- 6 Mart 2012
- 17.731
- 27.703
- 49
Çocuklar yaklaşık 2 yaşlarına kadar annelerine bağımlıdırlar, muhtaçtırlar. Hemen hemen bütün ihtiyaçları anneleri tarafından karşılanır. Onları anneleri besler, uyutur, giydirir, gezdirir, istediği şeyleri eline verir… Annesi, çocuk yemek yemek istemese bile gerekirse ona zorla yedirir, uyumak istemese bile onu yatağına ya da dizine yatırır, çocuğun almasını istemediği eşyayı yüksek bir yere kaldırır.
2 yaşta çocuk, motor (bedensel) ve dil gelişimi açısından önemli bir yol kat etmiştir. Kendini daha iyi ifade etmekte, isteklerini karşılamada daha etkin olmaktadır. Artık bağımsızlaşma yolunda ilk adımlarını atmaya başlamıştır. Bu bağımsızlaşma adımlarının en önemlilerinden biri ise tuvalet alışkanlığını kazanmasıdır.
Tuvalet alışkanlığının kazanılmasıyla birlikte güç, çocuğa geçmiştir. Çünkü burada söz sahibi tamemen odur. Anne onu zorla yedirebilir, uyutabilir, giydirebilir belki ancak ona zorla tuvaletini yaptırtamaz. Çocuk isterse idrarını ya da dışkısını içinde tutar, isterse de olmadık zamanda olmadık yere bırakır; bu onun bileceği iştir. Bu nedenle bir çok hususta olduğu gibi, tuvalet alışkanlığının kazandırılması hususunda da anne-çocuk arasındaki ilişki önemli olmaktadır.
“Tuvalet Eğitimi Ne Zaman Verilmelidir?”
Tuvalet eğitimi için uzmanlar, çocuk 20 aylıkken başlanması gerektiğini söylemektedirler. Fakat bunun bazı çocuk için 18 ay, bazısı için ise 2-2,5 yaş olabileceğini de belirtmektedirler. Ancak tuvalet alışkanlığı 1,5-2,5 yaşları arasında kazanılmış olsa bile ilk 4-5 yılda tam olarak oturmayabileceğini yine de akılda tutulmalıdır.
Her ne kadar bu eğitim için 20. ay uygun gibi görünse de, çocuğun zihinsel olgunluğu, bedensel gelişimi ve mesanesini kontrol edebilmesi (idrarını tek seferde yeterli olarak yapması, altının 2-3 saat kuru kalması…) önemli kriterlerdir. Bu ise, çocuktan çocuğa değişebileceğinden ebeveynler yaştan ziyade bu noktalara dikkat etmelidirler. Çocuklarını diğer çocuklar ile kıyaslamamalı ve çocuklarının erken yaşta bu alışkanlığı kazanmalarını beklememelidirler.
Bu eğitime başlamak için çocuğun hazır oluşluğu göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuk bununla ilgili mesajları jest ve mimikleri ile, bazen ise direkt sözel olarak verir. Genellikle ilk başlarda, bezlerini kirlettikten sonra annelerine bunu söylerler ya da bir şekilde anlatmaya çalışırlar. İlerleyen zamanlarda bezlerini kirletirken, en son aşamada ise kirletmeden önce mesaj verirler. Ancak her çocuk bu aşamaların hepsinden geçmeyebilir, bu unutulmamalıdır.
“Tuvalet Eğitimi Nasıl Verilmelidir?”
Anne, hazır olduğuna dair çocuktan gelen mesajları fark etmeli ve çocuğu idrarını tuvalete yapması konusunda teşvik etmelidir. Yaptığı takdirde övmeli, yapmadığı zaman ise kızmamalıdır.
Bazı çocuklar diğerlerine göre bu hazır oluşluğa geç erişebilirler. Bu gibi durumlarda anne telaş yapmamalıdır. Yapıyorsa da bunu çocuğa hissettirmemelidir. Çocuğu diğer çocuklar ile yarışa sokmamalıdır. Bir an evvel öğrenmesi için baskı yapmamalı, ısrarcı olmamalı ya da çocuğu zorlamamalıdır. Böyle olursa, anne-çocuk ilişkisi zedelenebilir. Uzmanlar zorla ya da katı bir tutumla tuvalete alıştırılan çocuklarda idrar kaçırma sorunun daha sık görülme olasılığı olduğunu söylemektedirler.
Çocuğu tuvalete alıştırırken başlangıçta lazımlık kullanılabilir. Ancak çocuk lazımlığa oturmayı reddederse anne bu konuda ısrar etmemelidir. İlk günlerde her beslenmeden sonra çocuk tuvalete götürülmeli fakat uzun süre orada kalmamalıdır ve bu sırada anne de onun yanında beklemelidir. Düzen oturtulduktan sonra her gün belirli saatlerde çocuk tuvalete götürülmelidir. Sonrasında kendiliğinden tuvalet ihtiyacını söyleyecektir.
Anne bu eğitim esnasında çocukla inatlaşmamalıdır. Cezalandırma, rüşvet, tehdit, aşağılama, başkaları ile kıyaslama gibi yöntemlere başvurmamalıdır. Sabırsız, çok kuralcı ve aşırı titiz davranmamaya özen göstermelidir. Çocuk hazır değilse onu zorlamamalı, ona bir müddet daha zaman tanımalıdır. Çocuk ısrarla hazır olma sürecine geçemiyorsa, tıbbi bir muayene gerekebilir.
“Tuvalet Eğitiminde Zorluklar”
Çocuk 5 yaşına gelmesine rağmen hala gündüz ya da gece idrar kaçırmalarının devam etmesi, çocuk tuvalet alışkanlığını kazanmasına ve hiç idrar kaçırma olmamasına rağmen bir dönem sonra tekrar kaçırmaların başlaması ve dışkı kaçırma tuvalet eğitiminde karşılaşılabilecek başlıca zorluklardır. Ancak bunlar 5 yaş öncesinde, ciddi problemler olarak ele alınmamaktadır.
Bu gibi sıkıntılarla karşılaşıldığında öncelikle çocuğun fiziksel muayenesi yaptırılmalıdır. Fiziksel muayenede bir sorun yoksa o zaman psikolojik ihtimaller gözönünde bulundurulmalı ve ona göre gereken önlemler alınmalıdır. Ailesel yatkınlık da bazen tetikleyici olabilir. Bir takım terapi yöntemleri ve gerekli görüldüğü durumlarda doktor kontrolünde ilaç kullanımıyla problemin ortadan kalkması kolaylaşmaktadır.
Ebeveynler bu durumun kendileri açısından sıkıntılı ve zor olduğu kadar çocukları açısından da öyle olduğunu unutmamalıdırlar. Hem sosyal, hem de psikolojik olarak yıpratıcı bir durumdur. Bu nedenle çocukların yargılanmaktan ziyade anlaşılmaya ve desteğe ihtiyacı vardır.
Psikolog Canan Cantürk