Çocuk terbiyesi üzerine notlar

nuryolcu

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
29 Ağustos 2010
58
1
36
Denizli
Anne Baba Cenab-ı Haktan salih evlat istemek için duayı bırakmayacak.

Mukarenet-i Zevciyede bulunurken daima besmele-i şerifeyi okumak ve Cenab-ı Haktan hayırlı ve salih evlat vermesini istemektir. Aksi halde şeytanın da bu işe karışacağı ve doğacak çocuğunun ahlakında tesir bırakacağı ayet ve hadislerde beyan edilmiştir.

Helal gıda ile gıdalandırmak ve manevi gıda olan din derslerine devam etmek.

Annenin yediği helal ve haram lokmaların çocuğun ahlakı üzerine tesiri vardır.
 
Eb-u Cafer ( K-S ) der ki ; İnsanda zuhur eden iyi – kötü her hareket mideye inen gıdaların eseridir. Ona giren haramsa çıkanda haramdır. Giren helalse çıkanda helaldir. Giren lüzumsuz şeylerse çıkan da lüzumsuz şeylerdir. Gıdalar birer tohum mide de tarladır. Oraya ne ekilirse o biçilir.

İmam-ı Şaranı ( K-S ) der ki ; Haramla gıdalanan kimseden ancak haram işler sadır olur. Şüpheli şeylerle gıdalanan kimseden de şüpheli işler zuhur eder. Hatta haramdan gıdalanmış bir kimse Allah’a ibadet-ü taatte bulunmak istese buna gücü yetmez

Abdül Kadir-i Geylani ( K-S ) der ki : Ey Hak kapısının hizmetçisi! Haram yemek kalbi öldürür, helal yemek ise kalbi diriltir. Öyle ki bir lokma orayı aydınlatır, diğer bire lokma orayı karartır. Bir lokma seni dünya ile meşgul kılar, bir lokma da seni ahiretle meşgul eder.

Kız olsun oğlan olsun çocuğun doğumuna sevinmelidir.

Hz. Peygamber ( ASM ) Kadının bereketlisi ilk çocuğunu kız doğurandır.

Çocuk doğduktan sonra sağ kulağına ezan sol kulağına da kamet okunursa o yavru çocuk felcinden ya da cin uğramasından zarar görmez buyurmuşlardır Peygamber efendimiz. ( ASM ).

Doğar doğmaz çocuğun ağzına hurma ile çiğnem yapıp çalmak.
 
Çocuğu emzirirken ve uyuturken besmele çekmek.

Seleften öyle İslam kadınları gelmiştir ki çocuğunu emzirirken Yasin süresini ölçü olarak kabul etmiş. Çocuğuna meme verince Yasin suresini okumaya başlamış ve Yasin-i Şerifi bitirince çocuktan memeyi kesmiştir.

Çocuğunu uyuturken de ninni yerine tevhid ve salavat-ı şerife ve güzel ilahi ve kasideler söylemişlerdir.

Çocuk terbiyesinin başında çocukları emzirmek gelir ve bunun da müddeti iki yıldır.
 
Çocuklar karakterlerini buluğa erinceye kadar öğrenirlerde istikbalde aynı ahlak üzerine devam ederler

Anne ve baba çocuğuna yemek yemenin, su içmenin adabını öğretmeli. Yemekten evvel ve yemekten sonra el yıkamasını, sağ el ile yemesini ve içmesini, yemeğe başlarken besmele-i şerife ile başlamasını, yemekte acele etmemesini, ,büyükler başlamadan onun yemeğe el uzatmamasını, ekmeği ufak koparmasını, kaşığı dişlerine vurmamasını, başkalarının lokmasına bakmamasını, kendi önünden yemesini, yerken ağzını millete karşı açmamasını, şapırdamamasını, yemekten az az alarak yemesini, iyice çiğnemesini, elini ve üstünü kirletmemesini, bir lokmayı yutmadan diğerine el uzatmamasını, eliyle yediği şeyleri daima üç parmakla yemesini ve taama bahane bulmamasını öğretmelidir.

Çocuğa daima katık ile yemeğe alışmaması için bazen eline katıksız sadece ekmek vermeli.

Ayakta yemek ve çok yemenin sıhhate zararlı olduğunu ve dininde menettiğini söyleyip normal yedirmeye alıştırmalı

Dokunacak muzır şeyleri yedirmemeye, sert şeyleri dişleri ile kırmamaya, dişlerinin çürüyerek sağlığının bozulacağını söyleyerek öğretmeli.
 
Çocukları hizmete alıştırmak. Güçlerinin yeteceği ve yapabilecekleri işleri emretmelidir. Güçlerinin yetmediği ve yapamayacakları işleri çocuklara teklif etmemelidir.Ta ki inat ve inatsızlıklarına sebep olmasın.

Çocukları severken adalete riayet etmeli. Kesinlikle kız oğlan diye ayırdetmemelidir. Çünkü Allah’a (cc) dokunur. Allah’ın yaptığını sevin.

Efendimiz (ASM) buyuruyorlar ki; “Çocuklarınıza hediye ve bağışta bulunurken birini diğerine tercih etmeyip hepsini müsavi tutunuz. Eğer ben birini diğerine tercih etseydim, dişileri -erkeklere- tercih ederdim”. Bilhassa yeni çıkmış turfanda meyveyi alıp ilk önce kızına ve sonra oğluna vermelidir.

Büyüdükleri halde korkak olan insanların korkularının temelinde çocukken uslandırmak için öcü geliyor... öööö... Aman gel öcü şu çocuğu ye.... yahut al götür... gibi çocukları aldatıp korkutmaya yönelik hareketler vardır. Bu hareketler çocuğu hem yalana hem de korkaklığa, cesaretsizliğe alıştırır.Çocukların tuvalete ve karanlık yerlere bir yere gidememelerinin sebebi bu yanlış telkinlerdir.
 
Çocukları yalancılığa alıştırmamak. Çocukları çağırırken bir şey vaat ettiğimizde mutlaka yapmalıyız. Sana şunu alacağım veya getireceğim diye vaat ettiğimizde o şey alınabilecek meşru bir şey ise alınmalı, meşru değil veya alınamayacak bir şeyse onun yerine başka bir şey alınarak çocuğun gönlü yapılmalıdır.Çocuğu çağırırken de mesela “bak bak al şunu al şunu ” derken elimizde bir şey bulunmalı, “gel sana şunu vereceğim”dendiği zamanda o şey mutlaka verilmelidir. Eğer çocuğu çağırdığınızda elinizde bir şey yoksa ve vereceğim getireceğim dendiği halde verilmez veya getirilmezse hem çocuğa yalan söyleyerek günah kazanmış ve hem de çocuğa yalan söylemeyi, söz verip de sözünden dönmeyi öğretmiş olacağımızdan bu tip hareketlerden kaçınılmalıdır.

Bir hadis-i şerifte der ki; “Bir kimse bir çocuğa, gel sana şunu vereceğim der ve vermezse bu sözü bir yalandır”.
Kapıya gelen bir fakire çocuğu göndererek annem evde yok, ekmeğimiz yok diye yalan söyletirler. Halbuki anne evde, ekmekleri de var. Böyle muamele çocuğu yalana alıştırır.

Bazı babalar veya anneler dedirtirler ki sakın bunu anne veya babana söyleme, sorarsa bilmiyorum, görmedim de. Bu hareketler hem çocuğu yalana alıştırır hem de yalan günahı yazılır, çünkü yalandır.
 
Son düzenleme:
Bir hadiste denilir ki “Tehlikeyi doğrulukta görseniz de doğruluğu araştırınız, zira kurtuluş ancak ondadır”.

Çocuğu yalan söylemeye alıştıran sebeplerden biriside fena örnekler, kötü huylu arkadaşlardır.

Çocuğun yalancı, hilekar ve ahlaksız çocuklarla arkadaşlık yapmamasına titizlikle dikkat edilmelidir.
Yalan söyleyen çocuğa anne, baba veya öğretmenin sert davranması yalanını önlemez. Belki de çocuğu kurnazlığa sevk ederek daha ustaca yalan söylemesine yol açar. Yalan söylemeye alışmış çocuğu bu ahlaktan vazgeçirmek için anne ve babalar evvela sabırla çocuğa nasihat edip yalanın haram olduğunu, yalan söyleyenlerin insanlar yanında rezil ve rüsva olduklarını, Allah’ın nazarında münafıklardan olacağını, düzgün konuşursa Allah’ın onu çok seveceğini anlatmalıdır.Çocuğu sık sık dini sohbetlere götürmelidir.

Çocuk çok iyi bir şey yaptığı ve kendisinde güzel bir fiil ve hareket görüldüğü vakit sevilmeli, aferin kızım oğlum diyerek okşanmalı ve hoşuna gidecek bir şeyle taltif ederek hatırını almalı, herkesin arasında ve bilhassa yaşıtları arasında sena edilmelidir.
 
Son düzenleme:
Çocuk yaramazlık yaptığı zaman terbiyesiz, ahlaksız, hayvan, lanet olsun, Allah belanı versin, Allah canını alsın, kahrolasın gibi sözlerle tektir edip beddua etmeyin. Bir hadiste denilir ki; “Hiçbiriniz diğerine Allah sana lanet etsin, Allah’ın gazabına uğra, cehennemde yan gibi beddualarla lanet etmeyiniz”.
Kızınca çocuğunuza Allah akıl fikir versin, Allah iyiliğini versin, Allah hayrını versin, Allah canını almasın, gözün kör olmasın, Allah belanı vermesin gibi sözler söylemek hem kızgınlığı teskin eder hem de dua olmuş olur. Çocuğuna beddua eden adam çocuğunu bozar, ifsad eder.
Çocuğun yaptığı ziyan eğer komşuya ise hemen elinden tutarak komşuya götürmeli kendisine özür dilettirmeli, ödenmesi icap eden bir şey varsa yine çocuğun eliyle onu ödemeli ve çocuğa ,gördün ya o işi bir daha yapma! diyerek tembih etmeli, komşusunun elini öptürerek komşuya karşı nasıl hareket edeceğini, komşu hukuku bahsinde geçen edebi çocuğa öğretmelidir. Yoksa çocukların yaptığı gibi görmezlikten, duymazlıktan gelmek veya amma bir olmuş iyi olmuş, iyi yapmışsın demek çocuğun ahlakını öldürmek demektir.
 
Çocuğunuza daha küçük yaşta iken büyüklerine hürmeti, küçüklerine ve mahlukata şefkati, ana ve babaya, hocaya, sanata gidiyorsa ustaya itaati, saygıyı, helal ve haramı, cennet ve cehennemin ne olduğunu öğretmelidir.

Bir hadis-i şerifte denir ki: “Babanın çocuğuna karşı vazifeleri; çocuğuna güzel isim koymak, terbiye etmek, okuyup yazmayı, ok atmayı, yüzmeyi ve zamanın silahlarını kullanmayı öğretmek, helal ve temiz rızk elde etmesini sağlamak ve yetişince evlendirmektir”.Çocukların babaları ile laubali olmaması ve odalarına izinle girmesi gerekir. Eğer babalar çocuklarını laubali büyütürse ileride çocuk babanın lafını dinlemez, lakayt ve laubali olarak yetişir. Sevdiğinizi belli etmeyin ki şımarmasın.

çocuklarınıza eve ve başkasının odasına girerken izin alınması gerektiğini öğretiniz.Çünkü bir hadiste “üç defa kapıyı çalınız izin verilirse giriniz aksi halde dönünüz” burulmuştur.
Kapıyı çaldığında kapının ya sağ veya sol tarafında durmasını öğretiniz. Kapı önünde durulmaz.

Eve girerken selam verip sağ ayakla girmeyi öğretiniz.
 
Merhaba,
Dini içerikli konular açmak yasaktır.
Anlayışınızla birlikte teşekkür ediyor müsadenizle konunuzu kiliyorum.
İyi paylaşımlar:a.s.:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…