- 20 Mayıs 2008
- 4.016
- 10
- 42
Hayatimizin evlilik, bosanma, bebek sahibi olmak gibi dönüm noktalari vardir. Iste bu kritik zamanlarda karar vermenizde size çok yardimci olacak anahtar sorular!
Bu sorulardan birine bile vereceginiz olumsuz yanit karanizin belki de dogru olmadigini ve tekrar üzerinde düsünmeniz gerektiginin sinyalini veriyor.
Hayatta bazi zamanlar vardir, bir ayrim noktasina gelir ve karar almak zorunda kaliriz. Önümüzde iki yol uzanmaktadir; ikisinden birisini seçmek gerekir. Böyle zamanlarda, bir yerlerden bir isaret gelmesini ve bize dogru yolu göstermesini isteriz.
Iste, uzmanlara göre o isaret aslinda bizim içimizde, bilinçaltimizda bir yerlerde duruyor... Mesele bunu açiga çikarmak. Peki, ama nasil? Kendi kendinize sorup, yanitlayacaginiz bazi kilit sorularla... Evlenme, beraber yasama ya da bebek yapma karari almadan önce kendinize bu kilit sorulari sormali ve içinizden gelen seslere kulak vererek en dogru sekilde yanitlamalisiniz. Bu sorularin yanitlarina bakarak, o karari almanin sizin için ne derece dogru ya da yanlis oldugunu açikça görecekseniz.
Asik olmadan önce...
l Onunla birlikteyken kendim olabiliyor muyum?
l Onu mu seviyorum yoksa onun gibi biriyle birlikte olma fikrini mi seviyorum?
l Benim için yeterince iyi mi?
l Arkadaslarim ve ailem de ondan hoslaniyor mu?
l Paylastigimiz ortak degerler ve ortak amaçlarimiz var mi?
l Hayatimin bu noktasinda bir iliski benim için ne kadar önemli?
l O, bir iliskiye ve sorumluluklarina hazir mi?
l Ben sonuna kadar gitmeye hazir miyim?
Bir erkekle tanistiniz, beraberliginiz gerçekten iyi gidiyor ve ümit verici bir iliski oldugunu hissediyorsunuz. Kritik soru ise, kendinizi bu iliskiye teslim edip etmeyeceginiz...
Psikologlar, iliskinin basinda etekleriniz zil çalarken ve müthis bir heyecan firtinasinin içindeyken objektif olmanin pek de kolay olmadigini söylüyor. Ancak bu asamada kendinize zor sorular sormak, ilerideki mutlulugunuz için büyük önem tasiyor. "Onunla beraberken kendimi ona uydurmak için degistiriyor muyum?", "Ne hissettigini sadece sözleriyle degil, davranislariyla da gösteriyor mu?" ve en önemlisi, "Benim kendimi iyi hissetmemi sagliyor mu?"... Eger bu uzun vadeli bir iliski olacaksa, paylasilan degerler de çok önemli. Farkli zevkleriniz olabilir ancak eger sizi siz yapan degerleri paylasmiyorsaniz, iliskinin fazla ileri gidemeyecegini söylemek için kahin olmak gerekmiyor.
Beraber yasamaya baslamadan önce...
l Biraz acele mi ediyorum?
l Istedigim için mi yapiyorum, yoksa buna ihtiyacim oldugu için mi?
l O da ben de birbirimizi oldugumuz gibi seviyor ve kabul ediyor muyuz?
l Yasam alanimda onu sürekli çevremde görmeye hazir miyim?
l Ekonomik durumu ne?
l Kusurlarimi yeterince gösterip rahatladim mi?
l Nerede yasayacagiz?
l Ayri yasam tarzlarimizi ve zevklerimizi ayni çati altinda nasil birlestirecegiz?
Onunla birlikte bir eve tasinma karari almadan önce kendinize zaman taniyin. Dürüst olun, bunu gerçekten istiyor musunuz, yoksa eve geldiginizde birini evde bulmak hosunuza mi gidiyor?
Bir de bazi maddi meseleler var üzerinde düsünmeniz gereken: Sonuçta ayni evde yasamak demek ekonomik olarak da birçok kalemde birlikte hareket etmenizi gerektiriyor. Ancak yine de ekonomik bagimsizliginizi sürdürmek akillica. Eger evlilik yüzügünüz ve ortak çocuklariniz yoksa bu iliskiden dogan haklariniz da yok demektir. Birlikte bir mülk aldiginizda ayrilik durumunda haklarinizi garanti altina alacak bir kontrat yapmak en iyisi. Çünkü bir gün iliskiniz biterse basiniz ciddi olarak agriyabilir.
Erkekler genelde annelerinin verdigi konforun aynisini partnerlerinden de bekler. Ev bir fabrika gibidir ve onlarca kalem is sizi bekler. Ev islerini paylasim konusunda da partnerinizle önceden konusmaniz ve anlasmaniz en iyisi.
Örnegin; Zuhal (28) erkek arkadasi Ugur (35) birlikte yasamaya basladi. "Her ikimiz de çalismamiza ragmen, aksamlari eve geldigimizde yemegi ben hazirliyordum, bulasik faslinda onu televizyonun karsisinda zap yaparken buluyordum. Evin temizligi konusunda da bir yardimda bulunmuyor her seyi benden bekliyordu. Ben de protesto edip hiçbir seye dokunmamaya basladim. Evimizin çöp eve dönüsmekte oldugunu anlamasi bile 3 haftayi aldi! Oturup konustuk, ona annesi olmadigimi, sorumluluklarimizin esit oldugunu anlattim. Ev islerini paylasma konusunda bir anlasma yaptik, artik yemegi ben hazirliyorsam masayi o topluyor. Temizlikle de bir hafta o, bir hafta ben ilgileniyorum. Simdi çok daha huzurluyuz" diye anlatiyor.
Evlenmeden önce...
l Birlikte mi büyüdük yoksa ayri mi?
l Ona asik oldugum kadar onu seviyor muyum?
l Birbirimizi mutlu ediyor muyuz?
l Birbirimizin aileleri ile iyi geçiniyor muyuz?
l Hayatimin sonuna kadar onunla birlikte uyanmak fikri beni mutlu ediyor mu?
l Birikimlerimizi birlestirecek miyiz, yoksa ayri mi tutacagiz?
Evlilik motivasyonunuzun ne oldugu genelde evliliginizin ömrünün ne olacagiyla ilgili de bir fikir verir. Eger bu insanla gerçekten aski buldugunuz için degil de çevrenizden gelen elestirilerden, ya da "evde kaldi" baskisindan yildiginiz için evleniyorsaniz, kararlarinizi bir kez daha gözden geçirmenizde fayda var.
Evlilik karari almadan önce kendinize soracaginiz en önemli soru belki de "Yasamimin bundan sonraki kisminda onunla birlikte olmaktan mutlu muyum?" olmali. Evlilik öncesinde kulaga pek de romantik gelmeyen bazi detaylar üzerinde de düsünmeniz ve karar vermeniz gerekiyor. Örnegin, evlendiginizde birikimlerinizi nasil degerlendireceginiz, ortak hesapta mi tutacaginiz, yoksa ayri ayri banka hesaplarina mi sahip olacaginiz sorulari önemli. Bir gün kendinizi 39 yasindaki Leyla gibi bes parasiz ve issiz bulmamak için bu konular üzerinde düsünmekte fayda var.
Bakin Leyla yasadiklarini nasil anlatiyor: "Evlendigimizde çok asiktik, çok gençtik. O okulu bitirmeye ugrasiyordu, bu arada ben çalistim. Okulunu bitirip çok iyi bir pozisyonda ise baslayinca ben isten çiktim. Çünkü, çocuk yapma karari aldik. Çocuklarimizi büyütmek için kariyerimi gönüllü olarak biraktim. Aradan 10 yil geçti, benim de onun da duygulari degisti. Bosanmayi esasen ben istedim, ama bu bes parasiz kalmayi da göze almam demekti. Simdi her seye yeniden basliyorum."
Bebek sahibi olmadan önce...
l Iliskimiz sirasinda bir takim sikintilar yasayip, bunlari atlatma becerisi gösterdik mi?
l Bebek sahibi olma konusunda gerçekçi miyim, yoksa idealist mi davraniyorum?
l Bir bebek mi istiyorum, yoksa "ondan" bir bebek sahibi olmak mi istiyorum?
l Hayatimi sonsuza kadar degistirmeye hazir miyim?
l Bebekle birlikte evde kim kalacak?
l Bebegin getirecegi ekonomik yükün üstesinden gelebilecek miyiz?
l Vücudumda olusacak degisiklikler için hazir miyim?
l Bebegin bakiminda o nasil bir sorumluluk alacak?
l Nasil bir ebeveyn olacagimiz konusunda düsüncelerimiz uyusuyor mu?
l Dogumdan sonra dünyanin merkezinde bebegim olacak, o degil. Buna hazir mi?
Bebek sahibi olma karari vermeden önce kendimize sordugumuz o kadar çok soru var ki, bazen bu sorular altinda eziliriz. Bazilari ise bu sorulari hiç sormaz ve kendilerini tamamen hazirliksiz yakalanmis bulur.
Tipki, Asuman'in (25) hikayesinde oldugu gibi: "Hamile oldugumu ögrendigimde büyük bir mutluluk yasadik. Bebek dogdugunda aslinda hayatimin tamamen degiseceginin pek de bilincinde olmadigimi anladim. Aktif bir sosyal yasamim vardi, bebekten sonra aylar boyunca ev hapsi yasadim. Bana yardim edecek kimse de yoktu. Bebegimin beni mutsuz ettigini söylemiyorum, ama kosullar daha uygun olsa ve planlarimizi daha iyi yapsak ben bu kadar yipranmayacaktim. Ayrica esimin bu konudaki kayitsizligi ve benim içinde bulundugum durumu anlamamasi durumu daha da zorlastirdi."
Ayrilmadan önce...
l Gerçekten bu iliski kurtarilamayacak bir noktaya mi geldi?
l Iliskimizden çok fazla sey mi bekliyorum?
l Bu iliskideki sorunlar kendini mi tekrarliyor?
l Eger bu iliskiyi kurtarmak istesem, buna enerji harcayacak gücüm var mi, ya da harcamak istiyor muyum?
l Ortak arkadaslarimiza ne olacak, ayrildiktan sonra da onlari görmeye devam edecek miyim?
l Arkadas kalacak miyiz yoksa baglarimizi koparacak miyiz?
l Onun bir baska kadinla olmasina katlanabilecek miyim?
l Baska biriyle yeni bir iliski istiyor muyum, yoksa bir süre yalniz mi kalmak istiyorum?
Yolun sonuna geldiginizi hissediyorsunuz... Bir düsünün, gerçekten iliskinizin tutulur bir yani kalmadi mi? Çogu zaman, aslinda kurtarilabilecek bir iliskiyken vazgeçmeye, isin ucunu birakmaya hazirizdir. Oysa, kriz ne kadar büyük olursa olsun eger bir iliskide hâlâ güven ve saygi varsa kurtarilacak çok sey var demektir. Peki, ya gerçekten yolun sonuna geldiyseniz?
Aylin (29), erkek arkadasiyla olan, 2 yillik iliskisinin sonuna geldigini düsünüyordu. "Her dakika kavga eder olmustuk ve artik iliskimizin hiçbir eglenceli yani kalmamisti" diyor ve devam ediyor: "O artik asik oldugum adam degildi. Beraberligimize son bir sans vermeye karar verdim, eger bu son deneme de basarisiz olursa ayrilmaya kararliydim. Bu arada o is degistirdi ve iliskimiz süratle düzelmeye basladi. Anladim ki, eski isinde olan mutsuzlugu iliskimize yansiyordu. Tekrar o neseli, eglenceli, nazik adam oldu. Iliskimize ikinci bir sans verdigim için çok memnunum."
Bu sorulardan birine bile vereceginiz olumsuz yanit karanizin belki de dogru olmadigini ve tekrar üzerinde düsünmeniz gerektiginin sinyalini veriyor.
Hayatta bazi zamanlar vardir, bir ayrim noktasina gelir ve karar almak zorunda kaliriz. Önümüzde iki yol uzanmaktadir; ikisinden birisini seçmek gerekir. Böyle zamanlarda, bir yerlerden bir isaret gelmesini ve bize dogru yolu göstermesini isteriz.
Iste, uzmanlara göre o isaret aslinda bizim içimizde, bilinçaltimizda bir yerlerde duruyor... Mesele bunu açiga çikarmak. Peki, ama nasil? Kendi kendinize sorup, yanitlayacaginiz bazi kilit sorularla... Evlenme, beraber yasama ya da bebek yapma karari almadan önce kendinize bu kilit sorulari sormali ve içinizden gelen seslere kulak vererek en dogru sekilde yanitlamalisiniz. Bu sorularin yanitlarina bakarak, o karari almanin sizin için ne derece dogru ya da yanlis oldugunu açikça görecekseniz.
Asik olmadan önce...
l Onunla birlikteyken kendim olabiliyor muyum?
l Onu mu seviyorum yoksa onun gibi biriyle birlikte olma fikrini mi seviyorum?
l Benim için yeterince iyi mi?
l Arkadaslarim ve ailem de ondan hoslaniyor mu?
l Paylastigimiz ortak degerler ve ortak amaçlarimiz var mi?
l Hayatimin bu noktasinda bir iliski benim için ne kadar önemli?
l O, bir iliskiye ve sorumluluklarina hazir mi?
l Ben sonuna kadar gitmeye hazir miyim?
Bir erkekle tanistiniz, beraberliginiz gerçekten iyi gidiyor ve ümit verici bir iliski oldugunu hissediyorsunuz. Kritik soru ise, kendinizi bu iliskiye teslim edip etmeyeceginiz...
Psikologlar, iliskinin basinda etekleriniz zil çalarken ve müthis bir heyecan firtinasinin içindeyken objektif olmanin pek de kolay olmadigini söylüyor. Ancak bu asamada kendinize zor sorular sormak, ilerideki mutlulugunuz için büyük önem tasiyor. "Onunla beraberken kendimi ona uydurmak için degistiriyor muyum?", "Ne hissettigini sadece sözleriyle degil, davranislariyla da gösteriyor mu?" ve en önemlisi, "Benim kendimi iyi hissetmemi sagliyor mu?"... Eger bu uzun vadeli bir iliski olacaksa, paylasilan degerler de çok önemli. Farkli zevkleriniz olabilir ancak eger sizi siz yapan degerleri paylasmiyorsaniz, iliskinin fazla ileri gidemeyecegini söylemek için kahin olmak gerekmiyor.
Beraber yasamaya baslamadan önce...
l Biraz acele mi ediyorum?
l Istedigim için mi yapiyorum, yoksa buna ihtiyacim oldugu için mi?
l O da ben de birbirimizi oldugumuz gibi seviyor ve kabul ediyor muyuz?
l Yasam alanimda onu sürekli çevremde görmeye hazir miyim?
l Ekonomik durumu ne?
l Kusurlarimi yeterince gösterip rahatladim mi?
l Nerede yasayacagiz?
l Ayri yasam tarzlarimizi ve zevklerimizi ayni çati altinda nasil birlestirecegiz?
Onunla birlikte bir eve tasinma karari almadan önce kendinize zaman taniyin. Dürüst olun, bunu gerçekten istiyor musunuz, yoksa eve geldiginizde birini evde bulmak hosunuza mi gidiyor?
Bir de bazi maddi meseleler var üzerinde düsünmeniz gereken: Sonuçta ayni evde yasamak demek ekonomik olarak da birçok kalemde birlikte hareket etmenizi gerektiriyor. Ancak yine de ekonomik bagimsizliginizi sürdürmek akillica. Eger evlilik yüzügünüz ve ortak çocuklariniz yoksa bu iliskiden dogan haklariniz da yok demektir. Birlikte bir mülk aldiginizda ayrilik durumunda haklarinizi garanti altina alacak bir kontrat yapmak en iyisi. Çünkü bir gün iliskiniz biterse basiniz ciddi olarak agriyabilir.
Erkekler genelde annelerinin verdigi konforun aynisini partnerlerinden de bekler. Ev bir fabrika gibidir ve onlarca kalem is sizi bekler. Ev islerini paylasim konusunda da partnerinizle önceden konusmaniz ve anlasmaniz en iyisi.
Örnegin; Zuhal (28) erkek arkadasi Ugur (35) birlikte yasamaya basladi. "Her ikimiz de çalismamiza ragmen, aksamlari eve geldigimizde yemegi ben hazirliyordum, bulasik faslinda onu televizyonun karsisinda zap yaparken buluyordum. Evin temizligi konusunda da bir yardimda bulunmuyor her seyi benden bekliyordu. Ben de protesto edip hiçbir seye dokunmamaya basladim. Evimizin çöp eve dönüsmekte oldugunu anlamasi bile 3 haftayi aldi! Oturup konustuk, ona annesi olmadigimi, sorumluluklarimizin esit oldugunu anlattim. Ev islerini paylasma konusunda bir anlasma yaptik, artik yemegi ben hazirliyorsam masayi o topluyor. Temizlikle de bir hafta o, bir hafta ben ilgileniyorum. Simdi çok daha huzurluyuz" diye anlatiyor.
Evlenmeden önce...
l Birlikte mi büyüdük yoksa ayri mi?
l Ona asik oldugum kadar onu seviyor muyum?
l Birbirimizi mutlu ediyor muyuz?
l Birbirimizin aileleri ile iyi geçiniyor muyuz?
l Hayatimin sonuna kadar onunla birlikte uyanmak fikri beni mutlu ediyor mu?
l Birikimlerimizi birlestirecek miyiz, yoksa ayri mi tutacagiz?
Evlilik motivasyonunuzun ne oldugu genelde evliliginizin ömrünün ne olacagiyla ilgili de bir fikir verir. Eger bu insanla gerçekten aski buldugunuz için degil de çevrenizden gelen elestirilerden, ya da "evde kaldi" baskisindan yildiginiz için evleniyorsaniz, kararlarinizi bir kez daha gözden geçirmenizde fayda var.
Evlilik karari almadan önce kendinize soracaginiz en önemli soru belki de "Yasamimin bundan sonraki kisminda onunla birlikte olmaktan mutlu muyum?" olmali. Evlilik öncesinde kulaga pek de romantik gelmeyen bazi detaylar üzerinde de düsünmeniz ve karar vermeniz gerekiyor. Örnegin, evlendiginizde birikimlerinizi nasil degerlendireceginiz, ortak hesapta mi tutacaginiz, yoksa ayri ayri banka hesaplarina mi sahip olacaginiz sorulari önemli. Bir gün kendinizi 39 yasindaki Leyla gibi bes parasiz ve issiz bulmamak için bu konular üzerinde düsünmekte fayda var.
Bakin Leyla yasadiklarini nasil anlatiyor: "Evlendigimizde çok asiktik, çok gençtik. O okulu bitirmeye ugrasiyordu, bu arada ben çalistim. Okulunu bitirip çok iyi bir pozisyonda ise baslayinca ben isten çiktim. Çünkü, çocuk yapma karari aldik. Çocuklarimizi büyütmek için kariyerimi gönüllü olarak biraktim. Aradan 10 yil geçti, benim de onun da duygulari degisti. Bosanmayi esasen ben istedim, ama bu bes parasiz kalmayi da göze almam demekti. Simdi her seye yeniden basliyorum."
Bebek sahibi olmadan önce...
l Iliskimiz sirasinda bir takim sikintilar yasayip, bunlari atlatma becerisi gösterdik mi?
l Bebek sahibi olma konusunda gerçekçi miyim, yoksa idealist mi davraniyorum?
l Bir bebek mi istiyorum, yoksa "ondan" bir bebek sahibi olmak mi istiyorum?
l Hayatimi sonsuza kadar degistirmeye hazir miyim?
l Bebekle birlikte evde kim kalacak?
l Bebegin getirecegi ekonomik yükün üstesinden gelebilecek miyiz?
l Vücudumda olusacak degisiklikler için hazir miyim?
l Bebegin bakiminda o nasil bir sorumluluk alacak?
l Nasil bir ebeveyn olacagimiz konusunda düsüncelerimiz uyusuyor mu?
l Dogumdan sonra dünyanin merkezinde bebegim olacak, o degil. Buna hazir mi?
Bebek sahibi olma karari vermeden önce kendimize sordugumuz o kadar çok soru var ki, bazen bu sorular altinda eziliriz. Bazilari ise bu sorulari hiç sormaz ve kendilerini tamamen hazirliksiz yakalanmis bulur.
Tipki, Asuman'in (25) hikayesinde oldugu gibi: "Hamile oldugumu ögrendigimde büyük bir mutluluk yasadik. Bebek dogdugunda aslinda hayatimin tamamen degiseceginin pek de bilincinde olmadigimi anladim. Aktif bir sosyal yasamim vardi, bebekten sonra aylar boyunca ev hapsi yasadim. Bana yardim edecek kimse de yoktu. Bebegimin beni mutsuz ettigini söylemiyorum, ama kosullar daha uygun olsa ve planlarimizi daha iyi yapsak ben bu kadar yipranmayacaktim. Ayrica esimin bu konudaki kayitsizligi ve benim içinde bulundugum durumu anlamamasi durumu daha da zorlastirdi."
Ayrilmadan önce...
l Gerçekten bu iliski kurtarilamayacak bir noktaya mi geldi?
l Iliskimizden çok fazla sey mi bekliyorum?
l Bu iliskideki sorunlar kendini mi tekrarliyor?
l Eger bu iliskiyi kurtarmak istesem, buna enerji harcayacak gücüm var mi, ya da harcamak istiyor muyum?
l Ortak arkadaslarimiza ne olacak, ayrildiktan sonra da onlari görmeye devam edecek miyim?
l Arkadas kalacak miyiz yoksa baglarimizi koparacak miyiz?
l Onun bir baska kadinla olmasina katlanabilecek miyim?
l Baska biriyle yeni bir iliski istiyor muyum, yoksa bir süre yalniz mi kalmak istiyorum?
Yolun sonuna geldiginizi hissediyorsunuz... Bir düsünün, gerçekten iliskinizin tutulur bir yani kalmadi mi? Çogu zaman, aslinda kurtarilabilecek bir iliskiyken vazgeçmeye, isin ucunu birakmaya hazirizdir. Oysa, kriz ne kadar büyük olursa olsun eger bir iliskide hâlâ güven ve saygi varsa kurtarilacak çok sey var demektir. Peki, ya gerçekten yolun sonuna geldiyseniz?
Aylin (29), erkek arkadasiyla olan, 2 yillik iliskisinin sonuna geldigini düsünüyordu. "Her dakika kavga eder olmustuk ve artik iliskimizin hiçbir eglenceli yani kalmamisti" diyor ve devam ediyor: "O artik asik oldugum adam degildi. Beraberligimize son bir sans vermeye karar verdim, eger bu son deneme de basarisiz olursa ayrilmaya kararliydim. Bu arada o is degistirdi ve iliskimiz süratle düzelmeye basladi. Anladim ki, eski isinde olan mutsuzlugu iliskimize yansiyordu. Tekrar o neseli, eglenceli, nazik adam oldu. Iliskimize ikinci bir sans verdigim için çok memnunum."