- 20 Mayıs 2008
- 4.879
- 79
- 163
- 39
- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
"Çocuk İstismarına HAYIR" Kampanyasına Destek Verelim
- Konu Sahibi efsun12
- Başlangıç Tarihi
14 yaşındaki kız çocuğuna tecavüze 5 gözaltı 3 Ocak 2009
Yaşar ANTER- Nilüfer KANDIRMIŞ/BODRUM (Muğla), (DHA)
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde, polisler tarafından geceyarısı parkta bulunan 14 yaşındaki kız çocuğu M.T.'nin defalarca tecavüze uğradığı ortaya çıktı, olayla ilgili 5 kişi gözaltına alındı. Ağır travma geçiren ve psikolojik dengesi bozulan M.T. devlet korumasına alınırken, saldırganlar adliyeye sevkedildi.
Dün gece saat 01.00 sıralarında Neyzen Tevfik Caddesi'nde liman kıyısındaki Tepecik Çocuk Parkı'nda perişan vaziyette yerde yatan M.T.'nin polise verdiği ifadede anlattıkları, hayatındaki dramı gözler önüne serdi.
TEKNELERDE ON GÜN BOYUNCA TECAVÜZ ETMİŞLER
Ailesiyle birlikte Antalya'da yaşadığını, öz babasının 3 yıldır kendisine cinsel taciz ve tecavüzde bulunduğunu iddia eden M.T., bu durumdan kaçarak önce Aydın'a, ardından da Bodrum'a geldiğini anlattı. Bodrum'da teknede çalışan 24 yaşındaki M.A.K. ile 10 gün önce tanıştığını belirten M.T., şöyle devam etti:
“Babam başka bir kadınla yaşıyor. Evde, üvey annemle bir olup beni sürekli dövüyorlardı, fuhuş yapıp para kazanmamı istiyorlardı. Babam tecavüzlerini sıklaştırıp beni geneleve ve başka erkeklere satmak istediğini söyleyince kaçtım. Geldiğim Aydın'da onlardan şikayetçi oldum. Sonra da Bodrum'a gittim. Burada çalışıp para kazanmak istiyordum. M.A.K. ile barlar sokağında tanıştım. Beni teknesine götürüp çalıştıracağını ve para vereceğini söyledi. İlk gece alkol aldıktan sonra bana kamarada tecavüz etti, ardından kamaraya kilitleyip başka erkeklerin tecavüz etmesine izin verdi. Daha sonra tekneden beni sokağa attılar. Acıdan ve yorgunluktan ayağa kalmayacak durumdaydım.”
5 KİŞİ GÖZALTINDA, ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Polis, M.T.'nin ifadesinin ardından derhal Bodrum limanındaki teknelerde inceleme başlattı. Polisler, tecavüz ettikleri iddia edilen ve yaşları 20-35 arasında değişen M.A.K., Y.E.S., E.A., E.S. ve E.T.'yi gözaltına aldı. M.T.'nin bu kişileri teşhis etmesinin ardından, zanlılar adliyeye sevkedildi. 5 kişi, adliyeye gelişleri sırasında gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı.
Bodrum Devlet Hastanesi'nde yapılan kontrollerde defalarca tecavüze uğradığı kesinleşen M.T. ise tedavisinin ardından, Muğla Sosyal Hizmetler Kurumu’na gönderilerek devlet tarafından kontrol altına alındı. M.T.'nin ailesiyle ilgili şikayeti üzerine de Aydın Emniyet Müdürlüğü'nün Antalya Emniyet Müdürlüğü ile bağlantı kurduğu ve bu soruşturmanın da ayrıca devam ettiği belirtildi.
Türkiyede caydırıcı ceza olmadığı müddetçe biz bu vakaları daha çoooook görürüz
Yaşar ANTER- Nilüfer KANDIRMIŞ/BODRUM (Muğla), (DHA)
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde, polisler tarafından geceyarısı parkta bulunan 14 yaşındaki kız çocuğu M.T.'nin defalarca tecavüze uğradığı ortaya çıktı, olayla ilgili 5 kişi gözaltına alındı. Ağır travma geçiren ve psikolojik dengesi bozulan M.T. devlet korumasına alınırken, saldırganlar adliyeye sevkedildi.
Dün gece saat 01.00 sıralarında Neyzen Tevfik Caddesi'nde liman kıyısındaki Tepecik Çocuk Parkı'nda perişan vaziyette yerde yatan M.T.'nin polise verdiği ifadede anlattıkları, hayatındaki dramı gözler önüne serdi.
TEKNELERDE ON GÜN BOYUNCA TECAVÜZ ETMİŞLER
Ailesiyle birlikte Antalya'da yaşadığını, öz babasının 3 yıldır kendisine cinsel taciz ve tecavüzde bulunduğunu iddia eden M.T., bu durumdan kaçarak önce Aydın'a, ardından da Bodrum'a geldiğini anlattı. Bodrum'da teknede çalışan 24 yaşındaki M.A.K. ile 10 gün önce tanıştığını belirten M.T., şöyle devam etti:
“Babam başka bir kadınla yaşıyor. Evde, üvey annemle bir olup beni sürekli dövüyorlardı, fuhuş yapıp para kazanmamı istiyorlardı. Babam tecavüzlerini sıklaştırıp beni geneleve ve başka erkeklere satmak istediğini söyleyince kaçtım. Geldiğim Aydın'da onlardan şikayetçi oldum. Sonra da Bodrum'a gittim. Burada çalışıp para kazanmak istiyordum. M.A.K. ile barlar sokağında tanıştım. Beni teknesine götürüp çalıştıracağını ve para vereceğini söyledi. İlk gece alkol aldıktan sonra bana kamarada tecavüz etti, ardından kamaraya kilitleyip başka erkeklerin tecavüz etmesine izin verdi. Daha sonra tekneden beni sokağa attılar. Acıdan ve yorgunluktan ayağa kalmayacak durumdaydım.”
5 KİŞİ GÖZALTINDA, ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Polis, M.T.'nin ifadesinin ardından derhal Bodrum limanındaki teknelerde inceleme başlattı. Polisler, tecavüz ettikleri iddia edilen ve yaşları 20-35 arasında değişen M.A.K., Y.E.S., E.A., E.S. ve E.T.'yi gözaltına aldı. M.T.'nin bu kişileri teşhis etmesinin ardından, zanlılar adliyeye sevkedildi. 5 kişi, adliyeye gelişleri sırasında gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı.
Bodrum Devlet Hastanesi'nde yapılan kontrollerde defalarca tecavüze uğradığı kesinleşen M.T. ise tedavisinin ardından, Muğla Sosyal Hizmetler Kurumu’na gönderilerek devlet tarafından kontrol altına alındı. M.T.'nin ailesiyle ilgili şikayeti üzerine de Aydın Emniyet Müdürlüğü'nün Antalya Emniyet Müdürlüğü ile bağlantı kurduğu ve bu soruşturmanın da ayrıca devam ettiği belirtildi.
Türkiyede caydırıcı ceza olmadığı müddetçe biz bu vakaları daha çoooook görürüz
Arkadaşlar, bu kampanyaya sadece bir kez destek verebiliyorsunuz. Bu nedenle daha çok katılım için çevrenize duyurmanızın önemi çok büyük. Bu sadece bir seferlik bir şey olduğundan çok vaktinizi alacağını sanmıyorum. Özellikle biz kadınlar olarak bu konuya duyarlılığımızı ancak böyle kampanyalarla gösterebiliriz. Herkese kolay gelsin.
yasakkelime
Muhtemel işin sonu,
Avukat Orhan Eraslan, "Bu tür insanlara cezaevi sürecinde topluma kazandırma eğitimi verilir. Tahliyesinden sonra da ne bizim ülkemizde ne de birçok başka ülkede cezaevinde yatmış kişiye yönelik takip ve denetleme şeklinde bir düzenleme vardır" diyor.
Ama...
ABD'de ise bu kişiler sürekli izleniyor. Adres ve yer değişiklikleri hemen tespit ediliyor. Ayrıca, cinsel suçunu okul çevrelerinde işlemişse o bölgelere yaklaşması yasaklanıyor. Cinsel hastalığı tedavi edilecek gibiyse psikolojik rehabilitasyona tabi tutuluyor.
Fransa'da cinsel suçtan ceza almış sabıkalılara "tedaviyi kabul edinceye kadar hapis" reçetesi dayatılıyor.
İngiltere'de ise bu kişileri sürekli izleyen polis, ayrıca yakın çevresindekileri uyarıyor. Yeni başlanan bir uygulamayla da, sabıkalı kişinin isim ve elektronik posta adresleri Facebook ve MySpace gibi iletişim sitelerine dağıtılıyor.
Ortadoğu ülkelerinin de bu tür şuçlara karşı ne karar verdiğini az çok biliyoruz.
Avukat Orhan Eraslan, "Bu tür insanlara cezaevi sürecinde topluma kazandırma eğitimi verilir. Tahliyesinden sonra da ne bizim ülkemizde ne de birçok başka ülkede cezaevinde yatmış kişiye yönelik takip ve denetleme şeklinde bir düzenleme vardır" diyor.
Ama...
ABD'de ise bu kişiler sürekli izleniyor. Adres ve yer değişiklikleri hemen tespit ediliyor. Ayrıca, cinsel suçunu okul çevrelerinde işlemişse o bölgelere yaklaşması yasaklanıyor. Cinsel hastalığı tedavi edilecek gibiyse psikolojik rehabilitasyona tabi tutuluyor.
Fransa'da cinsel suçtan ceza almış sabıkalılara "tedaviyi kabul edinceye kadar hapis" reçetesi dayatılıyor.
İngiltere'de ise bu kişileri sürekli izleyen polis, ayrıca yakın çevresindekileri uyarıyor. Yeni başlanan bir uygulamayla da, sabıkalı kişinin isim ve elektronik posta adresleri Facebook ve MySpace gibi iletişim sitelerine dağıtılıyor.
Ortadoğu ülkelerinin de bu tür şuçlara karşı ne karar verdiğini az çok biliyoruz.
Çocuğun Cinsel İstismarının Belirtileri ve Yanlış Bilinenler
Çocuk istismarıyla ilgili bir bülten hazırlayan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı "İstismar sanıldığı gibi nadiren görülen bir olay değildir" diyor. İstismarın çocuklar üzerindeki etkilerinin de anlatıldığı bültende çocuklar, ergenler ve yetişkinlerdeki belirtileri de sıralanıyor.
“Her dört çocuktan biri aile içinde cinsel istismara uğruyor. Bu suça ortak olmayın!” başlıklı bir bülten yayımlayan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı konuyla ilgili yanlış bilgilere dikkat çekiyor.
Konuyla ilgili bilgi ve destek için Alo 183 Sosyal Hizmet Danışma Hattı'nın aranmasını gerekiğini hatırlatan vakfa göre göre aile içi cinsel istismarla ilgili yanlış kanılar şöyle:
-Ensest zannedildiği gibi sadece sosyo-ekonomik düzeyi düşük ailelerde değil, her kesimde görülebilir.
-Çocukların cinsel istismarı hayal gücüyle uydurdukları, sadece şirin ve cazip kız çocuklarının cinsel istismara uğradıkları bütünüyle yanlış bir inançtır.
-Cinsel taciz sanıldığı gibi genellikle yaşlı, yabancı, serseri erkekler tarafından, ıssız yerlerde yapılmaz. Çocuğun yakını olan genç, evli, çocuklu erkekler tarafından gündelik kullanım alanlarında gerçekleşir.
-Cinsel saldırıya uğrayan çocuklar zannedildiği gibi sadece kız çocukları değildir; hatta erkek çocuklar daha fazla cinsel şiddete maruz kalabilir.
-Cinsel istismar kuşkusu durumunda, olayın üzerine gitmek zannedildiği gibi daha fazla travmaya neden olmaz. Çocuğun güvenliği ve ihtiyaçları gözetilerek yapılan bir müdahale hem istismarın sonra ermesini sağlayacak hem de ona bu sorunun inkar edilmemesi, görmezden gelinmemesi gerektiği mesajını verecektir.
Çocuklar üzerindeki etkiler: Ensest, çocuk için çok şaşırtıcı, anlamlandırması ve söze dökmesi çok zor bir deneyimdir. Sevgi, güven, bağlılık beklediği bir yakınından gelen davranışları anlamlandıramayan çocuk, ruhsal ve fiziksel olarak hayatta kalabilmek için birbirinde ayrışmış, kopuk zihin ve beden halleri yaşar, bu deneyimi anılarından çıkarma ve inkar yoluna gidebilir.
İstismarın belirtileri nelerdir?
Mor Çatı bülteninde istismarın çocuklar, ergenler ve yetişkinlerdeki belirtilerine de yer veriliyor.
Çocuklarda:
Ergenlerde:
Yetişkinlerde:
BİA Haber Merkezi - İstanbul
12 Kasım 2008, Çarşamba
Çocuk istismarıyla ilgili bir bülten hazırlayan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı "İstismar sanıldığı gibi nadiren görülen bir olay değildir" diyor. İstismarın çocuklar üzerindeki etkilerinin de anlatıldığı bültende çocuklar, ergenler ve yetişkinlerdeki belirtileri de sıralanıyor.
“Her dört çocuktan biri aile içinde cinsel istismara uğruyor. Bu suça ortak olmayın!” başlıklı bir bülten yayımlayan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı konuyla ilgili yanlış bilgilere dikkat çekiyor.
Konuyla ilgili bilgi ve destek için Alo 183 Sosyal Hizmet Danışma Hattı'nın aranmasını gerekiğini hatırlatan vakfa göre göre aile içi cinsel istismarla ilgili yanlış kanılar şöyle:
-Ensest zannedildiği gibi sadece sosyo-ekonomik düzeyi düşük ailelerde değil, her kesimde görülebilir.
-Çocukların cinsel istismarı hayal gücüyle uydurdukları, sadece şirin ve cazip kız çocuklarının cinsel istismara uğradıkları bütünüyle yanlış bir inançtır.
-Cinsel taciz sanıldığı gibi genellikle yaşlı, yabancı, serseri erkekler tarafından, ıssız yerlerde yapılmaz. Çocuğun yakını olan genç, evli, çocuklu erkekler tarafından gündelik kullanım alanlarında gerçekleşir.
-Cinsel saldırıya uğrayan çocuklar zannedildiği gibi sadece kız çocukları değildir; hatta erkek çocuklar daha fazla cinsel şiddete maruz kalabilir.
-Cinsel istismar kuşkusu durumunda, olayın üzerine gitmek zannedildiği gibi daha fazla travmaya neden olmaz. Çocuğun güvenliği ve ihtiyaçları gözetilerek yapılan bir müdahale hem istismarın sonra ermesini sağlayacak hem de ona bu sorunun inkar edilmemesi, görmezden gelinmemesi gerektiği mesajını verecektir.
Çocuklar üzerindeki etkiler: Ensest, çocuk için çok şaşırtıcı, anlamlandırması ve söze dökmesi çok zor bir deneyimdir. Sevgi, güven, bağlılık beklediği bir yakınından gelen davranışları anlamlandıramayan çocuk, ruhsal ve fiziksel olarak hayatta kalabilmek için birbirinde ayrışmış, kopuk zihin ve beden halleri yaşar, bu deneyimi anılarından çıkarma ve inkar yoluna gidebilir.
İstismarın belirtileri nelerdir?
Mor Çatı bülteninde istismarın çocuklar, ergenler ve yetişkinlerdeki belirtilerine de yer veriliyor.
Çocuklarda:
- Okul başarısında ve ilgisinde azalma,
- Tedaviye karşın geçmeyen ağrılar, oral, anal ve vajinal enfeksiyon,
- Yetişkinlerin cinsel davranışlarını aşırı taklit etme,
- Kendini ifade ettiği yollarda cinselliğe ve cinsel organlara vurgu,
- Sürekli mastürbasyon, parmak emme, biberondan içme, altını ıslatma, büyük tuvaletini
Ergenlerde:
- Devam eden okul problemleri, ders dışı faaliyetlere ilgisizlik, okulu terk etme, sınıfta konuşmaktan korkma,
- Nedensiz ağrılar, depresyon, aşırı kilo alma, bedenen rahatsızlık ve tiksinti duyma,
- Cinsellikten korkma, erken hamilelik, erken evlenme, cinsel kayıtsızlık, cinsellikten korkma, aşırı cinsel davranışlar,
- Aşırı kilo alma, bedenden rahatsızlık ve tiksinti duyma, ergenlik dönemi bedensel değişiklikleri hakkında sıkıntı duyma,
- Evden kaçma, madde kullanımı ve bağımlılığı, kendine zarar verme, çalma ve intihar düşünceleri.
Yetişkinlerde:
- Tedaviye rağmen bir türlü geçmeyen ağrılar, jinekolojik ve cinsel rahatsızlıklar, uyku bozuklukları, karanlıktan korkma, gece yarısı birisinin eve gireceğinden korkma,
- Aşırı cinsel davranışlar, yeme bozuklukları, hamilelik sırasında utanç, ebeveyn olma sorunları,
- Kendine zarar verme, düşük özbenlik, sürekli suçluluk ve utanç duyma, depresyon, bütünsel olarak kötü olduğuna inanç, ait olamama, yerleşememe, ötekilere güven duyma konusunda zorluk,
- Aşırı sosyalleşme ya da izolasyon, cinsel ve fiziksel saldırılardan kendini koruyamama.
BİA Haber Merkezi - İstanbul
12 Kasım 2008, Çarşamba
Çocuğa Karşı Cinsel Suça Hadım Cezası! 26 Ocak 2009 Pazartesi Bugün okudum gazetenin birinde. Diyor ki Çocuklara karşı işlenen cinsel suçlulara hadım uygulaması! Malezya'da bir kadın bakan sunmuş bu teklifi. Şu anda ülkemizde de bu konu ciddi bir boyut kazanmış durumda. Aslına bakarsanız ne kadar caydırıcı bir yöntem öyle değilmi? Yani kızıyorum yine mevzu gelecek şu Rahşan affına;
O zamanda sözüm ona cinsel suçlar af kapsamı dışında kalıyordu. Peki bizimkiler ne yaptı? Tecavüz edeni salmadılar, tecavüz edip öldüreni saldılar. Bu kadar dengesiz bir adalet sisteminde yaşıyoruz. Peki o salınanlar ne oldu? En fazla üç ay sonra %70 - %80 i aynı suçtan tekrar içeri girdiler. Allah aşkına mantıklı düşünün yine yüzlerce bebeğimiz çocuğumuz anamız kadınımız bu sapıklar yüzünden hayatlarını kaybetmediler mi? Hayatta kalanlarda bir ölüden farksız değiller mi sizce? Hepsini geçiyorum, burada okuduğum bir haberden kesit sunacağım sizlere ve yorumu size bırakacağım. Sayın Eski Adli Tıp Başkanı OĞUZ POLAT bu röpotajın bir yerinde diyor ki;
" BİR YAŞINDAKİ ÇOCUK VEYA 78 YAŞINDAKİ BABAANNE NASIL TAHRİK EDEBİLİR?
Bugüne kadar 3000 küsur kişiyi muayene ettim. Beni en çok sarsan vakalardan biri, bir yaşında bir kız çocuğuydu. Üçüncü ameliyatını geçirmesine rağmen, makatı tamamen parçalandığı için dışkılamasını yapamıyordu. Anne olma yeteneği de elinden alınmıştı. Aynı yaşta bir erkek çocuğu da gördüm, bunlar intikam tecavüzleri. Bizim ülkemizde böyle şeyler de var. 78 yaşında babaanne de gördüm. Deniyor ya, "Karşı taraf tahrik eder" diye. Bir yaşındaki çocuk ya da 78 yaşında babaanne nasıl tahrik edecek? "
ve işte benim içinde sözün bittiği an.. Bir uzmanın azından gerçekler.! yıkılmamak kahrolmamak elde değil. Saygılarımla ...
O zamanda sözüm ona cinsel suçlar af kapsamı dışında kalıyordu. Peki bizimkiler ne yaptı? Tecavüz edeni salmadılar, tecavüz edip öldüreni saldılar. Bu kadar dengesiz bir adalet sisteminde yaşıyoruz. Peki o salınanlar ne oldu? En fazla üç ay sonra %70 - %80 i aynı suçtan tekrar içeri girdiler. Allah aşkına mantıklı düşünün yine yüzlerce bebeğimiz çocuğumuz anamız kadınımız bu sapıklar yüzünden hayatlarını kaybetmediler mi? Hayatta kalanlarda bir ölüden farksız değiller mi sizce? Hepsini geçiyorum, burada okuduğum bir haberden kesit sunacağım sizlere ve yorumu size bırakacağım. Sayın Eski Adli Tıp Başkanı OĞUZ POLAT bu röpotajın bir yerinde diyor ki;
" BİR YAŞINDAKİ ÇOCUK VEYA 78 YAŞINDAKİ BABAANNE NASIL TAHRİK EDEBİLİR?
Bugüne kadar 3000 küsur kişiyi muayene ettim. Beni en çok sarsan vakalardan biri, bir yaşında bir kız çocuğuydu. Üçüncü ameliyatını geçirmesine rağmen, makatı tamamen parçalandığı için dışkılamasını yapamıyordu. Anne olma yeteneği de elinden alınmıştı. Aynı yaşta bir erkek çocuğu da gördüm, bunlar intikam tecavüzleri. Bizim ülkemizde böyle şeyler de var. 78 yaşında babaanne de gördüm. Deniyor ya, "Karşı taraf tahrik eder" diye. Bir yaşındaki çocuk ya da 78 yaşında babaanne nasıl tahrik edecek? "
ve işte benim içinde sözün bittiği an.. Bir uzmanın azından gerçekler.! yıkılmamak kahrolmamak elde değil. Saygılarımla ...
Son düzenleme:
Benzer Konular
