Bir sabah saat altıda eşimle motora atlayıp muğladan istanbula annemleri ziyarete gidip akşam akşam onları şaşkına çevirmek...
Annem teyzem ben bizim evin terasında yağmurun altında sarılıp öylece durmak (o anı ölünceye kadar unutmayacağım)...
...veee, eşimle başbaşa yaptığımız düğün... Nikahtan sonra tanıştığımız otele gittik ve iki kişilik bir düğün yaptık: Sarhoş olup takıların dolu olduğu çantayı ilk defa gördüğümüz ve bir kelime bile konuşmadığımız insanlara verip sahneye çıkıp göbek attık... Sonra iskelede dans ettik, tam öpüşecekken havai fişekler patlamaya başladı ama güzel olan tesadüf olması, yani para verip o anda patlatın deseydik böyle anlamlı olmazdı... Sonra eşim lobide bana piyano çaldı, ben de bet sesimle bağıra bağıra Şebnem Ferah'ın sigaralı şarkısını söyledim... Başka başka....He, gecenin bir yarısı motora atlayıp Dalyan'a gitmek, sabaha karşı eve dönmek -ama motor çok hızlı gitçek bi de tümseklerde hoplayıp hoplayıp yere inerken ooolleeeyy diye bağırılacak...
-Bi de henüz gençken ve öğrenciyken beyoğlunda tekbaşıma, ellerim cebimde yürüyüp ıslık çalmak...
Bi de hayatımda ilk defa baklava-mantı-yaprak sarması yapıp (hem de süper olmuştu) beni tembel bilenleri şaşırtmak... Ama hiç birini bi daha yapmadım... Yapabiliyorum ya, yeter...