Boşanıyorum ama doğru mu yapıyorum?

Laluna82

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
27 Nisan 2020
34
58
39
Merhaba arkadaşlar,
Bu ilk yazım.. her gece uykularımı kaçıran konuyu sizlerle paylaşmak, yorumlarınızı almak istedim. Her yazacağınız yorum benim için çok değerli şimdiden teşekkür ederim.
Ben 5,5 yıldır evliyim. Şu an duruşma gününü beklediğimiz, anlaşmalı boşanma dilekçemiz var. 4 yaşında bir oğlum var. Boşanmayı isteyen taraf ben oldum. Eşimle temel sorunum şiddetli geçimsizlik, bitmeyen kavgalar ya da ihanet değil. Biz karakter olarak birbirimizden çok farklıyız, hayattan ortak zevk alamıyoruz. Eşim Obsesif-komplüsif, ben bunu evlendikten sonra öğrendim. Flört dönemi ne okb olduğundan, ne de kullandığı ilaçlardan bahsetmemişti. Evlendikten sonra da kendi rızası ile açıklamadı ya, sır gibi sakladığı ilaçları tesadüfen fark ettim ve anlatmak durumunda kaldı. Hikayem aslında burada başladı. Çok uyumsuz bir evlilik süreci geçirdik, ben çok sosyal biriyken, eşim ileri derecede asosyal. Hiç arkadaşı yok, arkadaşı olmadığı için dışarı adım atmaz. Bizimle hafta içi ya da haftasonu plan yapmaz. Evde genelde uyumak ister, sizin de tahmin edeceğiniz üzere çok yalnız bırakıldım. Bunun yanında, evlilik süremiz olan 5,5 yıl içinde 8 kez iş değiştirdi. 3 kez toplam 1 yıldan biraz daha fazla da işsiz kaldı. Eşim çok eğitimli ve kültürlü, ancak obsesif kişilik bozukluğu nedeni ile bir yerde uzun süre çalışamıyor. Çok iyi kurumsal firmalarda iş bulmasına rağmen kısa süre sonra ya eşim bırakıyor, ya firma eşimi bırakıyor. Böyle dertleri olan başka arkadaşlarım var mı bilmiyorum? Ama içine kapanmış, ruh hali genelde depresif, dışarı çıkmak istemeyen, çıksa dahi sessizce oturan, arkadaşlarımla sosyalleşmeyen, ailemle iletişimini çok kısıtlı tutan, yemek yemekten bile hoşlanmayan biriyle hayat çok zor. Obsesif olmanın getirisini size bir örnekle detaylandırayım. Eşimle tatile gitsek denize ya da havuza girmiyor. Çünkü pis buluyor, güneşi sevmez çünkü kullandığı yeşil reçeteli ilaçlar terleme yapıyor. Hep halsizdir, çünkü ilaçlar uyku yapar. Son tatilimzide 8 saatlik Antalya yolunda belki toplam 10 dakika konuşmuşuzdur. Tuvalet problemi var ev dışında yapamıyor. Ben çok neşeli cıvıl cıvıl, uyumlu, hayata hep güzel yanından bakmaya gayret eden biriyim...Ancak o böyle oldukça içimde tükendim, çok yalnızlaştım. Hatta..eşimde huzursuz ayak sendromu olduğu için 2 yıldır da tamamen ayrı yatıyoruz. Horlama, konuşma, yatağı sallama gibi sebeplerle ben uyuyamadığımdan kendi isteğiyle yatakları ayırdı. Biz çift terapisi de aldık ama olmuyor. Eşim 13 yıldır obsesif komplüsif kişilik bozukluğuna sahipmiş ve kullandığı 3 farklı yeşil reçeteli ilaç var. Yani profesyonel destek aldık. Çok uzun yıllar kendisi de almış. Geldiği ve gelebileceği en iyi nokta şu an bu diyebilirim. Çok kısa şundan da bahsetmek isterim, dünya iyisi biri. O benim iyi kötü zamanlarımda yanımda oldu, evladımın babası ve insan olarak ona halen çok değer veriyorum. Ama evlilik yoluna çıkarken çok farklı hayallerim vardı, birlikte bir akşam yemeği yemek, arkadaşlarla güzel vakit geçirmek, sarılıp uyumak gibi çok basit beklentilerim... Ama hiçbirine sahip olamadım. Yapayalnız uyuduğum, benimle neredeyse konuşmayan, sadece balkonda sigara içen ve haftaiçi ya da haftasonları oğlumu tek başıma gezdirdiğim bir hayatım oldu. Yatılı bakıcımız var 3 yıldır. Sanki eşim o...Tüm bu sürecin ve yıllardır verdiğim onu değiştirme, hayatın pozitif yanlarını gösterme mücadelemin sonunda ayrılma kararı verdim, O da kabul etti. Çok üzüldüğünü de biliyorum.. Duruşma gününü bekliyoruz. O sorumluluklarını yerine tam getirmese de çok sevgi dolu bir baba ve oğlum ona çok düşkün. Boşanarak bencillik mi yapıyorum, oğlum için böyle yaşamayı mı seçmeliydim, idare mi etmeliydim diye düşünmekten uyuyamaz oldum. Boşanma kararından sonra kendi evimi tuttum, eşyalarımı aldım. Maddi manevi ayakta duracak kadar güçlüyüm, oğluma çok iyi bir gelecek sunmak için ne gerekirse yaparım. Ancak yorumlarınıza çok ihtiyacım var. Ben kötü biri miyim? 4 yaşındaki oğlumu babasıyla aynı evde yaşamaktan mahrum etmek beni bencil mi yapıyor? Sevgiler...
 
Merhaba arkadaşlar,
Bu ilk yazım.. her gece uykularımı kaçıran konuyu sizlerle paylaşmak, yorumlarınızı almak istedim. Her yazacağınız yorum benim için çok değerli şimdiden teşekkür ederim.
Ben 5,5 yıldır evliyim. Şu an duruşma gününü beklediğimiz, anlaşmalı boşanma dilekçemiz var. 4 yaşında bir oğlum var. Boşanmayı isteyen taraf ben oldum. Eşimle temel sorunum şiddetli geçimsizlik, bitmeyen kavgalar ya da ihanet değil. Biz karakter olarak birbirimizden çok farklıyız, hayattan ortak zevk alamıyoruz. Eşim Obsesif-komplüsif, ben bunu evlendikten sonra öğrendim. Flört dönemi ne okb olduğundan, ne de kullandığı ilaçlardan bahsetmemişti. Evlendikten sonra da kendi rızası ile açıklamadı ya, sır gibi sakladığı ilaçları tesadüfen fark ettim ve anlatmak durumunda kaldı. Hikayem aslında burada başladı. Çok uyumsuz bir evlilik süreci geçirdik, ben çok sosyal biriyken, eşim ileri derecede asosyal. Hiç arkadaşı yok, arkadaşı olmadığı için dışarı adım atmaz. Bizimle hafta içi ya da haftasonu plan yapmaz. Evde genelde uyumak ister, sizin de tahmin edeceğiniz üzere çok yalnız bırakıldım. Bunun yanında, evlilik süremiz olan 5,5 yıl içinde 8 kez iş değiştirdi. 3 kez toplam 1 yıldan biraz daha fazla da işsiz kaldı. Eşim çok eğitimli ve kültürlü, ancak obsesif kişilik bozukluğu nedeni ile bir yerde uzun süre çalışamıyor. Çok iyi kurumsal firmalarda iş bulmasına rağmen kısa süre sonra ya eşim bırakıyor, ya firma eşimi bırakıyor. Böyle dertleri olan başka arkadaşlarım var mı bilmiyorum? Ama içine kapanmış, ruh hali genelde depresif, dışarı çıkmak istemeyen, çıksa dahi sessizce oturan, arkadaşlarımla sosyalleşmeyen, ailemle iletişimini çok kısıtlı tutan, yemek yemekten bile hoşlanmayan biriyle hayat çok zor. Obsesif olmanın getirisini size bir örnekle detaylandırayım. Eşimle tatile gitsek denize ya da havuza girmiyor. Çünkü pis buluyor, güneşi sevmez çünkü kullandığı yeşil reçeteli ilaçlar terleme yapıyor. Hep halsizdir, çünkü ilaçlar uyku yapar. Son tatilimzide 8 saatlik Antalya yolunda belki toplam 10 dakika konuşmuşuzdur. Tuvalet problemi var ev dışında yapamıyor. Ben çok neşeli cıvıl cıvıl, uyumlu, hayata hep güzel yanından bakmaya gayret eden biriyim...Ancak o böyle oldukça içimde tükendim, çok yalnızlaştım. Hatta..eşimde huzursuz ayak sendromu olduğu için 2 yıldır da tamamen ayrı yatıyoruz. Horlama, konuşma, yatağı sallama gibi sebeplerle ben uyuyamadığımdan kendi isteğiyle yatakları ayırdı. Biz çift terapisi de aldık ama olmuyor. Eşim 13 yıldır obsesif komplüsif kişilik bozukluğuna sahipmiş ve kullandığı 3 farklı yeşil reçeteli ilaç var. Yani profesyonel destek aldık. Çok uzun yıllar kendisi de almış. Geldiği ve gelebileceği en iyi nokta şu an bu diyebilirim. Çok kısa şundan da bahsetmek isterim, dünya iyisi biri. O benim iyi kötü zamanlarımda yanımda oldu, evladımın babası ve insan olarak ona halen çok değer veriyorum. Ama evlilik yoluna çıkarken çok farklı hayallerim vardı, birlikte bir akşam yemeği yemek, arkadaşlarla güzel vakit geçirmek, sarılıp uyumak gibi çok basit beklentilerim... Ama hiçbirine sahip olamadım. Yapayalnız uyuduğum, benimle neredeyse konuşmayan, sadece balkonda sigara içen ve haftaiçi ya da haftasonları oğlumu tek başıma gezdirdiğim bir hayatım oldu. Yatılı bakıcımız var 3 yıldır. Sanki eşim o...Tüm bu sürecin ve yıllardır verdiğim onu değiştirme, hayatın pozitif yanlarını gösterme mücadelemin sonunda ayrılma kararı verdim, O da kabul etti. Çok üzüldüğünü de biliyorum.. Duruşma gününü bekliyoruz. O sorumluluklarını yerine tam getirmese de çok sevgi dolu bir baba ve oğlum ona çok düşkün. Boşanarak bencillik mi yapıyorum, oğlum için böyle yaşamayı mı seçmeliydim, idare mi etmeliydim diye düşünmekten uyuyamaz oldum. Boşanma kararından sonra kendi evimi tuttum, eşyalarımı aldım. Maddi manevi ayakta duracak kadar güçlüyüm, oğluma çok iyi bir gelecek sunmak için ne gerekirse yaparım. Ancak yorumlarınıza çok ihtiyacım var. Ben kötü biri miyim? 4 yaşındaki oğlumu babasıyla aynı evde yaşamaktan mahrum etmek beni bencil mi yapıyor? Sevgiler...
 
Merhaba arkadaşlar,
Bu ilk yazım.. her gece uykularımı kaçıran konuyu sizlerle paylaşmak, yorumlarınızı almak istedim. Her yazacağınız yorum benim için çok değerli şimdiden teşekkür ederim.
Ben 5,5 yıldır evliyim. Şu an duruşma gününü beklediğimiz, anlaşmalı boşanma dilekçemiz var. 4 yaşında bir oğlum var. Boşanmayı isteyen taraf ben oldum. Eşimle temel sorunum şiddetli geçimsizlik, bitmeyen kavgalar ya da ihanet değil. Biz karakter olarak birbirimizden çok farklıyız, hayattan ortak zevk alamıyoruz. Eşim Obsesif-komplüsif, ben bunu evlendikten sonra öğrendim. Flört dönemi ne okb olduğundan, ne de kullandığı ilaçlardan bahsetmemişti. Evlendikten sonra da kendi rızası ile açıklamadı ya, sır gibi sakladığı ilaçları tesadüfen fark ettim ve anlatmak durumunda kaldı. Hikayem aslında burada başladı. Çok uyumsuz bir evlilik süreci geçirdik, ben çok sosyal biriyken, eşim ileri derecede asosyal. Hiç arkadaşı yok, arkadaşı olmadığı için dışarı adım atmaz. Bizimle hafta içi ya da haftasonu plan yapmaz. Evde genelde uyumak ister, sizin de tahmin edeceğiniz üzere çok yalnız bırakıldım. Bunun yanında, evlilik süremiz olan 5,5 yıl içinde 8 kez iş değiştirdi. 3 kez toplam 1 yıldan biraz daha fazla da işsiz kaldı. Eşim çok eğitimli ve kültürlü, ancak obsesif kişilik bozukluğu nedeni ile bir yerde uzun süre çalışamıyor. Çok iyi kurumsal firmalarda iş bulmasına rağmen kısa süre sonra ya eşim bırakıyor, ya firma eşimi bırakıyor. Böyle dertleri olan başka arkadaşlarım var mı bilmiyorum? Ama içine kapanmış, ruh hali genelde depresif, dışarı çıkmak istemeyen, çıksa dahi sessizce oturan, arkadaşlarımla sosyalleşmeyen, ailemle iletişimini çok kısıtlı tutan, yemek yemekten bile hoşlanmayan biriyle hayat çok zor. Obsesif olmanın getirisini size bir örnekle detaylandırayım. Eşimle tatile gitsek denize ya da havuza girmiyor. Çünkü pis buluyor, güneşi sevmez çünkü kullandığı yeşil reçeteli ilaçlar terleme yapıyor. Hep halsizdir, çünkü ilaçlar uyku yapar. Son tatilimzide 8 saatlik Antalya yolunda belki toplam 10 dakika konuşmuşuzdur. Tuvalet problemi var ev dışında yapamıyor. Ben çok neşeli cıvıl cıvıl, uyumlu, hayata hep güzel yanından bakmaya gayret eden biriyim...Ancak o böyle oldukça içimde tükendim, çok yalnızlaştım. Hatta..eşimde huzursuz ayak sendromu olduğu için 2 yıldır da tamamen ayrı yatıyoruz. Horlama, konuşma, yatağı sallama gibi sebeplerle ben uyuyamadığımdan kendi isteğiyle yatakları ayırdı. Biz çift terapisi de aldık ama olmuyor. Eşim 13 yıldır obsesif komplüsif kişilik bozukluğuna sahipmiş ve kullandığı 3 farklı yeşil reçeteli ilaç var. Yani profesyonel destek aldık. Çok uzun yıllar kendisi de almış. Geldiği ve gelebileceği en iyi nokta şu an bu diyebilirim. Çok kısa şundan da bahsetmek isterim, dünya iyisi biri. O benim iyi kötü zamanlarımda yanımda oldu, evladımın babası ve insan olarak ona halen çok değer veriyorum. Ama evlilik yoluna çıkarken çok farklı hayallerim vardı, birlikte bir akşam yemeği yemek, arkadaşlarla güzel vakit geçirmek, sarılıp uyumak gibi çok basit beklentilerim... Ama hiçbirine sahip olamadım. Yapayalnız uyuduğum, benimle neredeyse konuşmayan, sadece balkonda sigara içen ve haftaiçi ya da haftasonları oğlumu tek başıma gezdirdiğim bir hayatım oldu. Yatılı bakıcımız var 3 yıldır. Sanki eşim o...Tüm bu sürecin ve yıllardır verdiğim onu değiştirme, hayatın pozitif yanlarını gösterme mücadelemin sonunda ayrılma kararı verdim, O da kabul etti. Çok üzüldüğünü de biliyorum.. Duruşma gününü bekliyoruz. O sorumluluklarını yerine tam getirmese de çok sevgi dolu bir baba ve oğlum ona çok düşkün. Boşanarak bencillik mi yapıyorum, oğlum için böyle yaşamayı mı seçmeliydim, idare mi etmeliydim diye düşünmekten uyuyamaz oldum. Boşanma kararından sonra kendi evimi tuttum, eşyalarımı aldım. Maddi manevi ayakta duracak kadar güçlüyüm, oğluma çok iyi bir gelecek sunmak için ne gerekirse yaparım. Ancak yorumlarınıza çok ihtiyacım var. Ben kötü biri miyim? 4 yaşındaki oğlumu babasıyla aynı evde yaşamaktan mahrum etmek beni bencil mi yapıyor? Sevgiler...
Çok yeirnde bir karar iyi yapmışsın ama acıma kesinlikle acirsan ileriki hayatını da etkiler bir şekilde .. o kadar zaman yasadigin sıkıntılar iicn o sana acıdı mi tedavisini olsun ,düzelsin ins . Ama yaptığı eylemlerin hepsinin bundan kaynaklı olduğunu dusunmuyorum .. onun arkasına sığınıp yapmıyor da olabilri bazilarini
 
Çok yeirnde bir karar iyi yapmışsın ama acıma kesinlikle acirsan ileriki hayatını da etkiler bir şekilde .. o kadar zaman yasadigin sıkıntılar iicn o sana acıdı mi tedavisini olsun ,düzelsin ins . Ama yaptığı eylemlerin hepsinin bundan kaynaklı olduğunu dusunmuyorum .. onun arkasına sığınıp yapmıyor da olabilri bazilarini
Eşim genel olarak ağırkanlı ve üşengeç bir insan. Ben de atom karınca gibi oradan oraya biriyim. Markete gidilecek olsa o oyalanır gitmek için ben sabredemem çünkü alınması gereken acildir. Haklısınız bu onun karakteriydi. Zaten terapist şöyle yorum yapmıştı “okb hastalığı uzun süredir onda kemikleşen bir karakter de oluşturmuş, yani bu adamı istesen de sosyal, neşeli ya da atik biri yapamazsın”
Sevgiler
 
Eşim genel olarak ağırkanlı ve üşengeç bir insan. Ben de atom karınca gibi oradan oraya biriyim. Markete gidilecek olsa o oyalanır gitmek için ben sabredemem çünkü alınması gereken acildir. Haklısınız bu onun karakteriydi. Zaten terapist şöyle yorum yapmıştı “okb hastalığı uzun süredir onda kemikleşen bir karakter de oluşturmuş, yani bu adamı istesen de sosyal, neşeli ya da atik biri yapamazsın”
Sevgiler
İsteyince oyle bir değişir ki bak gör dediğimi hatırlarsın..boşan bir iki yıl geçsin ..
 
İsteyince oyle bir değişir ki bak gör dediğimi hatırlarsın..boşan bir iki yıl geçsin ..
Flört dönemimizde böyle değildi zaten. Çok fedakar, ailemle çok güzel ilişki içindeydi. Anneme çiçekler alır gelir sonra yüzlerine bakmaz hatta evlerine bile gitmez oldu.. çok üzüyorum hele ki şu korona sürecinde evde karantinadayız. Oğluyla ayırmak beni kahrediyor ancak biliyorum ki beni mahkum ettiği hayat beni mutlu etmiyor. Yine de herkesin evliliğinde sorunlar var, kimse tam değil. Benim kararım çok mu radikal ve bencilce? Diye sormaktan kendimi alamıyorum.
 
Flört dönemimizde böyle değildi zaten. Çok fedakar, ailemle çok güzel ilişki içindeydi. Anneme çiçekler alır gelir sonra yüzlerine bakmaz hatta evlerine bile gitmez oldu.. çok üzüyorum hele ki şu korona sürecinde evde karantinadayız. Oğluyla ayırmak beni kahrediyor ancak biliyorum ki beni mahkum ettiği hayat beni mutlu etmiyor. Yine de herkesin evliliğinde sorunlar var, kimse tam değil. Benim kararım çok mu radikal ve bencilce? Diye sormaktan kendimi alamıyorum.
Ayakkarinin yere sağlam bastığını tek başına da gecindirebilecegini söyledin o zaman ne düşünüyorsun .. onun maddi manevi duurmu ortada .. sen biraz koca olmuşsun evliliğinde böyle olduğu zaman o evlilik gtmiyor malesef .. maddi özgürlüğüm olsa ben de hicc duusnmezdim .. ama.kucuuck bir yerde yaşıyorum iş yok olanak yok malesef..
 
Ayakkarinin yere sağlam bastığını tek başına da gecindirebilecegini söyledin o zaman ne düşünüyorsun .. onun maddi manevi duurmu ortada .. sen biraz koca olmuşsun evliliğinde böyle olduğu zaman o evlilik gtmiyor malesef .. maddi özgürlüğüm olsa ben de hicc duusnmezdim .. ama.kucuuck bir yerde yaşıyorum iş yok olanak yok malesef..
Seni çok iyi anlıyorum. O evlendiğimizde kariyer olarak benden 5 gömlek üstken şu an rolleri değiştik. Haklısın. Bu evlilikte ben koca oldum. Maddi olarak bölüşsek de sorumluluk Ve manevi yük anlamında benim üstümde hep çok yük vardı. Oğlum umarım yeni hayatına hızlıca adapte olur. Her anne gibi onu canımdan çok seviyorum, onun minik kalbi kırılmasın yeter ki ben herşeyine yetmeye gayret edeceğim..
 
ne olursa olsun evlenmeden once soylemeliydi size. bana kalirsa baska bir kadindan cocugu oldugunu saklamaktan farki yok.. bu bile basli basina bosanma sebebi. profesyonel yardima ragmen asmaya cabalamiyor. mesajinizin bir yerinde o da cok cabaladi basaramadi deseniz aciyacagim..
 
Seni çok iyi anlıyorum. O evlendiğimizde kariyer olarak benden 5 gömlek üstken şu an rolleri değiştik. Haklısın. Bu evlilikte ben koca oldum. Maddi olarak bölüşsek de sorumluluk Ve manevi yük anlamında benim üstümde hep çok yük vardı. Oğlum umarım yeni hayatına hızlıca adapte olur. Her anne gibi onu canımdan çok seviyorum, onun minik kalbi kırılmasın yeter ki ben herşeyine yetmeye gayret edeceğim..
Özelde mi çalışıyorsun bilmiyorum ama özel sektör genel olarak böyledir kariyer olarak çok iyi bir kariyerin dahi olsa asla garantin yoktur .... patronun misafirleri için yeri gelir odasına çay servisi yapmanı da bekler .. yediren kendine kariyer sahibi olur .. hep kafan önünde olacak denilenlere harfi harfiye uyarsan işin sağlamdır .. yok değilse yarınını göremezsin.. işlerine gelmediği zaman kapının önüne koyuverirler istersen odtuyu 1. Likle bitir .. ben çok bilirim çalıştığım sektörlerde bilgisayar mühendisinin sekreterlik yaptığını... Veya hiç bir bölüm okumamış birinin argede çalıştığını ... İcine girince şahit olunca anlıyorsun ... En garanti en iyi iş bu devirde ya hemşire olacaksın ya öğretmen.. devlet gibisi yok ... Oku didin en iyi yerlere gelmek için ama özel sektior maleeseff böyle eminim eşiniz için de bazı durumlar ağır geldi. Kendini ifade etmek istedi am kötü o oldu...
Günün sonunda onun gibi birini kapının önüne koydular hakkını aradı ya yada denileni yapmadı ya ..
İns şansının döneceği bir iş kapısı çıkar... Ben boş biri olduğunu duusnmuyorum.. bilgi birikimi olan biri kimse boşu boşuna o hastalıklara yakalanmiyor işte ... :KK43: Ama denemissin şans vermişsin senin de geçen zamanın var ortada şans ver desem değişmeyecek hemen kolay kolay atlatabilecekseyler deil .. en kötüsü k
Boşanır dost kalirsi. En azından hayat lariniza birileri girene kadar olabilir..
 
ne olursa olsun evlenmeden once soylemeliydi size. bana kalirsa baska bir kadindan cocugu oldugunu saklamaktan farki yok.. bu bile basli basina bosanma sebebi. profesyonel yardima ragmen asmaya cabalamiyor. mesajinizin bir yerinde o da cok cabaladi basaramadi deseniz aciyacagim..
Hayır çabaladı diyemem. “Ben böyleyim, herkesin bir karakteri var. Sen her hsonu çıkmak isteyebilirsn ben istemeyebilirim, benzemek zorunda değiliz” gibi şeyler söyleyerek beni hep yalnızlığa itti. Ben ne yaptım.. kız arkadaşlarımla çocuklarıyla haftasonu oğlumu mutlu etmek için planlar, oğlum ve ben haftasonu aileme gitmeler (başka şehre), haftaiçi iş çıkışı oğlumu gezdirmeler. “Biz yemek yiyeceğiz şurada gelir misin?” Diye çok aradım. İstedim ki yanımızda olsun. Ama hep işi vardı.. kendince onun işleri yoğundu ve hep haklıydı. Bunu ihmal olarak görmedi.
Sevgiler
 
Özelde mi çalışıyorsun bilmiyorum ama özel sektör genel olarak böyledir kariyer olarak çok iyi bir kariyerin dahi olsa asla garantin yoktur .... patronun misafirleri için yeri gelir odasına çay servisi yapmanı da bekler .. yediren kendine kariyer sahibi olur .. hep kafan önünde olacak denilenlere harfi harfiye uyarsan işin sağlamdır .. yok değilse yarınını göremezsin.. işlerine gelmediği zaman kapının önüne koyuverirler istersen odtuyu 1. Likle bitir .. ben çok bilirim çalıştığım sektörlerde bilgisayar mühendisinin sekreterlik yaptığını... Veya hiç bir bölüm okumamış birinin argede çalıştığını ... İcine girince şahit olunca anlıyorsun ... En garanti en iyi iş bu devirde ya hemşire olacaksın ya öğretmen.. devlet gibisi yok ... Oku didin en iyi yerlere gelmek için ama özel sektior maleeseff böyle eminim eşiniz için de bazı durumlar ağır geldi. Kendini ifade etmek istedi am kötü o oldu...
Günün sonunda onun gibi birini kapının önüne koydular hakkını aradı ya yada denileni yapmadı ya ..
İns şansının döneceği bir iş kapısı çıkar... Ben boş biri olduğunu duusnmuyorum.. bilgi birikimi olan biri kimse boşu boşuna o hastalıklara yakalanmiyor işte ... :KK43: Ama denemissin şans vermişsin senin de geçen zamanın var ortada şans ver desem değişmeyecek hemen kolay kolay atlatabilecekseyler deil .. en kötüsü k
Boşanır dost kalirsi. En azından hayat lariniza birileri girene kadar olabilir..
[/QUOTE
 
İkimiz de özel sektördeyiz. O genelde baş kaldıran ve insanlarla iletişimi zayıf olması sebebiyle işsiz kaldı, bu benim şahsi gözlemim. Bir şekilde antipatik oluyor ve o noktada da kalifikasyon yetmiyor. Öğlen yemek yemez mesela. İş yerinden kalıcı arkadaşları olmaz. Sosyalleşmez. Sevilmek kurumsal hayatta süreklilik için çok önemli. Sadece bilgi yetmiyor...
 
Son düzenleme:
Hayır çabaladı diyemem. “Ben böyleyim, herkesin bir karakteri var. Sen her hsonu çıkmak isteyebilirsn ben istemeyebilirim, benzemek zorunda değiliz” gibi şeyler söyleyerek beni hep yalnızlığa itti. Ben ne yaptım.. kız arkadaşlarımla çocuklarıyla haftasonu oğlumu mutlu etmek için planlar, oğlum ve ben haftasonu aileme gitmeler (başka şehre), haftaiçi iş çıkışı oğlumu gezdirmeler. “Biz yemek yiyeceğiz şurada gelir misin?” Diye çok aradım. İstedim ki yanımızda olsun. Ama hep işi vardı.. kendince onun işleri yoğundu ve hep haklıydı. Bunu ihmal olarak görmedi.
Sevgiler
cok uzucu.. hicbir kadin bu derece psikolojik siddeti hak etmez.. evet siz psikolojik siddet gormussunuz. yasam enerjinizi en verimli yillarinizda cekmis almis.. cok gecmis olsun. hakkinizda hayirlisi olsun. boyle bir insanla sadece haftasonlari goruserek daha saglikli bir birey olur oglunuz merak etmeyin. hem sadece haftasonu goruyorum diye belki o da kendini zorlar cocugu cikarir gezdirir vs.
 
İkimiz de özel sektörde ben global bir firmadayım. O genelde baş kaldıran ve insanlarla iletişimi zayıf olduğu için işsiz kaldı. Bir şekilde antipatik oluyor ve kalifikasyon yetmiyor. Öğlen yemek yemez mesela. İş yerinden kalıcı arkadaşları olmaz. Sevilmek kurumsal hayatta süreklilik için çok önemli. Sadece bilgi yetmiyor...
Kesinliklee..
İnsanlarla ilskin çok iyi olması laizm.malesef gecinmen laizm ..
Bizde de durum tam tersi ben eşin gibiyim benim eşim tam tersi tanınan sevilen biridir herkesle muhabbeti vardır herkesi tanır önde gelen bir ailesi var ailesi de onun gbi bana ters geliyor vıcık vıcık geliyor anlaşamıyoruz.. ama bı yandan da iyi yapıyor dediğim zamanlar oldu .. her şeyin aşırısı zarar
 
cok uzucu.. hicbir kadin bu derece psikolojik siddeti hak etmez.. evet siz psikolojik siddet gormussunuz. yasam enerjinizi en verimli yillarinizda cekmis almis.. cok gecmis olsun. hakkinizda hayirlisi olsun. boyle bir insanla sadece haftasonlari goruserek daha saglikli bir birey olur oglunuz merak etmeyin. hem sadece haftasonu goruyorum diye belki o da kendini zorlar cocugu cikarir gezdirir vs.
İnanın içimi okudunuz... aynı evde neşesiz, somurtkan, hayattan zevk almayan depresif bir baba ve anlık mutluluğunu görmek için babasını neşelendirmeye çalışan 4 yaşında bir çocuk. Bu tablo beni çok acıttı. Ama herşeye rağmen babasına öyle düşkün ki... korona sürecine denk gelmek, 7/24 babasını görüyor olması ayrılığı zorlaştırdı. Yarın evden gitsek ki yasal olarak dava açıldığı için hakkım var, çok zor adapte olacak diye kaygılanıyorum
 
Eşiniz flört döneminde nasıl rol yapabilmiş olmadığı biri gibi davranabilmiş şaşırdım açıkçası. Aynı evin içinde nereye kadar gizleyebilirdi ilaçları keşke böyle yapmasaydı ama öğrenince evlenmek istemezsiniz diye düşünmüştür belki de. Bencillik mı yapıyorum demişsiniz ya öyle düsünmeyin annenin mutlu olmadığı bir yerde çocuk da pek mutlu olamıyor siz oğlunuza iyilik yapıyorsunuz aslında. Ki zaten görüşmeye devam edecektir sanırım oğluyla eşiniz illaki. Yani siz olması gereken kararları vermişsiniz. Eşinizin ailesiyle arası nasıl onu merak ettim kendi ailesiyle yani. Bu süreçte ona destek olacak birileri var mı acaba
 
Eşiniz flört döneminde nasıl rol yapabilmiş olmadığı biri gibi davranabilmiş şaşırdım açıkçası. Aynı evin içinde nereye kadar gizleyebilirdi ilaçları keşke böyle yapmasaydı ama öğrenince evlenmek istemezsiniz diye düşünmüştür belki de. Bencillik mı yapıyorum demişsiniz ya öyle düsünmeyin annenin mutlu olmadığı bir yerde çocuk da pek mutlu olamıyor siz oğlunuza iyilik yapıyorsunuz aslında. Ki zaten görüşmeye devam edecektir sanırım oğluyla eşiniz illaki. Yani siz olması gereken kararları vermişsiniz. Eşinizin ailesiyle arası nasıl onu merak ettim kendi ailesiyle yani. Bu süreçte ona destek olacak birileri var mı acaba
Flört döneminde beraber yaşamadık. O nedenle gözlemleyemedim. Temel problem eşimin depresifliği. Ancak flört ederken ki bu 8 ay sürdü ben hızlı karar ile hata yaptığımı düşünüyorum, gayet kibar ve pozitif biriydi. Belki çok sohbet muhabbet biri değildi evet ağır başlıydı ama şuanki tanıdığım adam değildi. Örneğin “evlenelim spora başlayalım” derken boşanmadan önce “beraber spor bile yapmıyoruz” dediğimde flört zamanı söylediklerini unuttuğundan “ben sevmem sevmek zorunda değilim, bu sorun olmamaz” dedi. Bunun gibi çok örnek var. Ailesi arkasında. Babası yok. Annesi ile birbirlerine aşırı düşkünler zaten bu da problemlemlerden biriydi. Annesi yol göstermek yerine hep oğlum haklı mentalitesinde maalesef ki.
 
İnanın içimi okudunuz... aynı evde neşesiz, somurtkan, hayattan zevk almayan depresif bir baba ve anlık mutluluğunu görmek için babasını neşelendirmeye çalışan 4 yaşında bir çocuk. Bu tablo beni çok acıttı. Ama herşeye rağmen babasına öyle düşkün ki... korona sürecine denk gelmek, 7/24 babasını görüyor olması ayrılığı zorlaştırdı. Yarın evden gitsek ki yasal olarak dava açıldığı için hakkım var, çok zor adapte olacak diye kaygılanıyorum
cocuklar cabuk alisir yeni duzene.. umarim basarirsiniz beraber. belli ki guclu bir kadinsiniz. pek cok kadin bu duzeni kabullenip oturur. siz degistirmeye karar vermissiniz sartlari. aileler ne dedi?
 
X