Merhaba hanımlar ben geldim, geldim ama hiiiiç hoş gelmedim, 3 sayfalık konuda kim bilir kaç banlama işlemi olacak, daha ilk sayfasından konunun canına okumayı başarmışsınız.
Banlamalara geçeceğim ama 1-2 çift lafım var sizlere, belki kalpleriniz kırılacak ama kusura bakmayın bazen bunu ziyadesiyle hak ediyorsunuz.
Yazı biraz uzun olabilir, okuyacaklar çayını kahvesini alsın zira çenem kadar klavyemin de çenesi düşüktür.
Bu sitede dini içeriğin yasak olduğunu kurallarda yazdık, kuralları okumuyorsunuz diye defalarca konularda da dile getirdik ama sizler aynı tas aynı hamam devam ediyorsunuz.
Dini içerikli mesajlar yazmanız bir yana birbirinize hoşgörünüz de yok, laflarınızın nereye gideceğini de hesap etmeden pat diye söylüyorsunuz.
Depremlerin tarihi insanlık tarihinden bile eski lakin bakıyorum 1999’da yaşanan depremler sonrası söylenenlerin aynısı 6 Şubat felaketinde de söyleniyor.
Kabir hayatını bile biliyor gibi konuşuyorsunuz, kim nereye gidecek neler çekecek biliyor gibisiniz, oysa bunların hepsi sizlerin zannından başka bir şey değil, sanıyorsunuz ki sadece Müslüman cennete gider, tüm peygamberlere inandığınızı ağzınızla söylerken o peygamberlerin ümmetlerini cehennemlik sanıyorsunuz, zannediyorsunuz ki Müslüman cehenneme gitmez, dillerinizle söyledikleriniz, hasislik, iftira, dedikodu, binaları yaparken malzemeden çalma, hırsızlık, hak yeme, evinize dadandı diye bir fareyi öldürme, bir karıncayı ezmeyi ne yapacağız?
Yolda yürürken ezdiğiniz böceklerin hakkı ne olacak? Ya sırf pencerenize vuran güneşi engelliyor diye kestiğiniz ağaçlar?
Kimse ama kimse kendisi ne yaptı diye bakmıyor da başkalarının ne yaptığına odaklanıyor, iman yalnızca abdestle namazla olmaz kurtulmaz, dilinizle söyledikleriniz, kalplerinizden geçirdiklerinize nefsinize de sahip çıkacaksınız.
Dün tvde 5 yaşlarında bir depremzede kız çocuğuyla annesinin kavuşmasını izledim, annenin 3 evladı varmış, biri daha 10 aylık bebek, biri 3-5 yaşlarında bir erkek çocuğu, biri de 5 yaşlarındaki kız çocuğu, anne dahil hepsi enkaz altında kalmış, anne ve kızı kurtulmuş diğer yavrular vefat etmiş.
İkisi de yoğun bakımda kalmışlar biri Adana da diğeri Isparta da, kızı annesinin yattığı hastaneye getirdiler, 1 bacağını dizinden kesmişler, annesine “bak anne bacağımı kestiler” diyordu, içim parçalandı, canım yandı, annenin de sol kolu kesilmiş, “olsun kızım, kessinler“ dedi, çünkü o 3 evladından en azından bir tanesi kurtulduğu için şükrediyordu.
Şimdi gelin anlatın o minik kıza depremde bir bacağını kaybetmesine zina mı yoksa temelsiz, demirinden, betonundan çalınmış bina mı sebep olmuş?
Depremler olur olacak, kaldı ki depremlerde ölen insanları, hadi yetişkinleri geçtim bebekleri, çocukları düşünerek ağızlarınızdan çıkanları kulaklarınız duysun, siz bu depremlerde “Cennetten bir köşe” denerek pazarlanan yüzlerce insana mezar olan binalar niye çöküyor onu bir düşünün, bina mı öldürmüş zina mı?