33 yaşında bir kadınım. Çocukluğumdan beri yalnızlıģi ve dinlemeyi severim. Az öz konuşurum. Sohbeti başlatan olmamışımdır hiç. Bunu hiç sorun etmedim. Yalnızlığı kendim seçmiştim çünkü. Başka sebepler beni yalnızlığa itmişti. Bunu yazma sebebim internet ortamında okuduğum bir gazete yazisi. Ulkemizde bir milyon dolayinda altina kaciran cocuk varmis. Doktorlar bu durumu hastalık olarak görüyor ve genetik olduğunu düşünüyor. Ben uzun süre evde dışarıda altima kacirdim. Bu nedenle yalnızlığı tercih ettim. Hicbir zaman okul gezilerine, yatılı yaz okullarına gidemedim. Isıtamıyorum derdim fakat hangi çocuk istemez ki? Aradığından itibaren tüm turlara katıldım, otellerde kaldim. Tüm o gunlerim acısını çıkarmak istercesine birikim yapmak yerine gezdim ve hiç pişman değilim. Ben hep her seye ayıp denerek büyüdüm. O nedenle hiç ayıp kelimesini kullanmam, ısrarla yanlışı doğruyu anlatırım. Bizimkiler hala ayıp der her seye. Söylediğim her cümle, yaptığım her hareket ayıptı. Inadına yapardım. Hala inadına yaparım. Çok öfkeli sinirli bir cocuktum kendimi ifade edemedigim için. Kimse beni dinlemezdi. Ben bir ortamda etrafındakileri değil, sadece kızımı dinliyorum. Bir dönem çok yıprandım çok bağırdım, çok pişmanım. Şimdi ilaç kullanıyorum. Bir doz almam gerekirken bazen üç doz aliyorum. Adil sorunum kızımın kekemeliği. Annem varken başladı. Yok alakası yoktur, ben Bagirdiggimdan olmuştur dedim. Tam düzelmiştik azalmıştı. Annemle babam bu ilaç kullanma durumundan dolayı sürpriz yaptı. Çocuk annemi görür gormez kekelemeye başladı. Cocuga düzgün konuş diyor. Biz ise bu durumu görmezden geliyoruz. Çıkaramadığı kelimeyi söylemesine yardımcı oluyoruz. Cocuga soru sorduğumda sakince sabırla cevaplamasini bekleriz eşimle. Annem soru soruyor, çocuk cevap verene kadar o cevap veriyor. Mesela acıktın mi der, acıkmışsındır diye kendisi cevaplar.. bana bizimle hicbir şey paylaşmıyorsun diyorlar. Ben hayatım boyunca bir sey paylaşamadım ki! Ne zaman paylaşmak istesem ya sözüm bölündü ya azarladım ya sözüm bitmeden tepki gösterildi. Annem sarılıp uyumadi hiç bana. Ben su anda kızıma doyasıya sarılıp uyuyorum. Kızım onu istiyor cunku biliyorum. Şu an babamla küsüz. Yemeğe gittik, hesabı ödedim diye " yanlış yaptın, bu bana hakaret sayılır" dedi. Halbuki çalışan biri olarak yaşadığım şehre gelmis aileme jest yapmak istedim. Ne yapsam suç!!! Benim kızım birine sarılmak istemiyorsa satılmaz, konuşmak istemiyorsa konuşmaz. Konuşmak istediğinde de engellemiyorum. O bir birey, çocuktur anlamaz demedim hicbir zaman. Iki yaş yaklasti, kimse onunla ilgilenmediginde veya sıkıldığında oyuncaklarini parkeye atar. Herkes ona baksin istediği için yaptigini düşünüyorum. Gel sarılıp sakinleselim mi derim. Dikkatini başka yine çekmeye çalışırım. Ödemezse atmasının bitmesini beklerim. Başka odada idim. Babamla aynı odadaydı. Babam telefonla oynuyor. Kızım legolarinin başında legolari atmaya başladı markete. Babam yapma dedi, hayır dedi. Sonra döndü, sen hayırdan anlamıyormuşum dedi. O daha da hırsla atmaya başladı. Hayır demek yerine gittim çizim yapalim mi dedim. Tamam dedi geldi yanıma. Yapilacak bu kadar basit aslında. Ilaç kullanmam gerektiğine anlam veremiyorlar. Olayla sakın kalabiliyorum. Aç kalmamak gerek. Başka bir varlığa dönüşüyorum. Onlara göre saçma! Kimseyle bir sey paylaşamadım için hayatımda çok saçmaladım, çok hata yaptım. Internet arkadaşlığına sığındım. Kızımı anlamak ve benim yaptığım hatalara düşmemesini istiyorum. Çok rahat ama kendi içimde bilinmezliklerimle yalnızlığı tercih ettigim bir hayatim oldu. Yine yalniz kalmak istiyorum. Çevremdeki ses konuşmalar aşırı gürültü beni çok yoruyor.
Kızım az önce uykusunda ağladı. Vermiyor, dedem vermiyor diyor ağlarken. O kadar üzüldüm ki
Çocuğun elinden güzellikle almak varken niye bunu yapıyorlar?
Kendimi ve kızımı herkesten soyutlamak istiyorum.