- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.837
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Kimse bu yakınımdır diye gelmesin'
Ses Kapa
Süre0:00
/
Toplam Süre2:03
Yüklendi: 0%
Recep Tayyip Erdoğan, "Kimse 'bu benim yakınımdır' diye aday teklifiyle gelmesin" uyarısında bulundu ve yerel seçimlerde aday gösterecekleri kişilerin özelliklerini açıkladı: "Hem işini iyi bilecek hem çalışacak hem de bu davayı iyi hazmetmiş olacak. Adayın da bir karşılığı olacak, o da prim yapacak, partinin gücünü de arkasına alacak. FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine bulaşmamış olması, milletimizin değerleriyle çatışmaması, birikimi ve projeleriyle hizmet etmeye uygun olması şartıyla AK Parti'nin kapıları herkese açıktır."[/paste:font]
metin boyutu depremnedeniyle bu ülkede yaşayanlara geçmiş olsun dileklerini iletti ve hayatını kaybedenler için başsağlığı diledi. Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı ile telefonda görüşerek resmi yardım teklifinde bulunduğunu belirtti. Kızılay'ın ve çok sayıda yardım kuruluşunun bölgede olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması satır başlarıyla şöyle:
"Yeni yönetim sistemimiz 24 Haziran seçimleriyle birlikte resmen uygulamaya girmiştir. Sizler yeni dönemin ilk milletvekili olarak, bu tarihi değişimin hem mimarı hem de şahidi olarak görev yapacaksınız. Yükünüz ağırdır ama bir o kadar da şereflidir. Yeni sistemde yürütme ile yasamanın net bir şekilde birbirinden ayrılmasıyla milletvekilleri olarak sizler asli görevlerinize çok daha fazla zaman ayırma, verimli çalışma imkanı bulacaksınız.
Meclis grubunun yapacağı işleri anlattı
AK Parti grubu olarak gündemimizde binlerce kanuni düzenlemeyi gerektiren konu vardır. Ancak bütçe görüşmeleri başlamadan önce öncelikli olarak ele almamız gereken işler bulunuyor. Bunları iki başlıkta ifade edebiliriz. Birinci grupta 100 günlük icraat programımızda yer alan hususlardan bir kısmıyla ilgili olarak ihtiyaç duyulan düzenlemeler yer alıyor. Arkadaşlarımızın yaptıkları çalışmaya göre bu kapsamda 414 kanun maddesinin değişmesi veya ihdası yer alıyor. İkinci grupta ise yeni yönetim sistemine geçilmesiyle birlikte kanunlarda yapılması gereken güncellemeler bulunuyor. Bu kapsamda da 275 düzenleme gerektiği anlaşılıyor. İŞte bu 2 kapsamdaki kanun değişiklikleri veya ihdasların hayata geçirilmesi öncelik arz ediyor.
Yeni dönemin ilk bütçesi 2 hafta sonra Meclis'te, 1 Ocak'ta uygulanacak
Yeni yönetim sistemine göre hazırladığımız ilk bütçeyi de 2 hafta sonra Meclis'e gönderiyoruz. Komisyonlarda ve Genel Kurul'da yapılacak görüşmelerin ardından Meclis'imizin takdiriyle Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemimizin bu ilk bütçesini 1 Ocak'tan itibaren uygulamaya başlayacağız. Yeni bütçeyle ekonomimizi faiz-kur-enflasyon şer üçgeninde kurulan tuzaktan kurtararak süratle yeniden hedeflerimize uygun bir büyüme performansına kavuşturmakta kararlıyız.
Stokçuları uyardı: 'Gereğini yaparız'
Ülkemizin ekonomik gerçekleriyle ilgisi olmayan, tamamen Türkiye'yi siyasi gayelerle köşeye sıkıştırma amacı taşıyan bu dalgalanma dönemini yavaş yavaş geride bırakıyoruz. İş dünyamızdan, sanayicilerimizden, üreticilerimizden, esnafımızdan, çalışanlarımızdan ricamız sabırlı olacaksınız. Ancak bir gerçeği daha açık ve net söylüyorum, stoklara ve stokçulara da fırsat vermeyeceksiniz. Eğer stoklar, stokçular tarafımızdan belirlenirse kimse kusura bakmasın biz de gereğini devletin, yasaların bize yüklediği görev sebebiyle adımımızı atar, gereğini yaparız. Bu faiz-kur-enflasyon saldırısına en iyi cevabı ekonomimizin çarklarını döndürmeye devam ederek, işlerimize dört elle sarılarak, kendimize yeni imkanlar oluşturarak cevap verebiliriz. İşte hamdolsun ihracatta geçmişten bugüne büyük bir rekor kırıldı.
Yetkiyi doğrudan milletimizden alan yürütme ve yasama organları olarak bizlerin ortaya koyacağı kararlılık ile milletimizin gösterdiği sabır sayesinde inşallah bu sıkıntıların üstesinden geleceğiz.
CHP'yi hedef aldı
Siyaset kurumu bir takım çatlak seslere rağmen vakur bir duruş sergileyerek, ülkesinin ve milletinin yanında yer almak suretiyle sürece olumlu katkı sağlamıştır. Ana muhalefet partisinin meseleyi hiç ilgisi olmayan yerlere çekmeye çalışmasını ise milletimizin takdirine havale ediyoruz. Cevap vermeye de gerek duymuyorum. Çünkü bir ülkede iktidara yürüme derdi olmayan ama muhalefette kalan, muhalefette kaldığı süreçte de 'Acaba ülkeyi nasıl batırabiliriz' veya 'bu ülkeye nasıl karalar çalabiliriz' anlayışıyla kampanyalar yürüten anlayıştan hiçbir şey olmaz. İşte onun için benim milletim de bunlara 'İktidar koltuğu için yürü' demiyor. Biz 2023 hedeflerine ulaşmak için gerektiğinde kan kusup kızılcık şerbeti içtik dedik. Bunu söylemek suretiyle ne gerekiyorsa yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Asıl olan Türk milletinin menfaatidir, gerisi lafı güzaftır.
Yerel seçimler mesajı
Önümüzdeki yılın Mart ayında yapılacak mahalli idareler seçimleri, Türkiye'nin bundan sonraki 5 yılını arzu ettiğimiz hız ve etkinlikte icraatlarla geçirebilmemiz açısından kritik öneme sahiptir. Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinden milletimizin teveccühüne mazhar olarak başarıyla çıktık. Mahalli idareler seçimlerinde de hem oy oranı hem de belediye başkanlığı sayısı açısından benzer bir başarıyı hatta daha iyisini elde etmemiz gerekiyor. AK Parti şahsım başta olmak üzere mahalli idarelerdeki başarılarıyla temayüz etmiş bir kadro tarafından kurulmuştur. Bugün de milletimizle aramızdaki bağı güçlü şekilde muhafaza etmemizi büyük ölçüde mahalli idarelerdeki başarımıza borçlu olduğumuzu özellikle düşünüyorum. Milletimizin doğrudan hayatına dokunan mahalli idarelerde ne kadar güçlü olursak Cumhurbaşkanlığında ve Meclis'te o derece etkin hizmet vereceğimize inanıyorum.
'Mahalli seçim hazırlıklarını istişareyle yapıyoruz'
Bunun için hep birlikte çok çalışmalıyız. AK Parti kuruluşundan beri her işini, icraatını istişareyle yürütmüş bir partidir. Mahalli idareler seçimi hazırlıklarını da yine istişareyle yapıyoruz. Cuma günü başlayıp pazar akşamı sona erecek olan ve bu yıl 27.sini yapacağımıza göre artık geleneksel diyebileceğimiz istişare toplantımızı, 5 yıl aradan sonra, yapmadık diye bir şey yok, Afyon'da yaptık, tekrar Kızılcahamam'da gerçekleştiriyoruz. Kızılcahamam kampımızda tüm bu konuları enine boyuna konuşacağız. Her şeyi burada konuşup bitirmeyelim diyorum, biraz da Cumartesi gününe kalsın. 24 Haziran seçimlerinden çıkardığımız dersler ışığında 2019 Mart'ı için kendimize en doğru, en sağlıklı yol haritasını belirleyeceğiz. Esasen genel merkezimizde mahalli seçim hazırlıklarına 24 Haziran'ın hemen ardından başladık. Merkez Karar ve Yönetim Kurulumuzun, Merkez Yürütme Kurulumuzun her toplantısında bu konuyu ele alıyor, mevcut durumu ve ileriye dönük hazırlıkları ele alıyoruz. Meclis'in yeni döneminin başlamasıyla birlikte siz milletvekillerimizle de daha sık istişare imkanı bulacağız.
'Kimse bize aday teklifiyle gelmesin'
Mahalli seçimlerde en isabetli adayları belirleyerek, en verimli çalışmaları gerçekleştirerek hedeflerimize ulaşmalıyız. Kimse 'bu benim yakınımdır, şu benim buyumdur' diye bize aday teklifiyle gelmesin. Bunu özellikle burada ifade ediyorum. Ondan sonra ters yüz edilirse de kusura bakmasınlar. Burada ehliyet ve liyakat esastır. Buna göre adımlarımızı atmakta da kararlıyız. Bütün prensiplerin üstünde bu prensip vardır. Bunun için sizlerden partimize, şehirlerimize ve ülkemize en iyi katkıyı sağlayacak bir yaklaşım içinde olmanızı bekliyorum.
'Adayları olabilecek profili anlattı'
Bize ehli tevazu, yani tevazu ehli isimler lütfen getirin. Halkına tepeden bakacak adamları bize getirmeyin, gurur kibir abidesi adamları bize getirmeyin. Hem işini iyi bilecek hem çalışacak hem de bu davayı iyi hazmetmiş olanları bize getirin. Hiç ilgisi, alakası olmayan ama 'Seçime gidiyoruz bu vesileyle onu da buradan a day yapalım'... Yok öyle şey. Emeği olacak. En iyi hizmetleri getirecek isimlerle seçimlere girdiğimizde bundan milletimizle birlikte bizler ve partimiz kazançlı çıkarız. Adayın da bir karşılığının olması lazım. Sadece partinin karşılığına sığınarak adaylık değil, adayın da bir karşılığı olacak, o da prim yapacak, partinin gücünü de arkasına alacak.
'Milletimizin gönlünde yer eden arkadaşlarımızla zaten devam edeceğiz'
Başarıları ve hizmetleriyle milletimizin gönlünde yer eden arkadaşlarımızla zaten devam edeceğiz. Bunun yanında FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine bulaşmamış olması, milletimizin değerleriyle çatışmaması, birikimi ve projeleriyle hizmet etmeye uygun olması şartıyla AK Parti'nin kapıları herkese açıktır. Hatta bu vasıflara sahip isimlerin partimize gelmesini beklemeden gidip kendimiz arayıp bulacağız. AK Parti olarak tüm seçim çevrelerinde adaylarımızı çıkarak, çalışmalarımıza devam edeceğiz. Saflarımıza katılan her adayı kendimiz ve ülkemiz için bir kazanç olarak görürüz.
Sizlerin bu sürece katı ve destek vermeniz çok önemlidir. 'Bu benim akrabamdır, yakınımdar, bizim STK'dandır', arkadaşlar yok. İşin ehli mi, değil mi? İşin ehli olur, beraber aynı STK'da yıllarca hizmet vermiş olabilirsiniz o ayrı konu. Ama böyle bir ehliyeti yok, olmaz öyle şey. Tuttuğunu koparacak, ehli tevazu olacak, 'Biz burada bu arkadaşla seçimi alabiliriz' böyle yürüyeceğiz. Bugün bu çerçeveden hareket ederek ilçe başkanlarımızla iki grup halinde bir araya geliyoruz. Bu sabah başladı. İlçe başkanlarımızın yarısıyla bugün, kalan yarısıyla da bir hafta on gün sonra bir araya geleceğiz. Seçim takvimindeki süreleri beklemeden aday tespiti hazırlıklarını erkenden yapmayı planlıyoruz.
AK Parti teşkilatları yılın 365 günü sahadalar. Bugün Kadın Kollarımızla da bir toplantım var. Onlarla da görüşeceğim. Artık durmak yok. Seçim sürecinde mümkünse 81 milyon vatandaşımızın hepsine teker teker ulaşacak, her hanenin kapısını tıklatacak bir çalışma temposunu hedefliyoruz. Milletimizin gönlüne girmeden oyuna talip olamayız. Önce milletimizin gönlüne gireceğiz, sonra oyunu isteyeceğiz. Biz siyaseti parti binalarında oturup esip gürlemekten veya küçük bir grupla oturup yapanlardan ibaret olmadık, olamayız.
Milletimizin bağrından çıkan bir partiyiz. Bunu muhafaza edebildiğimiz sürece kimse sırtımızı yere getiremez. Diğer partilerin düştüğü hatayı düşüp milletimizle bağımızı kopardığımızda akıbetimiz onlardan farklı olmayacaktır. Hep söylediğim gibi tarih bizi öyle bir noktaya getirmiştir ki, ülkemizin kaderiyle partimizin kaderi adeta bütünleşmiştir. AK Parti'nin gerilemesi, Allah göstermesin yıkılması demek Türkiye için de bir büyük felaket anlamına gelecektir. Sadece kendimiz değil, ülkemiz ve milletimiz için güçlü olmak, güçlü kalmak zorundayız. Teşkilatlarımızın ve milletvekillerimizin 2019 Mart’ına işte bu anlayışla hazırlanmasını istiyorum. Tevfik bizden taktir Allah'tandır.
Büyük devlet olmak demek içerde ve dışarda pekçok meseleyi aynı anda ve başarıyla yürütmek demektir. Türkiye bir yandan içeride dengeleme, disiplin ve değişim üzerine kurulu yeni ekonomik programını uygularken bir yandan da bölgesel ve küresel meselelerdeki ağırlığını artırmayı sürdürüyor.
'Suriye krizinde son dönemde çok önemli adımlar attık'
Ülkemiz açısından beka meselesine dönüşen Suriye krizinde son dönemde çok önemli adımlar attık. Cenevre süreci derde derman olmadı. Onun için Astana sürecini başlattık. Astana Süreci'nde Rusya, Türkiye, İran ve bunun yanında BM müşterek bir çalışmaya girdik. Bu çalışmayla birlikte bir süreç oluştu. Önce Soçi, ardından Ankara, ardından Tahran Süreci zirve olarak devam etti. Akabinde de bizler Rusya ile bir Soçi zirvesini yaptık. İdlib’de çok çok kötü giden süreci, varil bombalarıyla bombalanan, İdlib halkının İdlib'i terk ettiği bir dönemde artık duramazdık, Sayın Putin ile birlikte 'Görüşelim' dedik. Soçi zirvesinde de hamdolsun orada bir muhtıra imzaladı savunma bakanlarımızı. O gün bugün şu anda bir ateşkes süreci devam ediyor. Bildiğiniz gibi İdlib çevresinde 12 gözlem noktası bize ait. 10 gözlem noktası da bizim dışımızda Rusya'ya ait, 6 gözlem noktası da İran'a ait. Şimdi biz bu gözlem noktalarını da yaptığımız muhtıradan sonra daha da güçlendiriyoruz. Buralarda herhangi bir sıkıntı yaşanmasın, yaşamayalım.
Rejimin İdlib’i tehdidi noktasında Rusya her türlü tedbiri alıyor, içeride de radikal uçlara karşı biz her türlü tedbiri alıyoruz. Gerektiğinde Rusya ile beraber hareket ediyoruz. Böyle bir süreci başlattık, rabbim hayırlı eylesin. İnşallah buradan yeni terör olayları çıkmasın istiyoruz. Bu süreç devam ediyor. Bunu ABD’de aynı masada yemek yeme imkanı bulduğum Sayın Lavrov’la da görüşme fırsatım oldu. Orada da bunları etraflıca konuştuk. Zira Sayın Putin ABD’ye gelmemişti. Dışişleri Bakanı ile bunu orada etraflıca görüşme imkanım oldu.
'Alanda varsanız, masada varsanız neticede de sözünüz geçer'
Bölgede masada olduğunuz sürece sözünüz var. Masada olmadığınız sürece hiçbir sözünüz yok. Bu tabii sadece bölgeye ait olan bir şey değil. Dünyada da bu böyle. Artık bütün savaşlarda, her yerde eğer alanda varsanız, masada varsanız, neticede de sözünüz geçer. Yoksa sözünüz geçmez. İşte onun için biz baştan itibaren 'Dünya 5’ten büyüktür' dedik hep. Şimdi bunu sonuna kadar devam ettireceğiz. Bu tabii alana bizim sürdüğümüz bir tezimizdir. Bu tezimizi inşallah dünyaya da kabul ettireceğiz. Buraya doğru bir oluşumu sağlamamız lazım.
'Smaller gorup' esprisi: İstanbul Zirvesi
İşte şimdi Amerika, 'Small Group' (Küçük Grup) adı altında bir 7'ler düzenlemesi yapıyor; ben de buna karşı bir latife yaptım, 'Biz de smaller group (Daha küçük grup) yaparız' dedim. 4 ülkenin katılımıyla Türkiye, Rusya, Almanya, Fransa ile İstanbul Zirvesi'ni yapacağız. Bu da büyük ihtimalle ya bu ay sonuna kadar veyahutta önümüzdeki ay gerçekleşecek. Bu toplantıyla birlikte hedefimiz bu bölgede Koalisyon Güçleri ile birlikte Türkiye, Rusya masaya oturup ne yapacağımıza karar verelim istiyoruz.
İdlib'de rejim ile muhalifler arasında bir güvenli bölge oluşturup tarafları çatışmadan uzak tutma kararımız sayesinde hem büyük bir katliamın hem de ülkemizi hedef alacak bir göç dalgasının önüne geçtik. Bu önemli bir şey. 3.5 milyon zaten var. Bir 3.5 milyon da oradan gelirse halimiz ne olur. Bunun riskler içerdiğini biliyorum. 14 liderle dar kapsamlı görüşmeler yaptım. Hepsi teşekkür etti, 'Sizin bu yaptığınızı kimse yapmaz' dedi. Çünkü 3.5 milyonu biz burada bakıyoruz, onlarla beraberiz. Bu 3.5 milyon dünyaya dağılsaydı, halleri ne olacaktı bunu çok iyi biliyorlar. Alternatif insani ve stratejik maliyetlerini düşündüğümüzde bu yükün altına girmenin bizim için en doğru karar olduğuna da inanıyoruz.
Bugüne kadar Suriye'de attığımız hiçbir adımın yanlış olmadığını gördüğümüz için İdlib'deki imtihandan da inşallah yüzümüzün akıyla çıkacağımızdan şüphe duymuyorum.
Suriye'deki iç savaşı ülkemize taşıma hesaplarından Suriye halkının geleceğini kendi topraklarında güvence altına alma inisiyatifine almış olmamız büyük başarıdır.
Suriye krizi boyunca elini taşın altına sokmamış bazı ülkelerin birden bire toplanıp kendi kendilerine yol haritaları çizmeye çalışmaları, çözüm ihtimalinin belirdiğinin en iyi işaretidir. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Suriye halkının doğrudan kendisini muhatap almaya devam edeceğiz. Yönetimi demiyorum dikkat edin, Suriye halkı diyorum. Bazıları bunu birbirine karıştırıyor. Burası önemli. Bu çerçevede Fırat'ın doğusundaki terör işgalini sona erdirmekte de kararlıyız.
ABD'ye tepki gösterdi
Türkiye'nin sınırı boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna destek veren ülkelerle ancak bu teşebbüsten vazgeçilmesi halinde bölgede birlikte çalışma imkanı bulabiliriz. İşte Suriye'nin kuzeyinde yaklaşık 19 bin TIR'ı Amerika silah araç gereçlerle oraya YPG-PYD'ye gönderdi. Orada teröristler var, bunlar PKK'nın yan kolları. Bunun yanında da Amerika'nın 22 tane üssü var. Üsler de takviye ediliyor. 3 bin civarında da kargo uçakla buraya silah, mühimmat, araç gereç gönderildi. Peki bunlar kime karşı kullanılacak? O sınırın öbür tarafında kim var? Türkiye var. Biz sizinle stratejik ortak değil miyiz, bu nasıl stratejik ortaklık? Biz sizden paramızla silah istedik vermediniz ama terör örgütüne veriyorsunuz. Bunları dünyaya nasıl izah edeceksiniz? Bu gerçekleri görmek zorundayız. Bu emperyal varlıkla bir yere varmak mümkün değil. Ama, insanlık bunları da görüyor ve görecek. Biz de dilimiz döndüğü sürece anlatacağız. En azından halkımız bunları çok daha iyi bilecek. Bu ekonomik savaş bunlardan kopuk değil. Bunlarla iç içe.
Kıbrıs ve Doğu Akdeniz mesajı
Türkiye'ye rağmen yapılan hiçbir işin bu bölgede başarı şansı olmadığını herkes görmeli ve bilmelidir. Aynı durum Kıbrıs ve Ege çevresinde gelişen hadiseler için de geçerlidir. Ülkemizin burnunun dibinde Türkiye'ye rağmen ve hatta Türkiye'ye karşı işler yapabileceklerini sananlar yanıldıklarını yakında anlayacaklar. Bizim kimsenin hakkında, hukukunda, çıkarında gözümüz yok. Ama kimsenin de bizim hakkımızı, hukukumuzu, çıkarlarımızı gasbetmesine izin vermeyiz.
BM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerle ilgili bilgi verdi
Amerika'nın New York şehrinde BM Genel Kurulu'na katıldık. BM Genel Sekreteriyle ve 14 ülkenin liderleriyle görüşmelerimiz oldu. Ayrıca Amerika'daki Türklerle, Müslüman toplulukların liderleriyle ve iş dünyamızla bir araya geldik. Bölgesel küresel meseleleri ele aldık. Suriye başta olmak üzere ülkemizin insani konulardaki duruşunun takdirle karşılandığını bizzat kendilerinden duyma imkanı bulduk. Ülkedeki dini ve etnik gruplara, Amerika'daki sivil toplum faaliyetlerinde ve siyasette daha etkin olmalarını, birlikte hareket etmelerini tavsiye ettik. İş dünyasına da ekonomik potansiyelimizi rakamlarla ifade ederek, yatırım çağrısı yaptık.
ABD ile ilişkileri düzeltme ümidini ifade etti
Amerika'ya yaptığımız her seyahatte bu ülkedeki vatandaşlarımızın ve gönülleri bizimle birlikte olan kardeşlerimizin heyecanını görüyoruz. Amerika ile aramızdaki ilişkilerin olumsuz seyrinden üzüntü duyduklarını ama ülkemizin haklılığını bildiklerini bizzat ifade ettiler. Biz de böylesine önemli bir siyasi ve ekonomik gücü karşımızda değil yanımızda görme arzumuzu kendilerine söyledik. İnşallah oradaki kardeşlerimizle de el ele vererek Amerika'yla ilişkimizi bu yöne sevk etmeyi ümit ediyoruz.
Almanya ziyaretine değindi
BM’deki programımızın ardından Almanya’ya geçtik. Türkiye ile ilgili yanlış olduğunu gördüğümüz algılarını kendilerine açıkça ifade ettik. Her konuda anlaştığımızı söyleyemem. Almanya ile ilişkilerimizin daha olumlu yönde seyredeceğini söyleyebilirim. O caminin açılışında da 10 bin kişi gelmişti Köln caminin açılışına .
Bizi dinlemelerine izin vermediler. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu var ya… Nasıl bir kanunsa… Bu kanun orada pek çalışmadı. Zaten eser konuşuyordu. FETÖ ve PKK terör örgütünün mensupları bu ziyareti sabote etmek için ellerinden geleni yaptılar. Şansölye ile basın toplantımızı provoke etmek isteyen bir terbiyesiz, ahlaksız çıktı. Alman polisi paketleyip dışarı attılar. Kimin yamağı olduğu da belli zaten, onu söylemeye gerek yok.
ABD gibi AB ile ilişkilerimizi de canlandırmak ve geliştirmek istiyoruz.
Önümüzdeki dönem diğer hususlarla birlikte bu ülkelerle ilişkilerimizi arzu ettiğimiz seviyeye çıkardığımız bir dönem olacaktır.
'Sevgili milletime seslenmek istiyorum'
Sevgili milletime seslenmek istiyorum. Marketlerde şurada burada sizler işi en yakından teftiş eden insanlarsınız. Alışılmadık şekilde ürünlerde fiyat farkları varsa bunları hemen belediye zabıtalarına iletin. Belediye başkanlarına da sesleniyorum Zabıtalarınızı bu konuda hassasiyet içinde olmaya teşvik edin. Fiyatlarda oynamalar, stoklar varsa stoklarını basmak ve gerekeni yapmak görevimizdir."
https://www.cnnturk.com/turkiye/cumhurbaskani-erdogandan-ak-partinin-tbmm-grubunda-aciklamalar
Ses Kapa
Süre0:00
/
Toplam Süre2:03
Yüklendi: 0%
Recep Tayyip Erdoğan, "Kimse 'bu benim yakınımdır' diye aday teklifiyle gelmesin" uyarısında bulundu ve yerel seçimlerde aday gösterecekleri kişilerin özelliklerini açıkladı: "Hem işini iyi bilecek hem çalışacak hem de bu davayı iyi hazmetmiş olacak. Adayın da bir karşılığı olacak, o da prim yapacak, partinin gücünü de arkasına alacak. FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine bulaşmamış olması, milletimizin değerleriyle çatışmaması, birikimi ve projeleriyle hizmet etmeye uygun olması şartıyla AK Parti'nin kapıları herkese açıktır."[/paste:font]
metin boyutu depremnedeniyle bu ülkede yaşayanlara geçmiş olsun dileklerini iletti ve hayatını kaybedenler için başsağlığı diledi. Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı ile telefonda görüşerek resmi yardım teklifinde bulunduğunu belirtti. Kızılay'ın ve çok sayıda yardım kuruluşunun bölgede olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması satır başlarıyla şöyle:
"Yeni yönetim sistemimiz 24 Haziran seçimleriyle birlikte resmen uygulamaya girmiştir. Sizler yeni dönemin ilk milletvekili olarak, bu tarihi değişimin hem mimarı hem de şahidi olarak görev yapacaksınız. Yükünüz ağırdır ama bir o kadar da şereflidir. Yeni sistemde yürütme ile yasamanın net bir şekilde birbirinden ayrılmasıyla milletvekilleri olarak sizler asli görevlerinize çok daha fazla zaman ayırma, verimli çalışma imkanı bulacaksınız.
Meclis grubunun yapacağı işleri anlattı
AK Parti grubu olarak gündemimizde binlerce kanuni düzenlemeyi gerektiren konu vardır. Ancak bütçe görüşmeleri başlamadan önce öncelikli olarak ele almamız gereken işler bulunuyor. Bunları iki başlıkta ifade edebiliriz. Birinci grupta 100 günlük icraat programımızda yer alan hususlardan bir kısmıyla ilgili olarak ihtiyaç duyulan düzenlemeler yer alıyor. Arkadaşlarımızın yaptıkları çalışmaya göre bu kapsamda 414 kanun maddesinin değişmesi veya ihdası yer alıyor. İkinci grupta ise yeni yönetim sistemine geçilmesiyle birlikte kanunlarda yapılması gereken güncellemeler bulunuyor. Bu kapsamda da 275 düzenleme gerektiği anlaşılıyor. İŞte bu 2 kapsamdaki kanun değişiklikleri veya ihdasların hayata geçirilmesi öncelik arz ediyor.
Yeni dönemin ilk bütçesi 2 hafta sonra Meclis'te, 1 Ocak'ta uygulanacak
Yeni yönetim sistemine göre hazırladığımız ilk bütçeyi de 2 hafta sonra Meclis'e gönderiyoruz. Komisyonlarda ve Genel Kurul'da yapılacak görüşmelerin ardından Meclis'imizin takdiriyle Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemimizin bu ilk bütçesini 1 Ocak'tan itibaren uygulamaya başlayacağız. Yeni bütçeyle ekonomimizi faiz-kur-enflasyon şer üçgeninde kurulan tuzaktan kurtararak süratle yeniden hedeflerimize uygun bir büyüme performansına kavuşturmakta kararlıyız.
Stokçuları uyardı: 'Gereğini yaparız'
Ülkemizin ekonomik gerçekleriyle ilgisi olmayan, tamamen Türkiye'yi siyasi gayelerle köşeye sıkıştırma amacı taşıyan bu dalgalanma dönemini yavaş yavaş geride bırakıyoruz. İş dünyamızdan, sanayicilerimizden, üreticilerimizden, esnafımızdan, çalışanlarımızdan ricamız sabırlı olacaksınız. Ancak bir gerçeği daha açık ve net söylüyorum, stoklara ve stokçulara da fırsat vermeyeceksiniz. Eğer stoklar, stokçular tarafımızdan belirlenirse kimse kusura bakmasın biz de gereğini devletin, yasaların bize yüklediği görev sebebiyle adımımızı atar, gereğini yaparız. Bu faiz-kur-enflasyon saldırısına en iyi cevabı ekonomimizin çarklarını döndürmeye devam ederek, işlerimize dört elle sarılarak, kendimize yeni imkanlar oluşturarak cevap verebiliriz. İşte hamdolsun ihracatta geçmişten bugüne büyük bir rekor kırıldı.
Yetkiyi doğrudan milletimizden alan yürütme ve yasama organları olarak bizlerin ortaya koyacağı kararlılık ile milletimizin gösterdiği sabır sayesinde inşallah bu sıkıntıların üstesinden geleceğiz.
CHP'yi hedef aldı
Siyaset kurumu bir takım çatlak seslere rağmen vakur bir duruş sergileyerek, ülkesinin ve milletinin yanında yer almak suretiyle sürece olumlu katkı sağlamıştır. Ana muhalefet partisinin meseleyi hiç ilgisi olmayan yerlere çekmeye çalışmasını ise milletimizin takdirine havale ediyoruz. Cevap vermeye de gerek duymuyorum. Çünkü bir ülkede iktidara yürüme derdi olmayan ama muhalefette kalan, muhalefette kaldığı süreçte de 'Acaba ülkeyi nasıl batırabiliriz' veya 'bu ülkeye nasıl karalar çalabiliriz' anlayışıyla kampanyalar yürüten anlayıştan hiçbir şey olmaz. İşte onun için benim milletim de bunlara 'İktidar koltuğu için yürü' demiyor. Biz 2023 hedeflerine ulaşmak için gerektiğinde kan kusup kızılcık şerbeti içtik dedik. Bunu söylemek suretiyle ne gerekiyorsa yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Asıl olan Türk milletinin menfaatidir, gerisi lafı güzaftır.
Yerel seçimler mesajı
Önümüzdeki yılın Mart ayında yapılacak mahalli idareler seçimleri, Türkiye'nin bundan sonraki 5 yılını arzu ettiğimiz hız ve etkinlikte icraatlarla geçirebilmemiz açısından kritik öneme sahiptir. Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinden milletimizin teveccühüne mazhar olarak başarıyla çıktık. Mahalli idareler seçimlerinde de hem oy oranı hem de belediye başkanlığı sayısı açısından benzer bir başarıyı hatta daha iyisini elde etmemiz gerekiyor. AK Parti şahsım başta olmak üzere mahalli idarelerdeki başarılarıyla temayüz etmiş bir kadro tarafından kurulmuştur. Bugün de milletimizle aramızdaki bağı güçlü şekilde muhafaza etmemizi büyük ölçüde mahalli idarelerdeki başarımıza borçlu olduğumuzu özellikle düşünüyorum. Milletimizin doğrudan hayatına dokunan mahalli idarelerde ne kadar güçlü olursak Cumhurbaşkanlığında ve Meclis'te o derece etkin hizmet vereceğimize inanıyorum.
'Mahalli seçim hazırlıklarını istişareyle yapıyoruz'
Bunun için hep birlikte çok çalışmalıyız. AK Parti kuruluşundan beri her işini, icraatını istişareyle yürütmüş bir partidir. Mahalli idareler seçimi hazırlıklarını da yine istişareyle yapıyoruz. Cuma günü başlayıp pazar akşamı sona erecek olan ve bu yıl 27.sini yapacağımıza göre artık geleneksel diyebileceğimiz istişare toplantımızı, 5 yıl aradan sonra, yapmadık diye bir şey yok, Afyon'da yaptık, tekrar Kızılcahamam'da gerçekleştiriyoruz. Kızılcahamam kampımızda tüm bu konuları enine boyuna konuşacağız. Her şeyi burada konuşup bitirmeyelim diyorum, biraz da Cumartesi gününe kalsın. 24 Haziran seçimlerinden çıkardığımız dersler ışığında 2019 Mart'ı için kendimize en doğru, en sağlıklı yol haritasını belirleyeceğiz. Esasen genel merkezimizde mahalli seçim hazırlıklarına 24 Haziran'ın hemen ardından başladık. Merkez Karar ve Yönetim Kurulumuzun, Merkez Yürütme Kurulumuzun her toplantısında bu konuyu ele alıyor, mevcut durumu ve ileriye dönük hazırlıkları ele alıyoruz. Meclis'in yeni döneminin başlamasıyla birlikte siz milletvekillerimizle de daha sık istişare imkanı bulacağız.
'Kimse bize aday teklifiyle gelmesin'
Mahalli seçimlerde en isabetli adayları belirleyerek, en verimli çalışmaları gerçekleştirerek hedeflerimize ulaşmalıyız. Kimse 'bu benim yakınımdır, şu benim buyumdur' diye bize aday teklifiyle gelmesin. Bunu özellikle burada ifade ediyorum. Ondan sonra ters yüz edilirse de kusura bakmasınlar. Burada ehliyet ve liyakat esastır. Buna göre adımlarımızı atmakta da kararlıyız. Bütün prensiplerin üstünde bu prensip vardır. Bunun için sizlerden partimize, şehirlerimize ve ülkemize en iyi katkıyı sağlayacak bir yaklaşım içinde olmanızı bekliyorum.
'Adayları olabilecek profili anlattı'
Bize ehli tevazu, yani tevazu ehli isimler lütfen getirin. Halkına tepeden bakacak adamları bize getirmeyin, gurur kibir abidesi adamları bize getirmeyin. Hem işini iyi bilecek hem çalışacak hem de bu davayı iyi hazmetmiş olanları bize getirin. Hiç ilgisi, alakası olmayan ama 'Seçime gidiyoruz bu vesileyle onu da buradan a day yapalım'... Yok öyle şey. Emeği olacak. En iyi hizmetleri getirecek isimlerle seçimlere girdiğimizde bundan milletimizle birlikte bizler ve partimiz kazançlı çıkarız. Adayın da bir karşılığının olması lazım. Sadece partinin karşılığına sığınarak adaylık değil, adayın da bir karşılığı olacak, o da prim yapacak, partinin gücünü de arkasına alacak.
'Milletimizin gönlünde yer eden arkadaşlarımızla zaten devam edeceğiz'
Başarıları ve hizmetleriyle milletimizin gönlünde yer eden arkadaşlarımızla zaten devam edeceğiz. Bunun yanında FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine bulaşmamış olması, milletimizin değerleriyle çatışmaması, birikimi ve projeleriyle hizmet etmeye uygun olması şartıyla AK Parti'nin kapıları herkese açıktır. Hatta bu vasıflara sahip isimlerin partimize gelmesini beklemeden gidip kendimiz arayıp bulacağız. AK Parti olarak tüm seçim çevrelerinde adaylarımızı çıkarak, çalışmalarımıza devam edeceğiz. Saflarımıza katılan her adayı kendimiz ve ülkemiz için bir kazanç olarak görürüz.
Sizlerin bu sürece katı ve destek vermeniz çok önemlidir. 'Bu benim akrabamdır, yakınımdar, bizim STK'dandır', arkadaşlar yok. İşin ehli mi, değil mi? İşin ehli olur, beraber aynı STK'da yıllarca hizmet vermiş olabilirsiniz o ayrı konu. Ama böyle bir ehliyeti yok, olmaz öyle şey. Tuttuğunu koparacak, ehli tevazu olacak, 'Biz burada bu arkadaşla seçimi alabiliriz' böyle yürüyeceğiz. Bugün bu çerçeveden hareket ederek ilçe başkanlarımızla iki grup halinde bir araya geliyoruz. Bu sabah başladı. İlçe başkanlarımızın yarısıyla bugün, kalan yarısıyla da bir hafta on gün sonra bir araya geleceğiz. Seçim takvimindeki süreleri beklemeden aday tespiti hazırlıklarını erkenden yapmayı planlıyoruz.
AK Parti teşkilatları yılın 365 günü sahadalar. Bugün Kadın Kollarımızla da bir toplantım var. Onlarla da görüşeceğim. Artık durmak yok. Seçim sürecinde mümkünse 81 milyon vatandaşımızın hepsine teker teker ulaşacak, her hanenin kapısını tıklatacak bir çalışma temposunu hedefliyoruz. Milletimizin gönlüne girmeden oyuna talip olamayız. Önce milletimizin gönlüne gireceğiz, sonra oyunu isteyeceğiz. Biz siyaseti parti binalarında oturup esip gürlemekten veya küçük bir grupla oturup yapanlardan ibaret olmadık, olamayız.
Milletimizin bağrından çıkan bir partiyiz. Bunu muhafaza edebildiğimiz sürece kimse sırtımızı yere getiremez. Diğer partilerin düştüğü hatayı düşüp milletimizle bağımızı kopardığımızda akıbetimiz onlardan farklı olmayacaktır. Hep söylediğim gibi tarih bizi öyle bir noktaya getirmiştir ki, ülkemizin kaderiyle partimizin kaderi adeta bütünleşmiştir. AK Parti'nin gerilemesi, Allah göstermesin yıkılması demek Türkiye için de bir büyük felaket anlamına gelecektir. Sadece kendimiz değil, ülkemiz ve milletimiz için güçlü olmak, güçlü kalmak zorundayız. Teşkilatlarımızın ve milletvekillerimizin 2019 Mart’ına işte bu anlayışla hazırlanmasını istiyorum. Tevfik bizden taktir Allah'tandır.
Büyük devlet olmak demek içerde ve dışarda pekçok meseleyi aynı anda ve başarıyla yürütmek demektir. Türkiye bir yandan içeride dengeleme, disiplin ve değişim üzerine kurulu yeni ekonomik programını uygularken bir yandan da bölgesel ve küresel meselelerdeki ağırlığını artırmayı sürdürüyor.
'Suriye krizinde son dönemde çok önemli adımlar attık'
Ülkemiz açısından beka meselesine dönüşen Suriye krizinde son dönemde çok önemli adımlar attık. Cenevre süreci derde derman olmadı. Onun için Astana sürecini başlattık. Astana Süreci'nde Rusya, Türkiye, İran ve bunun yanında BM müşterek bir çalışmaya girdik. Bu çalışmayla birlikte bir süreç oluştu. Önce Soçi, ardından Ankara, ardından Tahran Süreci zirve olarak devam etti. Akabinde de bizler Rusya ile bir Soçi zirvesini yaptık. İdlib’de çok çok kötü giden süreci, varil bombalarıyla bombalanan, İdlib halkının İdlib'i terk ettiği bir dönemde artık duramazdık, Sayın Putin ile birlikte 'Görüşelim' dedik. Soçi zirvesinde de hamdolsun orada bir muhtıra imzaladı savunma bakanlarımızı. O gün bugün şu anda bir ateşkes süreci devam ediyor. Bildiğiniz gibi İdlib çevresinde 12 gözlem noktası bize ait. 10 gözlem noktası da bizim dışımızda Rusya'ya ait, 6 gözlem noktası da İran'a ait. Şimdi biz bu gözlem noktalarını da yaptığımız muhtıradan sonra daha da güçlendiriyoruz. Buralarda herhangi bir sıkıntı yaşanmasın, yaşamayalım.
Rejimin İdlib’i tehdidi noktasında Rusya her türlü tedbiri alıyor, içeride de radikal uçlara karşı biz her türlü tedbiri alıyoruz. Gerektiğinde Rusya ile beraber hareket ediyoruz. Böyle bir süreci başlattık, rabbim hayırlı eylesin. İnşallah buradan yeni terör olayları çıkmasın istiyoruz. Bu süreç devam ediyor. Bunu ABD’de aynı masada yemek yeme imkanı bulduğum Sayın Lavrov’la da görüşme fırsatım oldu. Orada da bunları etraflıca konuştuk. Zira Sayın Putin ABD’ye gelmemişti. Dışişleri Bakanı ile bunu orada etraflıca görüşme imkanım oldu.
'Alanda varsanız, masada varsanız neticede de sözünüz geçer'
Bölgede masada olduğunuz sürece sözünüz var. Masada olmadığınız sürece hiçbir sözünüz yok. Bu tabii sadece bölgeye ait olan bir şey değil. Dünyada da bu böyle. Artık bütün savaşlarda, her yerde eğer alanda varsanız, masada varsanız, neticede de sözünüz geçer. Yoksa sözünüz geçmez. İşte onun için biz baştan itibaren 'Dünya 5’ten büyüktür' dedik hep. Şimdi bunu sonuna kadar devam ettireceğiz. Bu tabii alana bizim sürdüğümüz bir tezimizdir. Bu tezimizi inşallah dünyaya da kabul ettireceğiz. Buraya doğru bir oluşumu sağlamamız lazım.
'Smaller gorup' esprisi: İstanbul Zirvesi
İşte şimdi Amerika, 'Small Group' (Küçük Grup) adı altında bir 7'ler düzenlemesi yapıyor; ben de buna karşı bir latife yaptım, 'Biz de smaller group (Daha küçük grup) yaparız' dedim. 4 ülkenin katılımıyla Türkiye, Rusya, Almanya, Fransa ile İstanbul Zirvesi'ni yapacağız. Bu da büyük ihtimalle ya bu ay sonuna kadar veyahutta önümüzdeki ay gerçekleşecek. Bu toplantıyla birlikte hedefimiz bu bölgede Koalisyon Güçleri ile birlikte Türkiye, Rusya masaya oturup ne yapacağımıza karar verelim istiyoruz.
İdlib'de rejim ile muhalifler arasında bir güvenli bölge oluşturup tarafları çatışmadan uzak tutma kararımız sayesinde hem büyük bir katliamın hem de ülkemizi hedef alacak bir göç dalgasının önüne geçtik. Bu önemli bir şey. 3.5 milyon zaten var. Bir 3.5 milyon da oradan gelirse halimiz ne olur. Bunun riskler içerdiğini biliyorum. 14 liderle dar kapsamlı görüşmeler yaptım. Hepsi teşekkür etti, 'Sizin bu yaptığınızı kimse yapmaz' dedi. Çünkü 3.5 milyonu biz burada bakıyoruz, onlarla beraberiz. Bu 3.5 milyon dünyaya dağılsaydı, halleri ne olacaktı bunu çok iyi biliyorlar. Alternatif insani ve stratejik maliyetlerini düşündüğümüzde bu yükün altına girmenin bizim için en doğru karar olduğuna da inanıyoruz.
Bugüne kadar Suriye'de attığımız hiçbir adımın yanlış olmadığını gördüğümüz için İdlib'deki imtihandan da inşallah yüzümüzün akıyla çıkacağımızdan şüphe duymuyorum.
Suriye'deki iç savaşı ülkemize taşıma hesaplarından Suriye halkının geleceğini kendi topraklarında güvence altına alma inisiyatifine almış olmamız büyük başarıdır.
Suriye krizi boyunca elini taşın altına sokmamış bazı ülkelerin birden bire toplanıp kendi kendilerine yol haritaları çizmeye çalışmaları, çözüm ihtimalinin belirdiğinin en iyi işaretidir. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Suriye halkının doğrudan kendisini muhatap almaya devam edeceğiz. Yönetimi demiyorum dikkat edin, Suriye halkı diyorum. Bazıları bunu birbirine karıştırıyor. Burası önemli. Bu çerçevede Fırat'ın doğusundaki terör işgalini sona erdirmekte de kararlıyız.
ABD'ye tepki gösterdi
Türkiye'nin sınırı boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna destek veren ülkelerle ancak bu teşebbüsten vazgeçilmesi halinde bölgede birlikte çalışma imkanı bulabiliriz. İşte Suriye'nin kuzeyinde yaklaşık 19 bin TIR'ı Amerika silah araç gereçlerle oraya YPG-PYD'ye gönderdi. Orada teröristler var, bunlar PKK'nın yan kolları. Bunun yanında da Amerika'nın 22 tane üssü var. Üsler de takviye ediliyor. 3 bin civarında da kargo uçakla buraya silah, mühimmat, araç gereç gönderildi. Peki bunlar kime karşı kullanılacak? O sınırın öbür tarafında kim var? Türkiye var. Biz sizinle stratejik ortak değil miyiz, bu nasıl stratejik ortaklık? Biz sizden paramızla silah istedik vermediniz ama terör örgütüne veriyorsunuz. Bunları dünyaya nasıl izah edeceksiniz? Bu gerçekleri görmek zorundayız. Bu emperyal varlıkla bir yere varmak mümkün değil. Ama, insanlık bunları da görüyor ve görecek. Biz de dilimiz döndüğü sürece anlatacağız. En azından halkımız bunları çok daha iyi bilecek. Bu ekonomik savaş bunlardan kopuk değil. Bunlarla iç içe.
Kıbrıs ve Doğu Akdeniz mesajı
Türkiye'ye rağmen yapılan hiçbir işin bu bölgede başarı şansı olmadığını herkes görmeli ve bilmelidir. Aynı durum Kıbrıs ve Ege çevresinde gelişen hadiseler için de geçerlidir. Ülkemizin burnunun dibinde Türkiye'ye rağmen ve hatta Türkiye'ye karşı işler yapabileceklerini sananlar yanıldıklarını yakında anlayacaklar. Bizim kimsenin hakkında, hukukunda, çıkarında gözümüz yok. Ama kimsenin de bizim hakkımızı, hukukumuzu, çıkarlarımızı gasbetmesine izin vermeyiz.
BM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerle ilgili bilgi verdi
Amerika'nın New York şehrinde BM Genel Kurulu'na katıldık. BM Genel Sekreteriyle ve 14 ülkenin liderleriyle görüşmelerimiz oldu. Ayrıca Amerika'daki Türklerle, Müslüman toplulukların liderleriyle ve iş dünyamızla bir araya geldik. Bölgesel küresel meseleleri ele aldık. Suriye başta olmak üzere ülkemizin insani konulardaki duruşunun takdirle karşılandığını bizzat kendilerinden duyma imkanı bulduk. Ülkedeki dini ve etnik gruplara, Amerika'daki sivil toplum faaliyetlerinde ve siyasette daha etkin olmalarını, birlikte hareket etmelerini tavsiye ettik. İş dünyasına da ekonomik potansiyelimizi rakamlarla ifade ederek, yatırım çağrısı yaptık.
ABD ile ilişkileri düzeltme ümidini ifade etti
Amerika'ya yaptığımız her seyahatte bu ülkedeki vatandaşlarımızın ve gönülleri bizimle birlikte olan kardeşlerimizin heyecanını görüyoruz. Amerika ile aramızdaki ilişkilerin olumsuz seyrinden üzüntü duyduklarını ama ülkemizin haklılığını bildiklerini bizzat ifade ettiler. Biz de böylesine önemli bir siyasi ve ekonomik gücü karşımızda değil yanımızda görme arzumuzu kendilerine söyledik. İnşallah oradaki kardeşlerimizle de el ele vererek Amerika'yla ilişkimizi bu yöne sevk etmeyi ümit ediyoruz.
Almanya ziyaretine değindi
BM’deki programımızın ardından Almanya’ya geçtik. Türkiye ile ilgili yanlış olduğunu gördüğümüz algılarını kendilerine açıkça ifade ettik. Her konuda anlaştığımızı söyleyemem. Almanya ile ilişkilerimizin daha olumlu yönde seyredeceğini söyleyebilirim. O caminin açılışında da 10 bin kişi gelmişti Köln caminin açılışına .
Bizi dinlemelerine izin vermediler. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu var ya… Nasıl bir kanunsa… Bu kanun orada pek çalışmadı. Zaten eser konuşuyordu. FETÖ ve PKK terör örgütünün mensupları bu ziyareti sabote etmek için ellerinden geleni yaptılar. Şansölye ile basın toplantımızı provoke etmek isteyen bir terbiyesiz, ahlaksız çıktı. Alman polisi paketleyip dışarı attılar. Kimin yamağı olduğu da belli zaten, onu söylemeye gerek yok.
ABD gibi AB ile ilişkilerimizi de canlandırmak ve geliştirmek istiyoruz.
Önümüzdeki dönem diğer hususlarla birlikte bu ülkelerle ilişkilerimizi arzu ettiğimiz seviyeye çıkardığımız bir dönem olacaktır.
'Sevgili milletime seslenmek istiyorum'
Sevgili milletime seslenmek istiyorum. Marketlerde şurada burada sizler işi en yakından teftiş eden insanlarsınız. Alışılmadık şekilde ürünlerde fiyat farkları varsa bunları hemen belediye zabıtalarına iletin. Belediye başkanlarına da sesleniyorum Zabıtalarınızı bu konuda hassasiyet içinde olmaya teşvik edin. Fiyatlarda oynamalar, stoklar varsa stoklarını basmak ve gerekeni yapmak görevimizdir."
https://www.cnnturk.com/turkiye/cumhurbaskani-erdogandan-ak-partinin-tbmm-grubunda-aciklamalar