Biz böyleydik... Ne oldu bizlere?

Biz millet olarak eskimizle övünmeyi çok seviniriz...
Ya yeni yaşadıklarımız ne olacak?
Hiç mi övünülecek şey yok?
Din insanı bağlar toplumu değil.
Dinin getirileri insanlarda farklı farklı şekiller oluşturur.
Diniyle insanı yargılamak da 21. yy da çok çağ dışıdır.
Hristiyan kendine, Musevi kendine, Yahudi kendine, biz kendimize, Ateist i Deist i kendine...
Biz sadece laik düzeni oturtmayı başarabilmeliyiz.
Kaldı ki, herkes şu anda inancını açıkça söyleyebiliyorsa bu bizim yönetimimizden kaynaklanır...
O çok beğendiğiniz Osmanlının hukuk sistemini araştırmanızı dilerim...
2 kadının şahitliği 1 erkek şahitliğine denk gibi...
En basit örneklerden biri.
Kadına önem vermeyen bir hukuk(!) sisteminin şimdiki global dünya düzeninde tartışılması bile çok komik...
 
Biz millet olarak eskimizle övünmeyi çok seviniriz...
Ya yeni yaşadıklarımız ne olacak?
Hiç mi övünülecek şey yok?
Din insanı bağlar toplumu değil.
Dinin getirileri insanlarda farklı farklı şekiller oluşturur.
Diniyle insanı yargılamak da 21. yy da çok çağ dışıdır.
Hristiyan kendine, Musevi kendine, Yahudi kendine, biz kendimize, Ateist i Deist i kendine...
Biz sadece laik düzeni oturtmayı başarabilmeliyiz.
Kaldı ki, herkes şu anda inancını açıkça söyleyebiliyorsa bu bizim yönetimimizden kaynaklanır...
O çok beğendiğiniz Osmanlının hukuk sistemini araştırmanızı dilerim...
2 kadının şahitliği 1 erkek şahitliğine denk gibi...
En basit örneklerden biri.
Kadına önem vermeyen bir hukuk(!) sisteminin şimdiki global dünya düzeninde tartışılması bile çok komik...

Hiçkimse Osmanlı dönemi geri gelsin demiyor zaten Hayyalciğim.. Dediğim gibi o dönemle ilgili çok fazla bir bilgim yok.. Ama evet bundan 20 sene önceki düzenin bile kalmadığını da üzülerek görüyorum.. bu eskiye özenmek veya eskiyle övünmekse elbette övünürüm.. Geçmişimizde övünülmeyecek birşey olduğunu düşünmüyorum..

Kadına değer verilesinden bahsetmişsin, şimdiki hukuk sisteminin de kadına değer verdiğini düşünmüyorum.. Değer verilmediği için eşini döven kocalara "kocadır; döver de sever de" denerek evine gönderiliyor.. bu forum da bile yüzlerce bu şekilde açılan konu var..

ha şimdilerde övünülecek birşey yok mu demişsin.. Vardır elbet, ama şimdi gelmedi aklıma.. yerimseniben
 
Siz de çelişmiyormusunuz bu yorumunuzda....
Hem dini hayatı olan milletler ahlaklıdır diyrsunuz hem de ahlak bireyseldir topluma mal edilmez diyorsunuz..
Bence bir karar verin..
MAdem ahlak fazilet gibi kavramlar bireyseldir.. O zaman Osmanlıda dini hayat vardı o yüzden ahlaklı ve faziletliydiler demek mümkün değil.... Malum ahlak bireyselse Osmanlıdaki bireyler ahlaklı insanlarmış, Osmanlı değil....

Ben araplardan 3-5 örnek saymadım arap eirlerini saydım.. Ayni Arapları yönetenleri saydım... Bir toplumu kim yönetiyorsa o toplum onunla özdeşleşmiştir benim nezdimde...
Ve ayrıca ben Arap yarımadasında ne devlet kademelerinden ne de halk kesimimden Filistin de olanlarla ilgili bir kınama duymadım okumadım.... Yani olayı 3-5 örnek verip genellemiyorum....

Dini hayatı olan toplum demek dinle yönetilen toplum demektir benim nezdime...
Ve dinle yönetilen ülkelerden o yüzden örnek verdim....
Sanırım anlam karmaşası yaşadık....

Dediğim gibi sizin alıntı yaptığınız yazıda Osmanlıda dini hayat vardı o yüzden ahlaklı ve faziletliydi denyor.. Bu da demek oluyor ki ahlaklı ve faziletli olmayı din ile yönetilmekle bir tutuyor yazar.... Ben de buna karşı çıktım....

Ve dedim ki din ile yönetilmek bişey ifade etmez.. Din ile yönetilen ülkelerin, din ile yönettiklerini iddia eden emirleri neler yaıyorlar....

Tabi ki dinini özünde yaşayan insanlar ahlaklı faziletli iyi huylu ve dürüst olurlar.. Ama bunun Osmanlı ile ne alakası var??? Yeni türklerle ne alakası var??

Dinini özünde yaşayan Museviler de çok ahlaklı faziletli dürüst ve iyi huylular... Ve İSrailin politikalarına şiddetle karşı çıkıyorlar... HAtta Filistine yardım götüren o gemide inançlı musevi kişiler de vardı...

Dini inanç tamamen kişiseldir... Toplumların devletlerin dini inancı olmaz.. Dolayısıyla osmanlıyı anlatırken osmanlının faziletinden ahlakından bahsedemeyiz...

neyse herhalde ben kendimi tam ifade edemedim...
Office arkadaımla aslında aynı şeyleri söylerken onun beni eleştirmesi garibime gitti....

kaydirigubbakcemile3evet çelişkili yazmışım biraz ama değil.bireylerin dini doğru yaşamasıyla önce ahlaklı bireyler ,sonra da ahlaklı toplumlar ortaya çıkar demek istemiştim

ayrıldığımız noktalar da bunlar
benim nezdimde dini hayatı olan toplum din kuralları ile yönetilen toplum değildir
yönetim şekli ne olursa olsun dinini çok güzel yaşayan - din kuralları da ahlak kurallarıyla yüzde yüz örtüşür-insanların oluşturduğu toplumdur

dini yaşayan insanların faziletli,iyi huylu oluşu doğal demişsiniz ama bunun Osmanlı ya da yeni Türkler ile ilgisi olamdığını düşünüyorsunuz katılmıyorum
Osmanlı döneminde her birey dini tüm hayatına hakim kılmışken ve tamamen din kurallarıyla yaşarken elbette ki o dönemdeki devletle fazilet birlikte anılacaktır
şimdi ise malesef ki din kurallarına daha az uyulduğu için, din hayattan soyutlandığı için ahlakta da eskiyi aratan bozulmalar oluyor
 
Hiçkimse Osmanlı dönemi geri gelsin demiyor zaten Hayyalciğim.. Dediğim gibi o dönemle ilgili çok fazla bir bilgim yok.. Ama evet bundan 20 sene önceki düzenin bile kalmadığını da üzülerek görüyorum.. bu eskiye özenmek veya eskiyle övünmekse elbette övünürüm.. Geçmişimizde övünülmeyecek birşey olduğunu düşünmüyorum..

Kadına değer verilesinden bahsetmişsin, şimdiki hukuk sisteminin de kadına değer verdiğini düşünmüyorum.. Değer verilmediği için eşini döven kocalara "kocadır; döver de sever de" denerek evine gönderiliyor.. bu forum da bile yüzlerce bu şekilde açılan konu var..

ha şimdilerde övünülecek birşey yok mu demişsin.. Vardır elbet, ama şimdi gelmedi aklıma.. yerimseniben

Canım, okumanı dilerim...
Araştırmanı...
Neler çıkacak karşına şaşırırsın.
Taş olsa çatlar...
akannehir
Kadına değer verilmiyor evet, ama toplum okudukça araştırdıkça bilinçleniyor...
Senin dediğin kadın tipi var devam edecek de...
Avrupa'da, ABD'de aldatılıp da eşim diye çeken, dayak yiyen ama eşimdir yapar diyen insanlar da var... (Gurbetçileri kastetmedim.)
Şiddetten dolayı, aldatılmadan dolayı gidip dava açtığımızda bizi dinliyorlar değil mi?
Boşanmada kadının hakları oluyor.
Çünkü adalet sistemi var her ne kadar beğenmediğimiz yanları olsa da...
Güne uyum sağlıyor.
Osmanlı'da ise şeriat sistemine bağlı hukuk sistemi vardı.
Çarpık çurpuk...
Şunu okumanı isterim...

Kadınlara tanınan haklar çok sınırlı idi. Kadınlar erkeklerle eşit haklara sahip değillerdi. Yönetime katılamazlardı. Ufak tefek bazı işler dışında istedikleri mesleğe giremezlerdi. Aile yaşamında erkeklerle aralarında eşitlik yoktu. Bir erkek dört kadınla evlenebilir, dilediği kadar da cariye tutabilirdi. Boşanma hakkı erkeğe tanınmıştı. Kız çocuklar erkeklere göre daha az miras alırlardı. Mahkemelerde iki kadın, bir erkek tanık yerine geçerdi. Oysa ki günümüzde bu durum tamamiyle değişmiş, kadın ile erkek eşit duruma gelmiştir. Kadınlar siyasete katılabilir, aile hayatında kadın ile erkek eşit sayılmaktadır. Kadınlar istedikleri mesleği yapabilmektedir.

Ekonomi ve ticaret hayatını düzenleyen kurallar yetersizdi. Ceza Hukuku alanında eksiklikler vardı. Yargılama yöntemleri pek ilkeldi. Kadı tek yargıçtı ve mahkemede dilediği gibi hareket ederdi. Ayrıca, bütün bu kurallar bugünkü kanun kitapları gibi derli toplu metinler biçiminde toplanmamıştı. Bunun için uygulayıcıların istedikleri maddeleri bulabilmeleri çok zordu. Günümüzde bu durumun tam aksine bütün kanunlar bir kitapta toplanmış ve mahkemede birkaç tane yargıçtan oluşan karar heyeti görev almaktadır ve bu kurul kendi kafasına göre kanunlara göre karar vermektedir. Kendi istediği maddeyi çıkarma yetkisi yoktur.

Bir devlet bütün vatandaşlarına aynı hukuku uygulamalıdır. Hukuk birliğin temellerindendir. İşte Osmanlı Devletinde bu özellik yoktu. Devlet nüfusunun önemli bir bölümü müslüman değildi. Müslüman olmayanlara kendi hukukları uygulanırdı. Müslümanlar ise, Osmanlı Devletinde Sünni mezheplerin hukukuna tabi idiler. Her mezhep mensubu kendi imamlarının kurallarının uygulanmasını isteyebilirdi. İşte bu temel aksaklık Osmanlı Devletindeki hukuk birliğini bozmuş, parçalanmanın kolylaşmasını sağlamıştır. Günümüzde böyle ayrılık olmaması TC hukukunun birliğnin bozulmamasına dolayısıyle devletin içinde iç karışıklıkların çıkmasına engel olmaktadır. TC hukuku temel olarak İsveç hukukuna dayanmaktadır. Hukukta her vatandaş eşit sayılmış ve herkese aynı kurallar uygulanmaktadır.

Osmanlı Devleti, Fransız ihtilali fikirlerinin de etkisiyle hukuk alanında bir takım ıslahat hareketlerine girişmiş, bağımsız mahkemeler oluşturmuş, yabancı ve azınlıklara hukuksal ayrıcalıklar tanınmıştır.

Meşrutiyet döneminde anayasal düzene geçildikten sonra, hukukta birliği sağlamak ve kargaşayı önlemek amacıyla Mecelle adıyla bir medeni kanun hazırlanmıştır. Ancak hanefi mezhebinin kurallarına göre hazırlanan ve dinsel yönü ağır basan Mecelle kanunu, Osmanlı Devletindeki sorunları çözmeye yeterli olmamıştır.

Hukukta Laikleşmenin Nedenleri:

a-) Yeni kurulan Türk Devletinin din toplumu(ümmetçilik) düşüncesi yerine Türk milliyetçiliği esasını benimsemesi

b-) Mecelle kanunun sorunları çözmede yetersiz kalması

c-) Hukukta ikiliğin ortadan kaldırılmak istenmesi

d-) Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş bir yapıya kavuşturma düşüncesi

***(GENBİLİMDEN ALINTIDIR.)
 
hayyal
2 kadının şahitliinin bir erkeğe eşit olması islam hukukunun içinden basit bir örnektir
evet böyle çünkü kadınlar çoğunlukla akıllarıyla değil duygularıyla hareket ederler,çevreden fazlaca etkilenirler ve tarafsız kalamazlar bu yaratılıştan gelen özelliktir ve elbette bizi YARADAN bunu bildiği için de şahitliği bu şekilde düzene koymuştur
burda kadına pozitif ayrımcılık vardır
kadınlar günaha düşmekten yanlış yapmaktan korunmak için ya bir kadınla daha destelenmiş ya da bu iş bir erkeğe yüklenmiştir
 
yazının sadece başını okumam bile yanlı bir yayından alıntı olduğunu anlamam yetti

kız çocukları neden daha az pay alır peki mirastan sorabilir miyim
 
hayyal
2 kadının şahitliinin bir erkeğe eşit olması islam hukukunun içinden basit bir örnektir
evet böyle çünkü kadınlar çoğunlukla akıllarıyla değil duygularıyla hareket ederler,çevreden fazlaca etkilenirler ve tarafsız kalamazlar bu yaratılıştan gelen özelliktir ve elbette bizi YARADAN bunu bildiği için de şahitliği bu şekilde düzene koymuştur
burda kadına pozitif ayrımcılık vardır
kadınlar günaha düşmekten yanlış yapmaktan korunmak için ya bir kadınla daha destelenmiş ya da bu iş bir erkeğe yüklenmiştir

Maalesef şunu unutuyorsun:
Allah bizleri eşit yarattı...
2 Kadının savunmasını, 1 erkekle eşitleyemeyiz...
Yok böyle bir şey.
Peki o ifadesine başvurulan erkek daha duygusalsa nolacak?
...
Mantıklı biri değilse nolacak?
...
Ayrıca şeriat kurallarını Yaradan değil, insanlar icat etmiştir...
Bunu karıştırmayalım lütfen.


yazının sadece başını okumam bile yanlı bir yayından alıntı olduğunu anlamam yetti

kız çocukları neden daha az pay alır peki mirastan sorabilir miyim

Ona bakarsan Osmanlı'yı öven bir yazı da benim için yanlıdır...
Hangi fikri savunursan savun, okuduğun karşıt fikir sana yanlı gelir arim...
a.s
 
Maalesef şunu unutuyorsun:
Allah bizleri eşit yarattı...
2 Kadının savunmasını, 1 erkekle eşitleyemeyiz...
Yok böyle bir şey.
Peki o ifadesine başvurulan erkek daha duygusalsa nolacak?
...
Mantıklı biri değilse nolacak?
...
Ayrıca şeriat kurallarını Yaradan değil, insanlar icat etmiştir...
Bunu karıştırmayalım lütfen.





Ona bakarsan Osmanlı'yı öven bir yazı da benim için yanlıdır...
Hangi fikri savunursan savun, okuduğun karşıt fikir sana yanlı gelir arim...
a.s

kadınlar yaratılış itibariyle erkeklere göre daha duygusaldır
istisnalar olamaz mı olur ama bu genel kaideyi değiştirmez
bir kural olması lazım neticede
hem şahitlikteki fark insanların eşit yatratılmadığını asla göstermez ki

ve yanlış bildiğin bir şeyi düzeltmek isterim
şeriat lafı sık kullanıldığı halde anlamı tam da bilinmemekte
Kuran'da yazılı olan islam kurallarının tümüne şeriat denir
haşa Kuran'ı insanlar mı yazdı ki şeriat kurallarını insanlar koymuş olsun:lepi:


osmanlıyı öven yazı da yanlı olabilir tersi de evet
ama burda bahsedilen islam hukuku
bir övgü ya da yergi söz konusu değil
yazılı olduğu doğru kaynaklar var tarafsızca öğrenilebilir
 
mirasta kız çocuklatına neden daha az pay verildiğini sormuştum ama sanırım görmemişsiniz

dinimize göre erkek evin geçimini sağlamakla yükümlüdür
kadınların böyle bir sorumluluğu yoktur

erkek mirastan daha fazla pay alır çünkü onun bakmakla yükümlü olduğu bir ailesi vardır
kadınların ise mirastan aldıkları pay az da olsa sadece ve sadece kendilerine aittir
harcamakla yükümlü oldukları hiç bir yer yoktur

bu silsilenin böyle devam ettiğini düşününce de
mirastan az pay alan her kadının kocası da fazla pay almış olacaktır
 
kadınlar yaratılış itibariyle erkeklere göre daha duygusaldır
istisnalar olamaz mı olur ama bu genel kaideyi değiştirmez
bir kural olması lazım neticede
hem şahitlikteki fark insanların eşit yatratılmadığını asla göstermez ki

ve yanlış bildiğin bir şeyi düzeltmek isterim
şeriat lafı sık kullanıldığı halde anlamı tam da bilinmemekte
Kuran'da yazılı olan islam kurallarının tümüne şeriat denir
haşa Kuran'ı insanlar mı yazdı ki şeriat kurallarını insanlar koymuş olsun:lepi:


osmanlıyı öven yazı da yanlı olabilir tersi de evet
ama burda bahsedilen islam hukuku
bir övgü ya da yergi söz konusu değil
yazılı olduğu doğru kaynaklar var tarafsızca öğrenilebilir

mirasta kız çocuklatına neden daha az pay verildiğini sormuştum ama sanırım görmemişsiniz

dinimize göre erkek evin geçimini sağlamakla yükümlüdür
kadınların böyle bir sorumluluğu yoktur

erkek mirastan daha fazla pay alır çünkü onun bakmakla yükümlü olduğu bir ailesi vardır
kadınların ise mirastan aldıkları pay az da olsa sadece ve sadece kendilerine aittir
harcamakla yükümlü oldukları hiç bir yer yoktur

bu silsilenin böyle devam ettiğini düşününce de
mirastan az pay alan her kadının kocası da fazla pay almış olacaktır

Kadınlar ile erkeklerin şahitliğini böyle yarıya bölmek kadına yapılan en büyük hakaretlerden biridir.
Siz mantıklı düşünemiyorsunuz demektir.
Sen bir kadın olarak bunu nasıl savunabilirsin anlamıyorum...
Kadın da erkek kadar bu dünyada hak sahibidir.
Kuran'da kadınlar duygusaldır bu yüzden onların şahitliği yarı yarıya geçerlidir mi diyor?
Allah aşkına... fisfisfis
Lütfen...
Şeriatın Yaradan'ın kuralları demek olduğunu ben zaten biliyorum, ama bu anlamda kullanılmıyor maalesef...

İşte Şeriat Kurallarından örnekler...
Bunlar Allah'ın emri olabilir mi?
Ki, İslamiyet akıl ve mantık dinidir.
Akıl ve mantığımızın almadığı şeyleri, kural diye gösteremeyiz...
Kaldı ki, Allah kullarını ırk ve cinsiyet olarak ayırmaz...
Bütün kulları O'nun için eşittir...


---
Kadının şahitliği, erkeğin yarısıdır. Yani iki kadın ancak bir erkeğe eşittir.


Kadın mirastan erkeğin yarısı kadar pay alabilir.


Kadının boşama hakkı yoktur.


Kadın bir erkeğin ikinci, üçüncü, dördüncü karısı olabilir.


Kadının yeri evidir. Mecbur olmadıkça dışarı çıkmamalıdır. Dışarı çıkmak zorunda ise bütün vücudunu kapatmalıdır. Yüzünü de peçe ile örtmelidir.


Kadın erkeğinin birkaç adım arkasından yürümelidir.


Kadının kocasına itaati Allah’a itaati gibidir.


Kadının cennete girebilmesi kocasının rızasını kazanmasına bağlıdır.


Kadın yönetici / devlet başakanı olamaz. Seçme ve seçilme hakkı yoktur.


Arapça kutsaldır. Arapça dışında başka bir dil ile ibadet yapılamaz.


Cennet dili Arapçadır.

Kur’an Arapçadır.

Peygamber Araptır. Bu nedenle Arapları sevmek, Arapçayı sevmek, Arap kültürünü sevmek şeriatın gereğidir.


Arap gibi giyinmek sevaptır. Sarık, cübbe vs. kıyafetleri giymek dindarlık alametidir.


Kadın ve erkek bir arada bulunamaz. Kadın ve erkek bir arada eğitim göremez. Kadın ve erkek bir arada ibadet bile yapamaz.


Kadın hastayı erkek doktor muayene edemez.


Şarkı söylemek, Türkü çağırmak, müzik dinlemek günahtır. ( Bunlarla ilgili kütüb- ü sitte’de bir yığın hadis bulunmaktadır.)


Kadının sesi erkeğe haramdır.


Resim, heykel, opera, bale, tiyatro ve benzerleri günahtır
----
Şu kurallara bakar mısınız?
Kadın resmen yerden yere vuruluyor...
Bana neden bir erkeğin 3-4 karısı olabileceğini (lütfen peygamberin yaptığı davranışları sünnet göstermeden yapalım açıklamayı çünkü bununla alakası olmadığını hepimiz biliyoruz.) , neden kadının boşama hakkı olmadığını neden Arap gibi giyinmenin sevap olduğunu açıklayın...
Gerçekten bunların hepsinin madem Allah'ın emri olduğunu düşünüyorsunuz, madem bunlar insanların uydurmasyonu değil nerede yazıyor bunlar?
Kuran-ı Kerim'de bunlarla alakalı ayet görmek istiyorum...
Konumuz dini konulara girdi, Osmanlıyla alakamız kalmadı farkındayım ama, şunu da öğrenmek istiyorum:
Zamanında İnternet yokken, global dünya ortamı yokken, ekonomi ve iletişim minimum safhadayken olan yaşantıyı, şimdiki dünyayla nasıl bir tutabiliyorsunuz?
Deney yaparken bile, bilim adamları şartları eşit tutup ona göre iki farklı nesneyi aynı işleme tabii tutarken ve onda bile yanılma paylarını hesaba katarken biz nasıl 18-19. yy dünyasında Şeriat ile yönetilen Osmanlı topraklarıyla, 21. yy Türkiye'sini bir tutabiliriz ve nasıl karşılaştırma yapabiliriz?
Lütfen arkadaşlar...
Biz bizi kötülemeye ne kadar meraklıyız...
İyi taraflarımızı görmek varken... turkbayragi
Yurtdışına her gittiğimde bunu daha iyi anlıyorum.
Çok güzel bir vatanda ve çok güzel şartlarda yaşıyoruz.
Bunu kimsenin bozmasına izin vermeyelim, kendimizi eleştirelim ama yerden yere vurmaktan vaz geçelim...
Eskiden eskiden demek bize bir şey kazandırmaz...
Ölüyü mezarından kaldırıp düğüne götürmenin anlam yok ki... buyrunnnnnnnnn
 
Hayyalcim eklediğin yazıları bende yanlı buldum. Osmanlıyı tamamen yerin dibine sokuyor. Mükemmel anlı şanlı bir devletti diye yağ çekmeyeceğim. Hataları da oldu doğruları da... Kardeş katli, cariyelik sistemi benim asla tasvip etmediğim yanları mesela. Kadınların yönetimde hakkı yoktu demişsin görünürde öyleydi ama valide sultanlar devlet işlerine karışırlardı. Perde arkasında onlar vardı. Hürrem sultan Kösem Sultan bunlara en iyi örnektir. Saray da epey entrika çevirmişlerdir.

Bize okulda Vahdettin in vatanını satan ve korkak gibi kaçan bir hükümdar olduğunu anlattılar hep. Ama gerçekte hiç te öyle olmadığını yıllar sonra okudum. Ayşe Kulin Veda kitabında bile işgal altındaki ülkemizin Vahdettininin nasıl bir psikolojide olduğunu epeyce anlatılmış. Sandığımız gibi değil ağlayarak vatanını terk etmiştir. Sen şimdi burada kötüleyen bir çok kaynak yayınlarsın bende sana yücelten bir sürü kaynak yayınlarım bunun sonu yok ki zaten yapmam çünkü hep kötüleyenin yanında süreki yüceltende inandırıcı gelmiyor bana. Geçmişte yaşanmış hepsi, tarihçiler bile çelişiyor öyle değildi böyleydi diye..

Dediğin gibi geçmiş diye vahlanmanın, ölüyü mezarından kaldırıp düğüne götürmenin anlamı yok. Ama hep kötülüğünü anmanın da alemi yok. Onlar bizim günahı ile sevabıyla atalarımız. Bugünkü günlere gelişimizde hepsinin payı olduğu çok açık, ben bunu çok iyi biliyorum...
 
Son düzenleme:
hayyal yazdıklarınız nereden alıntı yaptınız bilmiyorum ama yanlış maddeler var
zira Kuran meali okunarak hangileri gerçek hangilieri uydurma bulunabilir(görmek istiyorum demişsiniz)

benim için Kuran'da yazılı olan her hüküm doğrudur ,tartışmaya açık değildir ancak öğrenilmeye çalışılır
saat çok geç oldu:)) yoksa inanın her madeyi tek tek doğru yanlış diye ayırmak ve gerekçelerini bildiğim kadarıyla yazmak isterdim

ben ne kadar güzel bir ülkede yaşadığımızın farkındayım ve eskiden eskiden sayıklaması hoşuma gidior değil ama o eskidende varsa benim sevdiğim şeyler elbette özlemle anarım,saygı duyarım

 
hayyal
2 kadının şahitliinin bir erkeğe eşit olması islam hukukunun içinden basit bir örnektir
evet böyle çünkü kadınlar çoğunlukla akıllarıyla değil duygularıyla hareket ederler,çevreden fazlaca etkilenirler ve tarafsız kalamazlar bu yaratılıştan gelen özelliktir ve elbette bizi YARADAN bunu bildiği için de şahitliği bu şekilde düzene koymuştur
burda kadına pozitif ayrımcılık vardır
kadınlar günaha düşmekten yanlış yapmaktan korunmak için ya bir kadınla daha destelenmiş ya da bu iş bir erkeğe yüklenmiştir

:roflol: :roflol: :roflol: :roflol: :roflol: :roflol:
İlahi...
Çok güldürdünüz beni.

Biz de bir grup feminist, kendi çapımızda kadın hakları diye yırtınalım senelerdir.
Sizin kafadakiler o kadar çok ki, bazen verdiğim mücadeleden bile soğurtuyorsunuz beni.
Ama yılmayacağız!:lepi:

Osmanlı torunu olmaktansa,
Cumhuriyet çocuğu olmayı tercih ederim...
:kahve:
 
Ben kendi adıma cumhuriyet çocuğuyum, ama aynı zamanda da Osmanlı torunuyum, aslımı inkar etmediğim gibi atalarımdan da utanmıyorum :lepi:
 
Kadınlar ile erkeklerin şahitliğini böyle yarıya bölmek kadına yapılan en büyük hakaretlerden biridir.

sevgili hayyal lütfen sözlerinize dikkat ediniz.ya açık açık ben kuranı ve Allahı inkar ediyorum deyin ya da kuranda yazılan bir hüküm için Allahı (haşa) hakaret eden olarak görmeyin !!!!!!!!
 
Arkadaşlar...
Bu benim düşüncem...
Ben kardeş katlini normal sayan bir devletin torunu olduğumu düşünmüyorum...
Ayrıca Osmanlı torunu olduğumu da kabul etmiyorum.
Ben Pir Sultan Abdal Torunuyum...
buyrunnnnnnnnn
Osmanlıyı sevmiyorum diyemem çok şanlı bir imparatorluk evet ama Türkiye'yle asla kıyas edemem...
Ben de Cumhuriyet çocuğuyum Depresif Polyannacım...
Benim tepkim eskiyle uğraşanlara...
Eskiden medet umanlara...
 
:roflol: :roflol: :roflol: :roflol: :roflol: :roflol:
İlahi...
Çok güldürdünüz beni.

Biz de bir grup feminist, kendi çapımızda kadın hakları diye yırtınalım senelerdir.
Sizin kafadakiler o kadar çok ki, bazen verdiğim mücadeleden bile soğurtuyorsunuz beni.
Ama yılmayacağız!:lepi:

Osmanlı torunu olmaktansa,
Cumhuriyet çocuğu olmayı tercih ederim...
:kahve:

olumunekankayizsmile
 
Arkadaşlar öncelikle tartışmanızda seviyeyi koruduğunuz için teşekkür ediyorum hepinize...
Eskilerden konuşurken lütfen din olayına fazla girmeyelim ,işte
o zaman seviyeyi de koruyamayız...herkes düşüncelerinde ve inanışlarında özgürdür,
karşı tarafı rencide etmeden paylaşımlarımıza devam edelim lütfen...
sevgiler...
 

nepertes;
Olayı saptırdığınızı düşünüyorum...
Siz açık açık insanları rencide etmeyin isterseniz...
Ben Allah'a inanıyorum.
Kaldı ki inanmasam bile şunu açık açık söyleyin deme hakkına sahip değilsiniz ne benim ne başkası için.
Kimseye bunu yapın şunu yapın diyemezsiniz.
Bundan sizi men ederim...
Lütfen bir şey söylerken karşınızdakini nasıl zan altında bıraktığınızı görün.
:umursamaz:
 
Hayyalcim ben senin neden böyle düşündüğünü az çok anlıyorum. Yavuz Sultan Selim zamanına dayanıyor değil mi? yanılıyor muyum?

Açık açık yazamıyorum, din ile ilgili konuşmak yasak ya forumda...
 
X