Bu Senenin Oscar'ı Ona Verilmeli!

Elaya çalan kahverengi gözlerini sırtını falan bırak da totosundaki kıllardan bahset sen bana
Aldatan adamları şöyle yüceltmeyi bırakın yahu
Ben ona değil ona hissettiğim sevgi için yazıyorum falan demeyin yani boşuna
Tek damla gözyaşı dökmemek değil olay
Bak sabahın köründe süslenmiş bi yerlere giderken bile o adam için vakit ayırıp konu açtın
Ağlamaktan daha uzun bir iş
 
yazi asiri acikli ve nilgun bodur tarzi oldugu icin baglandiniz sanmisim pardon.
Acıklı bir taraf yok yazdiklarimda. Kendimi jiletleyecegim, intihar edeceğim falan yazmışım da ben mi göremiyorum diye tekrardan baktım açıkçası. Nilgün Bodur'un tarzı da pek böyle sayılmaz. Klasik insanoğlu olarak kendimize uygun olmayana etiket yapıştırmayı seviyoruz ne yazık ki.
 
Yazım ve anlatım tarzınız realist dünyaya göre biraz fazla edebi bu sebeblede itici ( kötü anlamda kullanmadım bu tabiri) Genelde erkeklere bu tarz duygu yüklü ve gereksiz gelir. O sebeble de farklı arayışlara girerler.
Hani televizyon dizilerinde yada filmlerde şair ruhlu yüksek perdeden victor hugo eserlerinde karakterler gibi konuşan tipler vardır. Şu an öyle bir profil çizdiniz gözümde.
 
Bire bir aynı şeyleri yaşamışız. Ben de çok bağlanmışım farkında olmadan. İnstagramdan saçma sapan kızlarla konuşarak aldatmış beni abaza gibi yani ki hiiç ihtimal vermezdim böyle bir şey yapacağına. Sizin kadar güçlü değilim ama ben çok ağladım üzüldüm, ağzıma geleni yazdığım bir mesajla da ilişkiyi bitirdim.
 
Biri vardı hayatımda ya da biri yoktu.
Kısa sürede, bu kadar tutkuyla ona hisler beslemeyi nasıl başardım? Bilmiyorum. Yaşadığımız kısacık ilişkimsi damağımda olduğundan daha uzun süreliymiş gibi tatlar bıraktı.
Elaya çalan açık kahverengi gözlerini sevdim, nasırlı ellerini, sırtını , o güzel dudaklarına yapışmayı.. O'nunla ilgili her şeyi sevdim.
İlk defa birini büyük bir merhametle sevdim.
Bir kanıtım yok aldattığına dair ama biliyorum. Hislerim bana her zaman doğruyu söyler. Beni aldatmaya teşebbüs etti bilmem kaç kere ve aldattı da.
Kızmak istiyorum O'na. En azından, doğal olarak ona negatif bir şeyler hissetmeliyim. Değil mi?
Bir yerlerde okumuştum 'Sevginin bir sebebi olmaz.' 'Sevgi karşınızdakinin yaptıklarına bağlı değildir' gibimsi cümleler.
Kalbimde kilitli kalacak bir sevgi var.
Sayıp sövsem ne olacak ki? Zaten yapamam da. Nasıl canını yakmaya çalışayım ki daha geçenlerde kolları arasındayken mutluluk öldüğüm adamın? Kendime yakıştırmam bir kere.
İçten içe teşekkür ediyorum O'na yaşadığımız bir birinden güzel anlar için.


Hem özlüyorum onu hem de, hayatımda hiç deneyimlemediğim şekilde, derin bir hissizlik, soğukluk da hakim.
Okurken gözlerimden kalpler çıkmasına neden olan mesajları okuyorum. Sanki daha önce varolmamış biri tarafından yazılmış gibi geliyor. Çünkü onları yazanla, bunları yapan adam aynı kişi olamaz; o adam bu kadar bayağı olamaz, olmamalı.


Hem bir iç döküş oldu. Hem de sizlerin yorumları belki modumu daha da yükseltir dedim. Yanıtını biliyorum ama yine de sormak istiyorum. Hayatıma yine hem masumca sevdiğim hem de bende derin tutkular uyandıran, her anımızdan keyif aldığım bir adam girer değil mi?

Kısa sürede bu kadar sevebilen insanlara hayran kalıyorum...böyle kız arkadaşlarım vardı...seviyorummm sevdimmm bana nasıl bunu yaptı?Ne ara güvendin,ne ara sevdin,ne ara alıştın...Tekrar seversin merak etme.Hem de 2-3 ay sonra karşına seni seven biri çıkıp geldiğinde.. kısa sürede birini daha seversin...Kalbi çabuk seven,kalbi çabuk da unutur.
 
Nickini tam hatırlayamadım ama polis sevgilisi oluo,engellenen üye misin? Bunu bilmek hayatımda önemli bir değişikliğe sebep olmayacak ama merak ettim. Sırtını sevdiğin adam,sana sırtını dönmüş yapacak bir şey yok.
 
X