Dermansiz Dert

anjali

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
6 Haziran 2010
101
0
Yine kaybolmak istiyorum. Kaybolmak ve bir daha hic ortaya cikmamak. Asagalanmaktan biktim. Herseyi yanlis yapmaktan, bir türlü ailemin sevgisini kazanamamaktan biktim. Bir evin en kücügü olmak hicte göründügü gibi güzel birsey degil. Ben üc kardesin en kücügüyüm. Suan 21 yasindayim, ablamla aramizda 11 abimle ise 13 yas var. Annem ve babamda ona göre yasca büyükler. Yani kafadar hic kimsem yok. Dert anlatacak ne bir anne ne bir abla. Dert mi ? "Bu yasta ne derdi ya?" der annem hep. Ne derdi mi ? Dertten bol ne var bende Allaha sükür.

Söyledigim gibi evdeki en kücük benim. Ablam evli üc cocuklu ev hanimi. Abim ise dogustan görme engelli. Aslinda bunu neden yaziyorum bilmiyorum. Ne zaman asagalansam, birsey icin haksiz yere suclansam veya kalbim kirilsa hemen biseyler yaziyorum rahatlamak icin. Baska anlatacagim birisi yok ki ?!
Abimin bu durumundan dolayi, ablamin esi, yani enistem evin oglu gibi görüldü daha ilk andan beri. Annem tabir-i caizse damadina bir ogul olarak sevgiyle baglandi. O kadar baglandi ki, bizleri unuttu resmen. Gercekten durum bu. Kimse "abartiyorsun" demesin bu yüzden. Annemin bu canini onun icin verecek sevgisine karsilik enistem ise cok soguk, 12 yillik evli olmalarina ragmen bir kere olsun anneme anne, babama da baba degilmis degil. Yani anlayacaginiz biz onu evin oglu diye görürken, o aslinda bize milyonlarca kilometre uzakliktaydi her zaman ve hala da öyle. Annemin yillardir degismeyen bu sevgisini bir türlü anlamadim. Onu kendi oglu yerine koymasi ve bizleri unutmasini kaldiramiyorum. Sitemkar konustum belki ama öyle degil.
Yillar icinde onun nasil hareketlere ve karaktere sahip oldugunu elbette gördük ama bu annemin sevgisinden yinede bir gram eksiltmiyor. Bazen onda gördügü canini sikan hareketleri sinirle bizlere anlatirken bile arkasindan mutlaka güzel birsey söylüyor onu korumasina almis gibi.

Ben ablama karsin cok farkli büyüdüm. Yurtdisinda kaliyoruz ve ailemdeki herkes tesettürlüdür. Annem ve babam ve ablamla enistemde hacilar. Ablam kücükken daha SIKI yetistirilmis. Annem sürekli kimsenin onun yaninda tek bir küfür veya na mahrem kelime ettirmedigini söyler hep. "Sen daha rahat büyüdün. Ona hicbirsey yaptirmadim" diyen bu cümleyi cok duyuyorum.
Anlayacaginiz ne abime ne de ablama tek bir toz kondurulmuyor. Hani basta söylemistim ya en kücük olmak herkesin sandigi kadar güzel birsey degil diye. Iste tamda bundan bahsediyorum. Ablam abimin durumundan dolayi ilk cocuk gibi görüldügü icin, evlendigi an resmen travma gecirmisti annem ve babam. Nerdeyse bir yil kendilerine gelemediler. Geceleri daraldiklarinda onlarin evlerinin önüne kadar dolasip geliyorlardi bir nevi olsun rahatlamak icin. Bu bir yil icinde psikolojikmen resmen cökmüslerdi ve bu hicbir zaman düzelmedi. Aksine gittikce artti ve suan öyle bir durumdayiz ki ben bu yasimda psikolojikmen hasta olduguma eminim.

O kirk yilda bir bagirip cagiran, cok nadir sinirlenen annem gitmis yerine bambaska hergün resmen kavga icin tabir-i caizse sürünen, biri birsey dese de catsam diye bekleyen bir kadin gelmisti. Ablam evlendikten sonra hersey degisti. Annem bambaska bir kadin olurken, bize yaptiklarinin aynisini babama da yapmayi ihmal etmiyordu. Yani onu da bu yillar icinde resmen "hasta" etti. Aslinda zaman icinde hepimiz hasta olduk. Evde sürekli bagrismalar, tartismalar durduk yerde kapilarin carpmasi bitmek bilmez oldu.
Ben her zaman kilolu bir kizdim. Bu genetik bir durum maalesef. Ailede zayif olan 1-2 kisi anca vardir. Gerisi hep ayni. Kücükken baslamisti annemle aramizdaki tartismalar. Beni en kücük sey icin döver her tarafimi mosmor ederdi. Ama bilirdim sonradan acirdi bana. Fakat simdi söyledigi hicbirsey icin acimadigini eminim. Beni sürekli baskasiyla karsilastirir, hep baskalarini gözüme sokar ve benim onlar kadar asla olamayacagimi söylerdi. Simdi bile cogu zaman öyle yapiyor. Okul zamanlarimda hem annem hemde babam sürekli "senden adam olmaz, sen kim okumak kim. sen okuyacaksin da bizde görücez" derlerdi. O zamandan baslamisti benim onlara kendimi ispat etme cabam. Hicbir zaman basaramadim bunu ama neyse. O zamanlar hep "birgün üniversiteye gidecegim. o zaman ikiniz de utanicaksiniz" derdim icimden. Suan üniversitedeyim ve okuyorum ama bu bile yetmiyor ikisine. Her an "su okulu alninin akiyla bitir de kendini de bizi de rezil etme", "aman bak dikkatli ol herkesin gözü bizim üzerimizde ona göre haa" diyorlar.

Bu kadar yillik hayatimda ve okul hayatimda bir kere olsun annemin veya babamin gelip "bir derdin var mi? hersey yolunda mi" diye sorduklarini hatirlamiyorum. Yemin ederim hatirlamiyorum. Cünki böyle bir konusma asla gecmez aramizda. Bir tartisma veya kavgadan sonra hakli olan ben olsam bile bir süre sonra gelip bir özür bile dilenmez. Böyle birsey hic olmadi. Hicbir zaman sevgi görmedim ailemden. Bir kere olsun sacimi oksayip candan "canim" dediklerini duymadim. Bundan sonra duyacagimi da sanmiyorum ya o ayri.
Ablam ve abim ise cok farkli. Abim engelli oldugu icin zaten merhamet isteyen bir durumda oldugundan dolayi bütün sevgi onun üstünde. Ablam ise artik bizimle degil evli oldugu icin, bizden ayri oldugu icin, ailenin büyük kizi oldugu icin yine tüm sevgileri onun üzerinde. Ablamlar ne zaman bize gelseler annem de babam da cok degisiyorlar birden 180derece dönüyorlar. Annem enistemin rahati icin cirpinirken, babamda ablam icin aynisi yapiyor. Cay mi koyulacak, ben oturuyorum ve ablam ayaktaysa beni dürterler kas göz kalk diye ablam aninda oturur. Onun bana karsi tek bir sözü onlarin evden ayrilmalariyla büyük bir kavgaya yol acar. Aslinda annem ve babam onlar geldiklerinde acayip degisirken, annem de babam da her zaman "resmen, cocuk gibi kiskaniyorsun onlari" derler. Alistim artik bu cümleye. Ellerinden gelse onlar geldiginde beni disari atip onlar gidene kadar da iceriye almazlar ama bunu henüz yapmadilar.

Herseyim batiyor aileme. Bu durumda ben oldugum halde her defasinda annem veya babamdan "her hareketimiz de batiyor sana" diye cümleler duyuyorum. Ders calismak icin ayri bir odam bile yok. Bölümüm cok zor sürekli ders calismam gerek, yegenlerim geldigi zaman asiri ses oluyor ve cogu zaman hep sessiz olmalarini istiyorum. Aninda annem veya babamdan itiraz cümleleri geliyor, nasil olurda bagirirmisim onlara. Fakat ders calismadigim zaman aninda "bu gidisle zor bitireceksin sen bu okulu" diyorlar.

Annem gelin kizmis gibi enistemin yaninda dogru düzgün koltuga bile oturamaz. O an enistem öl dese ölür onun icin. Yapma diyorum. Bu kadar gösterme sevgini bak o bize bir gram sevgi gösteriyormu, ama aldigim yanit "sen karisma" oluyor. Artik biraktim ne yaparlarsa yapsinlar. Ama biliyorum onlar da aslinda kirilip sinir oluyorlar. Misal enistem kendi ailesine asiri düskün ama yok böyle birsey o kadar düskün. Onlar icin ölür resmen. Cok nadir bir araya geliyoruz ailesiyle. Bayramdan bayrama. Annem ve babam onun kardeslerine veya büyüklerine gösterdigi asiri sevgi ve inanilmaz saygiyi görünce cok kiriliyorlar. Biz nerde yalnis yaptik der gibi oluyor her konusmalari.

Ben cok icerleyen bir kizim. Yani cok duygusal, herseye cok cabuk üzülen. Sinirlendigi zaman eger elinden birsey gelmezse oturup hüngür hüngür aglayan. Ailesi icin öl deseler ölecek biriyim. Ama karsligini göremiyorum maalesef. Bu yastan sonrada görecegimi sanmiyorum. Hele ki psikolojikmen bu kadar cökmüsken. Laf sürekli dönüp dolasip kiloma geliyor. Sürekli zayiflamam gerektigini söylüyorlar bunu bende biliyorum. Ama bu kadar derdin icinde zayiflamak mümkün olmuyor maalesef. Stresten yemek yiyemeyen insanlara cok imreniyorum cünki ben stresliyken daha cok yiyorum.
Annemin de babamin da sinirlendikleri her neyse gelip benden cikarmalarina dayanamiyorum artik. O kadar rahatsizim ki onlar bu yil Türkiyedeyken artik bir senedir delicesine agriyan basima eklenen degisik semptomlarla birlikte doktora gittim. Nörolog "beyin tümörü" olabilir vakasini koydugunda bile bir kere olsun telefonda bundan bahsetmedim ne anneme ne babama. Üzülürler, kötü birsey sanip ilk ucakla gelirler diye. Ablama bile o ana kadar anlatmamistim o da üzülmesin dert etmesin kendisine diye ama sürekli carsidayim yalanina artik inanmamaya basladiginda mecbur kalip söylemistim. Elhamdülillah sonuclarim temiz cikti. Ne oldugunu hala bulamadilar ama hic üzerinde durmadim. Bosverdim herseyi.

Annem öyle bir yapiya sahip ki, her kelimesiyle babami da aninda etkisi altina aliyor. Söyle ki hareketlerimden biri hosuna mi gitmedi. Aninda babama anlatip beni tabir-i caizse kötülüyor. Babam da tabi bunca yillik karisi, bana karsi olan tek bir gram sevgisi de olmayinca aninda soguk ve uzak davraniyor bana sanki uzakligi yetmezmis gibi.
Besinci sinifa geldigim zaman bir cocuga asik olmustum. O zaman 11 yasindaydim ve o benim simdiye kadar sevdigim tek erkekti. Ailemden gördügüm terbiye üzerine onu hicbir zaman erkek arkadas olarak istemedim. Sadece sevdim. Ama bunu bile anneme anlatamadim. Korkumdan. Cünki biliyordum, annem babamdan ölür de birsey saklamaz. Babamda bunu duyar duymaz birsey var sanip beni döverdi. "Bu yasinda ask mesk senin neyine" , diye.

Anlayacaginiz, hicbir konuda ailemden sevgi görmedim, görmüyorum ve görmeyecegim. Ama onlari cok seviyorum. Kiz babayi erkek anayi derler ya hani, ben babama daha cok bagliyim. Onu birazcik fazla seviyorum annemden. Fakat onun bana karsi olan sevgisini degistiremiyorum maalesef. Okulum bittiginde ve is buldugumda onlara bir ev almak istiyorum. Birlikte yasayabilecegimiz bir ev. Cünki evlenmek istemiyorum. Evli, barkli cocuklu olanlari görüyorum sürekli ev isleri, sürekli stres, kosusturma. Bunlari istemiyorum. Hem bu psikolojiyle bunu kaldirabilecegimi de sanmiyorum zaten. Suan annem ne zaman evlilik konusunu acsa "istemiyorum" diyorum. Tabi her anne gibi "basta herkes öyle diyor, zamani gelince kosa kosa gidersin" cevabini aliyorum. Inanmak istemiyor tabi. Istemiyorum. Gercekten evlenmek istemiyorum. Buna hicbir zaman hazir olacagimi sanmiyorum. Tabi aileme hicbir zaman bu nedenleri söylemiyorum. Özellikle bir taraftan da abim icin evlenmek istemedigimi hicbir zaman söylemiyecgeim. Eger bir gün Allah gecinden versin, Allah onlari basimizdan eksik etmesin, anneme ve babama birsey olursa, abim yalniz kalacak. Ablam evli cocuklu belki esi istemez. Fakat ben evlenmezsem böyle bir durumum da olmaz ve bu durumda kökten sökülür. Ama evlenirsem ve esimde "istemiyorum" derse o zaman abim kimsesiz kalir. Ki buna asla dayanamam. Ne kadar tartissak da o benim abim ve eger bir gün yalniz kalacaksak benimle kalsin. Söyledigim gibi bu faktörü hicbir zaman söylemicem. Cünki önemli bir durum ve annem ve babam bundan yola cikarak beni ikna etmeye calisacaklardir.

Ölmeyi istemek bile günahmis. Fakat insan bazen öyle durumlara geliyor ki bunu cok istiyor. Cogu gece hickiriklarimi bastirarak agliyorum sessizce. Elimden baska birsey gelmiyor cünki. Bu kadar haksizliga annemin babamin karsisina gecip meydan okuyamam. Öyle görmedim cünki. Her zaman iyi bir evlat olmak icin cirpinip durdum. Yemin ederim kötü tek bir huyum bile yok. Ne sigara ne icki. Kaldi ki eroin veya erkeklerle asla isim olmaz. Okuldan eve evden okula hemde bu yasimda ! Gerci derslerim cok uzun eve gelmem gece 11i buluyor ama yine de öyleyim iste. Abim durumundan dolayi, ablam ise erken evlendigi icin okumadilar. Okuyan tek benim yani. Bir zamanlar "asla adam olmaz. Bu mu üniversite" okuyacak diyen ailem okudugum halde beni asagalamaktan ve baskalariyla kiyaslamaktan bikmadilar.

Zamaninda yok yere annemin cok dayagini yedim. Annedir döverde severde. Ama yok yere sirf sinirlendigi icin dayak yemek agirmis dogrusu. Yine de sesimi cikarmam sessizce aglardim. Annem her zaman onun istedigi birsey olsun ister. Hicbir konuda anlasamayiz o yüzden. Benim sevdigim seyi asla sevmez, begendigim hicbirseye bakmaz bile. Sirf onun begendigi onun sevdigi olacak. Her biseyimde kusur arar ama herseyde. Temizlik yaparim, ev sanki sökülmüs de yeniden yapilmis gibi parlar resmen ama her tarafi didik didik arar bir acigimi bulmak icin. Bu durum herseyde öyle, temizlik, yemek, kiyafetlerim, davranislarim herseyde öyle. Dayak yedigim yillar geceli cok oluyor. Fakat simdi de sözleriyle dayak yemis kadar oluyorum. Dayak bile cogu sözleri kadar acitmiyor canimi. Babam bir kac ay önce "Analar ne dogruyor. Görüyoruz, duyuyoruz etrafimizdaki evlatlari. Sende evlatmisin. Ne evlatligini gördük ki" dediginde bende film kopmustu. O an hicbirseyin babamin bu sözü kadar canimi acittigini hatirlamiyorum. Demek ki beteri de varmis dedim o an kendi kendime.

Daha neler neler. Hani anlatsam roman olur derler ya. Gercekten anlatsam roman olur. Ki bunlari neden yazdigimi bilmiyorum. Bugün yine bir sinir harbi yasadik ve artik rahatlamak icin birseyler yazmam gerekiyordu. Kimseden cevap veya yorum beklemiyorum. Dedigim gibi sadece yazmak istedim. Hickimseye anlatamadigim derdimi haykirmak gibi birsey. Cünki derdimi anlatacak kimsem yok. Bu site bana bu imkani sunmusken, bende bu yükümden bir nevi olsun kurtulmak istedim, kurtulamayacagimi bile bile ..

Ayse
 
Son düzenleyen: Moderatör:
sen dosdoğru davranmaya devam ettikten sonra bence ailen ergeç değerini anlayacak. hem unutma yalnız değilsin, bir sürü insan ailesiyle sorun yaşıyor. ben de yaşadım zamanında. ama hep böyle küçük yaşta kalmayacaksın, yaşın ilerleyecek bu sırada hayatın da değişecek. tüm bunlar olurken ailenin sana karşı tutumu da aynı kalmayacak. demek istediğim şu ana bakıp umutsuzluğa kapılma çünkü değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…