- 17 Ağustos 2009
- 14
- 0
Hangi kozmetik ürününü, bakım malzemelerini kullanırsanız kullanın, mutsuz ve kötü bir ruh hali içindeyken, cildiniz güzel görünmeyecektir. Hem ruhunuzu, hem cildinizi kurtaracak önerilerimize göz atın!
Kokular:Mısırlılar, bedenlerinin farklı bölgelerine farklı kokular sürerlerdi. Güzel koku sadece statü sembolü değil, aynı zamanda gelenekti. Eski Yunan’ da ise koku, ilk olarak terapi amacıyla kullanılmıştır. 1930’larda çiçek esansının kişinin kendini iyileştirme enerjisine güç verdiği ortaya çıktı. Günümüzde de kokuların fiziksel ve ruhsal etkileri kanıtlanmıştır. Bu yüzden çeşitli aromalar birleştirilerek uygulamalar yapılmaktadır.
Aromakoloji:Psikolojik rahatlama sağlamak ve bağışıklık sisteminin işlevini desteklemek amacıyla kokunun nasıl kullanılacağını inceleyen bilim dalıdır. Aromakoloji yeni bir terapi olup, kokunun beden ve psikoloji üstündeki etkisiyle ilgilenir. Örneğin; lavanta, gül, bergamut kokuları rahatlatıcı ve sakinleştiricidir. Narenciye kokuları ve ıtır ise canlandırıcı etkiye sahiptir.
Renk Tedavi:Renkler sadece enerji yaymazlar. Aynı zamanda fizyolojik ve psikolojik uyarıcılardır. İnsan psikolojisi üzerinde renklerin büyük etkisi vardır. Krometerapi, renkle şifa biliminin adıdır. İç organların işlevine etkisi olan ve beyinde vejatatif bir merkez olan hipotalamus üzerinde renklerin düzenleyici etkisi bulunuyor. Renkler, dalga boylarına bağlı olarak, cildin farklı tabakalarında ve cilt fonksiyonları üzerinde çeşitli etkiler gösteriyorlar. Bu yüzden kozmetik alanında da başarıyla kullanılıyor.
Gülmek:Ruhunuzun aynası olan cildinizin parlamasını istiyorsanız, bilin ki en başarılı metot gülmektir. İnsan güldüğü zaman, ağız kenarı, elmacık kemiği ve ağız çevresindeki kaslar harekete geçer. Elmacık kemiği üzerindeki kaslar aracılığı ile damarlara hafif basınç uygulanarak, o bölge aktif hale getirilir.
Uyku:Uyku, cilt hücrelerinin faaliyette olduğu zaman dilimidir. Uykuda cilt yenilenir. En doğru yatış, sırt üstü yatmaktır. Yan yattığımızda cildimizin yaylarına baskı olacağından, zamanla somya yayı gibi derimiz de gevşer.
Kokular:Mısırlılar, bedenlerinin farklı bölgelerine farklı kokular sürerlerdi. Güzel koku sadece statü sembolü değil, aynı zamanda gelenekti. Eski Yunan’ da ise koku, ilk olarak terapi amacıyla kullanılmıştır. 1930’larda çiçek esansının kişinin kendini iyileştirme enerjisine güç verdiği ortaya çıktı. Günümüzde de kokuların fiziksel ve ruhsal etkileri kanıtlanmıştır. Bu yüzden çeşitli aromalar birleştirilerek uygulamalar yapılmaktadır.
Aromakoloji:Psikolojik rahatlama sağlamak ve bağışıklık sisteminin işlevini desteklemek amacıyla kokunun nasıl kullanılacağını inceleyen bilim dalıdır. Aromakoloji yeni bir terapi olup, kokunun beden ve psikoloji üstündeki etkisiyle ilgilenir. Örneğin; lavanta, gül, bergamut kokuları rahatlatıcı ve sakinleştiricidir. Narenciye kokuları ve ıtır ise canlandırıcı etkiye sahiptir.
Renk Tedavi:Renkler sadece enerji yaymazlar. Aynı zamanda fizyolojik ve psikolojik uyarıcılardır. İnsan psikolojisi üzerinde renklerin büyük etkisi vardır. Krometerapi, renkle şifa biliminin adıdır. İç organların işlevine etkisi olan ve beyinde vejatatif bir merkez olan hipotalamus üzerinde renklerin düzenleyici etkisi bulunuyor. Renkler, dalga boylarına bağlı olarak, cildin farklı tabakalarında ve cilt fonksiyonları üzerinde çeşitli etkiler gösteriyorlar. Bu yüzden kozmetik alanında da başarıyla kullanılıyor.
Gülmek:Ruhunuzun aynası olan cildinizin parlamasını istiyorsanız, bilin ki en başarılı metot gülmektir. İnsan güldüğü zaman, ağız kenarı, elmacık kemiği ve ağız çevresindeki kaslar harekete geçer. Elmacık kemiği üzerindeki kaslar aracılığı ile damarlara hafif basınç uygulanarak, o bölge aktif hale getirilir.
Uyku:Uyku, cilt hücrelerinin faaliyette olduğu zaman dilimidir. Uykuda cilt yenilenir. En doğru yatış, sırt üstü yatmaktır. Yan yattığımızda cildimizin yaylarına baskı olacağından, zamanla somya yayı gibi derimiz de gevşer.