- 27 Şubat 2015
- 37
- 54
- 88
- 27
merhabalar, çok aktif kullanmadığım bu hesabımda birkaç gündür çektiğim sosyal eksikliği kapatmak için yeniden kullanmaya başladım. sizlerin düzen, verimlilik, ekonomi gibi konularda gelişimlerinizi izleyip motive oluyorum. ama bu sefer bastırdığım problemlerimi içimden atıp mümkünse biraz hafiflemek istiyorum.
2020 başında ben üniversite okuduğum şehirdeyken annem babamdan ayrılma kararı aldı, kötü giden bir evlilik vardı ve annemi destekledim, babam bu durumdan kötü etkilendi. babamın kötü gidişatı annemi endişelendirdiği için haziran gibi yeniden barışmak istedi, ailede kaoslar çıktı, istemeyenler oldu. bu süreçte babamı birkaç kez yanıma almaya çalıştım pandemi yüzünden gelemedi veya engeller çıktı. kardeşim de babamla annemin barışmasını hiç istemedi ama annem vicdan yaptı, bozduğu evi yeniden kurmaya çalıştı. yeni bir ev tuttular. babam evi ilk kez göreceği ve boyasına bakacağı gün, dışarıda bir çardakta arkadaşları ile otururken kalp krizi geçirdi ve vefat etti.
babamın ölüm haberini bi gece yarısı 4te aldım, gece huzursuzluklarım bu yüzden hala geçmedi. hala kendisinden mesaj-arama beklemediğim biri beni aradığında kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor ve çok huzursuz oluyorum..
babamın ölümü üzerine kardeşim ve ben annemle yaşamaya başladık. erkek kardeşim bu olaylara çok duygusal tepki verdi ama hiç göstermedi, çok içinde yaşadığı için kötü patladı. şu an psikolojik tedavi görüyor. annem vicdan azabı çektiği için uzun süre atlatamadı.
ben ayakta duran olmak zorundaydım, annemle yaşamaya başlamamın ve diğer şehirdeki tüm hayatımı birden bitirip yenisini kurmamın 20. gününde yeni bir iş görüşmesi yaptım ve olumlu geçti. şu an nispeten iyi bir kolejde öğretmenim. temmuzda babamı kaybedip ağustosta yepyeni bir iş hayatına başlamış oldum fakat nedense kimseye babamı kaybettiğimi söylemedim. ama içimde hep bunun acısını yaşıyordum. sanki söylersem ilgi istiyor gibi olacaktım, söylemezsem de kırılganlıklarımı veya zayıf noktalarımı bilemedikleri için içten içe onlara kızıyordum. çok güçlü ve pozitif durduğum için her şeyle baş edebileceğim düşünüldü sanırım ama iş yerinde haksızlıklar, tatsız birkaç ufak şey yaşadım. bu süreçte eve kapanmalarda asosyalliğim arttı, bulunduğum şehirde arkadaş diyebileceğim 2 kişi var ve hiçbir akrabamla görüşmek istemiyorum. kimse ile görüşemiyorum, konuşamıyorum.. kimseye de ne ailemden ne babamdan söz edemedim. bu konudan bahsedersem ağlayacak gibiyim ve bunu yaşamak istemiyorum.
neyse, eve kapanmalar ile kilo almaya başladım.. şu an hayatımdaki en yüksek kilomdayım.. tahmin edebileceğiniz üzere mutsuzluğum her kilo ile biraz daha artıyor.
bu süreçte ailem covid geçirdi, amcam covid geçirdi, eniştem vefat etti, 3-4 hafta önce amcam vefat etti. şu an babamın yanında yatıyor.
kardeşim geçen hafta motor kazası geçirdi, durumu şükür iyi.
bu arada bunlar olurken çalıştığım okuldaki öğretmenler ve personelden her her hafta birilerinin yakınları vefat ediyor. psikolojilerimiz pek iyi değil, bakanımız farklı bir gezegende mi yaşıyor emin değilim.. ama gerçekten yıprandık.
ama neden böyle oluyor?
her umutlandığımda kötü bir şey oluyor ve hep olmaya devam edecek gibi. bunları o kadar uzun süredir içimde tuttum ki, birilerinin fikirlerini ve yaşanmışlıklarını duymaya ihtiyacım var sanırım.
çok uzun oldu, özür dilerim
2020 başında ben üniversite okuduğum şehirdeyken annem babamdan ayrılma kararı aldı, kötü giden bir evlilik vardı ve annemi destekledim, babam bu durumdan kötü etkilendi. babamın kötü gidişatı annemi endişelendirdiği için haziran gibi yeniden barışmak istedi, ailede kaoslar çıktı, istemeyenler oldu. bu süreçte babamı birkaç kez yanıma almaya çalıştım pandemi yüzünden gelemedi veya engeller çıktı. kardeşim de babamla annemin barışmasını hiç istemedi ama annem vicdan yaptı, bozduğu evi yeniden kurmaya çalıştı. yeni bir ev tuttular. babam evi ilk kez göreceği ve boyasına bakacağı gün, dışarıda bir çardakta arkadaşları ile otururken kalp krizi geçirdi ve vefat etti.
babamın ölüm haberini bi gece yarısı 4te aldım, gece huzursuzluklarım bu yüzden hala geçmedi. hala kendisinden mesaj-arama beklemediğim biri beni aradığında kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor ve çok huzursuz oluyorum..
babamın ölümü üzerine kardeşim ve ben annemle yaşamaya başladık. erkek kardeşim bu olaylara çok duygusal tepki verdi ama hiç göstermedi, çok içinde yaşadığı için kötü patladı. şu an psikolojik tedavi görüyor. annem vicdan azabı çektiği için uzun süre atlatamadı.
ben ayakta duran olmak zorundaydım, annemle yaşamaya başlamamın ve diğer şehirdeki tüm hayatımı birden bitirip yenisini kurmamın 20. gününde yeni bir iş görüşmesi yaptım ve olumlu geçti. şu an nispeten iyi bir kolejde öğretmenim. temmuzda babamı kaybedip ağustosta yepyeni bir iş hayatına başlamış oldum fakat nedense kimseye babamı kaybettiğimi söylemedim. ama içimde hep bunun acısını yaşıyordum. sanki söylersem ilgi istiyor gibi olacaktım, söylemezsem de kırılganlıklarımı veya zayıf noktalarımı bilemedikleri için içten içe onlara kızıyordum. çok güçlü ve pozitif durduğum için her şeyle baş edebileceğim düşünüldü sanırım ama iş yerinde haksızlıklar, tatsız birkaç ufak şey yaşadım. bu süreçte eve kapanmalarda asosyalliğim arttı, bulunduğum şehirde arkadaş diyebileceğim 2 kişi var ve hiçbir akrabamla görüşmek istemiyorum. kimse ile görüşemiyorum, konuşamıyorum.. kimseye de ne ailemden ne babamdan söz edemedim. bu konudan bahsedersem ağlayacak gibiyim ve bunu yaşamak istemiyorum.
neyse, eve kapanmalar ile kilo almaya başladım.. şu an hayatımdaki en yüksek kilomdayım.. tahmin edebileceğiniz üzere mutsuzluğum her kilo ile biraz daha artıyor.
bu süreçte ailem covid geçirdi, amcam covid geçirdi, eniştem vefat etti, 3-4 hafta önce amcam vefat etti. şu an babamın yanında yatıyor.
kardeşim geçen hafta motor kazası geçirdi, durumu şükür iyi.
bu arada bunlar olurken çalıştığım okuldaki öğretmenler ve personelden her her hafta birilerinin yakınları vefat ediyor. psikolojilerimiz pek iyi değil, bakanımız farklı bir gezegende mi yaşıyor emin değilim.. ama gerçekten yıprandık.
ama neden böyle oluyor?
her umutlandığımda kötü bir şey oluyor ve hep olmaya devam edecek gibi. bunları o kadar uzun süredir içimde tuttum ki, birilerinin fikirlerini ve yaşanmışlıklarını duymaya ihtiyacım var sanırım.
çok uzun oldu, özür dilerim