Çocuk İntiharları

AkarGider

❤ bin şükür Allah'ım..
Kayıtlı Üye
16 Aralık 2011
13.791
13.671
498
Merhaba arkadaslar bugun okudugum bir cocuk.intihari haberinden sonra nette arastirirken bu yaziya denk geldim.Her annenin okumasi gerekir diye dusunuyorum..Allah kimseye boyle bir aci yasatmasin...Sevgilerimle....

*ÇOCUK İNTİHARLARI*
İntihar olgusu incelenirken en ilginç ve en üzücü olanı hiç şüphesiz çocuk intiharlarıdır. Henüz bedensel gelişimlerini tamamlamamış, kişilikleri gelişmemiş, hayatın çeşitli zevklerini alamamış bu küçük insanların daha bu yaşta niçin intihar ettiklerine geçmeden önce, çocuklarda ölüm kavramının nasıl ve ne zaman geliştiğini inceleyelim.
Çocukluğun ilk yıllarında ölüm, görünmezle eşanlamlıdır. İlk yaşın sonlarında bebek annesinin yanında olmayısıyla onun varolmadığını düşünür. Daha sonraki yaşlardaysa çocuk tamamen yalnız olmadığını ve bu gücünü kontrol edebileceğini öğrenir. 2-4 yaşları arasında çocuk bazı fantaziler geliştirir. 6 yaşına kadar süren bu fantaziler; sevilen bir kişiye karşı duyulan ölüm isteklerdir. Bu tür fantazileri arttığı zaman, çocuk bu düşüncesinden dolayı utanır ve suçluluk duygusu uyanır. Çünkü başkasının ölümünü istemek, kendi ölümünü düşünmekten daha korkunçtur.
Çocukluk döneminin sonuna kadar ölüm kavramı tam olarak gelişmez; çocuk, ölümün sadece büyüklere özgü olduğunu düşünür. Çevresel güçlüklere tepki verirken, ciddi olarak kendini öldürmeyi düşünmek onun yapısına aykırıdır. Burada fantazileri ve gündüz rüyaları da yardımına koşar. Bunlar yoluyla intihar düşüncesi pek akıllarına gelmez.
Çocuk yavaş yavaş büyüyerek yaşamın edilgenliğinden, oyunun etkinliğine geçerken (psikologlara göre) hoşa gitmeyen yaşantısını oyun arkadaşlarından birine aktarır ve böylece yerine geçen biri aracılığıyla kendinden öcünü alır.
Yapılan araştırmalara göre, çocukların hemen hepsinde geçici intihar eğilimleri vardır. Çocuklar, ölümlerinin diğerleri üzerinde yaratacağı etkinin düşüncesinden zevk almalarına rağmen, onunda uygulamayı reddederler.
Çocuklarda evden kaçma olaylarına sık sık rastlanır. Yapılan araştırmalarla evden kaçma ve intihara aynı dinamiklere sahip oldukları saptanmıştır. Çocuk evden uzaklaşarak sorunlarından kurtulacağını düşünür. Sevdiklerinin yanında olmamak, onların ölü olmalarıyla aynı sonuca varır. Ancak ağır korku ve sıkıntı dolu bir yaşam çocuğun kaçma dışında kendisine zarar verme düşüncesi için bir ortam hazırlayabilir.
Ölüm hakkındaki düşünceler çocuklarda genellikle 10 yaşından sonra oluşur. Bu nedenle 10 yaşın altındakilerde intihar olaylarına pek rastlanmaz. 10 yaşındakilerden büyük olanlarda bile intihar oranları oldukça düşüktür. Fakat, buna rağmen intihar girişimleri gerçek intiharlardan kat kat fazladır. Bu oransal farklılığın başlıca nedeni seçilen yöntemmin ölümcül olmaması yanısıra, iki davranışın –daha öncede belirtildiği gibi- farklı dinamiklere sahip olmasıdır. “Dorpat’ın bir araştırmasına göre, gerçek intihar grubunda dağılmış aile etkeninin oluşuması büyük bir oranda ana-baba ölümüne bağlıdır. İntihar girişimlerinde ise ana-baba boşanması yüksek oranda bulunmaktadır.”
İntihar girişimi ile çocu ailesindeki sorunları halletmeyi amaçlar. Bu tür bir tepkiyle ebeveynlerini korkutarak dağılan aile birliğini eski durumuna getireceğini düşünür; bunda oldukçada başarılıdır. Çünkü dağılmış ailelerin bir çoğu çocukları için tekrar biraraya gelirler.
Gerçek intiharlarda ise, ana-babadan birinin kaybı ve ona kavuşmak isteği çocuğu ölüme sürükleyebilir. Bunun yanısıra başkasına yönelik öfkenin suçluluk ve utanç duygusuyla içe alınması sonucu ortaya çıkan bunalımla da çocuk intihar edebilir.
Çocuk intiharlarının sayısal olarak az olduğunu belirtmemize rağmen, bu intiharların yaklaşık % 75’i erkek çocuklar tarafından gerçekleştirilir. Girişimlerdeyse kız çocuklar çoğunluğu oluşturur. Kız çocuklar edilgen olmaya daha çok zorlandıkları için, bir şeyi elde etme amacıyla girişimlerde daha çok bulunurken, erkek çocuklar otoriteye karşı gelme, nefret, saldırganlığın kendine yöneltilmesi sonucu ölmeyi daha çok istemektedirler.
Başkalarını yönetme, sevgi ve etkinlik kazanma, sevdiği insanları cezalandırma çocukları intihara sürükleyen nedenler arasında sayılabilir. Çocuk daha önce, “beni kaybedince çok üzüleceksiniz” vb. uyarılarda bulunmuş, fakat gerekli ilgiyi yine de bulamamıştır; başvurulacak son çare iseintihar olabilmektedir. Ailede meydana gelen intihar olayları da çocuğu bazen cezbedebilir. Çocuklukta bu eğilim otaya çıkmasa bile, ilerde bazen kendini gösterebilir. Burada önemli olan, eğilimin çocuklukta ortaya çıkmasıdır.
Sonuç olarak çocuk intiharlarında en önemli etkenin aile olduğunu söyleyebiliriz. Boşanma veya ölüm sonucu ailenin parçalanmasıyla çocuk, en çok ihtıyaç duyduğu savgiden yoksun kalmaktadır. Ayrıca, aşırı ya da az ilgi göstermek de çocuk bu tür bir davranışa yönelebilir. Şunu da belirtmek gerekir ki, çocuğun sosyalleşmesine çalışan aile bireylerinin yapması gereken en önemli şeylerden birisi de, yaşam ve ölüm hakkında az da olsa tatminkâr edici bazı bilgileri vermeleridir.
Hemen her ülkede çocuk intiharları toplam intihar oranlarının % 10’unu geçmemektedir. Bunların çok büyük bir kısmı da 9-10 yaşından büyük olanlar tarafından gerçekleştirirlmektedir.
 
Biliyorum uzun diye okumak zor gelebilir ama ozellikle on yasindan buyuk ve ozellikle de erkek cocugu olanlar mutlka okumasi lazim diye dusunuyorum acikcasi...
 
Biliyorum uzun diye okumak zor gelebilir ama ozellikle on yasindan buyuk ve ozellikle de erkek cocugu olanlar mutlka okumasi lazim diye dusunuyorum acikcasi...

Ortaokuldayken bir arkadaşımız intihar etmişti. Manevi kardeşim gibiydi anneme anne derdi. Anne babası ayrıydı. Üstüne karnesi de kötü gelip babası ceza verince kıymıştı canına kemerle banyoda asılı bulmuşlardı küçük Sina'yı. Rabbim hepimizin çocuklarını korusun. Paylaşımınız için teşekkürler. Her anne okumalı.
 

Ay kıyamam ya ne kadar üzücü Allah rahmet eylesin..Daha melek onlar dünyayı tanımaya anlamaya çalışıyorlar bizim bile başetmekte zorlandığımız dünyada afallamalarına şaşırmıyorum
Burada iş anne babaya düşüyor işte..Onların ruh sağlığını da korumaya çalışmalıyız elimizden geldiğince..
 
Bende o yaşlarda sevılmedıgımi düşünürdüm anne babam tarafından ve ölmeyı dilerdim ölünce ağlarlar üzülürler kıymetımı anlarlar derdım

Sevılmemek degılde ıstedıgım sevgıyı görememekmıs olay

Ben hep fazlasını ıstıyormusum onların verebıldıgı o kadarmıs bunu kabullendım zamanla
 
evet arkadaşlar bu karne korkusu çok kötü..bende kötü not alınca eve gitmeye korkardım ölsem diye düşünürdüm daha küçücük yaşta..ailem çok baskı yapardı çok bağırırdı.yedğim lokma boğazıma dizilirdi..ben çocuğuma asla eve gelmeye korkacak kadar not konusunda üstüne düşmeyeceğim..yaşadıklarımı yaşatmayacağım.zaten çocuk ölümleri çoğunlukla not korkusu
 
ben de çok üzülünce öyle düşünürdüm
annem babam beni sevmiyor ölsem severler mi üzülürler mi diye
ama sanırım intihar biraz daha üst bir durum biraz genetik meyil de gerek galiba.. bir de uzun süreli mutsuzluk filan
çocuğun üzerinden gözleri ayırmamak lazım her halükarda...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…