- Konu Sahibi bildigimce
- #1
14 Kasım 2013 Perşembe
Peki gerçekliğin üstü nasıl örtülüyor?
Kadın cinselliği konusunda benim için en karmaşık olan şey, nasıl olur da kadınlar toplu olarak aynı şeyleri deneyimlerler, aynı şeylerden mustarip olurlar da hiç konuşmazlar Oysa konuşulsa birçok gerçek ortaya çıkacak ve kadınlar sorunlarının bireysel olmadığını öğrendikleri için rahatlayacaklar.
Peki bu konu nasıl bu kadar kapalı kalıyor? Nasıl yalan yanlış bilgiler ortaya atılıyor ve üstüne üstlük bunlar bilimsel deniyor? Geçen yıllarda Radikalde bir yazı çıktı. Linki Kadının yürüyüşü orgazmı ele veriyor - Yaşam Haberleri - Radikal
Bu araştırmanın içeriğine, nelerinin sorunsal olduğuna ve ne gibi sonuçlar doğurduğuna değinmeden önce şunu göstermek istiyorum ki medya okunmak için her şeyi yapabiliyor. Bilimsel temeli son derece az olan ve kadınlar üzerinde baskı oluşturacağı aşikar olan böyle bir haberi nasıl olur da gönül rahatlığıyla yazarlar aklım almıyor.
Her neyse biz araştırmaya ve yalan yanlış bilimsel bilgilerin nasıl oluşturulduğuna bakalım. Belçikadan 2 araştırmacı ve İngiltereden bir araştırmacı tarafından yazılan bu makalenin adı A Womans History of Vaginal Orgasm is Discernible from Her Walk yani kendimce Türkçe si Bir kadının vajinal orgazm geçmişi yürüyüşünden anlaşılabilir. Araştırma şöyle gerçekleşiyor: 16 kadın psikoloji öğrencisine ne sıklıkla vajinal orgazm oldukları soruluyor ve bu kadınlar iki gruba ayrılıyor: birincisi hep ve sık sık olanlar ikincisi az veya hiç olmayanlar. Sonra bu kadınlar 100 metrelik bir yolda iki kez yürütülürken videoya çekiliyor ve bu videoları izleyen iki tane seks uzmanı da kadınların vajinal orgazm olabilip olamadıklarını söylüyor. Başarı yüzdeleri %81.25 miş! Buradan da şu sonucu çıkarıyorlar: kadınların vajinal orgazm olup olamadıkları yürüyüşlerinden anlaşılır; çünkü vajinal orgazm olabilen kadınların psikolojik fonksiyonları daha gelişmiş! YUH!
Bu yazıyı okuyanlar diyebilirler ki ama bu bilimsel bir araştırma. Ben de diyeceğim ki ama;
· (Öğrenci olanlar hele ki psikoloji öğrencisi- çok iyi bilirler ki) Bir deneyi saptırmak, verilerini değiştirmek ve hatta sahtekarlık yapmak çok da zor bir durum değil
· Bu deneyde seks uzmanları yürüyüşlerin ne kadar enerjik, akıcı ve özgür olduğuna baktıklarını söylüyorlar ama ölçülerini açıklayıp, gerekçelendirip, objektif bir tabana oturtmuyorlar
· Kadınların bizzat kendisine vajinal orgazm olup olmadığı soruluyor ve burada sıkıntılı olan üç durum var 1) kadınların vajinal orgazmın ne olduğunu bildikleri ne malum çoğumuz daha orgazm ne onu bile bilmiyoruz ki cinsel ilişkiye girmemize rağmen- 2) kadınların yalan söylemedikleri ne malum, 3) kadınlara sorulan sorularda sık sık, bazen gibi kelimeler geçiyor da bunlar ne kadar objektif olabilir? bence sık sık 5tir sana 100dür!
· Peki nasıl böyle yüksek bir başarı oluştu? Çünkü seks uzmanları kadınların iki gruba ayrıldığını ve bir grubun hep yada sık sık vajinal orgazm olduğunu diğer grubun ise az olduğunu yada hiç olmadığını biliyorlardı. E böyle bir başarı elde etmek için seks uzmanı olmaya gerek yok, bana sorsalar %100 başarı oranı yakalardık valla
Peki bu araştırmadaki sıkıntı ne? İlk önce, yukarıda da belirttiğim gibi, bu araştırma insanlara bilimsel olarak sunuluyor, hatta bilimsel bir dergide de yayımlanıyor, yani bilimsel olarak kabul ediliyor ama çok ciddi bir saptırma ve öznellik söz konusu.
İkincisi, seksolojinin amacı böyle saçma sapan araştırmalar yapıp insanlara yeni yeni sorunlar ve kaygılar kazandırmak olmamalı. Seksoloji, cinsel ilişkilerin anatomisini, fizyolojisini, psikolojini ve hatta sosyal ve toplumsal etkilerini araştırıp, İNSANLARA YARARLI BİLGİLER ORTAYA KOYMALIDIR! Zaten derginin de bu makaleyi kabul edip yayımlaması inanlır gibi bir şey değil!
Dr. Petra Boynton, bu araştırmanın eleştirisini daha detaylı ve eminim ki benden daha başarılı- bir şekilde bu linkte sunmuş: Well, you can tell by the way I use my walk I
Bu araştırmayı okuyan bir kadın:
1. Vajinal orgazm olup olmamasının gerginliğini yaşayacak ki daha önce de yazdığım gibi bizim asıl uyarıcı organımız klitoristir! evet G-spotu savunanlar var ve ben de yazımda belirttim ama yine de tam olarak aydınlanmış bir konu değil ve dürüstçe de söylemiştim ben de yok öyle bir olay.
2. Vajinal orgazm olamıyorum diye bir üzülecek, e sonra bir de psikolojik işlevlerim yetersiz diye de üzülecek! Bari teker teker gelselerdi!
3. Kafası karışacak, yine internete başvurucak ve yine saçma sapan bilgilerle dolu yazıları okuyup dertlenecek.
4. Bir de seksi olmadığına üzülecek! Malum vajinal orgazm olsaydı daha enerjik, daha akıcı daha seksi yürüyecekti.
İşte görüyorsunuz, bilimsel ahlakı son derece düşük olan birkaç araştırmacının yaptığı bir araştırma, üstü örtülen gerçekleri ortaya çıkarmak yerine, durumu daha da dibe batırıyor. Kadınlar üzerinde de bu kısıtlayıcı, baskıcı, psikolojik ve fiziksel şiddet içeren mekanizma da bu yazılar, bu araştırmalar sayesinde devam ediyor. Aklım hiç almıyordu nasıl bu durumun böyle olduğuna; ama çok basitmiş. Çünkü gerçekleri yazmak, söylemek, paylaşmak ve araştırmak bir grup insanın işine gelmiyor biz kadınlar da onların oyununda onların oyuncakları oluyoruz. Umarım bu yazı belli mekanizmaların ve mitlerin nasıl oluştuğunu ve nasıl devam etmeyi becerdiklerini anlamanızda yardımcı olmuştur.
blog: bildigimce.blogspot.com
Peki gerçekliğin üstü nasıl örtülüyor?
Kadın cinselliği konusunda benim için en karmaşık olan şey, nasıl olur da kadınlar toplu olarak aynı şeyleri deneyimlerler, aynı şeylerden mustarip olurlar da hiç konuşmazlar Oysa konuşulsa birçok gerçek ortaya çıkacak ve kadınlar sorunlarının bireysel olmadığını öğrendikleri için rahatlayacaklar.
Peki bu konu nasıl bu kadar kapalı kalıyor? Nasıl yalan yanlış bilgiler ortaya atılıyor ve üstüne üstlük bunlar bilimsel deniyor? Geçen yıllarda Radikalde bir yazı çıktı. Linki Kadının yürüyüşü orgazmı ele veriyor - Yaşam Haberleri - Radikal
Bu araştırmanın içeriğine, nelerinin sorunsal olduğuna ve ne gibi sonuçlar doğurduğuna değinmeden önce şunu göstermek istiyorum ki medya okunmak için her şeyi yapabiliyor. Bilimsel temeli son derece az olan ve kadınlar üzerinde baskı oluşturacağı aşikar olan böyle bir haberi nasıl olur da gönül rahatlığıyla yazarlar aklım almıyor.
Her neyse biz araştırmaya ve yalan yanlış bilimsel bilgilerin nasıl oluşturulduğuna bakalım. Belçikadan 2 araştırmacı ve İngiltereden bir araştırmacı tarafından yazılan bu makalenin adı A Womans History of Vaginal Orgasm is Discernible from Her Walk yani kendimce Türkçe si Bir kadının vajinal orgazm geçmişi yürüyüşünden anlaşılabilir. Araştırma şöyle gerçekleşiyor: 16 kadın psikoloji öğrencisine ne sıklıkla vajinal orgazm oldukları soruluyor ve bu kadınlar iki gruba ayrılıyor: birincisi hep ve sık sık olanlar ikincisi az veya hiç olmayanlar. Sonra bu kadınlar 100 metrelik bir yolda iki kez yürütülürken videoya çekiliyor ve bu videoları izleyen iki tane seks uzmanı da kadınların vajinal orgazm olabilip olamadıklarını söylüyor. Başarı yüzdeleri %81.25 miş! Buradan da şu sonucu çıkarıyorlar: kadınların vajinal orgazm olup olamadıkları yürüyüşlerinden anlaşılır; çünkü vajinal orgazm olabilen kadınların psikolojik fonksiyonları daha gelişmiş! YUH!
Bu yazıyı okuyanlar diyebilirler ki ama bu bilimsel bir araştırma. Ben de diyeceğim ki ama;
· (Öğrenci olanlar hele ki psikoloji öğrencisi- çok iyi bilirler ki) Bir deneyi saptırmak, verilerini değiştirmek ve hatta sahtekarlık yapmak çok da zor bir durum değil
· Bu deneyde seks uzmanları yürüyüşlerin ne kadar enerjik, akıcı ve özgür olduğuna baktıklarını söylüyorlar ama ölçülerini açıklayıp, gerekçelendirip, objektif bir tabana oturtmuyorlar
· Kadınların bizzat kendisine vajinal orgazm olup olmadığı soruluyor ve burada sıkıntılı olan üç durum var 1) kadınların vajinal orgazmın ne olduğunu bildikleri ne malum çoğumuz daha orgazm ne onu bile bilmiyoruz ki cinsel ilişkiye girmemize rağmen- 2) kadınların yalan söylemedikleri ne malum, 3) kadınlara sorulan sorularda sık sık, bazen gibi kelimeler geçiyor da bunlar ne kadar objektif olabilir? bence sık sık 5tir sana 100dür!
· Peki nasıl böyle yüksek bir başarı oluştu? Çünkü seks uzmanları kadınların iki gruba ayrıldığını ve bir grubun hep yada sık sık vajinal orgazm olduğunu diğer grubun ise az olduğunu yada hiç olmadığını biliyorlardı. E böyle bir başarı elde etmek için seks uzmanı olmaya gerek yok, bana sorsalar %100 başarı oranı yakalardık valla
Peki bu araştırmadaki sıkıntı ne? İlk önce, yukarıda da belirttiğim gibi, bu araştırma insanlara bilimsel olarak sunuluyor, hatta bilimsel bir dergide de yayımlanıyor, yani bilimsel olarak kabul ediliyor ama çok ciddi bir saptırma ve öznellik söz konusu.
İkincisi, seksolojinin amacı böyle saçma sapan araştırmalar yapıp insanlara yeni yeni sorunlar ve kaygılar kazandırmak olmamalı. Seksoloji, cinsel ilişkilerin anatomisini, fizyolojisini, psikolojini ve hatta sosyal ve toplumsal etkilerini araştırıp, İNSANLARA YARARLI BİLGİLER ORTAYA KOYMALIDIR! Zaten derginin de bu makaleyi kabul edip yayımlaması inanlır gibi bir şey değil!
Dr. Petra Boynton, bu araştırmanın eleştirisini daha detaylı ve eminim ki benden daha başarılı- bir şekilde bu linkte sunmuş: Well, you can tell by the way I use my walk I
Bu araştırmayı okuyan bir kadın:
1. Vajinal orgazm olup olmamasının gerginliğini yaşayacak ki daha önce de yazdığım gibi bizim asıl uyarıcı organımız klitoristir! evet G-spotu savunanlar var ve ben de yazımda belirttim ama yine de tam olarak aydınlanmış bir konu değil ve dürüstçe de söylemiştim ben de yok öyle bir olay.
2. Vajinal orgazm olamıyorum diye bir üzülecek, e sonra bir de psikolojik işlevlerim yetersiz diye de üzülecek! Bari teker teker gelselerdi!
3. Kafası karışacak, yine internete başvurucak ve yine saçma sapan bilgilerle dolu yazıları okuyup dertlenecek.
4. Bir de seksi olmadığına üzülecek! Malum vajinal orgazm olsaydı daha enerjik, daha akıcı daha seksi yürüyecekti.
İşte görüyorsunuz, bilimsel ahlakı son derece düşük olan birkaç araştırmacının yaptığı bir araştırma, üstü örtülen gerçekleri ortaya çıkarmak yerine, durumu daha da dibe batırıyor. Kadınlar üzerinde de bu kısıtlayıcı, baskıcı, psikolojik ve fiziksel şiddet içeren mekanizma da bu yazılar, bu araştırmalar sayesinde devam ediyor. Aklım hiç almıyordu nasıl bu durumun böyle olduğuna; ama çok basitmiş. Çünkü gerçekleri yazmak, söylemek, paylaşmak ve araştırmak bir grup insanın işine gelmiyor biz kadınlar da onların oyununda onların oyuncakları oluyoruz. Umarım bu yazı belli mekanizmaların ve mitlerin nasıl oluştuğunu ve nasıl devam etmeyi becerdiklerini anlamanızda yardımcı olmuştur.
blog: bildigimce.blogspot.com
