- Konu Sahibi pink_wagoon
- #1
Merhaba arkadaşlar,
Biz aynı okuldan mezun olmuş ancak farklı zamanlarda okumuştuk, dolayısıyla yüzyüze birbirimizi tanımıyorduk. Yaklaşık 3 yıl önce benim tez dönemimde bana yardımcı olmak üzere ortak bir arkadaşımızın bizi internet üzerinden tanıştırıp telefonla görüşmelerimizle başlamıştık. O sıralarda yabancı bir kız arkadaşı vardı. Aradan çoook uzun süre geçti, geçtiğimiz yaz iki üç haftada bir görüşüyorduk. Daha sonra ben farklı bir ilde göreve başladım, o da farklı bir ilde göreve başladı, görüşmelerimiz sıklaştı ve bir süre sonra hergün saatlerce konuşmaya başladık. İlk sık görüşmeye başladığımız dönemlerde ben "yalnız ve bekar memurların sitesi" gibi bir siteye üye olduğunu görünce kızmıştım ve bu yüzden ona ciddi bir tavır koymuştum. Yaşadığımız ilk sorun buydu... Ancak beni ikna edip, bunun bana karşı olan duygularından önce olduğunu söyleyip benim kendisini yanlış anlamayıp affetmem için o kadar çabaladı ki bu olayı unutup konuşmamaya karar verdim. Ertesi gün mesaisi olmasına rağmen ve benim telefonu kapattırmak istememe rağmen saatlerce konuşuyordu benimle, hatta bazen kapattıktan sonra dayanamayıp tekrar arıyor, yine sabaha kadar konuşuyorduk. Birbirimizle o kadar çok şey paylaştık ve o kadar bağlandık ki farkında olmadan, her ikimiz de ciddileşmeye, gelecekle ilgili planlarımıza birbirimizi dahil etmeye ve birbirimizi sahiplenmeye başladık. Yılbaşında yanıma gelecekti, hem ilk kez görüşecek, hem de sanki yıllardır görüşen ve birbirini çok seven iki insan gibi birbirimizle özlemimizi giderecektik. Bir sürü plan yaptık, hayal kurduk, çok istedik, biliyorum... Daha sonra yine bu facebook'taki birtakım şeyler yüzünden birkaç ufak tartışmamız daha oldu. Bu tartışmalardan birinin üzerine eski kız arkadaşıyla olan fotoğraflarını koydu, bunun üzerine ciddi bir tartışma yaşadık vs derken aramıza biraz soğukluk girdi. Ama yine de her daim sevildiğimi hissediyordum çünkü üzerime titriyordu, benimle ilgileniyordu, ben onun "bebeği" idim. Son olarak bir arkadaşının amacı belli Azeri bir bayanın sitesine onu da eklemesiyle yine ufak bir çemkirdim. Ama tüm bu yaşadıklarıma diğer bayanların yaptığı gibi kaba konuşarak, bağırıp çağırıp hakaret ederek, kızarak tepki vermedim. Kızmadım mı? Kızdım... Yeri geldi, sesim yükselmedi mi? Yükseldi... Belki trip attığımı düşündüğü zamanlar çok oldu. Hatta artık benim bu facebook'ta birşeyler görüp ona trip atmama çok sıkıldığını söylemişti. "İstersen sana şifremi vereyim, gir için rahat etsin" dedi defalarca, ama ben buna bile "olmaz, yapmam böyle birşey biliyorsun, bana göre değil" dedim. Yani kısacası seven ve değer veren bir insanın verebileceği tepkileri verdim, kabul ama üzerine deli gibi düşüp, "sen beni neden aramıyorsun, neden sormuyorsun, sen şöylesin, böylesin, bana haber vereceksin, benimle ilgileneceksin, kiminlesin, neredesin vs" gibi sıkboğaz etmedim. Hatta iki kere üstüste aradığım çok azdır. Genelde işi olduğunu bildiğim için bazen ne kadar ilgi beklemenin dozunu ayarlayamasam da elimden geldiğince rahatsız etmemek için kendimi geri çekmeye çalıştım. Ancak son iki haftada (iki hafta önce daha bana "ister inan, ister inanma ama hücrelerimdesin") diyen kişinin kendini geri çektiğini farkediyordum ama sürekli bana olumsuz düşündüğümü söylediği için bunu olumsuz olarak yormak istemeden, göstermem gereken ilgiyi ve anlayışı göstermeye devam ettim. Yoğun olduğu için arayamadığı bir günde, uzun süre telefonuma cevap vermedikten yaklaşık 8-9 saat sonra da "bir mesaj bile mi çekemedin, aşkolsun sana..." diye azıcık sitemli bir mesaj çektim (olsun o kadar...). Sabahın altısında aldığım mesajı iletiyorum; "Ben lafı uzun tutmayacağım, ben baskıya gelemiyorum; hele hele "beni seviyor musun, özlemiyor musun vs" gibi cümlelere katlanamıyorum. Bence bunu söyleyen birinin karşıdakine güveni eksiktir. Ben de liseli aşıklar gibi sürekli "seviyorum, özlüyorum" diyecek biri değilim. Bunu ister karakterime yor, ister şimdiye kadarki ilişkilerime ama sana bunu dürüstçe söylüyorum "ben senin aradığın ya da sana layık biri değilim", SENİN İÇİN uyuyamadığım ve düşündüğüm gecelerde buna karar verdim. Ne ben senin dilediğin gibi olabilirim, ne sen benim dilediğim gibi. Ben sorgulamadığım ve sorgulanmadığım, rahat bir hayatı yaşamayı istiyorum. Ben attığı her adımın hesabını verecek kadar sıkıntıya gelecek bir adam değilim." diyerek benden ayrılmak istediğini belli etti. Ben de karşılığında "İki haftada fikrini bu kadar değiştiren şey ne bilemiyorum ama ben gerçekten seven ve değer veren birinin sorgulaması gerektiğinden fazla sorguladığımı düşünmüyorum; kaldı ki ne büyüttüm, ne sorun haline getirdim. Belki bir gün gerçekten sorun haline getiren biriyle karşılaşırsan, o zaman ne söylemek istediğimi anlarsın; o zaman bir için sızlasın "Ben bu kıza haksızlık ettim" diye... Seni bilmem ama ben hep iyi niyetliydim, "sevdim" dediğimde gerçekten sevdim ama bir mesajla bitirmeye çalışan ya da insanların bir ömür heba edip arayıp bulamadığı şeyi bulup da elinin tersiyle iten biri de bundan böyle benim için bitmiştir. Artık hayatında ... diye biri yok. Hoşçakal..." diye bir mesaj yazdım ve bitirdim. Ayrıca telefon numaralarıyla birlikte fb hesabını da sildim. Ha! Bu arada, benim bu mesajımı alır almaz profiline "Free" yazıp altına bir de yorum da eklemiş; "İsteyen istediği anlamı yüklesin artık..." diye... Bu son anlattıklarımı duyan, bu kız bu çocuğu nasıl sıkmış acaba diyebilir belki ama düşünün ki sizinle birlikteyken profiline eski kız arkadaşıyla sarmaş dolaş resimleri koyan bir adama bile anlayışla yaklaşmaya çalışan, karşıdan cevap gelmediğinde saatler sonra "ilgilenmedi" demesin diye en fazla bir defa arayacak kadar sıkboğaz etmemek için çaba sarfeden, "hesap sorulduğunu" iddia eden bir ahmağa bir kere bile "Sen neredesin, kiminlesin bilmek istiyorum" demeyen bir insan ne kadar sıkboğaz etmiş olabilir bir düşünün derim... Çok zor ve bunalımlı bir dönem geçirdiğini biliyorum ama bu bunalımın bu kadar adaletsizce bir yaklaşıma sebep olabileceğine anlam veremiyorum. Sadece düşünüyorum, bir gün aklına dank edip de üzülür mü, pişman olur mu bu yaptığı haksızlığa diye...
Biz aynı okuldan mezun olmuş ancak farklı zamanlarda okumuştuk, dolayısıyla yüzyüze birbirimizi tanımıyorduk. Yaklaşık 3 yıl önce benim tez dönemimde bana yardımcı olmak üzere ortak bir arkadaşımızın bizi internet üzerinden tanıştırıp telefonla görüşmelerimizle başlamıştık. O sıralarda yabancı bir kız arkadaşı vardı. Aradan çoook uzun süre geçti, geçtiğimiz yaz iki üç haftada bir görüşüyorduk. Daha sonra ben farklı bir ilde göreve başladım, o da farklı bir ilde göreve başladı, görüşmelerimiz sıklaştı ve bir süre sonra hergün saatlerce konuşmaya başladık. İlk sık görüşmeye başladığımız dönemlerde ben "yalnız ve bekar memurların sitesi" gibi bir siteye üye olduğunu görünce kızmıştım ve bu yüzden ona ciddi bir tavır koymuştum. Yaşadığımız ilk sorun buydu... Ancak beni ikna edip, bunun bana karşı olan duygularından önce olduğunu söyleyip benim kendisini yanlış anlamayıp affetmem için o kadar çabaladı ki bu olayı unutup konuşmamaya karar verdim. Ertesi gün mesaisi olmasına rağmen ve benim telefonu kapattırmak istememe rağmen saatlerce konuşuyordu benimle, hatta bazen kapattıktan sonra dayanamayıp tekrar arıyor, yine sabaha kadar konuşuyorduk. Birbirimizle o kadar çok şey paylaştık ve o kadar bağlandık ki farkında olmadan, her ikimiz de ciddileşmeye, gelecekle ilgili planlarımıza birbirimizi dahil etmeye ve birbirimizi sahiplenmeye başladık. Yılbaşında yanıma gelecekti, hem ilk kez görüşecek, hem de sanki yıllardır görüşen ve birbirini çok seven iki insan gibi birbirimizle özlemimizi giderecektik. Bir sürü plan yaptık, hayal kurduk, çok istedik, biliyorum... Daha sonra yine bu facebook'taki birtakım şeyler yüzünden birkaç ufak tartışmamız daha oldu. Bu tartışmalardan birinin üzerine eski kız arkadaşıyla olan fotoğraflarını koydu, bunun üzerine ciddi bir tartışma yaşadık vs derken aramıza biraz soğukluk girdi. Ama yine de her daim sevildiğimi hissediyordum çünkü üzerime titriyordu, benimle ilgileniyordu, ben onun "bebeği" idim. Son olarak bir arkadaşının amacı belli Azeri bir bayanın sitesine onu da eklemesiyle yine ufak bir çemkirdim. Ama tüm bu yaşadıklarıma diğer bayanların yaptığı gibi kaba konuşarak, bağırıp çağırıp hakaret ederek, kızarak tepki vermedim. Kızmadım mı? Kızdım... Yeri geldi, sesim yükselmedi mi? Yükseldi... Belki trip attığımı düşündüğü zamanlar çok oldu. Hatta artık benim bu facebook'ta birşeyler görüp ona trip atmama çok sıkıldığını söylemişti. "İstersen sana şifremi vereyim, gir için rahat etsin" dedi defalarca, ama ben buna bile "olmaz, yapmam böyle birşey biliyorsun, bana göre değil" dedim. Yani kısacası seven ve değer veren bir insanın verebileceği tepkileri verdim, kabul ama üzerine deli gibi düşüp, "sen beni neden aramıyorsun, neden sormuyorsun, sen şöylesin, böylesin, bana haber vereceksin, benimle ilgileneceksin, kiminlesin, neredesin vs" gibi sıkboğaz etmedim. Hatta iki kere üstüste aradığım çok azdır. Genelde işi olduğunu bildiğim için bazen ne kadar ilgi beklemenin dozunu ayarlayamasam da elimden geldiğince rahatsız etmemek için kendimi geri çekmeye çalıştım. Ancak son iki haftada (iki hafta önce daha bana "ister inan, ister inanma ama hücrelerimdesin") diyen kişinin kendini geri çektiğini farkediyordum ama sürekli bana olumsuz düşündüğümü söylediği için bunu olumsuz olarak yormak istemeden, göstermem gereken ilgiyi ve anlayışı göstermeye devam ettim. Yoğun olduğu için arayamadığı bir günde, uzun süre telefonuma cevap vermedikten yaklaşık 8-9 saat sonra da "bir mesaj bile mi çekemedin, aşkolsun sana..." diye azıcık sitemli bir mesaj çektim (olsun o kadar...). Sabahın altısında aldığım mesajı iletiyorum; "Ben lafı uzun tutmayacağım, ben baskıya gelemiyorum; hele hele "beni seviyor musun, özlemiyor musun vs" gibi cümlelere katlanamıyorum. Bence bunu söyleyen birinin karşıdakine güveni eksiktir. Ben de liseli aşıklar gibi sürekli "seviyorum, özlüyorum" diyecek biri değilim. Bunu ister karakterime yor, ister şimdiye kadarki ilişkilerime ama sana bunu dürüstçe söylüyorum "ben senin aradığın ya da sana layık biri değilim", SENİN İÇİN uyuyamadığım ve düşündüğüm gecelerde buna karar verdim. Ne ben senin dilediğin gibi olabilirim, ne sen benim dilediğim gibi. Ben sorgulamadığım ve sorgulanmadığım, rahat bir hayatı yaşamayı istiyorum. Ben attığı her adımın hesabını verecek kadar sıkıntıya gelecek bir adam değilim." diyerek benden ayrılmak istediğini belli etti. Ben de karşılığında "İki haftada fikrini bu kadar değiştiren şey ne bilemiyorum ama ben gerçekten seven ve değer veren birinin sorgulaması gerektiğinden fazla sorguladığımı düşünmüyorum; kaldı ki ne büyüttüm, ne sorun haline getirdim. Belki bir gün gerçekten sorun haline getiren biriyle karşılaşırsan, o zaman ne söylemek istediğimi anlarsın; o zaman bir için sızlasın "Ben bu kıza haksızlık ettim" diye... Seni bilmem ama ben hep iyi niyetliydim, "sevdim" dediğimde gerçekten sevdim ama bir mesajla bitirmeye çalışan ya da insanların bir ömür heba edip arayıp bulamadığı şeyi bulup da elinin tersiyle iten biri de bundan böyle benim için bitmiştir. Artık hayatında ... diye biri yok. Hoşçakal..." diye bir mesaj yazdım ve bitirdim. Ayrıca telefon numaralarıyla birlikte fb hesabını da sildim. Ha! Bu arada, benim bu mesajımı alır almaz profiline "Free" yazıp altına bir de yorum da eklemiş; "İsteyen istediği anlamı yüklesin artık..." diye... Bu son anlattıklarımı duyan, bu kız bu çocuğu nasıl sıkmış acaba diyebilir belki ama düşünün ki sizinle birlikteyken profiline eski kız arkadaşıyla sarmaş dolaş resimleri koyan bir adama bile anlayışla yaklaşmaya çalışan, karşıdan cevap gelmediğinde saatler sonra "ilgilenmedi" demesin diye en fazla bir defa arayacak kadar sıkboğaz etmemek için çaba sarfeden, "hesap sorulduğunu" iddia eden bir ahmağa bir kere bile "Sen neredesin, kiminlesin bilmek istiyorum" demeyen bir insan ne kadar sıkboğaz etmiş olabilir bir düşünün derim... Çok zor ve bunalımlı bir dönem geçirdiğini biliyorum ama bu bunalımın bu kadar adaletsizce bir yaklaşıma sebep olabileceğine anlam veremiyorum. Sadece düşünüyorum, bir gün aklına dank edip de üzülür mü, pişman olur mu bu yaptığı haksızlığa diye...