- Konu Sahibi sodi-certila
- #1
Bebek bakımı, oldukça detaylı ve kapsamlı bir konudur. :uhm:Bu bölümde bütün bu konuya değinmek olanaksızdır; ancak bebek bakımında yapılan bazı hatalar ve bazı batıl inançlar üzerinde durulacaktır. Bebek bakımı kimi anneler için bütün güçlüklerine karşın dünyanın en zevkli işi iken, kimi anneler için de dünyanın en meşakkatli işidir. Bebek bakımını zor gören ve ekonomik durumu iyi olan birçok anne bu kutsal görevi bir başkasına verebiliyor. Annenin coşkulu bir annelik yaşaması ve bebeğiyle sağlam bir duygusal bağ oluşturmak için, bebeğin bakımını kendisi üstlenmelidir ve zorunlu olmadıkça bu görevi başkasına vermemelidir. Bebeğin göbek kordonu ortalama iki hafta içinde düşer. Bu süre içinde doktorun önerdiği antiseptik veya alkolle günde birkaç defa temizlemek gerekir. Kordon düştükten sonra birkaç gün daha göbek temizlenmeye devam edilmeli ve iyileşmenin hızlı olabilmesi için göbeğin üstü bantla veya bezle kapatılmamalıdır. Bebeğe kat kat elbise giydiren anneler, ortamın sıcaklığına bakmaksınız bu tutumunu sürdürür.
Yaz mevsiminde tek kat giydirmek yeterlidir, diğer mevsimlerde ise ortamın ısısına bağlı olarak giydirilmelidir. Kat kat giydirmek bebeğin terlemesine ve dolayısıyla hastalanmasına yol açabilir. Yeni doğan bebeklere eldiven giydirmenin amacı, bebeğin tırnaklarıyla yüzünü çizmesini engellemek ve ellerini soğuktan korumaktır. Ancak eldiven giydirmenin birkaç sakıncası vardır. Bu dönemde bebek çevresini ağzı ve elleriyle tanımaya ve algılamaya çalışır. Bebeğe eldiven giydirmek, onun dünyayı tanımasını ve algılamasını engellemekten başka işe yaramaz. Birçok bölgede bebeği kundaklamak, düz ve sağlıklı bir vücuda sahip olmasını sağladığına dair bir inanç vardır. Oysa kundaklama kalça çıkıklığını tetikleyen önemli bir etken olarak görülmektedir. Ayrıca bebeğin hareket özgürlüğü sınırlandırıldığı için bebeğin çevresini tanımasını ve beden farkındalığını engeller.Kimi bebekler daha erken yürüsün diye daha emeklemeden yürütece konulur. İnsan gelişimi birbirini takip eden aşamalardan oluşur ve bir önceki aşama gerçekleşmedikçe bir sonraki aşama gerçekleşmez. Bu sebeple yürüteç bebeğin erken yürümesini sağlamaz.
Erken dönemde yürütece konulan bebeklerde duruş bozuklukları, ayak tabanlarında deformasyon ve kalça problemleri oluşabilir.Bebeği yıkamak için kullanılan suyun çok sıcak olması veya soğuk olması, bebeğin suya karşı korku geliştirmesine ve banyo yapmaktan kaçmasına neden olur. Banyo için kullanılan suyun ılık olması gerekir. Suyu bebeğin üzerine dökmeden önce dirsekle ısısı kontrol edilebilir. İlk 6 ay sadece anne sütü verilmeli; çünkü ilk altı ay bebeğin gelişimi için gerekli olan besin öğeleri anne sütünde bulunmaktadır. Bazı anneler sütün bebeğe yetmediğini düşünür. Bunu anlamak için bebeğin boy ve kilosuna bakılmalıdır. Eğer boy ve ağırlığı normal ise anne sütü dışında ek besin verilmemeli; çünkü bebeğin kilo ve boy gelişiminin normal sınırlarda olması, sütün bebeğin gelişimi için yeterli olduğunu gösterir. Altıncı aydan sonra ek besinlere geçilmeli ve ilk bir yıl şu gıdaların verilmemesi gerekmektedir: Kola ve çay gibi kafeinli gıdalar, kivi, çilek, inek sütü ve yumurta akı.Bazı anneler tuvalet eğitimini gereğinden fazla önemserken bazıları da hiç önemsemez. Çocuğun bedensel ve zihinsel olgunluğa erişmesini beklemeden tuvalet eğitimine başlamak, çocukta çeşitli davranış bozukluklarına ve çocuğun tuvalet alışkanlığını geç kazanmasına yol açar. Mesanesi ve bağırsak kontrol sistemi yeterince gelişmemiş çocuğa tuvalet alışkanlığı kazandırmaya çalışmak zarardan başka sonuç vermez. İdrar ve kaka kontrolünün gelişimi annenin isteği veya zorlamasıyla gerçekleşmez; çünkü mesane ve bağırsakların kontrolü, gelişimin uygun bir aşamasında doğal olarak ortaya çıkar; annenin yönlendirmesiyle ve çocuğun bilişsel düzeyine paralel olarak düzene girer.
Belli bir Olgunluk düzeyine gelen her çocuk, kakasını ve idrarını kontrol edebilme becerisi edinir. Çocuk, hazır olmadığı bir dönemde idrarını ve kakasını tutmaya zorlanırsa ve altına kaçırdığında cezayla karşılaşırsa, ileride inatçı, titiz ve takıntılı bir kişilik geliştirebilir. Zamanından önce çocuğu tuvalet eğitimine zorlamanın olası bazı sakıncaları şöyle sıralanabilir: Olumlu sonuç alınamayınca anne ve çocuk başarısızlık duygusu ve hayal kırıklığı yaşanır,Çocuğun kabız olmasına ve çok sık altına kaçırmasına yol açar,Toprak ve kakası gibi yenilmeyen şeyler yemesine (pika) sebep olurAnal döneme saplanarak takıntılı bir kişilik kazanır. İdrar ve kaka kontrolü kızlarda daha erken olur. Bu nedenle kızlara 1,5–2,5 yaş arası dönemde, erkeklere ise 2,5–3 yaş arası dönemde tuvalet eğitimi verilmelidir. Emziğin çocuklara zarar verdiğini düşünen anneler, bebeğin emzik emme alışkanlığı edinmesini istemezler. Kimi emziğin ağız ve damak yapısı üzerinde birtakım olumsuz etkiler bıraktığını düşünür. Emziğin bu tür zararları olmamakla beraber, bebeğin psikolojik bakımdan rahatlamasını sağlar ve üzerindeki gerginliği alır.
Nedensiz ağlayan bebeklere emzik verildiğinde susarlar ve uykuya geçmede sorun yaşayan bebekler, emzikle daha rahat ve çabuk uykuya geçebilmektedir. Ayrıca yeterince emzirilmeyen ve emzik emmeyen çocuklar uyarılma eksikliğini genital gölgesini uyararak gidermeye çalışabilir. Yeterince meme verilmeyen veya emzik emmeyen çocukların bir kısmında ise, kulaklarını okşama, parmaklarını emme gibi takıntılı davranışlar görülebilir.Bebekler gece gündüz kavramlarını algıladıkları zaman geceleri daha uzun ve derin bir uykuya dalarlar. Bu da anne baba için kolaylık ve rahatlık sağlar. Bebeklere gece gündüz kavramları ilk aylarda öğretilmeye başlanmalıdır. Bunu yapmak için gündüz altları değiştirilirken ve emzirilirken onlarla konuşmalı ve ilgi canlı tutulmalıdır. Gece bakımları ise, sessizce ve loş ışıkta yapılmalıdır.
http://www.cetinozbey.com/index.php?option=com_content&task=view&id=16&Itemid=31 alıntıdır
Yaz mevsiminde tek kat giydirmek yeterlidir, diğer mevsimlerde ise ortamın ısısına bağlı olarak giydirilmelidir. Kat kat giydirmek bebeğin terlemesine ve dolayısıyla hastalanmasına yol açabilir. Yeni doğan bebeklere eldiven giydirmenin amacı, bebeğin tırnaklarıyla yüzünü çizmesini engellemek ve ellerini soğuktan korumaktır. Ancak eldiven giydirmenin birkaç sakıncası vardır. Bu dönemde bebek çevresini ağzı ve elleriyle tanımaya ve algılamaya çalışır. Bebeğe eldiven giydirmek, onun dünyayı tanımasını ve algılamasını engellemekten başka işe yaramaz. Birçok bölgede bebeği kundaklamak, düz ve sağlıklı bir vücuda sahip olmasını sağladığına dair bir inanç vardır. Oysa kundaklama kalça çıkıklığını tetikleyen önemli bir etken olarak görülmektedir. Ayrıca bebeğin hareket özgürlüğü sınırlandırıldığı için bebeğin çevresini tanımasını ve beden farkındalığını engeller.Kimi bebekler daha erken yürüsün diye daha emeklemeden yürütece konulur. İnsan gelişimi birbirini takip eden aşamalardan oluşur ve bir önceki aşama gerçekleşmedikçe bir sonraki aşama gerçekleşmez. Bu sebeple yürüteç bebeğin erken yürümesini sağlamaz.
Erken dönemde yürütece konulan bebeklerde duruş bozuklukları, ayak tabanlarında deformasyon ve kalça problemleri oluşabilir.Bebeği yıkamak için kullanılan suyun çok sıcak olması veya soğuk olması, bebeğin suya karşı korku geliştirmesine ve banyo yapmaktan kaçmasına neden olur. Banyo için kullanılan suyun ılık olması gerekir. Suyu bebeğin üzerine dökmeden önce dirsekle ısısı kontrol edilebilir. İlk 6 ay sadece anne sütü verilmeli; çünkü ilk altı ay bebeğin gelişimi için gerekli olan besin öğeleri anne sütünde bulunmaktadır. Bazı anneler sütün bebeğe yetmediğini düşünür. Bunu anlamak için bebeğin boy ve kilosuna bakılmalıdır. Eğer boy ve ağırlığı normal ise anne sütü dışında ek besin verilmemeli; çünkü bebeğin kilo ve boy gelişiminin normal sınırlarda olması, sütün bebeğin gelişimi için yeterli olduğunu gösterir. Altıncı aydan sonra ek besinlere geçilmeli ve ilk bir yıl şu gıdaların verilmemesi gerekmektedir: Kola ve çay gibi kafeinli gıdalar, kivi, çilek, inek sütü ve yumurta akı.Bazı anneler tuvalet eğitimini gereğinden fazla önemserken bazıları da hiç önemsemez. Çocuğun bedensel ve zihinsel olgunluğa erişmesini beklemeden tuvalet eğitimine başlamak, çocukta çeşitli davranış bozukluklarına ve çocuğun tuvalet alışkanlığını geç kazanmasına yol açar. Mesanesi ve bağırsak kontrol sistemi yeterince gelişmemiş çocuğa tuvalet alışkanlığı kazandırmaya çalışmak zarardan başka sonuç vermez. İdrar ve kaka kontrolünün gelişimi annenin isteği veya zorlamasıyla gerçekleşmez; çünkü mesane ve bağırsakların kontrolü, gelişimin uygun bir aşamasında doğal olarak ortaya çıkar; annenin yönlendirmesiyle ve çocuğun bilişsel düzeyine paralel olarak düzene girer.
Belli bir Olgunluk düzeyine gelen her çocuk, kakasını ve idrarını kontrol edebilme becerisi edinir. Çocuk, hazır olmadığı bir dönemde idrarını ve kakasını tutmaya zorlanırsa ve altına kaçırdığında cezayla karşılaşırsa, ileride inatçı, titiz ve takıntılı bir kişilik geliştirebilir. Zamanından önce çocuğu tuvalet eğitimine zorlamanın olası bazı sakıncaları şöyle sıralanabilir: Olumlu sonuç alınamayınca anne ve çocuk başarısızlık duygusu ve hayal kırıklığı yaşanır,Çocuğun kabız olmasına ve çok sık altına kaçırmasına yol açar,Toprak ve kakası gibi yenilmeyen şeyler yemesine (pika) sebep olurAnal döneme saplanarak takıntılı bir kişilik kazanır. İdrar ve kaka kontrolü kızlarda daha erken olur. Bu nedenle kızlara 1,5–2,5 yaş arası dönemde, erkeklere ise 2,5–3 yaş arası dönemde tuvalet eğitimi verilmelidir. Emziğin çocuklara zarar verdiğini düşünen anneler, bebeğin emzik emme alışkanlığı edinmesini istemezler. Kimi emziğin ağız ve damak yapısı üzerinde birtakım olumsuz etkiler bıraktığını düşünür. Emziğin bu tür zararları olmamakla beraber, bebeğin psikolojik bakımdan rahatlamasını sağlar ve üzerindeki gerginliği alır.
Nedensiz ağlayan bebeklere emzik verildiğinde susarlar ve uykuya geçmede sorun yaşayan bebekler, emzikle daha rahat ve çabuk uykuya geçebilmektedir. Ayrıca yeterince emzirilmeyen ve emzik emmeyen çocuklar uyarılma eksikliğini genital gölgesini uyararak gidermeye çalışabilir. Yeterince meme verilmeyen veya emzik emmeyen çocukların bir kısmında ise, kulaklarını okşama, parmaklarını emme gibi takıntılı davranışlar görülebilir.Bebekler gece gündüz kavramlarını algıladıkları zaman geceleri daha uzun ve derin bir uykuya dalarlar. Bu da anne baba için kolaylık ve rahatlık sağlar. Bebeklere gece gündüz kavramları ilk aylarda öğretilmeye başlanmalıdır. Bunu yapmak için gündüz altları değiştirilirken ve emzirilirken onlarla konuşmalı ve ilgi canlı tutulmalıdır. Gece bakımları ise, sessizce ve loş ışıkta yapılmalıdır.
http://www.cetinozbey.com/index.php?option=com_content&task=view&id=16&Itemid=31 alıntıdır