çevirip gençler birbirini bir görsün ama nişanlıyken el ele tutuşmasınlar, el ele tutuşacaklarsa bir nikah kıyalım ama kız düğün olana kadar baba evinde kalacak'a döndürdüler, eğer mevzu asıl usûllerse hele görücü usulü evlilikte, olması gereken benim dediğim gibidir, gelin ve damat nikah kıyılana kadar birbirini asla görmez.


Ya flört edersin nişanlanırsın ele ele tutuşursun ya hiç flört etmez görücü usulünün kaidelerine uygun evlenirsin.
Bu kaideler yanlış diyen varsa büyüklerine sorsunlar, doğru olduğunu görecekler.

Ben demiyorum ki insanlar evlilik öncesi herşeyi yapsın, yapmasınlar tabii sonrasında hiçbirşeyin garantisi yok ama asıl uygulama böyledir.
hayır mune abla müdürüm öyle değil gayet tabii belli çerçeveler içinde birbirleri ile görüşüp birbirlerini tanıyabilirler belli kaideler içinde ....

hiç görüşmezler birbirlerini görmezler diye bi durum yok
el ele tutuşunca elden karakter analizimi yapılacak :KK53:artı 5-6 sene çıkıp birbirini çok iyi tanıdığını düşünen kişilerin evlilik süresininde pek farklı olduğu söylenemez
bu arada aus gibi bende bu kaidelere uyamayanlardanım şimdiki aklım olsa nikah kıymaz ve belli kurallar içinde görüşürdüm :KK12:

velhasıll cahilce hiç görüştürmeden yapılan evliliklerde çok kötü ,bu rahat görüşülmesi de :63:
 
hayır mune abla müdürüm öyle değil gayet tabii belli çerçeveler içinde birbirleri ile görüşüp birbirlerini tanıyabilirler belli kaideler içinde ....

hiç görüşmezler birbirlerini görmezler diye bi durum yok
el ele tutuşunca elden karakter analizimi yapılacak :KK53:artı 5-6 sene çıkıp birbirini çok iyi tanıdığını düşünen kişilerin evlilik süresininde pek farklı olduğu söylenemez
bu arada aus gibi bende bu kaidelere uyamayanlardanım şimdiki aklım olsa nikah kıymaz ve belli kurallar içinde görüşürdüm :KK12:

velhasıll cahilce hiç görüştürmeden yapılan evliliklerde çok kötü ,bu rahat görüşülmesi de :63:

Keşke sadece karakterleri birbirine uyan evlilikler uyumlu olsa ama değil. Bu işin %50'si karakter uyumuysa %50'si ten uyumu. Elini bile tutmadan karşındaki insanla ten uyumunu yakalayıp yakalayamayacağını bilemezsin. Gözgöze bakınca, iki kelam edince anlaşılmıyor o işler.

İnsanların değerleri, sınırları bellidir. Aileden aldıkları, ailelerin sınırları bellidir. Rahat görüşmesi, elele tutuşması, sarılması, öpüşüp koklaşması kötüdür dersen orda dur derim. Senin değerlerine terstir böyle şeyler ama başkasınınkilere değildir. Hiç görmeden yapılan evlilikle rahat görüşülerek yapılan evliliği bir tutup kötüdür diyemezsin. Evet biri korkunç derecede kötüdür, çiftlerden birine ya da ikisine birden zarar verme olsılığı yüksektir. Diğeri ise insanın kendi değerlerine bağlıdır, bundan iki taraftan biri zarar görmez.
 
Keşke sadece karakterleri birbirine uyan evlilikler uyumlu olsa ama değil. Bu işin %50'si karakter uyumuysa %50'si ten uyumu. Elini bile tutmadan karşındaki insanla ten uyumunu yakalayıp yakalayamayacağını bilemezsin. Gözgöze bakınca, iki kelam edince anlaşılmıyor o işler.

İnsanların değerleri, sınırları bellidir. Aileden aldıkları, ailelerin sınırları bellidir. Rahat görüşmesi, elele tutuşması, sarılması, öpüşüp koklaşması kötüdür dersen orda dur derim. Senin değerlerine terstir böyle şeyler ama başkasınınkilere değildir. Hiç görmeden yapılan evlilikle rahat görüşülerek yapılan evliliği bir tutup kötüdür diyemezsin. Evet biri korkunç derecede kötüdür, çiftlerden birine ya da ikisine birden zarar verme olsılığı yüksektir. Diğeri ise insanın kendi değerlerine bağlıdır, bundan iki taraftan biri zarar görmez.


işte sephora diyanet zaten bu değerlere önem veren kişiler için vermiş bu fetvayı vermek durumunda çünkü görevi bu
o tebliğini yapar fetvasını verir ve değer verenler tarafından uygulanır ya da uygulanmaz bu kişilerin tasarrufudur :KK66:
aslında yorumum daha uzun olurdu da dini içerik derler !!

aslında konunun hiçte dinle ilgisi yok:63:
birde ten uyumunun olduğu evlilikler de çatırdamıyor mu ?o_O
 
boyle boyle ınsanların aklına sokuyorlar ıste
nişan telasından alısverısınden basbasa kalmaya aklımıza mı gelıyordu kı bızım
te allahım ya
sımdı bu haberı okuyan nısanlı , nisanlısını gorunce aklına gelir daha cok :KK70:

kucuk bı dıpnotcuk: aklında olan fetvada verılse cebraıl yanıbasına gelıp uyarsa da yapacak olan yapar
bız fetva falan okumadık aklımıza da muzurluk gelmedı yanı :)
 
X