• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Danıştay'dan Feyzioğlu'na tepki

[h=2]Feyzioğlu, Mecelledeki ‘usul, esastan önce gelir’ sözünü unutup, usul hatası yaptı. Peki konuşmada sorun nerdeydi?[/h]


Pekçok kanaat önderi, bilimadamı, Baro, STK ülkede yaşanan hak ihlalleri karşısında sustular. Başbakan Menderes idam edilirken, Deniz Gezmiş, Mustafa Pehlivanoğlu dar ağacına yollanırken seslerini yükseltmediler. Maraş'da, Sivas'ta Aleviler yakılırken veya kesilirken tepki göstermediler. Üç milyon Kürt evlerinden gönderilirken seslerini çıkarmadılar.

Erdoğan eleştirilerinin amacı ne?

Hepsinden öte darbeler karşısında sustular veya destek verdiler. Şimdi aynı isimler demokrat-özgürlükçü maskesi altında Erdoğan'a demokrasi dersi vermeye çalışıyorlar. Ancak hikayede olduğu gibi artık çok geç. Eleştirilerinin sahiciliği yok. Geçmişte yaşanan hukuk ihlallerine tepki göstermiş olsaydılar şimdi sözlerinin anlamı olacaktı.

Eleştirilerin ana fikrini salt bir hukuk ve demokrasi savunuculuğu değil, Erdoğan karşıtlığı oluşturuyor. Onun için de sahici ve inandırıcı olamıyor.

'Yerli One Minute' yada Feyzioğlu'nun konuşması neden yanlıştı?

Bu yaşananlardan sonra Feyzioğlu'nun konuşmasının içeriğinin önemi kalmadı. Çünkü Feyzioğlu, Mecelledeki 'usul, esastan önce gelir' sözünü unutup, usul hatası yaptı. Peki konuşmada sorun nerdeydi?

1. Rutin bir protokol konuşmasında kendisinin de belirttiği gibi uzun bir konuşma yaptı.

2. Kendisi seçilmiş biri olarak siyasetçilere üsttenci ve hiyerarşik bir dille ayar vermeye çalıştı.

3. Hukuku ilgilendirmeyen konularda (Van konteyner kent, Dış politika stratejisi, Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylara başarılar dilemek, 76 milyonun Cumhurbaşkanı olma temennisi vs vs) cevval bir politikacı gibi nutuk irad etti.

4. Hukukçu kimliğiyle ve Barolar Başkanı gibi değil, muhalefet partisi lideri edasıyla konuştu.

5. Konuşması hükümete yönelik olsa da son tahlilde karşısında devlet erkanı vardı.

6. Haşim Kılıç'ın olayı tazeyken böyle bir konuşma Erdoğan'da 'yeni bir one minute' efekti yarattı.

7. Feyzioğlu son dönemde Başbakan'la sık görüştü. Bu eleştirileri Dolmabahçe'de de söyledi mi?

8. Feyzioğlu başbaşa görüşmede farklı, kamusal alanda farklı konuştuğu için mi Erdoğan bu tepkiyi gösterdi?

9. Feyzioğlu yalın prensibi daha ihlal etti ve Erdoğan'ın yüzüne söyleyemediği tenkidleri kamusal alanda Danıştay'ın arkasına saklanarak söyledi.

10. Danıştay Başkanı Zerrin Güngör ile Metin Feyzioğlu'nun konuşması 'içerik/usul/sure/üslup' bakımından karşılatırıldığında olayın mahiyeti daha iyi anlaşılacaktır.


Hüseyin Yayman / Vatan (ilgili kısım)

http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=326740
 
Fazla gundemde olmayan bır adamı önce işimiz yoktu da takip edeceğiz deyip sonra da onu zaten tanıyor ve bılıyoruz demek te iyimiş :) Bir biz bilgi sahibi olmadıgımız konuda bu kadar iddaalı laflar edemedik arkadaş.
Ayrıca onu geçtim farklı görüşten,ideolojiden biri için işim gücüm yok onu mu takıp edecegım deyıp siyaset bolumunde olmak eyvah eyvah.Şimdi kesin ben yanlış yere çekmişimdir olayı o yüzden selametle Sabah ,Star okuyup Atv,Ahaber izleyen siyasetsever(ler).Eyvallah.:3:
 
Son düzenleme:
Evet herkes haddini bilecek, haddini bilmeyenede Basbakan haddini bildirecek:)
Bir genc kizi parcalarina ayirip, kafasini kolunu kesip, gitar kutularinda tasiyip cöpe atan, üstelikte o genc kizin ölüm aninda yasadigi dehset ve acidan zevklenerek, kizin her tarafina menisini bosaltan adami savunan bir kisi cikip ahlaktan, vicdandan, Berkin Elvan dan, Van depreminden bahsederse " haddiii haddiii, edepsizligin alemi yok, git katilleri savunmak icin aldigin 1 milyon dolarin utancini yasa sen" derler..

Ayrica, sözcü okuyup, katil avukatlarinin bile savunucusu kesilenler, malesef cizgi cok farkli, aynen devam siz:))
 
Son düzenleme:
Dalan'dan 5 milyon dolar istedi mi?


aber'de Sevilay Yükselir'in sunduğu "Yüzde 100 Siyaset" programında Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile ilgili şok bir iddia ortaya attı.

Abdurrahman Şimşek, canlı yayında Metin Feyzioğlu'nun Miami'de buluştuğu Bedrettin Dalan'dan avukatlık ücreti olarak 5 milyon dolar istediğini söyledi.

Abdurrahman Şimşek, Feyzioğlu'nun, Ergenekon süreci başladığında, yurtdışına kaçan İstanbul eski Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'la gizlice görüşmek üzere Miami'ye gittiğini, orada kendisinden 5 milyon dolar istediği, Dalan'ın ise Feyzioğlu'nu tekme tokat dışarı atmamak için kendini zor tuttuğunu, çok sinirlendiğini anlattı.

Abdurrahman Şimşek o olayı şöyle anlattı:

"Ergenekon operasonu oluyor, Metin Feyzioğlu Yargıtay Üyesi Ahmet Ceylani Tuğrul vasıtasıyla Bedrettin Dalan'a ulaşıyor. Görüşmek istiyor. Dalan da Amerika'da Miami'de. Feyzioğlu Dalan'la gizlice buluşmak için Miami'ye gidiyor.

"AVUKATINIZ OLMAK İSTİYORUM"

Görüşmede Bedrettin Dalan, eşi, çocuğu ve bir kişi daha var. Oturuyorlar konuşuyorlar. Feyzioğlu diyor ki "çok üzüldüm. Size yapılan haksızlıktır, şöyledir, böyledir, sizin avukatlığınızı üstlenmek istiyorum" diyor. Bedrettin Bey de dinliyor. "Tabi olur" diyor.

5 MİLYON DOLAR İSTEYİNCE DALAN ÇILDIRIYOR

Feyzioğlu Dalan'dan 5 milyon dolar istiyor. Eşine bakıyor, çocuğuna bakıyor, "ne diyor bu adam" diyor. Türkiye'den kalkmış gitmiş, "size yapılan bu uygulama yanlış, Cemaat tarafından size darbe yapıldı" falan diye anlatıyor. Sonra 5 milyon dolar istiyor.

Bedrettin Dalan neredeyse dövecek, tekme tokat dışarı atacak ama atmıyor, zor tutuyor kendini. Adam çıldırıyor. "Ben neyin derdindeyim, sen 5 milyon doların derdindesin" diyor.

Feyzioğlu böyle bir adam. Her yerde şov yapmaya müsait bir kişilik.

Bu olayı bana, Dalan'ın en yakınından kişiler anlattı. Bedrettin Dalan dinliyorsa bağlanabilir yayına."

akşam baya tartışıldı bu konu, istedi veya istemedi ama bi insan bu kadar açığı olduğunu bile bile neye göre diklenir anlamadım. ayranın yok içmeye atla gidiyon çeşmeye
 
akşam baya tartışıldı bu konu, istedi veya istemedi ama bi insan bu kadar açığı olduğunu bile bile neye göre diklenir anlamadım. ayranın yok içmeye atla gidiyon çeşmeye

Dedigim gibi bir kahraman cikarma cabasi varya, herkes sansini deniyor, karton kahramanlar..
Birde ben bu adami ne diye takip edeyim ki önceden, adamin nasil bir insan oldugu ortada..
Karton kahraman olmaya niyetlenip haddini asinca, herkes gibi bizde " haddini bil" diyoruz.

Isin özeti " Cübbeli karton kahraman, siyasette" üstelikte kim oldugunu unutmus bir halde...
 
Bahçeli'nin konuşmasında Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde yaşanan gerilime dair şunları söyledi:

AYM Başkanlığında zedelenen itibarını tekrar kazanmak için sözüm ona kavga moduna geçmiştir. Barolar Birliği Başkanı’nın kendini beğenmiş tarzı, her satırı siyaset kokan açıklamaları başbakanı tahrik etmiştir. Baro Başkanı çalmış, başbakan oynamıştır. Danıştay’da herkes rolünün icabını yapmıştır. Başbakan’ın baro başkanının konuşmasının son anlarında, ortalığı velveleye vermesi önceden ayarlanmış önceden çalışılmış kof ve bayat bir oyunun sahnelenmesinden başka bir şey değildir.

Başbakanı siyaseten tahkir eden laf yarışı devletin saygınlığına gölge düşürmüştür. Biz başbakanın ne kadar tahammülsüz olduğunu çok iyi biliyoruz. Danıştay’daki dramatik tören ister kurgu ister proje isterse anlık gelişen bir olay olsun kesinlikle skandaldır. Kesinlikle sokak jargonuyla söz kesenlerin ayıbıdır. Başbakan konuşmacıyı sağ duyu ve olgunlukla dinlemesi gerekirdi. Onaylamadığı ağırına giden herhangi bir taraf varsa, konuşmacı indikten sonra kendisine söylemeli yada yalaka medyayla iletmeli.

Başbakan oturduğu yerden yüzü kıpkırmızı kesilerek gündemi lehine çevirmek istemiştir. Tavsiyemiz sinirlerini kontrol ettirmesidir. Başbakan yakında meclis grup salonlar

Alo Fatih, Alo Mustafa, Alo Nermin hatlarıyla bunu zaten bir nebze yapmıştır. Etrafına sataşmayı alışkanlık haline getirmesi alışkanlık haline getirecektir. Kime hizmet ettiği muamma olan baro başkanının sözlerini ciddiye alması, kavga sahnelerinin foyasını açığa çıkarmıştır. Bizi daha da düşündüren, başbakanın Danıştay salonunda devlet erkanını oyuncağa çevirmesidir.
Eğer cumhurbaşkanı orada hazırsa herkes ona uygun hareket etmekle mükelleftir.
Cumhurbaşkanının bu duruma düşmesi talihsizliktir. Başbakan herkesi, patron benim imasıyla hizaya sokmuştur. Bu devlet geleneğinin inkarıdır. Başbakan Erdoğan ’ın arkasına bakmadan, hiçbir saygı kuralı gözetmeden yürüyüp gitmesi sayın Gül’e aşırı ölçüde kabalıktır. Devlet adamlığı buharlaştırılmıştır.

Başbakanın devleti Hababam sınıfına çevirmeye ne hakkı vardır? Madem konu cumhurbaşkanlığına gelince nevrine dönüştür, o halde sayın gül niçin böyle bir maskaralığa ortak olmuştur? Cumhurbaşkanlığı her rüzgara yelken açacak, her maskaralığa göz yumacak bir görev midir? Onun bunun arkasından sürüklenecek kadar etkisiz bir makam mıdır?

Başbakan Erdoğan ve yandaş zümre, hadiseyi fırsat bilmiş her yönüyle siyasete malzeme yapmıştır. Başbakan ile baro başkanı ile olan mizansenin bir gün sonrasında, AKP borazanlığı sürdüren gazetelerin şu başlığına dikkat edin. Sabah Gazetesi, Van Minute, Vatan, Habertürk, Akşam Cübbeli siyasete Van Minute, Star Gazetesi paralelle iş tutan milletle buluşamaz, Yeni Şafak edepsizlik, Güneş edepsizlik, yeni Akit, hem edepsiz hem yalancı.

Değerli arkadaşlarım, Danıştay’daki rezilliğe 'Van Minute' demek için insanın zihinsel özürlü olması yeterlidir. Başbakanın buna ihtiyacı vardır. Yıllardan beri Davos’taki mizahı kullanmıştır. Fakat ortada bir sorun vardır. Barolar birliği başkanı Peres, Barolar Birliği’de İsrail değildir. Küstah yandaşlar, yeni bir 'one minute' serüveni için emir alsalar da buna inanacak kimse kalmamıştır.

Güya Başbakan haksızlıklara itiraz ediyormuş, edepsizliklere dayanamıyormuş. Aşırı tepkisinin altında da bu özellikleri yatıyormuş. Bunların tamamı palavradır. Çok cepheli sürdürdüğü husumet siyasetini her geçen gün derinleşmektedir.

Başbakan ister AYM’de bardak gidi dolsun, ister Danıştay’da boşalsın. İsterse Dolmabahçe’de figüran olsun, cumhurbaşkanlığı kendisine 10 gömlek bol gelecektir. Sayın Başbakan artık çırpınma, uğraşma. Tezgahlarınla bu milleti yorma. Yalvarsan da yakarsan da değil ikincisini yüz kere One Minute parodisi yazsan da senden bir yol olmaz, cumhurbaşkanlığı görevi sana düşmez.
 
Evet herkes haddini bilecek, haddini bilmeyenede Basbakan haddini bildirecek:)
Bir genc kizi parcalarina ayirip, kafasini kolunu kesip, gitar kutularinda tasiyip cöpe atan, üstelikte o genc kizin ölüm aninda yasadigi dehset ve acidan zevklenerek, kizin her tarafina menisini bosaltan adami savunan bir kisi cikip ahlaktan, vicdandan, Berkin Elvan dan, Van depreminden bahsederse " haddiii haddiii, edepsizligin alemi yok, git katilleri savunmak icin aldigin 1 milyon dolarin utancini yasa sen" derler..

Ayrica, sözcü okuyup, katil avukatlarinin bile savunucusu kesilenler, malesef cizgi cok farkli, aynen devam siz:))

Aynende öyle bu yazdığınızın altına bende imzamı atarım:46::46::46:
 
işimiz gücümüz yok feyzioğlunu takip edeceğiz heee oldu :27:
bu adam hep konuştuda ilk defa mı haklı buldunuz , paylaşaydınız haberlerini de sizde bundan önceki konuşmalarını haklı bulaydınız..
rte tepki gösterince mi ; feyzioğlu cesur oldu , haklı oldu , çatır çatır konuşuyor oldu diye sorarım bende ...
feyzioğlunu tanıyor ve biliyoruz savunulacak , haklı görülecek hiç bir tarafı yok ...

Bu adam daha önce nerde konuştuda 'siyasetle ilgili' aaaa çok haklı konuşuyo ben hep dinliyorum deniyo anlamıyorum. Görevini icra ederek konuşsun, konuşsun da üstüne vazife olmayan konuları konuşursa 'sen kimsin' denerek tepki alacak tabi ki:ssz:
 
feyizoğlu zamanında yeterince gündemde kaldı ... illa tanımak için son bir yılını takip etmek mi lazım :) enterasan böyle saçma bişey duymadım daha önce...
evet tanıyoruz adamı chp parti meclisi üyesiydi, baro başkanlığına seçilince istifa etti.
defalarca yazdık nida garipoğlunun avukatıydı karabuut cinayetinde gündemden düşmedi. cem garipoğluna çocuk dedi cem g.oğlunun avukatlığını yaptı , bir kadına cinayeti savunan feyzioğlu aynı zaman da şiddet gören kadınlar için geliştirilen gelincik projesini de yürüttü , zaten bu bir kaç satır bile adamı tanımamıza yetiyor , bir yıl takip etmeye gerek yok :))))))))
 
[h=4]"FEYZİOĞLU'NUN KONUŞMASI ALENEN KIŞKIRTICIDIR"[/h] "İlk izlenimlere bakılırsa Başbakan'ın damarına basmış, aralarının açılmasına neden olmuş. Danıştay'daki hem süre hem sınır hem de kapsam açısından uzun tutmuş, kendisine verilen demokratik imkanı istismar etmiştir. Her önüne gelen siyasi terziliğe soyunamaz, işgal ettiği kürsüyü fırsat bilerek polemik yapamaz, yapmamalıdır. Bu itibarla Baro Başkanı Feyzioğlu'nun ucu açık her konuya girip çıkan konuşması alenen kışkırtıcıdır.

http://www.ensonhaber.com/devlet-bahcelinin-grup-toplantisi-konusmasi-2014-05-13.html
 
Feyzioğlu, Cem garipoğlunun değil babasının avukatlığını yapmıştır. Cem garipoğlu ceza evinde paşalar gibi cezasını çekmektedir. Babasıda serbestse demekki olay anında yoktu. Bunun kararını devletin mahkemeleri verdi.
Madem konu katil oğullarından ve babalarından açıldı, hadi söyleyin bakalım,
-başbakanın oğlu devlet sanatçısı Sevim Tanüreki arabasıyla ezerek öldürdükten sonra ne kadar ceza aldı?
Madem konu şeytanların avukatlarından açıldı,
-Sivasda 35 canı yakarak öldüren katillerin avukatları Akepde nasıl milletvekili yapıyorlar?

Sakin olun fazla gaza gelmeyin, vicdan edebiyatınızı herkes için yapın, sadece çıkarlarınız için değil....

Şimdi herkes haddini bilsin, başbakan bildirir, o bildirmezse bile bildirenler çok bi sitede....:37: bu ne kibir yaaaa:27:
 
Feyzioğlu, Cem garipoğlunun değil babasının avukatlığını yapmıştır. Cem garipoğlu ceza evinde paşalar gibi cezasını çekmektedir. Babasıda serbestse demekki olay anında yoktu. Bunun kararını devletin mahkemeleri verdi.
Madem konu katil oğullarından ve babalarından açıldı, hadi söyleyin bakalım,
-başbakanın oğlu devlet sanatçısı Sevim Tanüreki arabasıyla ezerek öldürdükten sonra ne kadar ceza aldı?
Madem konu şeytanların avukatlarından açıldı,
-Sivasda 35 canı yakarak öldüren katillerin avukatları Akepde nasıl milletvekili yapıyorlar?

Sakin olun fazla gaza gelmeyin, vicdan edebiyatınızı herkes için yapın, sadece çıkarlarınız için değil....

Şimdi herkes haddini bilsin, başbakan bildirir, o bildirmezse bile bildirenler çok bi sitede....:37: bu ne kibir yaaaa:27:

Benim diger topikte söylediklerimin aynisidir. Bunlarin vicdani siyasi görüslerine göre çalisiyor.

:46: :46: :46: :46: :46:
 
Feyzioğlu, Cem garipoğlunun değil babasının avukatlığını yapmıştır. Cem garipoğlu ceza evinde paşalar gibi cezasını çekmektedir. Babasıda serbestse demekki olay anında yoktu. Bunun kararını devletin mahkemeleri verdi.
Madem konu katil oğullarından ve babalarından açıldı, hadi söyleyin bakalım,
-başbakanın oğlu devlet sanatçısı Sevim Tanüreki arabasıyla ezerek öldürdükten sonra ne kadar ceza aldı?
Madem konu şeytanların avukatlarından açıldı,
-Sivasda 35 canı yakarak öldüren katillerin avukatları Akepde nasıl milletvekili yapıyorlar?

Sakin olun fazla gaza gelmeyin, vicdan edebiyatınızı herkes için yapın, sadece çıkarlarınız için değil....

Şimdi herkes haddini bilsin, başbakan bildirir, o bildirmezse bile bildirenler çok bi sitede....:37: bu ne kibir yaaaa:27:

Benim diger topikte söylediklerimin aynisidir. Bunlarin vicdani siyasi görüslerine göre çalisiyor.

:46: :46: :46: :46: :46:



Ne biliyosunuz belki Bilalcimle milletvekillerini ayrı tutup dedikleriniz için ''vicdan-ı ret'' haklarını kullanıyorlardır.:31:
 
Suna bak ya, baska zaman " kadin cinayetleri, kadin haklari" diye bagiranlar, hunharca islenmis bir cinayeti ve onun avukatligini yapanlari savunuyorlar.
Böylece anlamis olduk herkesin " kadin haklari" konusundaki samimiyetini.
Ayrica Nida Garipoglu da suclu bulunmustu, o cok savundugunuz Feyizoglu saolsun elinden geleni yapti yinede Nida garipoglu ceza almistir.
Münevver karabulut u bir kisinin parcalara ayirmasinin imkaniz oldugunu kac yetkili kac kez söyledi, bu kadarina pes ya, neredeyse Nida Gaipoglu sucsuz, Feyizoglu sucsuzu savundu diyecekler:))
1Milyon dolar saolsun.
Ayrica Münevverin tazminatini ödememek icin tüm mallari baskasinin üzerine yapanda Nida Garipoglu dur.
Sanirim bu aklida kendisine sevgili avukati vermistir, dürüstlük abidesi avukat:)
Basbakan in oglunun trafik kazasi olayi hakkinda ne biliyorsunuz bir anlatin bakalimda, bende delilleri ile görülen mahkemeleri, davacilarin, davalarindan vazgecip, sucun rahmetli sanatcida oldugunu nasil ifade ettiklerini tek tek yazayim buraya.

Öyle camur at izi kalsincilik olmuyor.
Yazin bildiginiz neymis bende mahkeme sürecini delilleri ile birlikte yazayim buraya.

Bir katilin avukatini savunacaksiniz diye ne yapacaginizi sasirdiniz.
Yani trafik kazasi sonucu ölen bir kisi, sizin bir kizi parcalara ayirip, gitar kutularinda tasiyan üstelikte bundan zevklenenleri savunan avukatinizi temizemi cikariyor?
Varsa bir bilginiz yazin bakalim bende yazayimda görelim neymis o trafik kazasi?
ÖYle ezbere konusmakla olmuyor:)
Sivas olaylarina hic girmeyeyim, ezberiniz öyle bir bozulur ki, toplamak imkansiz olur:)

Evet herkes bilsin haddini ezberledigi masallari baska yerde anlatsin, her buldugu kürsüde masal anlatmasin yoksa bildirir Basbakannn haddini herkese, bildiremediklerinede bir bildiren olur caniiim:)
 
Son düzenleme:
Ugur Dündar bugün sormus Feyyizogluu na " neden bir kizi parcalarina ayrian babayi savundunuz" diye.

Bakin ne diyor Feyyizoglu.

"O zaman bana dosyayı göstermediler.Bir baba oğluyla birlikte eline testere alıp bir kızı öldürmekle suçlanıyor. Bu suçu o babanın mantık çerçevesinde bu suçu işlemiş olduğuna inanmıyorum" dedi.

MAntik cercevesinde, o babain böyle bir suc isleyecegine inanmamismis:)
O mantigi böyle isleten 1 milyon dolar iste:)))
Tüm uzmanlar bagirir " bir kisi bu kizi parcalarina ayiramaz, fiziken imkansiz, en az 2 kisi lazim, el testeresi ile boynu kesmek bile cok güctür" diye.
Ama adamin mantigi olmaz demis:))
Birde " dosyayi bana göstermediler" diyor ya:))) Dosyayi görmeden nasil davanin avukati oldun:)
Para icin bir katilin avukatligini yaptin bari simdi dürüstol:)
Dosyayi göstermemisler:)
Eee dosyayi görünce almayaydin davayi':)

http://www.ensonhaber.com/feyzioglu-garipogluna-neden-avukatlik-yaptigini-acikladi-2014-05-13.html
 
Son düzenleme:
Suna bak ya, baska zaman " kadin cinayetleri, kadin haklari" diye bagiranlar, hunharca islenmis bir cinayeti ve onun avukatligini yapanlari savunuyorlar.
Böylece anlamis olduk herkesin " kadin haklari" konusundaki samimiyetini.
Ayrica Nida Garipoglu da suclu bulunmustu, o cok savundugunuz Feyizoglu saolsun elinden geleni yapti yinede Nida garipoglu ceza almistir.
Münevver karabulut u bir kisinin parcalara ayirmasinin imkaniz oldugunu kac yetkili kac kez söyledi, bu kadarina pes ya, neredeyse Nida Gaipoglu sucsuz, Feyizoglu sucsuzu savundu diyecekler:))
1Milyon dolar saolsun.
Ayrica Münevverin tazminatini ödememek icin tüm mallari baskasinin üzerine yapanda Nida Garipoglu dur.
Sanirim bu aklida kendisine sevgili avukati vermistir, dürüstlük abidesi avukat:)
Basbakan in oglunun trafik kazasi olayi hakkinda ne biliyorsunuz bir anlatin bakalimda, bende delilleri ile görülen mahkemeleri, davacilarin, davalarindan vazgecip, sucun rahmetli sanatcida oldugunu nasil ifade ettiklerini tek tek yazayim buraya.

Öyle camur at izi kalsincilik olmuyor.
Yazin bildiginiz neymis bende mahkeme sürecini delilleri ile birlikte yazayim buraya.

Bir katilin avukatini savunacaksiniz diye ne yapacaginizi sasirdiniz.
Yani trafik kazasi sonucu ölen bir kisi, sizin bir kizi parcalara ayirip, gitar kutularinda tasiyan üstelikte bundan zevklenenleri savunan avukatinizi temizemi cikariyor?
Varsa bir bilginiz yazin bakalim bende yazayimda görelim neymis o trafik kazasi?
ÖYle ezbere konusmakla olmuyor:)
Sivas olaylarina hic girmeyeyim, ezberiniz öyle bir bozulur ki, toplamak imkansiz olur:)

Evet herkes bilsin haddini ezberledigi masallari baska yerde anlatsin, her buldugu kürsüde masal anlatmasin yoksa bildirir Basbakannn haddini herkese, bildiremediklerinede bir bildiren olur caniiim:)

Ugur Dündar bugün sormus Feyyizogluu na " neden bir kizi parcalarina ayrian babayi savundunuz" diye.

Bakin ne diyor Feyyizoglu.

"Bir baba oğluyla birlikte eline testere alıp bir kızı öldürmekle suçlanıyor. Bu suçu o babanın mantık çerçevesinde bu suçu işlemiş olduğuna inanmıyorum" dedi.

MAntik cercevesinde, o babain böyle bir suc isleyecegine inanmamismis:)
O mantigi böyle isleten 1 milyon dolar iste:)))
Tüm uzmanlar bagirir " bir kisi bu kizi parcalarina ayiramaz, fiziken imkansiz, en az 2 kisi lazim, el testeresi ile boynu kesmek bile cok güctür" diye.
Ama adamin mantigi olmaz demis:))

http://www.ensonhaber.com/feyzioglu-garipogluna-neden-avukatlik-yaptigini-acikladi-2014-05-13.html

Hadi canım hadi..Konumuz Cem garipoğlu, babası ya da cinayetler değil..

Sen önce ehliyetsiz sürdüğü arabacığıyla bir can alan, sonrasında paşalar gibi paçası kurtarılan başbakanın oğlunun hesabını bir sor..Kaç milyon dolara kurtarılmış totosu...Sonra bu konulara geliriz.

Aslında bak bunlardan önce "vur" emriyle gencecik canlara kıyanlardan hesap sormak lazım..

Ohooo, iş cinayet ve katil olunca, verilecek örnek çok :51:
 
Son düzenleme:
çocuk kandırıyor sanki adam ya ,
nasıl bir savunma bu ya mantık çerçevesinde işlememişmiş , açıkça para tatlı desene şuna :) kibar feyzo :)
 
"Savunma yargının olmazsa olmaz kurumlarından biridir. Savunmanın olmadığı yerde adil yargılama da olmaz. 'Zaten adamın suçu belli, savunmaya ne gerek var' derseniz, o zaman 'yargılamaya da gerek yok' diyebilirsiniz. Ancak hukuk devleti olduğumuzu iddia ediyorsak, her şeyin hukuka göre olması gerekir. Katili savunmak adam öldürmeyi de savunmak anlamına gelmez. Hakim nasıl mahkemeyi, savcı ise iddia makamını temsil ediyorsa, aynı şekilde avukat da savunma kurumunu temsil eder."


Avukat Kezban Hatemi de, "Herkese avukat tutma imkanı ve avukat için de toplum baskısından endişe etmeksizin vekaleti üstlenme imkanı tanımak gerekir. Aksi takdirde bir çok adli hata olacak veya o sırada hakim olan kamuoyu baskısı ile adalete uygun olmadan verilmiş kararlar önlenemeyecektir" diyor.

Avukatlığı, "Bir hakkın zayi olmasını önleme mesleği" olarak tarif eden Kezban Hatemi bir noktaya dikkat çekiyor:


Hatemi, Ceza Hukuku alanında durumun farklı olduğunu da belirterek, "Bir kimse suçlu da olsa, somut olayın şartlarına göre mutlaka tek tip ve aynı ağırlıkta bir ceza verilmesini hak etmemiş olabilir. Yahut, görünürde suçlu görülse bile kendisinin de farkında olmadığı bir hukuka uygunluk sebebi veya hafifletici sebep söz konusu olabilir" diyor.

Bir avukatın meşrû imkanlardan yararlanarak müvekkilini savunabileceğini söyleyen Hatemi, "Müvekkilinin suçlu olduğunu bilen bir avukat müvekkilini beraat ettirmek için değil, fakat hakkaniyet gereği verilmesi gereken cezadan daha ağır bir ceza verilmesinden kurtarmak için her türlü meşru yola başvurabilir.

Av. Muharrem Balcı da " Dünyanın hiç bir yerinde hakimlerle savcıların duruşma sırasında fis—kos yaptıklarına tanık olmak mümkün değildir" diyor. Anayasada "yargı" ana başlığı altında "savunma" ile ilgili bir tek cümle bile olmadığını söyleyen Av. Balcı, adil yargılama için savunmanın iyileştirilmesi gerektiğini belirtiyor.



Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Son düzenleme:
"Savunma yargının olmazsa olmaz kurumlarından biridir. Savunmanın olmadığı yerde adil yargılama da olmaz. 'Zaten adamın suçu belli, savunmaya ne gerek var' derseniz, o zaman 'yargılamaya da gerek yok' diyebilirsiniz. Ancak hukuk devleti olduğumuzu iddia ediyorsak, her şeyin hukuka göre olması gerekir. Katili savunmak adam öldürmeyi de savunmak anlamına gelmez. Hakim nasıl mahkemeyi, savcı ise iddia makamını temsil ediyorsa, aynı şekilde avukat da savunma kurumunu temsil eder."


Avukat Kezban Hatemi de, "Herkese avukat tutma imkanı ve avukat için de toplum baskısından endişe etmeksizin vekaleti üstlenme imkanı tanımak gerekir. Aksi takdirde bir çok adli hata olacak veya o sırada hakim olan kamuoyu baskısı ile adalete uygun olmadan verilmiş kararlar önlenemeyecektir" diyor.

Avukatlığı, "Bir hakkın zayi olmasını önleme mesleği" olarak tarif eden Kezban Hatemi bir noktaya dikkat çekiyor:


Hatemi, Ceza Hukuku alanında durumun farklı olduğunu da belirterek, "Bir kimse suçlu da olsa, somut olayın şartlarına göre mutlaka tek tip ve aynı ağırlıkta bir ceza verilmesini hak etmemiş olabilir. Yahut, görünürde suçlu görülse bile kendisinin de farkında olmadığı bir hukuka uygunluk sebebi veya hafifletici sebep söz konusu olabilir" diyor.

Bir avukatın meşrû imkanlardan yararlanarak müvekkilini savunabileceğini söyleyen Hatemi, "Müvekkilinin suçlu olduğunu bilen bir avukat müvekkilini beraat ettirmek için değil, fakat hakkaniyet gereği verilmesi gereken cezadan daha ağır bir ceza verilmesinden kurtarmak için her türlü meşru yola başvurabilir.

Av. Muharrem Balcı da "Dünyanın hiç bir yerinde hakimlerle savcıların duruşma sırasında fis—kos yaptıklarına tanık olmak mümkün değildir" diyor. Anayasada "yargı" ana başlığı altında "savunma" ile ilgili bir tek cümle bile olmadığını söyleyen Av. Balcı, adil yargılama için savunmanın iyileştirilmesi gerektiğini belirtiyor.



Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

Weissın mantığıyla devlet suçluların hiç birine avukat atamasın, direkt tıksın içeri :60:
Ama lafa geldi mi, "hukuk devletiyiz, ülkede demokrasi var"..
 
O değilde üslup konusunda son derece edepli bir Başbakan'ın edepsizlik saygısızlık diye Fevzioğlu'na söylenmesi gerçekten komediydi. Adama sormazlar mı önce kendine bir bak, milletvekillerine bir bak öyle atar yap diye. Ayrıca çok vicdan yapıp katilin babasının avukatlığını yaptı diye Fevzioğlu'na söyleneceğinize katil oğlunu paşalar gibi hiçbir ceza almadan yaşatan babaya söylenin. O kadar şehit verilirken kalkıp dağdakileri kucaklayan Başbakana söylenin. Kendi askerleri şehit düşerken Amerikan askeri için dua eden Başbakan'a söylenin. Vicdanınız nedense bazı gerçeklere karşı sus pus oluyor. Hak, hukuk, vicdandan bahsediyorsanız öncelikle herkese eşit mesafeden bakmayı öğrenin... :20:
 
Son düzenleme:
Back