- 6 Mart 2012
- 17.734
- 27.908
- 49
Dünyada en çok fındık üreten ülkelerden biri de Türkiye! Yeteri kadar ceviz, badem ve yer fıstığı da üretiyoruz. Ama gelişmiş ülkelerde “ilaç niyetine” yenilen bu besinleri hala “abur cubur yiyecekler” sınıfına koyuyoruz. Oysa kuruyemiş herkes için çok yararlı. Çocukluk döneminde tüketimi de çok önemli.
Bebekler ve küçük çocuklar için son derece gerekli olan protein, lif, çinko ve diğer önemli elementler sert kabuklu yiyeceklerde bulunuyor. Bu yüzden uzmanlar, çocukların yeterince kuruyemiş tüketmesinin gerçekten çok önemli olduğunu belirtiyor.
Kaju fıstığı:
Kaju, Hint fıstığı olarak bilinir. En iyi bakır kaynaklarından biridir. Günde 1 avuç kaju tüketildiğinde günlük bakır ihtiyacının yüzde de 38’i karşılanır. İçerisinde bulunan triptofan, mutluluk verici bir aminoasittir. Ayrıca içerisini bulunan magnezyum, kalp kasının çalışmasında, kan basıncının düzenlenmesinde, sinir iletiminde ve kasların gevşemesinde etkilidir. Kaju içerisinde bulunan çinko, büyüme ve gelişmede etkili olmakla birlikte vücuda zarar veren serbest radikallere karşı vücudu korur.
Kaju, özellikle bağışıklık sisteminin korunmasında etken olan selenyum mineralini içerir. Ayrıca içeriğindeki yağ çeşidinin yüzde 75’inin tekli doymamış yağ asidi olması nedeniyle ekstra yararlıdır. Kaju’nun kalorisi ceviz kadar yüksektir. İngiltere’de çocuklara ilk bir yıl verilmemesi önerilir.
Amerikan fıstığı:
Amerikan fıstığını diğer kuruyemişlerden ayıran en önemli özelliği, doymuş yağ asidi içeriğinin yüksek olmasıdır. Bu nedenle fındık, badem, ceviz gibi diğer kuruyemişlere göre daha az tercih edilmesi daha sağlıklı olacaktır. Enerji içeriği ortalama olarak kajunun kalorisine yakındır.
Amerikan fıstığı bazı durumlarda alerjik besin olarak da kabul edilir özellikle ailesinde besin alerjisine sık rastlanan bebeklerin besinlerinde ilk 3 yıl kuruyemişlerin yer alma¬ması önerilir. Kalp sağlığı açısından önemli olan omega-3 içeriği yine ceviz, badem ve fındığa göre daha düşüktür.
Şam fıstığı:
Özellikle solunum sistemi rahatsızlıklarının yaşanmasını engelleyen şam fıstığının kalp rahatsızlıklarına yakalanma riskini düzenli tüketimde azalttığı bilinir. İçeriğinde bulunan protein, şam fıstığını diğer kuruyemişlerden ayıran önemli özelliktir.
Makadamya fıstığı:
İçerisinde bulunan yüzde 78 tekli doymamış yağ asidi makadamya fıstığını diğer kuruyemişlerden ayrıcalıklı kılar. Ayrıca antioksidan özellikli olması nedeniyle vücudu serbest radikallere karşı korur ve bağışık sistemini güçlendirir. Kemik ve diş gelişimi için en önemli mineral olan kalsiyum makadamya fıstığında yüksek oranda bulunur.
Lif içeriğinin yüksek olması, bağırsak sisteminin daha düzenli çalışmasına katkı sağlar. İçerisinde yüksek oranda bulunan arjinin, büyüme ve gelişmeyi tetiklediği için çocuklarda tüketimi önemlidir. Ayrıca kolesterol sıkıntısı olan bireylerin de düzenli olarak makadamya fıstığı tüketmesi gerekir. En az fındık ve badem kadar önemli bir kuruyemiştir.
Pikan cevizi:
Antioksidan özelliği güçlüdür ve bağışıklık sistemi için önemlidir. Ayrıca magnezyum, E vitamini, kalsiyum, potasyum içermektedir. Lif içeriği yüksek olan pikan cevizinin sağlığa olan katkıları tam olarak bilimsel açıklığa kavuşmasa da mayo clinic tarafından yapılan bir çalışmada kötü kolesterolü düşürücü etkisi olduğu saptanmıştır. 15 yarım pikan cevizi içerisinde bulunan protein, 30 gram etteki protein miktarına eşittir.
Fındık:
Dünyada bulunan tüm besin öğelerini bünyesinde bulunduran tek bein fındıktır. Çok iyi bir enerji kaynağı olmasının yanı sıra yeterli miktarda tüketildiğinde kolesterol düşürücü etkisi bulunur.
Ayrıca kalp sağlığı ve kalp ritminin ayarlanmasında yararı olan fındıkta tek dikkat edilmesi gereken durum tüketim miktardır. Kemik ve vücut gelişimini desteklediği için çocukların tüketmesi gereken fındık, özellikle solunum sistemi rahatsızlıklarının yaşanma riskini düşürür.
Badem:
Kabukları soyularak veya kavrularak tüketilmesinin yanı sıra birçok pasta ve tatlının içine konulan bademin yararlan vücut için vazgeçilmezdir. Özellikle bağırsak sisteminin düzenli çalışmasındaki ve bebeklerin gelişimindeki katkıları önemlidir.
Ayrıca sinir sisteminin gelişimi ve solunum yollarının sağlığı için günde 8-10 adet badem tüketimi gereklidir. Badem, bağışıklık sistemini de güçlendirir.
Ceviz:
İyi bir bitkisel protein kaynağı olmasının yanı sıra, omega-3 kaynağıdır. Omega-3 içeriği ile vücudu iltihaplanmaya karşı korumakla kalmaz, kalp sağlığı üzerinde de olumlu etkiler gösterir. Bilimsel araştırmalarla saptanan kan kolesterolünü düşürücü etkisi, damar sağlığının korunması açısından oldukça önemlidir. Ceviz, aynı zamanda beynin besini olarak da adlandırılır. Bunun sebebi; çocuklarda beyin gelişimini destekleyen omega-3 yağ asitlerinden zengin olmasıdır.
Manganez ve bakırdan, aynı zamanda B vitaminlerinden ve liften zengindir. Yapılan bilimsel araştırmalar, günde 45 gram ceviz tüketiminin; kalp-damar sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösterir. Başka bilimsel çalışmalar ise, düzenli ceviz tüketiminin kemik sağlığını olumlu yönde etkileyeceğini ve depresyon üzerinde olumlu etkiler oluşturabileceğini göstermiştir. Uzun dönemli bir başka bilimsel çalışma ise, günde 30 gram ceviz tüketiminin, safra taşı oluşum riskini yüzde 25 azaltabileceğini ortaya koymuştur.
Dünyada en güçlü antioksidan olarak kabul edilen melatonin, kişilerin rahatlamasına, rahat uyumasına yardımcı olur. Ceviz, melatonin için de iyi bir kaynak olarak kabul edilir. Melatonin içeriği nedeniyle, hücre yenilenmesinde ve yaşlanmanın geciktirilmesinde de etkili olabileceği düşünülür.