Sağlıklı bronzlaşmak için yapılması gerekenler
Koyu ve sağlıklı bir tene sahip olmak herkesin hayali... Ancak güneşe çıkmadan önce bronzlaşmakla ilgili bilgilerinizi tazelemekte fayda var. Dermatolog Ayfer Aydın, eski güneş kremleriniz yenilemenizi, güneş yanıklarına yoğurt sürmemenizi ve bol bol havuç yemenizi tavsiye ediyor.
Yaz geldi, şimdi herkesin en büyük isteği bir an önce tatile çıkıp, bronzlaşmak! Ama koyu bir tene sahip olmanın da belli kuralları var. Çünkü uzmanlar 'Sağlıklı ve güzel bir ten rengine kavuşayım' derken hâlâ bir sürü yanlışın yapıldığını söylüyor. Memorial Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden doktor Ayfer Aydın, hem güneşin zararlı etkilerinden korunmanın yollarını anlattı hem de sağlıklı bronzlaşmak için yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.
* Güneş ile ilişkinizi iyi ayarlayın!
Anti-aging'in ilk kuralı güneşten uzak kalmaktır. Güneş ciltteki elastik lifleri yıkarak, cildin erken yaşlanmasına neden olur. Ayrıca ciltte istenmeyen lekelere de sebep olabilir. Ancak çok basit önlemlerle sağlıklı bronzlaşma sağlanabilir.
* Bronzlaşmak cildin savunma mekanizmasıdır
Vücuttaki sağlıklı hücreleri korumak için varolan 'melanositler' yani deriye rengini veren hücreler, esas hücrelerimizin etrafında bir çeper oluşturur ve biz de bronzlaşırız. Yani bronzlaşmak sağlıksız bir durum olarak algılanmamalıdır. Ama uzun süre güneş altında kalmakla artan kalıcı bronzluk ve derinin artık hücreleri koruyamayacak hale gelmesi kanser öncülü lezyonları ortaya çıkarır.
SAÇLARINIZA DıKKAT EDıN!
* Havuç tüketen kolay bronzlaşır
Havuçta bulunan karoten maddesi, vücutta melanositlerin çoğalmasını hızlandırır. Güneş ışınlarının çok dik gelmediği saatlerde güneşlenip havuç yemek ya da havuç suyu içmek cilde istenen görünümün kazandırılmasına yardımcı olabilir.
* Otobronzlar, güneş kremiyle faydalıdır
Otobronzlar, derideki bazı proteinlerle birleşerek, deriye bronz görüntüsü veren kozmetik ürünlerdir. Bu ürünlerin güneşten koruma özellikleri yoktur. Ayrıca mutlaka güneş koruyucularla birlikte kullanılmalıdır. Bu ürünlerin pigmentlere herhangi bir etkisi yoktur. Hamileler ve çocuklar üzerinde uygulanmamalıdır.
* Saçlarınıza özen gösterin
Güneş ışınları ve havuzdaki klor, saçlarda yıpranma, kuruma ve kırıklara neden olabilir. Havuz ya da denizden çıktıktan sonra duş alarak saçlar ve deri arındırılmalıdır. Aynı zamanda tatilde beslenmenize dikkat etmeniz saçlarınıza da yarar sağlar. Tatilde fazla tuzlu yemeyin ve proteinli gıdalara ağırlık verin. Ne kadar dengeli beslenirseniz saçlarınız da o kadar sağlıklı olur. Balık yemeye ayrıca özen gösterin. Nem veren saç maskeleriyle bakım yapın. Güneşte şapka kullanmak da saçlarınızın zarar görmesini önler.
GEÇEN YILKı GÜNEŞ KREMıNı KULLANMAYIN
Güneş koruyucu ürünlerin tümünün son kullanma tarihi vardır. Bunun nedeni ürünlerin içeriğindeki kimyasal maddelerin de bir bozulma süresinin olmasıdır. Son kullanma tarihi geçtikten sonra krem kişiyi güneşin ultraviole ışınlarından koruyamaz. Bu yüzden kremler, her sene yenilenmelidir.
BOL SU ıÇMEYı ıHMAL ETMEYıN!
Cildimiz, vücudumuzun toksin atma bölgesidir. Vücut zararlı atıklarla dolduğunda, bu atıkları en iyi ten yoluyla ter olarak dışarı atmaya çalışır. Bu durum da ciltte çeşitli hastalıkların baş göstermesine neden olabilir. Yaşla birlikte deri giderek esnekliğini kaybeder. Bunu önlemenin tek yolu; bol su içmekten geçer. Bol su içmekle derimizin hem nem oranı artar hem de toksin atımı sağlanarak, cildimiz diri ve genç kalır.
Deodorant sıkıp güneşe çıkmayın!
Deodorant leke yapar!
Deodorant ve parfüm kullandıktan hemen sonra güneşe çıkılmamalıdır. Aksi takdirde ciltte kırmızı lekeler oluşabilir. Bu lekeler, kalıcı sorunlara neden olur. Parfüm sürdükten hemen sonra güneşe çıkılması gerekiyorsa, vücuttaki güneş gören bölgelere krem sürülmelidir.
Yoğurt deriye yapışır!
Güneşlendikten sonra ılık bir duş alıp, vücudu rahatlatmak gerekir. Duş sonrası güneşlenirken vücudun yitirdiği nemi yeniden kazanmak ve elde edilen sağlıklı bronzluğu korumak için güneş sonrası bakım ürünleri kullanmak en doğrusudur. Toplum arasında sıkça uygulanan yoğurt sürerek, serinlemeye çalışmak aslında çok yanlış bir yöntemdir. Vücuda sürülen yoğurtun deriyi serinlettiği düşünülse de bir süre sonra kuruyarak tene yapışır ve güneşten etkilenen bölgeyi daha da hasarlı bir hale getirir.
KOLA SÜRMEYıN!
Cildinize kola sürmeyin!
Hızlı bronzlaşmak için bazen; kakao yağı, havuç yağı, kola ve zeytinyağı gibi ürünler kullanan hanımlar, ileriki yıllarda ciltlerinin erken yaşlanması, kalıcı lekelenmeler ve hatta deri kanseri riskiyle karşılaşabilirler.
Diş macunu iyi gelmez!
Güneş yanıklarında halen yanan bölgeye yoğurt ya da diş macunu sürmek gibi ilkel yöntemlere başvurulabiliyor. Bunlar yanığı çok daha kötüleştirebileceği için uygulanmaması gereken yöntemlerdir. Yanlış olan bir başka davranış da yanan yere doğrudan buz uygulamaktır. Buz, yanığı artıracağı için buzu bir havluya sararak uygulamakta fayda vardır.
Cilt için meyve ve sebze
Canlı ve ışıltılı görünümlü bir cilt için bol miktarda çiğ meyve, sebze ve bunların sularını tüketmek gerekir. Çünkü bu besinler pişirildiklerinde zarar görür ve faydalı özelliklerini kaybeder. Çiğ sebze ve meyve ağırlıklı beslenme düzeni; cildi korur, yeniler, esnekliğini sağlar ve tene ışıltı verir. Kabuklu yemişleri tüketmek de son derece faydalıdır.
Siperlikli şapka takın, kokusuz krem sürün!
Güneş ışınlarının çok dik geldiği saat 11.00-15.00 arasıdır, güneşe çıkmayın!
Güneşlenirken siperlikli şapka ve güneş gözlüğü takın.
Açık renk ve ince kıyafetler giymeye çalışın.
Güneş koruyucusu olarak 50 koruma faktörlü kremleri seçin.
Gün içinde havuza veya denize girip çıktıkça güneş koruyucuyu tekrar uygulamayı unutmayın!
Güneş ışınlarının dik geldiği sırt, göğüs, omuz başları ve yüz gibi bölgelere daha fazla krem uygulayın.
Çocuklar deniz ve havuzda oyun oynadıkları zaman nasıl vakit geçtiğini anlamadan uzun süre güneş ışınlarına maruz kalırlar. Bu sebeple çocuklara, ebeveynler tarafından daha fazla özen gösterilmelidir.
Tatile çıkmadan önce en doğru yol, bir dermatoloğa başvurup gerekli tavsiyeleri almak olacaktır.
Kozmetik mağazalarından ya da alışveriş merkezlerinden sadece stand görevlisinin önerisi ile güneş koruyucu almak yerine dermatoloğun yönlendirdiği eczane ürünlerini kullanmak daha sağlıklı olur.
Kokusuz ve parfümsüz 50 ya da daha fazla koruma faktörlü ürünler seçilmelidir. Kadınların çoğu renkli kokulu ve parfümlü ürünleri tercih eder ancak renksiz, kokusuz beyaz ürünler vücutta alerjik reaksiyonlara ve istenmeyen sonuçlara yol açmayacaktır.