- 6 Mart 2012
- 17.731
- 27.703
- 49
Çocukların, meslek yaşamında başarılı olabilmesi için işitsel, görsel ve dokunsal hafızalarına göre sınıflandırılması gerekiyor…
Gülşah Sam Orhan, çocuğun hafıza türünün başarılı olacağı mesleğin işaretçisi olduğunu belirterek, “Çocukların, meslek yaşamında başarılı olabilmesi için okul kayıt döneminde işitsel, görsel ve dokunsal hafızalarına göre sınıflandırılması gerekir” dedi.
Orhan, kişilerin yetenek ve öğrenme algısının gelişiminde en önemli etkenlerden birinin “Hafıza Temsil Sistemi” olduğunu kaydetti.
“Hafıza Temsil Sistemleri”mizin el verdiği ölçüde uygun konularda öğrenme sağladığımızı ve bir takım yeteneklerimizi geliştirdiğimizi ifade eden Orhan, bu sistemin görsel, işitsel, dokunsal olmak üzere 3’e ayrıldığını bildirdi.
Görsel öğrenciler
HelpA Akademi Genel Koordinatörü, Klinik Psikolog Gülşah Sam Orhan’ın verdiği bilgiye göre, eğer bir çocuk bir markayı düşündüğünde billboarddaki fotoğrafları anımsıyorsa görsel hafıza tipine sahiptir. Görsel öğrencilerin dersi öğrenirken özellikle şekilsel notlar alması, onların öğrendikleri şeyleri çok daha iyi hafızada tutmalarını sağlar. Örneğin görsel hafıza tipine sahip bir öğrenci, Fatih Sultan Mehmet dönemini çalışırken Fatih’in Karadeniz’de aldığı yerleri akılda tutması için, Karadeniz’de yüzen bir sat komandosu çizerek, üzerine “SAT-K” yazması ve alınan yerler neresidir diye sorulduğunda baş harflerden yola çıkarak Sinop, Amasra, Trabzon ve Kırım diyebilmesi onun için eşsiz bir yöntemdir.
İşitsel öğrenciler
Öğrenci bir markayı anımsadığında görsel reklamdan çok, aklına markanın radyoda çalan cingılı geliyorsa muhtemelen işitseldir. İşitsel yapıdaki bir öğrencinin mutlak surette çalışmalarını sesli olarak yapması gerekir. İşitsel yönü kuvvetli bir öğrenci ses CD’leri ile çalışırsa öğrenme verimi maksimum seviyeye çıkar. Eğitim koçlarının en çok önem verdikleri CD ile öğrenme teknikleri işitsel öğrencilerde muhteşem sonuçlar vermektedir.
Dokunsal öğrenciler
Bir tekstil markasını anımsadıklarında, ürünün kumaşı ve dokusu aklınızda kalmış ise muhtemelen dokunsal bir yapıya sahipsiniz. Dokunsal öğrenciler hiperaktif olarak adlandırılan öğrencilerin büyük çoğunluğunu oluşturmaktadır. Dokunsal öğrencilerin derse oturduklarında öğrenme konsantrasyon süreleri 20-25 dakikadır. Dolayısıyla dokunsal öğrencilerin görsel ve işitsel olan öğrencilerle aynı sınıfta ders görmesi onlara yapılacak en büyük köreltme yöntemidir. Dokunsal öğrencilerin Avrupa’da pek çok ülkede sınıfları ayrıdır ve teneffüs süreleri 25 dakikada bir 5 dakika şeklinde yürütülmektedir.
MEB’e çağrı
Gülşah Sam Orhan, öğrenmenin doğuştan itibaren, dış öğrenme süreçlerinin okul hayatı ile başladığını kaydederek, şunları söyledi:
“Kişilerin öğrenme algıları, hafıza temsil sistemlerine göre öğrenmeyi başarmaları durumunda en üst seviyeye çıkmaktadır. Toplumda mesleki verim almanın ilk yolu Hafıza Temsil Sistemlerine göre öğrenme yöntemlerini okul hayatının içine dahil etmektir. Avrupa ülkelerinde kreşlerden başlayan bu eğitim modelini artık Türkiye’nin de benimsemesi şart. Aksi takdirde bu anayolun ekarte edilmesi durumunda; toplumda iş gücü verimini yükseltmenin diğer yolları tali yol olarak kalacaktır.
Eğitim hayatında öğrencilerin hafıza temsil sistemi tespitleri eğitim koçluğu çerçevesinde, uzman bir eğitim koçuyla yapılmalı. Öğrencinin çalışma planları bu duruma göre düzenlenmeli. Çocuklar, meslek yaşamında başarılı olabilmesi için okul kayıt döneminde işitsel, görsel ve dokunsal hafızalarına göre sınıflandırmalı.”
Gülşah Sam Orhan, görsel öğrencilerin uzmanlaşacağı alanların, görsel hafıza tiplerine uygun meslekler olması gerektiğini, bunlar arasında, görsel sanatlar, bilgisayar, yazılım mühendisliği, mimarlık, dekorasyon, televizyon, ressamlık, grafikerlik, reklamcılık, moda tasarımcılığı gibi mesleklerin bulunduğunu söyledi.
İşitsel öğrencilerin uzmanlaşacağı alanların, işitsel hafıza tiplerine uygun olması gerektiğini dile getiren Orhan, “Örneğin pek çok kişiyi rahatsız edebilen bir makina sesi, işitsel bir insana bir şarkı gibi gelebilir, iletişimle ilgili konular, avukatlık, öğretmenlik, halkla ilişkiler, radyo, siyaset bilimi, uluslar arası ilişkiler, tercümanlık ve yöneticilik bu meslekler arasındadır” dedi.
Orhan, dokunsal öğrencilerin uzmanlaşacağı alanların, dokunsal hafızayı beslemesi gerektiğini, beden eğitimi öğretmenliği, tıp, diş hekimliği, aşçılık, çevre mühendisliği gibi doğayla özdeş, hareketli mesleklerin tam bu sınıfa hitap ettiğini kaydetti.