- 28 Kasım 2017
- 101
- 92
- Konu Sahibi Adalar1971
- #1
Merhabalar
Birçok tedavi sürecinden daha zorlu olan tüp bebek tedavisi sürecini üç ayrı merkezde tamamlayan biri olarak böyle bir başlığı açmam gerektiğini düşündüm. bu süreçte benim gibi bir çok kadın yolunu kaybetmiş ve ne yapacağını bilmez oluyor. Hele ki benim gibi 40 yaşından sonra bu yola girdiyseniz her şey çok daha zor.
Ülkemizde ne yazık ki sağlık sektörü tamamen ticari kaygılarla işletilen bir yer haline dönmüştür. Tüp bebek merkezleri de bu konuda başı çekmektedir. Merkezlerin hastaya (müsteriye) yaklaşımı saç ekim merkezlerinden yada kuaför salonlarından hallice. Buradaki forumdan anladığımız biz kadınlar artık kötülerin en iyisi arayışına girmiş bulunmaktayız. Keske merkezlerdeki süreçler daha şeffaf olsaydı ve başarı olanlarını açıklamak zorunda kalsalardı.
Daha fazla uzatmadan söze giriyorum, ben yandım siz yanmayın. Biraz uzun oldu, umarım sonun kadar okuyabilirsiniz.
41 yaşındayken Amerikan hastanesinde toplanan 6 embryodan biri yerleştirildi ve tutmadı. bundan yaklaşık 6 ay sonra kadın doğum doktorunun yönlendirmesiyle elimde olan beşinci gün beş embriyolarımla doktorun merkezinde buldum kendimi. bu forumda bazı hastaların yazdığı gibi, doktor babacanlığı beni ikna etti başta. Sonrasında merkezin ne kadar gayri ciddi çalıştığı gözüme çarpsa da, hemşirelerinden memnun kalmasam da, kendi jinokoloğuma güvenip devam ettim. Vasiretim bağlandı derler ya, öyle işte. Zaten bir kere anlaşınca yarı yolda vazgeçilmiyor. Bu konuda hala kendimi affedemiyorum. Jinokoloğum bana öyle yansıttı ki, sanki doktor Bey benimle özel ilgilecekti. ama hiç öyle olmadı. İlk randavuyu zar zor aldım. Sanki lütfedip bana slot ayırdı gibi oldu. İnsan da aman ne mutlu böyle bir doktora yer bulabildim diye şükrediyor. ilk gittiğimde pazarlamcı tipli birisi, bu kişi benim eski jinekoloğumla iletişimde olan kişiydi, ismini unuttum. Sonradan anladım ki, aracı kişi, kadın doğum doktorları üzerinde afadersiniz benim gibi keriz yakalayan kişi imiş.
Arat Kamar ile ilk görüşmemde vaktim dar olduğunu ve 5 ay içinde Türkiye'den ayrılacağımı anlattım, benim için zamanın önemli olduğunu söyledim. 5 ayın sonunda gördüm ki benim söylediklerim bir kulağından girmiş diğerinden çıkmış gitmiş. Boşuna nefes tüketmişim.
Embriyoya genetik testinin zarar verdiğini, sağlıklı embriyolara zarar verdiğini söyledi. Ben de inandım. 5 embriyomu test yapmadan kullandı ve başarısızlıkla sonuçlandı.
Bütün bu süreçten doktorda gördülerim şunlar
1-Hastasına uygun tedavi süreci yok, çoğu merkezde yok. Ama doktorda hiç yok
2-Tüp bebek tedavisinde bildikleri şeyler sanki kulaktan dolma gibi. Bana kullandırdığı ilaçlardan aspirin, kortizon, göbekten yapılan kan sulandırıcı iğneler ve rahim kalınlaştıcı iğnenin kanıtlanmış bir etkisi yok. Bende bu ilaçları kullanması için bir gerekçesi yoktu. Aylarca iğne oldum, yürümekte zorluk çektim. bu iğneler detavi sürecimi kat ve kat zor hale getirdi. bu ilaçlara ihtiyacım yokken beni ilaçlara boğdu. Amerikan hastanesinde ve Memorialda bana bu ilaçlar kullandırılmadı. Araştırdığıma göre bunlar çok eskiden geride bırakılmış denemeler. Tedavide bir etkisi olduğu kanıtlanmamış ilaçlarmış bunlar. Hem tonla para döktüm ilaçlara, hem acı çektim hem de boşa çıktı...
3- Merkezindeki çalışanların hemşire ve diğer çalışanların kalitesi çok düşük. İğne bile yapmayı bilmiyolar. Salt, saatlerce beklemenizden bunu rahatça görebilirsiniz.
4- doktor bir hastadan diğer hastaya koşturarak sabahtan akşama kadar çalışıyor. Bu kadar yoğun hasta bakan birisinden ne kadar hayır gelebilirki. Eğer bir saatte sıra gelirse şanslısınız. Bir odada hasta bakarken, sizi diğer odada bekletiyorlar. Bir odadan diğerine koşturuyor.
5- 42 yaşında bir kadın olarak bana sanki çocuk yaşında insanmışım gibi davranıyordu, her seferinde kendimi zor tutuyordum. Karsisinda meslek sahibi, en az kendisi kadar eğitimli, yetişkin bir kadın var. Herhalde bu kendisinin pazarlama stratejisi, hastaların çoğunun hoşuna gidiyor herhalde.
6- Embriyo yerleştirme yapacağı odaya girdiğimde kösede kahvehanede oturur gibi oturmuş elindeki cep telefonuyla oynuyordu. Bana çok gayri ciddi geldi. Bu ne rahatlıktı anlayamadım. Sözüm ona öyle bir hijyenik ortamda dışarıda kullanılan cep telefonun ne işi vardı orada anlam veremedim. İnsan karşısında ciddiyet bekliyor.
7- ilk yerleştirmede 3 tane yerleştirme yaptı, birinin zaten tutmayacağını, aslında embryolarımın kalitesinin düşük olduğunu söyledi. Bunu neye göre söylüyor anlamış değilim. Bu yorumu ne daha önce Amerikan hastanesinde duydum ne de sonrasında Memorialda. Şimdi süphelenmeye başladım acaba embriyolar çözülürken zarar mı gördü diye düşünüyorum.
8- 3 yerleştirmede beni ilaçlara boğduktan sonra kalan tek embriyonunda gelişmediği ortaya çıktı ve 9. haftada kürtaj oldum.
9-Kürtajda alınan parça genetik teste gitti ve bana bir sorun olmadığı söylendi. Ama test sonucunda anneden ayrılamamıştır diye bir not vardı. Ben de bu ibareden işgillenip telefonla labı aradım ve bunun ne anlama geldiğini sordum. Embriyo kız olunca, parcanın anneden mi yoksa embriyodan mı gelmiş belli olmuyormuş. Böyle açıklandı başka birşey denmedi. Neredeyse iki yıl sonra bu raporu şişli memoriala götürdüğümde öğrendimki böyle durumda ek testler yapılması gerekiyormuş. O zaman embriyonun genetik sorunlu olup olmadığı anlaşılıyormus. doktor Bey bu test sonuca bakıp bir sorun yok dedi ve ikinci yerleştirmeye devam etti. Eğer embryo sorunlu çıkaydı tedavinin seyri değişecekti halbuki.
10. bana kürtajdan önce bir konuşmada hemen kürtaj sonrası yumurta toplamanın mümkün olmadığını laf arasında bahsetmişti. Hamilelik sürecinden yumurtalara zarar verirmiş. Üzerinden zaman geçmesi gerekiyormuş. İkinci yerleştirme için gittiğimde , tekrar yurt dışına gideceğimi bahsettim ve bana 'o zaman biz sana yerleştirme yapmayalım, yaşın çok kritik senden yumurta toplayalım'. Ben de bunun üzerine bana söylediğini hatırlattım. O anda fark ettim ki benim kürtaj olduğumdan bihaber, öylesine karşımda oturuyor . Dosyama bakmadan karşıma oturmuş ve bana tedavi planı yapıyor. Aramızda daha önce tesadüf eseri konuşma sonucu öğrendiğim bilgi olmasa orada o anda ben de tamam toplayalım derdim ve hiç olmaması gereken bir sürece girecektim. Ben iki kere bana söylediğini kendisine hatırlattım. Kurtajin uzerinden az zaman geçtiğini söyledim. Dönüp dosyama baktı ve ‘aa evet üzerinden yeteri zaman geçmemiş şimdi toplama yapamayız’ dedi. İnanılır gibi değil, aslından bu davranışı doktor işini ne kadar ciddiyetsizce yaptığını gösteriyor. Sadece bu bile yeter. Buraya onun hakkında sayfalarca yazmama gerek yok. O anda salaklığımdan mı diyeyim, kibarlığımdan mı diyeyim sesimi çıkartmadım. Dondum kaldım. Çaresizlik .... Şimdi anlıyorum ki kendim ve o merkezdeki tüm hastalar için o merkezi kafasına yıkmam gerekiyormuş.
11. sonra kalan iki embriyomu da yerleştirdi ve tutmadı. Yerleştirirken gene olumsuz konuştu. doktor ya bir müneccim, neyin tutacağını neyin tutmayacağını hissediyor, ya bu konuda diğer doktorların sahip olmadı bir bilgiye haiz ya da o embriyolara bir şeyler oluyor o merkezde.
12. ben daha en basta zamanımın ne kadar kısıtlı olduğunu üstüne basa basa söyledim. Hiç söylememişim gibi davrandı. Sonunda bana. Gitme yurt dışına kal, senin için için çok kritik yaş. Dönünce sansın yüzde 2 ye düşer dedi. Sanki benim keyfime kalmıştı gidip gitmemek. Sonrasında aylarca kendime gelemedim psikolojik olarak.
Başarısız son yerleştirmeden sonra ben yurt dışına çıktım, anca bir buçuk yıl sonra tedaviye geri dönebildim. Şişli memorial da iki toplama yapıldı. Toplam 15 embriyom genetik teste gitti ve elde var sıfır.
Uzun lafın kısası, hayatımın en kritik zamanını doktor büyük bir pervasızlıkla, acımasızca harcadı. Şimdi geriye dönüp baktığımda, işini bilen, etik çalışan bir doktor olmadığını anlıyorum.
Görünürde hiç bir sorunu olmayan 42 yaşında AMH değeri neredeyse 4 olmasına rağmen hamile kalamayan bir hastaya genetik test yaptırmayan doktorun, doktorluk yetkinliğine şüpheyle yaklaşmak lazım. doktor zaman kaybetmeme neden oldu, belki de çocuk sahibi olma şansımı elimden aldı. Eğer hemen genetik teste gitseydim o 5 ayda en az iki kere yumurta toplatma sansım olacaktı. 2.5 sene önce şu ana göre şansım çok daha yüksekti. O zamanlar yüzde 20 iken şu anda yüzde 2, bu bilgiyi de zamanında kendisi vermişti.
Çok uzun oldu ..... ama ben yandım siz yanmayın. İyi araştırın soruşturun, maddi imkanlarınız varsa böyle doktorlarından uzak durun.
Hepinize kendini bilen, vicdan sahibi doktorlarla karşılaşmanızı dilerim. İşiniz rast gitsin ....
Birçok tedavi sürecinden daha zorlu olan tüp bebek tedavisi sürecini üç ayrı merkezde tamamlayan biri olarak böyle bir başlığı açmam gerektiğini düşündüm. bu süreçte benim gibi bir çok kadın yolunu kaybetmiş ve ne yapacağını bilmez oluyor. Hele ki benim gibi 40 yaşından sonra bu yola girdiyseniz her şey çok daha zor.
Ülkemizde ne yazık ki sağlık sektörü tamamen ticari kaygılarla işletilen bir yer haline dönmüştür. Tüp bebek merkezleri de bu konuda başı çekmektedir. Merkezlerin hastaya (müsteriye) yaklaşımı saç ekim merkezlerinden yada kuaför salonlarından hallice. Buradaki forumdan anladığımız biz kadınlar artık kötülerin en iyisi arayışına girmiş bulunmaktayız. Keske merkezlerdeki süreçler daha şeffaf olsaydı ve başarı olanlarını açıklamak zorunda kalsalardı.
Daha fazla uzatmadan söze giriyorum, ben yandım siz yanmayın. Biraz uzun oldu, umarım sonun kadar okuyabilirsiniz.
41 yaşındayken Amerikan hastanesinde toplanan 6 embryodan biri yerleştirildi ve tutmadı. bundan yaklaşık 6 ay sonra kadın doğum doktorunun yönlendirmesiyle elimde olan beşinci gün beş embriyolarımla doktorun merkezinde buldum kendimi. bu forumda bazı hastaların yazdığı gibi, doktor babacanlığı beni ikna etti başta. Sonrasında merkezin ne kadar gayri ciddi çalıştığı gözüme çarpsa da, hemşirelerinden memnun kalmasam da, kendi jinokoloğuma güvenip devam ettim. Vasiretim bağlandı derler ya, öyle işte. Zaten bir kere anlaşınca yarı yolda vazgeçilmiyor. Bu konuda hala kendimi affedemiyorum. Jinokoloğum bana öyle yansıttı ki, sanki doktor Bey benimle özel ilgilecekti. ama hiç öyle olmadı. İlk randavuyu zar zor aldım. Sanki lütfedip bana slot ayırdı gibi oldu. İnsan da aman ne mutlu böyle bir doktora yer bulabildim diye şükrediyor. ilk gittiğimde pazarlamcı tipli birisi, bu kişi benim eski jinekoloğumla iletişimde olan kişiydi, ismini unuttum. Sonradan anladım ki, aracı kişi, kadın doğum doktorları üzerinde afadersiniz benim gibi keriz yakalayan kişi imiş.
Arat Kamar ile ilk görüşmemde vaktim dar olduğunu ve 5 ay içinde Türkiye'den ayrılacağımı anlattım, benim için zamanın önemli olduğunu söyledim. 5 ayın sonunda gördüm ki benim söylediklerim bir kulağından girmiş diğerinden çıkmış gitmiş. Boşuna nefes tüketmişim.
Embriyoya genetik testinin zarar verdiğini, sağlıklı embriyolara zarar verdiğini söyledi. Ben de inandım. 5 embriyomu test yapmadan kullandı ve başarısızlıkla sonuçlandı.
Bütün bu süreçten doktorda gördülerim şunlar
1-Hastasına uygun tedavi süreci yok, çoğu merkezde yok. Ama doktorda hiç yok
2-Tüp bebek tedavisinde bildikleri şeyler sanki kulaktan dolma gibi. Bana kullandırdığı ilaçlardan aspirin, kortizon, göbekten yapılan kan sulandırıcı iğneler ve rahim kalınlaştıcı iğnenin kanıtlanmış bir etkisi yok. Bende bu ilaçları kullanması için bir gerekçesi yoktu. Aylarca iğne oldum, yürümekte zorluk çektim. bu iğneler detavi sürecimi kat ve kat zor hale getirdi. bu ilaçlara ihtiyacım yokken beni ilaçlara boğdu. Amerikan hastanesinde ve Memorialda bana bu ilaçlar kullandırılmadı. Araştırdığıma göre bunlar çok eskiden geride bırakılmış denemeler. Tedavide bir etkisi olduğu kanıtlanmamış ilaçlarmış bunlar. Hem tonla para döktüm ilaçlara, hem acı çektim hem de boşa çıktı...
3- Merkezindeki çalışanların hemşire ve diğer çalışanların kalitesi çok düşük. İğne bile yapmayı bilmiyolar. Salt, saatlerce beklemenizden bunu rahatça görebilirsiniz.
4- doktor bir hastadan diğer hastaya koşturarak sabahtan akşama kadar çalışıyor. Bu kadar yoğun hasta bakan birisinden ne kadar hayır gelebilirki. Eğer bir saatte sıra gelirse şanslısınız. Bir odada hasta bakarken, sizi diğer odada bekletiyorlar. Bir odadan diğerine koşturuyor.
5- 42 yaşında bir kadın olarak bana sanki çocuk yaşında insanmışım gibi davranıyordu, her seferinde kendimi zor tutuyordum. Karsisinda meslek sahibi, en az kendisi kadar eğitimli, yetişkin bir kadın var. Herhalde bu kendisinin pazarlama stratejisi, hastaların çoğunun hoşuna gidiyor herhalde.
6- Embriyo yerleştirme yapacağı odaya girdiğimde kösede kahvehanede oturur gibi oturmuş elindeki cep telefonuyla oynuyordu. Bana çok gayri ciddi geldi. Bu ne rahatlıktı anlayamadım. Sözüm ona öyle bir hijyenik ortamda dışarıda kullanılan cep telefonun ne işi vardı orada anlam veremedim. İnsan karşısında ciddiyet bekliyor.
7- ilk yerleştirmede 3 tane yerleştirme yaptı, birinin zaten tutmayacağını, aslında embryolarımın kalitesinin düşük olduğunu söyledi. Bunu neye göre söylüyor anlamış değilim. Bu yorumu ne daha önce Amerikan hastanesinde duydum ne de sonrasında Memorialda. Şimdi süphelenmeye başladım acaba embriyolar çözülürken zarar mı gördü diye düşünüyorum.
8- 3 yerleştirmede beni ilaçlara boğduktan sonra kalan tek embriyonunda gelişmediği ortaya çıktı ve 9. haftada kürtaj oldum.
9-Kürtajda alınan parça genetik teste gitti ve bana bir sorun olmadığı söylendi. Ama test sonucunda anneden ayrılamamıştır diye bir not vardı. Ben de bu ibareden işgillenip telefonla labı aradım ve bunun ne anlama geldiğini sordum. Embriyo kız olunca, parcanın anneden mi yoksa embriyodan mı gelmiş belli olmuyormuş. Böyle açıklandı başka birşey denmedi. Neredeyse iki yıl sonra bu raporu şişli memoriala götürdüğümde öğrendimki böyle durumda ek testler yapılması gerekiyormuş. O zaman embriyonun genetik sorunlu olup olmadığı anlaşılıyormus. doktor Bey bu test sonuca bakıp bir sorun yok dedi ve ikinci yerleştirmeye devam etti. Eğer embryo sorunlu çıkaydı tedavinin seyri değişecekti halbuki.
10. bana kürtajdan önce bir konuşmada hemen kürtaj sonrası yumurta toplamanın mümkün olmadığını laf arasında bahsetmişti. Hamilelik sürecinden yumurtalara zarar verirmiş. Üzerinden zaman geçmesi gerekiyormuş. İkinci yerleştirme için gittiğimde , tekrar yurt dışına gideceğimi bahsettim ve bana 'o zaman biz sana yerleştirme yapmayalım, yaşın çok kritik senden yumurta toplayalım'. Ben de bunun üzerine bana söylediğini hatırlattım. O anda fark ettim ki benim kürtaj olduğumdan bihaber, öylesine karşımda oturuyor . Dosyama bakmadan karşıma oturmuş ve bana tedavi planı yapıyor. Aramızda daha önce tesadüf eseri konuşma sonucu öğrendiğim bilgi olmasa orada o anda ben de tamam toplayalım derdim ve hiç olmaması gereken bir sürece girecektim. Ben iki kere bana söylediğini kendisine hatırlattım. Kurtajin uzerinden az zaman geçtiğini söyledim. Dönüp dosyama baktı ve ‘aa evet üzerinden yeteri zaman geçmemiş şimdi toplama yapamayız’ dedi. İnanılır gibi değil, aslından bu davranışı doktor işini ne kadar ciddiyetsizce yaptığını gösteriyor. Sadece bu bile yeter. Buraya onun hakkında sayfalarca yazmama gerek yok. O anda salaklığımdan mı diyeyim, kibarlığımdan mı diyeyim sesimi çıkartmadım. Dondum kaldım. Çaresizlik .... Şimdi anlıyorum ki kendim ve o merkezdeki tüm hastalar için o merkezi kafasına yıkmam gerekiyormuş.
11. sonra kalan iki embriyomu da yerleştirdi ve tutmadı. Yerleştirirken gene olumsuz konuştu. doktor ya bir müneccim, neyin tutacağını neyin tutmayacağını hissediyor, ya bu konuda diğer doktorların sahip olmadı bir bilgiye haiz ya da o embriyolara bir şeyler oluyor o merkezde.
12. ben daha en basta zamanımın ne kadar kısıtlı olduğunu üstüne basa basa söyledim. Hiç söylememişim gibi davrandı. Sonunda bana. Gitme yurt dışına kal, senin için için çok kritik yaş. Dönünce sansın yüzde 2 ye düşer dedi. Sanki benim keyfime kalmıştı gidip gitmemek. Sonrasında aylarca kendime gelemedim psikolojik olarak.
Başarısız son yerleştirmeden sonra ben yurt dışına çıktım, anca bir buçuk yıl sonra tedaviye geri dönebildim. Şişli memorial da iki toplama yapıldı. Toplam 15 embriyom genetik teste gitti ve elde var sıfır.
Uzun lafın kısası, hayatımın en kritik zamanını doktor büyük bir pervasızlıkla, acımasızca harcadı. Şimdi geriye dönüp baktığımda, işini bilen, etik çalışan bir doktor olmadığını anlıyorum.
Görünürde hiç bir sorunu olmayan 42 yaşında AMH değeri neredeyse 4 olmasına rağmen hamile kalamayan bir hastaya genetik test yaptırmayan doktorun, doktorluk yetkinliğine şüpheyle yaklaşmak lazım. doktor zaman kaybetmeme neden oldu, belki de çocuk sahibi olma şansımı elimden aldı. Eğer hemen genetik teste gitseydim o 5 ayda en az iki kere yumurta toplatma sansım olacaktı. 2.5 sene önce şu ana göre şansım çok daha yüksekti. O zamanlar yüzde 20 iken şu anda yüzde 2, bu bilgiyi de zamanında kendisi vermişti.
Çok uzun oldu ..... ama ben yandım siz yanmayın. İyi araştırın soruşturun, maddi imkanlarınız varsa böyle doktorlarından uzak durun.
Hepinize kendini bilen, vicdan sahibi doktorlarla karşılaşmanızı dilerim. İşiniz rast gitsin ....
Son düzenleyen: Moderatör: