- 20 Kasım 2006
- 1.098
- 26
“Enerjik ve Deli Dolu” mu, “Kendi Halinde Bir Çocuk” mu?
İlk boyut, çocuğunuzun harekete geçmeden önce nereden enerji aldığını gösterir. Kimi çocuklar enerjilerini çevreden edinirken, kimi çocuklar da kendi iç dünyalarından enerji alırlar. Bu özellik aynı zamanda çocuğunuzun enerjisini ve dikkatini hangi yöne yönelttiğini de gösterir. Enerjisini iç dünyasından alan çocuklara “İçedönük” veya “İçedönük”; enerjisini çevreden alan ve duygu-düşüncelerini çevresine yansıtarak ifade eden çocuklara “Dünyasını Paylaşan” veya “Dışadönük” diyoruz. İçedönük çocuklar, diğerlerinden daha sakindirler. Kalabalık ortamlarda çabuk yorulurlar. Tekrar enerji toplamak için yalnız kalmaya ihtiyaç duyarlar. Dışadönük çocuklar ise tam tersi olarak kalabalık ve sosyal ortamlarda normalde olduklarından daha neşeli ve enerji doludurlar.
Çocuklar arasında, yalnızca dışarıdan bakarak, basit bir gözlem ile onun hareketli, konuşkan ve enerjik mi; yoksa kendi halinde, akıllı-uslu ve sessiz-sakin mi olduğunu söyleyebilirsiniz. Bazı çocuklar yabancılarla tanışır tanışmaz konuşmaya başlarken, bazıları çekingenlik gösterir. Çekingen ve mesafeli durması, genel kanının aksina o çucuğun sosyal becerilerini veya zekasını göstermez. Toplumumuzda maalesef, yaramaz ve hareketli çocukların daha zeki olduklarına dair yanlış bir düşünce vardır. Bir çocuğun hareketli veya sakin olmasıyla zekası arasında ilişki yoktur. Fakat bu veriler, çocuğunuzun kişilik yapısı ve mizacı konusunda size bilgi verir. Sadece “İçedönük” veya “dünyasını paylaşan” bir çocuk olduğunu öğrenerek, mizacı konusunda çok fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.
İçedönük çocuklar his, düşünce ve fikirlerini kendi iç dünyalarında olgunlaştırmak isterler. Dışadönük çocuklar ise duygu ve düşüncelerini hemen dışavururlar. Dışadönük bir çocuğa sahip anne-babaların bazıları, çocuklarının bir kez konuşmaya başladı mı hiç susmadığını söyleyerek dert yanarlar.
Dışadönük bir çocuğun ne düşündüğünü/hissettiğini bilmiyorsanız onu dinlememişsinizdir.
İçedönük bir çocuğun ne düşündüğünü/hissettiğini bilmiyorsanız ya sormamışsınızdır, veya anlatması için yeterince beklememişsinizdir.
İlk boyut, çocuğunuzun harekete geçmeden önce nereden enerji aldığını gösterir. Kimi çocuklar enerjilerini çevreden edinirken, kimi çocuklar da kendi iç dünyalarından enerji alırlar. Bu özellik aynı zamanda çocuğunuzun enerjisini ve dikkatini hangi yöne yönelttiğini de gösterir. Enerjisini iç dünyasından alan çocuklara “İçedönük” veya “İçedönük”; enerjisini çevreden alan ve duygu-düşüncelerini çevresine yansıtarak ifade eden çocuklara “Dünyasını Paylaşan” veya “Dışadönük” diyoruz. İçedönük çocuklar, diğerlerinden daha sakindirler. Kalabalık ortamlarda çabuk yorulurlar. Tekrar enerji toplamak için yalnız kalmaya ihtiyaç duyarlar. Dışadönük çocuklar ise tam tersi olarak kalabalık ve sosyal ortamlarda normalde olduklarından daha neşeli ve enerji doludurlar.
Çocuklar arasında, yalnızca dışarıdan bakarak, basit bir gözlem ile onun hareketli, konuşkan ve enerjik mi; yoksa kendi halinde, akıllı-uslu ve sessiz-sakin mi olduğunu söyleyebilirsiniz. Bazı çocuklar yabancılarla tanışır tanışmaz konuşmaya başlarken, bazıları çekingenlik gösterir. Çekingen ve mesafeli durması, genel kanının aksina o çucuğun sosyal becerilerini veya zekasını göstermez. Toplumumuzda maalesef, yaramaz ve hareketli çocukların daha zeki olduklarına dair yanlış bir düşünce vardır. Bir çocuğun hareketli veya sakin olmasıyla zekası arasında ilişki yoktur. Fakat bu veriler, çocuğunuzun kişilik yapısı ve mizacı konusunda size bilgi verir. Sadece “İçedönük” veya “dünyasını paylaşan” bir çocuk olduğunu öğrenerek, mizacı konusunda çok fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.
İçedönük çocuklar his, düşünce ve fikirlerini kendi iç dünyalarında olgunlaştırmak isterler. Dışadönük çocuklar ise duygu ve düşüncelerini hemen dışavururlar. Dışadönük bir çocuğa sahip anne-babaların bazıları, çocuklarının bir kez konuşmaya başladı mı hiç susmadığını söyleyerek dert yanarlar.
Dışadönük bir çocuğun ne düşündüğünü/hissettiğini bilmiyorsanız onu dinlememişsinizdir.
İçedönük bir çocuğun ne düşündüğünü/hissettiğini bilmiyorsanız ya sormamışsınızdır, veya anlatması için yeterince beklememişsinizdir.