- 20 Haziran 2007
- 4.250
- 27
- 45
Hayatlarımız..aşklarımız..sorularımız..esaretimiz..cesaretimiz..mutluluğumuz..
Kimimiz birtakım kalıplar içerisinde hala ayakta uyurken, uyanmış olanların sesleri aynen gece yarısı tepemizde çalınan davul sesi gibi rahatsız edicidir. Temel sebep ise tektir : İçimizdeki Korku...
Korku herşeyin temelidir
En güçlü duygudur korku
Uyandığımızdan yatana kadar geçen zamanda herşeyin içinde korku vardır
Bilinçli ya da bilinçsiz ama korku yaşamımızı yönetiyor
Fakat hiçbirimiz farkında değiliz ve
Benim hiçbir şeyden korkum yok diyoruz..
Oysaki korku tam orada tepemizde sürekli nöbet bekliyor.
Korkularımız aynı zamanda aklımızın katilidir. Bu nedenle birçok şeyi yapmamızı engeller. Bir işe girişeceksiniz hemen korku azrail gibi tepenize dikilir,
“ya şöyle olursa, ya böyle olursa, o zaman napacaksın ha?? Yapma !! Etme !! Yapma diyorum sana !! ”
Akıl ve kalp korkunun sesinden irkilir ve saklanırlar. Böylece korku herşeyi ele geçirir. Korku belirli bir seviyeye kadar kişiyi tehlikelerden korumaya yarar. Ben buna iyi korku diyorum. Ama genelde işgüzardır. Herşeye karışmaya bayılır. Yeteneklerinizin heba olup gitmesine sebep olur.
Hatırlarsanız bu korku olayına önce öcüden korkarak başladınız, sonra öğretmenler ve sınavlar geldi, sonrasında müdürler, yöneticiler ve güç sahibi insanlar..evet artık siz de korkmayı öğrenmiştiniz..Şimdi ise korkudan hiçbirşey yapamıyorsunuz...Eliniz kolunuz bağlanmış..Geleceğinizden de korkuyorsunuz şu anda..Korktukça aklınızı kullanamıyorsunuz, gitgide birsürü şeyin esiri oluyorsunuz.. Çok daha iyi bir hayat yaşayabilecekken bu korku belası yüzünden hiçbirşey yapamıyorsunuz.
Korkuyu tetikleyen ve iyileşmesi zor hale getiren durumlar vardır. Beyin herşeyi çok ince detayına kadar kaydeder. Terkedilmiş olmak, eski iş yerinden kovulmuş olmak bir sonraki sevgilide ya da bir sonraki iş deneyiminde güvensizliğe, korkaklığa, yine aynı şey başıma gelir mi korkusuna neden olur, bir süre sonra sağlıklı düşünememeye başlarsınız ve aklınızı da kullanamayıp korkulan şeyi kendi ellerinizle gerçekleştirirsiniz, yeniden terk edilir veya yeniden başarısız olursunuz.
Korku ancak ve ancak üzerine gidildiğinde ve dinlenmediğinde çenesini kapar. Aksi takdirde dev gibi büyür, ve tüm hayatınızı ele geçirir. Yapmak istediklerinizi yapamaz hale gelirsiniz.
Şöyle bir düşünürsek, kendimize dürüst olmaktan bile korkuyoruz. Kaldı ki başkalarına dürüst olalım.. Korkunun en sevdiği arkadaşı olan yalan , sürekli devreye giriyor.
“Sen dur bir hele, şimdi ben bu işi hallederim !! ” diyor.
Korku yine kazanıyor ve bizleri yönetiyor.
“Korkaklar asla kaybetmezler ama asla kazanamazlar...”
Şeytan ve Kadın – Paul Coelho
sevgiyle kalına.s.
Kimimiz birtakım kalıplar içerisinde hala ayakta uyurken, uyanmış olanların sesleri aynen gece yarısı tepemizde çalınan davul sesi gibi rahatsız edicidir. Temel sebep ise tektir : İçimizdeki Korku...
Korku herşeyin temelidir
En güçlü duygudur korku
Uyandığımızdan yatana kadar geçen zamanda herşeyin içinde korku vardır
Bilinçli ya da bilinçsiz ama korku yaşamımızı yönetiyor
Fakat hiçbirimiz farkında değiliz ve
Benim hiçbir şeyden korkum yok diyoruz..
Oysaki korku tam orada tepemizde sürekli nöbet bekliyor.
Korkularımız aynı zamanda aklımızın katilidir. Bu nedenle birçok şeyi yapmamızı engeller. Bir işe girişeceksiniz hemen korku azrail gibi tepenize dikilir,
“ya şöyle olursa, ya böyle olursa, o zaman napacaksın ha?? Yapma !! Etme !! Yapma diyorum sana !! ”
Akıl ve kalp korkunun sesinden irkilir ve saklanırlar. Böylece korku herşeyi ele geçirir. Korku belirli bir seviyeye kadar kişiyi tehlikelerden korumaya yarar. Ben buna iyi korku diyorum. Ama genelde işgüzardır. Herşeye karışmaya bayılır. Yeteneklerinizin heba olup gitmesine sebep olur.
Hatırlarsanız bu korku olayına önce öcüden korkarak başladınız, sonra öğretmenler ve sınavlar geldi, sonrasında müdürler, yöneticiler ve güç sahibi insanlar..evet artık siz de korkmayı öğrenmiştiniz..Şimdi ise korkudan hiçbirşey yapamıyorsunuz...Eliniz kolunuz bağlanmış..Geleceğinizden de korkuyorsunuz şu anda..Korktukça aklınızı kullanamıyorsunuz, gitgide birsürü şeyin esiri oluyorsunuz.. Çok daha iyi bir hayat yaşayabilecekken bu korku belası yüzünden hiçbirşey yapamıyorsunuz.
Korkuyu tetikleyen ve iyileşmesi zor hale getiren durumlar vardır. Beyin herşeyi çok ince detayına kadar kaydeder. Terkedilmiş olmak, eski iş yerinden kovulmuş olmak bir sonraki sevgilide ya da bir sonraki iş deneyiminde güvensizliğe, korkaklığa, yine aynı şey başıma gelir mi korkusuna neden olur, bir süre sonra sağlıklı düşünememeye başlarsınız ve aklınızı da kullanamayıp korkulan şeyi kendi ellerinizle gerçekleştirirsiniz, yeniden terk edilir veya yeniden başarısız olursunuz.
Korku ancak ve ancak üzerine gidildiğinde ve dinlenmediğinde çenesini kapar. Aksi takdirde dev gibi büyür, ve tüm hayatınızı ele geçirir. Yapmak istediklerinizi yapamaz hale gelirsiniz.
Şöyle bir düşünürsek, kendimize dürüst olmaktan bile korkuyoruz. Kaldı ki başkalarına dürüst olalım.. Korkunun en sevdiği arkadaşı olan yalan , sürekli devreye giriyor.
“Sen dur bir hele, şimdi ben bu işi hallederim !! ” diyor.
Korku yine kazanıyor ve bizleri yönetiyor.
“Korkaklar asla kaybetmezler ama asla kazanamazlar...”
Şeytan ve Kadın – Paul Coelho
sevgiyle kalına.s.