teşekkür ederim hanımlar, içimde annelik duygusunun kıpraşmasını sağladınız :) ama aslında benim konuyu açmaktaki amacım, sizin hislerinizden çok, etrafınızdaki anne çocuk ilişkilerinde yanlışlık olarak görüp, sizin doğru yaptığınızı düşündüğünüz şeyleri paylaşmanız. yani siz herhangi bir durumda çocugunuza nasıl davranıyorsunuz da , başka bazı olumsuz davranışı olan çocuklardan farklı bir şekilde iyi, olumlu, huysuzluk etmeyen , mutlu birisi oluyor sizin çocugunuz?
genelde çocuğum için mutlu, huysuzluk etmeyen, şirinlik delisi diye yorum yapıldığı için soruna kendimce cevap vereyim istedim : )
benim çocuğuma ne kadar da mutlu bir çocuk diyen annelere baktığımda genelde çoğunun çocuğunun da mutlu olduğunu görüyorum. çünkü bir çocuğun mutluluğunu farketmek de bir yetenek ve elbette bu yeteneği çocuklarına da uyguluyorlar.
çocuğuma "ne kadar mutlu cocuk" yerine "ayy ne şanslısın hiç huysuz değil" diyen annelere bakıyorum..ve maalesef genelde ilgisiz, çocuklarının mutluluk değil sorun kaynağı olarak gören anneleri görmüş oluyorum.
çocuğumu nasıl mı mutlu ediyorum? (elimden geldiğince elbette..)
1)huzurlu bir aile ortamı sağlıyorum,
2)ona gülüyorum, ona konuşuyorum, onu dinliyorum -şimdilik çok da anlaşılır şeyler anlatmasa da -
3)ona sürekli hayır dememeye çalışıyorum,
4)onu evime ve eşyalara uydurmaya değil, dengeli bir şekilde evimi ona uydurmaya çalışıyorum. Ev ve eşyaların sonsuza kadar benimle kalmayacağını, nihayetinde her şekilde eskiyeceğini ama onun şimdi gülmesi gerektiğini düşünüyorum. (bunu yaparken evin her yerini kırabilir manasında söylemiyorum, her yere örtü serdim birde manasız şeyleri ortadan kaldırdım, onlar olmadan da oturabiliyomuşuz yani, ama onlar ortada olduğunda ya azraya kırk kere HAYIR demeliyim yada kafasını gözünü yarmasını izlemeliyim-
5)çalışıyorum.. akşama eve döndüğümde bir önceki gecenin dertlerini üzerimden atmış, uykusuzluğumu unutmuş, anne dışında da sıfatım olduğunu hatırlamış, ruhen doymuş ve çook özlemiş oluyorum..
6)babasıyla vakit geçirmesini sağlayabilmek için bazen salağa yatıyorum : ) dur-ymadım, aaa biberonu içerde kalmış, ayy çok tuvaletim geldi, ben gideyim 5 dakka markete : ) - hoş artık bunlara gerek kalmadı, 6 aydan sonra goncam kızın oyuncağı oldu -
7)seviyorum..sevdiğimi söylüyorum..öpüyorum, öpüyorum..ve yapmasını istemediğim hareketleri ona yapmıyorum.
8)bebek de olsa henüz, bağımsız hareket edebilmesi gerektiğini düşünüyorum. bezini getirebilirsin diyorum, oyuncaklarını toplayabiliriz, sen biberonunu bulabilirsin. bunu kendi başına yapabilirsin..sürekli pozitif dönüş olmuyor elbette ama deniyorum. ben çocuğunun kölesi haline gelip sonrada köle ettin beni kendine diye ona içten sinirlenmek istemiyorum. cocukda anneyle beraber onun yorgunluğunu, üzüntüsünü keşfedebilmeli, büyüdüğünde bazen rolleri değişip bana omuz verebilmeli. şimdiden kendine ait işlerin aslında kendine ait olduğunu bilebilmeli.
9)şimdilik vurmayı bilmeyen bebeğime biri vurduğunda kendisini nasıl korumasını öğretebileceğimi bilemiyorum, sanırım bu karakterinin yansıması olarak kendiğinden ortaya çıkacak. bu konuda 8. maddedeki çalışmalarıma güveniyorum :)
uff yazınca komik oluyor böyle, sanki çok bir şey biliyormuşuz gibi oluyor. halbuki ne kadar okursan oku nihayetinde iç güdüsel olarak hareket ediyorsun ve sanırım içinden gelen en doğrusu oluyor.
zaten sorundan da uzaklaşmışım : ) doğur ve yaşa limonağacı, hislerin doğru yola götürecek .. : )