Keloğlan Mağarası
Denizli'nin Acıpayam ilçesinin 20 km güney doğusunda bulunan Dodurgalar Kasabası 'nın 3km batısındaki Malı dağının doğu yamacında yer alır. Denizli- Antalya yolu hemen yakınından geçer. Mağara Denizli- Antalya yoluna 2 km kadar bir mesafededir. Bu yolun 1km 'si asfalt ,1km'si kadarı da stabilize yoldur. Araçla mağaranın girişine kadar gidilmektedir Mağara 1110 rakımdadır. Girişten sonra uzun bir salon şeklinde (145m) uzanmaktadır. Mağaranın bol çatlaklı yapısı nedeniyle karstlaşmaya son derece uygun, jura- krtase kireç taşları içinde gelişen mağara bir çok damla taş sütunları ile birbirine geçen çok sayıda odacığa ayrıldığından girintili çıkıntılı bir yapıya sahiptir. Hemen hemen yatay gelişen mağaranın girişi 170 cm kadar yükseklikte olup; ilerledikçe 5-6 mt ye kadar yükselir. İlerisi çatlaklar boyunca gelişmiş damla taşlar (sarkıt,dikit, sütun duvar ve örtü damla taşları ) ile kaplıdır. Damla taş sütunları ile küçük odacıklara bölünmüş,tek bir salondan meydana gelen ve dar bir girişi olan mağara; nemli ve ılık bir havaya sahiptir. Haziran 1998 e göre, dışarıda 32 c derece sıcaklık %65 mutlak nem görülmüştür. Mağaranın girişinde 17 c derece sıcaklık %78 nem ,salon başlangıcında 16 c derece sıcaklık %84 nem ve en son bölümde 15 c. Sıcaklık %89 nem belirlenmiştir. Mağarada her hangi bir gaz yada rüzgar hareketi görülmemiştir. Acıpayam ovasına hakim bir noktada bulunan Keloğlanlar Mağarasının içi ,görünümleri son derece güzel damlataşlarla kaplıdır. Sarkıt, dikit, sütun ve örtü damla taşlarından meydana gelen şekiller, mağarayı adeta damlataş ormanına dönüştürmüşlerdir. Bu nedenle gerek mağara içi, gerekse doğal çevrenin güzelliği, Keloğlanlar Mağarası'nın turizm amacı ile kullanılması çok uygundur. Ayrıca Denizli'yi Antalya'ya bağlayan kara yoluna yakın olması da önemini bir kat daha artırmaktadır. Yapılan çalışmalar sonunda mağaranın iç dizaynı ve ışık düzeni yapılmıştır, yolu ağaçlandırılmıştır. Girişte ziyaretçilerin ihtiyaçlarını giderebilecekleri yerler yapılmış olup mağara 2003 turizm sezonuna yetiştirilmeye çalışılmaktadır. Bir doğa harikası olan bu damlataş ormanını andıran Keloğlanlar Mağarasını görüp gezmenizi tavsiye ederiz. Ayrıca mağara ile ilgili şöyle bir hikaye anlatılmaktadır.
Dodurgalar Kasabası'nda halen varlığını sürdüren Keloğlanlar sülalesinden nefes darlığı çeken astım hastası Ümmet isminde bir genç,vaktini ardıç doru tabir edilen yerlerde koyun otlatarak geçirmektedir. Ümmet ismindeki bu vatandaş koyunlarını otlatırken tipiye yakalanır. Göz gözü görmez. Koyunlarını kaybeder. Kendisini mağaraya atarak korunmaya çalışır. Koyunlar dan bir kısmı köye döner. Bakarlar Ümmet yok. Köylüler Ümmet'i aramaya çıkarlar. Günlerce süren aramadan sonra Ümmet köylüler tarafından mağarada uyurken bulunur. Ümmet'in mağarada ısı ve nem oranından etkilenerek yatıp uyuya kaldığı bu mağaraya köylüler tarafından kel olan Ümmet' in adı verilir. Mağara, o günden sonra Keloğlanlar Mağarası olarak anılmaktadır. Ayrıca Ümmet' in mağara dan çıkışta köylülerle birlikte hiç dinlenmeden köye dönmesi ve kel başında yeni yeni saçların çıkması ; Ümmet' in günlerce mağarada yatmasına bağlanmış olup Keloğlanlar Mağarası 'nın nefes darlığı çekenlere ve kel olanlara iyi geldiği söylenmektedir. Bu söylentiler halk arasında yaygın olmakla birlikte bugüne kadar ,bu konuda bilimsel bir araştırma yapılmamıştır