Bu biraz iç döküş biraz da ümidinizi hiç yitirmemeniz gerektiğini bilmenizi istemem. Ben 2017 senesinde evlendim. Evlendikten 1 ay sonra çocuk düşünmeye başladık. İlk denememizde hamile kalacağımı sanıyordum çok safmışımm.. 5 ay denedikten sonra olmayınca eşim ve ben kontrolllerimizi yaptırdık. Bende hormonlarda sıkıntı yoktu. Ama eşimde çift taraflı varikosel çıkmıştı ileri hareketlilikte çok azdı. Hemen ameliyat oldu. 6 ay denedikten sonra bu sefer ben rahim filmi çektirdim. Ve rahimde boylu boyunca bir perde olduğunu öğrendim. Bu sefer ben histeroskopi oldum. İşlemden 5 ay sonra nihayet hamile olduğumu öğrenmiştim. Allahım ne mutluluktu.. Böğüre böğüre ağlayıp yakınlarımı arayıp haber vermiştim. Ablamla mutluluktan ne ağlamıştık ama. Artık benimde bebeğim olacaktı inanamıyordum. Ne güzel geçmişti o günler. Kontrolere gidip hastaneden çıkınca bir sevinçle ailemi arayıp yine anlatırdım bak bu kadar olmuş herşey yolunda diye.. Sonra oğlum olacağını öğrendim. Adı erbatur olacaktı isminide hemen bulmuştuk. 5. Aya girmeme yakın ailemin yanına adanaya gitmek istedim doğum olunca bir süre daha gidemeyeceğim için. Döndükten sonrada ayrıntılıya girecektim. Evime dönmeden önce adanada ailemde görsün hemde durumlar nedir öğrenmek için doktora gittik herşeyine baktı gayet güzel normal bir sorun yok dedi doktor. Ve döndüm Trabzona. Ayrıntılıya gittim diğer hafta. Doktor teker teker bakıyor organlarına böbrekler iyi, mide var o var bu var. Sonra bi çikolata ye 15 dk dolan gel dedi. Bende eltimin yanına gittim doktor kendisi anlatıyorum ballandıra ballandıra herşey yolunda abla diye bi haller vardı onda ama anlamadım bana muayene girerken haber et bende geleyim dedi tamam dedim. Girdik birlikte muayene tekrardan, sonra doktor eltime bak abla burası görüyor musun dedi tıp dilinde birşeyler söylüyorlar birbirlerine anlamıyorum. Noldu diyorum ses yok.. Yavrumun kalbi sağ tarafı hiç yokmuş akciğerdi sanırım giden damar yok. Yavrum bana tutunarak yaşıyormuş. Doğduğu anda yüzünü bile göremeyip ameliyata gireceğini yaşama şansının olmadığını olsa bile kalp nakli gerekeceğini öğrendim. Hemen ertesi gün üniversite hastanesine gönderildik. Oradan kurula.. Ve sonlandırmamız gerektiğini söylediler dünyam başıma yıkıldı. Çok araştırdık sormadığımız doktor kalmadı. Hepsi aynı şeyi söylüyor sonlandır. Sonra zor bir kararla koparıldı benden yavrum yüzünü göremeden kokusu duyamadan. Sardılar göğsümü sıkıca süt gelmesin dediler. Herkesin odalarında bebek sesleri yükselirken benim odamda derin bir sessizlik vardı. Elim boş karnım boş döndüm eve. Uzun bir süre kendime gelemedim. Dışarı çıkacağım zaman me bulsam giydim üzerine çıktım. Saçım nasıl olmuş bilmiyorum ne haldeyim umrumda değil. Acınacak haldeyim.. Eşim artık dayanamadı toparla artık kendini napıyosun kendine dedi. Sonra biraz biraz toparlamaya başladım. Adı toparlanmaksa. Gece uyuyamıyor. Acı ve vicdan azabı içimi yiyordu. Sonra yine denemeye karar verdik. Bu seferde normal doğum sonrası yapılan kürtaj yüzünden yapışıklık olmuştu tekrar histeroskopi yapıldı sonra aşılama
tüp bebek süreçleri, olmadı yine. Bu sefer ankaranın yolunu tuttuk. Ve yine hamileyim 5. Senenin sonunda. Ama ilki gibi sevinemiyordum mutluydum ama sevinirsem heyecanım olursa yine ilki gibi yarım kalmasından korkuyordum. Hep diken üzerindeydim. Korktuğum başıma gelmişti kanamalarım başlamıştı kırmızı renkte kanamam baya geliyordu. Eşime olmadı gitti yavrum düştü kesin demiştim. Tutunmuş yavrum bırakmamış yinede. Kürtaj yüzünden rahimi mahvetmişler servikal yetmezlik oluştuğunu öğrendik 11. Haftada dikiş atılacak dedi doktor. Ama gideceğimiz hafta korona oldum 14. Haftada gitmek zorunda kaldım. Gittiğimde doktor rahim uzunluğunun 10 mm düştüğünü acilen yatış olması gerektiğini söyledi ağlaya ağlaya yattım kaybetmekten korktum yine. Kan sulandırıcı kullandığım için bir kaç gün beklemek istedi doktor. Beklerken açılmam oldu bu sefer çok kötü kanamam başladı. Doktor apar topar ameliyata aldı beni. Meğer kese rahim ağzına kadar gelmiş yavrumun ayakları görünüyormuş vajina ağzında. Neyseki keseyi patlatmadan dikiş atıldı. 15 gün hastanede yattım. Ayağa kalkmam yasaktı eşim altımdan alıyordu. Sonra eve geldik yatmaya yine devam sadece lavaboya kalkabiliyordum bu sefer. Ailem gelemedi bazı sıkıntılardan dolayı. Evde bütün gün tek başıma yatıyordum. Hergün ağlamayla geçiyordu zamanım. Kimse gelmiyordu korona var diye bana bulaştırmaktan korktukları için. Kayınvalidem gelir yemeğimi Yapar bana yedirir giderdi yine kalırdım bir başıma.. Saat 5 olsunda eşim gelsim diye gözüm kapıdaydı. Her hafta kontrole giderdim. Doktor ben düşecek gözüyle bakıyorum umudum yok diyordu. Mucize gözüyle bakıyordu bize. 32 haftaya kadar çok şükür geldik dedik doktor herşey yolunda gayet güzel hiç olmadığı kadar iyi dedi ve ertesi gün suyum geldi. Apar topar hastaneye gittik. Doktorum hemen ciğer geliştirici yaptı onunda etkisi 48 saatte oluyormuş. Oyüzdn 2 gün sabretmemi söyledi. Sürekli altımdaki örtüyü değişiyorlardı sürekli sırılsıklam oluyordu su gelmeye devam ediyordu. Günde 2 defa suyum kalmışmı ne durumda diye bakıyorlardı. Neyse ki 2 gün dayandık kızımla. Sonra doğuma alındım ah en güzel an işte... Yavrum doğar doğmaz ağladı. Ağlayacağını düşünmediler bu iyi bişeymiş ciğerleri açısından. Sonra yanımda birşeylerle uğraşıyorlar bir türlü bana getirmiyorlar. Önünü kapatın kadını. Bakmasın diyorlardı korktum bişey oldu diye. Çok şükür geldi kızım yanıma Allahım o nasıl güzellik o nasıl bişey öyle benim kızım o benim miniğim karşımda.. Ama maalesef erken geldiği için yoğun bakıma aldılar. Yine yalnızdım odada ama çok şükür kızım hayattaydı. Hastaneden çıktıktan sonra hergün ziyaretine gittim. Her eve dönerken de ağlaya ağlaya geri döndüm. Çok savunmasızdı. Ağladığında onu kucağıma alıp sakinleştiremiyordum. Anne kokusunu duyamıyordu yavrum. Tekti orada bir başına mücadele veriyordu. Bayram geldi oğlumu mezarında, kızımı yoğun bakımda ziyarete gittim. Bundan acı ne olabilirdi diyorum dayanılacak gibi değildi ev bayram yeri olmalıydı heyecan olmalıydı..
Ve sonunda kızım artık yoğun bakımdan çıktı. Anne bebek uyumuna gitmemiz gerektiği söylendi.
Ama hemşirelerin doktorlara yoğun bakımdan haber verilmeden yollanmışız. Bir kargaşaya denk geldik. Sadece bunlar bunlar yapılıp deyip gidiyorlardı. Çünkü yan tarafımda bir sürü yoğun bakım da yatan başka çocuklar vardı onlarla ilgileniyordı. Tımarhane gibiydi resmen. Lohusa halde bir başıma ne yapacağını bilmez haldeydim. Birşey yiyemiyor içemiyordum sürekli ağlama krizlerine giriyordum. Sonra 1 saat izin alıp eve gelip duşun altına girip 1 saat ağlamıştım. Sonra kendimi toparlayıp yavruma gitmiştim yine. Ve şimdi mutlu son.Bebeğimle evdeyiz Allahım sonunda ev bayram yerine döndü. Her yer mis koktu. Bebek ağlama sesi yankılandı evimizde kızım benimle artık. Şimdi yanımda uyuyor melekler gibi. Bazen bakıyorum hala inanamıyorum. Gerçek bu dimi. Kokluyorum öpüyorum. Allahım ona sağlıklı uzun ömürler ver. Ayağına taş değmesin. Hep mutlu ol güzel kızım. Birlikte hep mutlu olalım kızım. Ve rüyanda uyurken güldüğünde abinle oyunlar oynayıp seni güldürdüğünü biliyorum kızım