Davutoğlu’nun ‘Kalemini cesurca kullandı’ dediği Karakaya: ‘Tekmelerine sağlık Yusuf’
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Medine’de kalp krizi geçirerek ölen Yeni Akit’in yayın koordinatörü ve yazarı Hasan Karakaya için, “En zor şartlarda en zor zamanlarda hiç tereddüt etmeden düşündüğünü, inandığını cesurca haykıran bir kalemdi.” dedi.
Davutoğlu, herkesin sustuğu dönemlerde dahi Karakaya’nın eğilip bükülmeden, kalemini herhangi bir ürkeklik içerisinde kullanmadan yayın çizgisini sürdürdüğünü savundu.
Yeni Akit yazarının çok güzel bir hayat geçirdiğini dile getiren Başbakan,“Son nefesini de Hz. Peygamber’in huzurunda verdi. Allah rahmet eylesin” diye konuştu.
Davutoğlu’nun ifadesiyle Karakaya’nın ‘cesur’ kaleminden geriye şu satırlar kaldı:
Gezi eylemcilerine: Ulan pezevenk, ulan kaltak
“Ulan pezevenk!..
Ulan kaltak!..
“Demokratik hak”ların “taş”larla, “mo-lotof”larla, “tabanca” ve “bıçak”larla istendiği nerede görülmüş?.
Hem saldırıyorsun, hem de “Anneee!.. Polis beni dövdü” diye ciyaklıyorsun!..
Polis niye dövdü seni?..
Nerede dövdü?..
“Çay bahçesi”nden dönerken mi dövdü, yoksa “kütüphane” veya “piknik”ten dönerken mi?..
Ulan, yolda yürüyen adamı polis niye dövsün, niye tazyikli su sıksın?.
Senin ne “b.k” işin vardı orada?..”
Ali İsmail’in dövüldüğü ne malum?
“Ben de soruyorum;
“O sokaktaki MOBESE kayıtları nerede?.. Hadi, gösterin de Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürüldüğüne inanayım?..
Ne malûm dövülerek öldürüldüğü,
Belki,
Kafasını taşlara çarpmıştır!..
Belki de
Koşarken dengesini kaybedip kafasını duvara çarpmıştır!
Ya da,
Ne bileyim, merdivenden düşmüştür!”
Soma’da madenci tekmeleyen Yerkel’e: Tekmelerine sağlık
“Son derece “sakin” ve son derece “beyefendi” bir delikanlı olan Yusuf da, eğer iddia edildiği gibi, bu provokatörü “tekmeledi” ise, gerekeni yapmıştır!.. Çünkü o provokatör; “o tekmeyi yemek” için “her şeyi” yapmış, “kendini yere atarak” da “harika bir prodüksiyon”a imza atmıştır!..
Tekmelerine sağlık!..”
Ankara katliamı sonrası: Barış teröristleri
“‘Gezi zekâlı’ taifesi, olayların tırmanması için ‘ölü’ ister de, Ankara’daki “Barış teröristleri” geri kalır mı? Onlar da ,”99 ölü”yü az bulup, “daha fazla ölü” istemiş olamaz mı?”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Medine’de kalp krizi geçirerek ölen Yeni Akit’in yayın koordinatörü ve yazarı Hasan Karakaya için, “En zor şartlarda en zor zamanlarda hiç tereddüt etmeden düşündüğünü, inandığını cesurca haykıran bir kalemdi.” dedi.
Davutoğlu, herkesin sustuğu dönemlerde dahi Karakaya’nın eğilip bükülmeden, kalemini herhangi bir ürkeklik içerisinde kullanmadan yayın çizgisini sürdürdüğünü savundu.
Yeni Akit yazarının çok güzel bir hayat geçirdiğini dile getiren Başbakan,“Son nefesini de Hz. Peygamber’in huzurunda verdi. Allah rahmet eylesin” diye konuştu.
Davutoğlu’nun ifadesiyle Karakaya’nın ‘cesur’ kaleminden geriye şu satırlar kaldı:
Gezi eylemcilerine: Ulan pezevenk, ulan kaltak
“Ulan pezevenk!..
Ulan kaltak!..
“Demokratik hak”ların “taş”larla, “mo-lotof”larla, “tabanca” ve “bıçak”larla istendiği nerede görülmüş?.
Hem saldırıyorsun, hem de “Anneee!.. Polis beni dövdü” diye ciyaklıyorsun!..
Polis niye dövdü seni?..
Nerede dövdü?..
“Çay bahçesi”nden dönerken mi dövdü, yoksa “kütüphane” veya “piknik”ten dönerken mi?..
Ulan, yolda yürüyen adamı polis niye dövsün, niye tazyikli su sıksın?.
Senin ne “b.k” işin vardı orada?..”
Ali İsmail’in dövüldüğü ne malum?
“Ben de soruyorum;
“O sokaktaki MOBESE kayıtları nerede?.. Hadi, gösterin de Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürüldüğüne inanayım?..
Ne malûm dövülerek öldürüldüğü,
Belki,
Kafasını taşlara çarpmıştır!..
Belki de
Koşarken dengesini kaybedip kafasını duvara çarpmıştır!
Ya da,
Ne bileyim, merdivenden düşmüştür!”
Soma’da madenci tekmeleyen Yerkel’e: Tekmelerine sağlık
“Son derece “sakin” ve son derece “beyefendi” bir delikanlı olan Yusuf da, eğer iddia edildiği gibi, bu provokatörü “tekmeledi” ise, gerekeni yapmıştır!.. Çünkü o provokatör; “o tekmeyi yemek” için “her şeyi” yapmış, “kendini yere atarak” da “harika bir prodüksiyon”a imza atmıştır!..
Tekmelerine sağlık!..”
Ankara katliamı sonrası: Barış teröristleri
“‘Gezi zekâlı’ taifesi, olayların tırmanması için ‘ölü’ ister de, Ankara’daki “Barış teröristleri” geri kalır mı? Onlar da ,”99 ölü”yü az bulup, “daha fazla ölü” istemiş olamaz mı?”