Kadınların perdelenmemiş sesi:
Gazeteci yazar Ayşe Böhürler çarpıcı projesi Duvarların Arkasında’da 13 Müslüman ülkeden 140’a yakın kadının ülkesinin ya da önyargıların duvarlarını aşma mücadelesini anlatıyor.
*Burkaların, peçelerin arkasında tasvir edilen Müslüman kadın tipi ne kada gerçeği yansıtıyor?
*Bu konudaki önyargılar ne kadar doğru
*Coğrafi ve kültürel farklar bu kadınların hayatına, dinî yorumlara nasıl yansımış?
*Önlerinde görünen ve görünmeyen duvarlar neler?
*Nasıl bir kadın özgürlüğü modelini benimsiyorlar?
* Dindar ve modern olmak arasında nerede duruyorlar?"
Duvarların Arkasında kitabı gazetece-yazar Ayşe Böhürler´in yaklaşık üç yıllık çalışmasının ürünü. Aslında bir belgesel projesi olan Duvarların Arkasında, kapsamının genişliği nedeniyle belgesel sınırlarını aşan bilgi dağarını kitap haline gelerek herkesle paylaşıyor. Orijinal metinlerinin Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca, Urduca ve Malayca´dan çevrilip tekrarlardan arındırılarak başlıklandırmalarla sunulduğu kitapta 13 Müslüman ülkeden 140´a yakın kişiyle yapılan röportajlar yer alıyor. Kadın bakanlar ve milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu başkanları ve kadın aktivistleri, medya mensupları, yazar ve sanatçılar, öğretmenler, öğrenciler ve daha birçok meslek alanından kişiler, siyaseti, sosyal hayatı, şiddeti, çabayı, sorunları ve çözümleri okurlarla paylaşıyor…
“Kadın hayatına yönelik olarak İslam ülkelerinde hatta Türkiye’de bile büyük travmaların hâlâ yaşandığını hepimiz biliyoruz. Duvarların Arkasında bu travmaların azaltılmasında bir rol oynayabilir. Yani insana, kadına, Müslüman kadının hayatına biraz daha merhametli, insani ve insaflı bakışı da getirir, diye umut ediyorum.”
Prof. Dr. Beşir Atalay, İçişleri Bakanı
“Belgeseli´nin bir kaç ülkedeki çekimine katılarak bir tür yol arkadaşlığı yaptım. Şimdi bu belgeselin kitaplaşmasının hepimiz için hem çok ilginç, hem de çok öğretici olduğunu düşünüyorum.” Nuray Mert
Ayşe Böhürler, Malezya’dan Endonezya’ya, İran’dan Cezayir’e İslam coğrafyasındaki “duvarların arkasında”ki kadını gözümüzün önüne getiriyor… Kendi kulvarında çok nadir, üstelikte referans oluşturacak türde kalıcı bir çalışma. Kitaplaştırarak konuyla ilgili her çaresiz kalanın bir başvuru kitabı haline getirdiği için da kendisine ayrıca teşekkür etmek gerek…”
Mehmet Altan ...
""Ya ortasındasındır AŞK’ın merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde..
Ella Rubinstein (40) Amerikalı bir ev kadınıdır. Tipik burjuva değerlerinin hâkim olduğu oldukça varlıklı bir ailesi, düzenli ve görünüşte “sorunsuz” bir evliliği vardır. Üç çocuğunu da büyüttükten sonra bir yayınevinde editör-asistanı olarak iş bulur; görevi A. Z. Zahara adlı tanınmamış bir yazarın tasavvuf felsefesini konu alan tarihi romanını değerlendirmektir.
Ancak hayatının kritik bir döneminde eline aldığı bu kitap, hiç beklemediği bir şekilde Ella’yı derinden sarsacak, dünyevi aşkı keşfetmek adına zorlu ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmasına neden olacaktır.
Hayatlarımızın durgun gölünü dalgalandıran taş misali, yüzleşmek zorunda olduğumuz sıkıntılar, acılar… ve aşkın peşinde kat etmek zorunda olduğumuz zorlu yollar, ödediğimiz bedeller…
Aşk… kitap içinde bir kitap, hayatın anlamı peşinde bir aşk macerası…
Aşk… Elif Şafak’tan arayışa, gerçeğe ve keşfetmeye dair bir roman.
nanılmaz ölçüde karışık ve özgün bir roman kahramanı Nicholai Hel. Yarı Rus, yarı Alman asıllı koyu bir Amerikan düşmanı. Şanghay'da doğmuş, bir Japon generali tarafından büyütülmüş; bir Japon bilgesinden de "Go" oyunu öğrenmiş. Bask dili dahil yedi dili ana dili gibi konuşuyor. Plastik kartla ya da kurşun kalemle bir insanı rahatlıkla öldürebilecek ustalıkları da edinmiş. Üstün düzeydeki "yakın algılama " yeteneği yüzünden fotoğrafı bile çekilemeyen bu profesyonel terörist avcısı, terörcü, korkusuz mağaracı, yenilmez savaşçı ve gerçek feylosof, günün birinde emekli olarak yaşadığı şatosundan çıkıyor; amansız ve acımasız bir dövüşe katılmak üzere....