öncelikle sıkılmadan uzun uzun yazdığın için çok teşekkürler. gerçekten güzel yerlere değinmişsin.
şimdi çeyiz aşamasındayım. eşya bakıyoruz. eğer gerçekten reerkarnasyon olsaydı kesin içimden ya ingiliz kır evinde yaşamış biri çıkardı yada osmanlı sarayından çıkardım. eşya bakarken fabrikasyon işi hiç birşey hoşuma gitmedi. ne zaman ki ben tepe home ve mudo ya gittim. aha dedim yaa ben bunlardan hoşlanıyorum. biraz araştırdıktan sonra tarzımın bu olduğunu kabul ettim. ki öncesinde annemin yok ama şu 80 lerden kalma mobilyalar çok hoşuma giderdi ve kardeşim abla teyzeler gibisin diyor:)...
kafam o kadar karışık ki. bir yanım ev alana kadar sıradan mobilyalar al. hani şu 3lü çeyiz paketlerinden. ama bir yanımda ona da para vereceksin nasıl kıyacaksın çöpe atmaya diyor.
ikinci olarak hani demişsin yaa ingiliz kır evleri geniştir ferahtır. benim istediğimde zaten kendi istediğim gibi geniş bir mustakil ev yaptırmak. çünkü apartmanda oturamıyorum. sanki üstüme üstüme geliyor. ben toprağa yakın olmalıyım. arada bahçeye birşeyler ekmeliyim:)
benim rengim beyaz pembe ve mor. o yüzden bu tarz hoşuma gidiyor sanki:)
off offf çok zor bir süreç. bu sürede bana yadımcı olursanız sevinirim.... :26: