Atatürk zamnında bir taraf olmak için öbür tarafı bertaraf etmedi mi.
savaş kazanılanak kadar milletin dininden faydalanıp, savaş bittikten sonra onları teker teker asmadımı. bir milleti bir gecede cahil bırakmadımı. o tarafta vardır, bu tarafta vardı. taraflar her zamna olacaktır, mesele o tarfta yada bu tarfta olmak değl, iki tarafın yanlarını bilmemektir.
Ben bu mesajı nasıl atlamışım...
Yapılan devrimlere tezek atmadan önce bazı bilgisizliklerimizi giderelim..Bilgisizliğimizi giderdiğimizde, Atatürk'e düşman mı olacağız, yoksa O'na dost mu olacağız karar veririz....
Şu Milleti bir gecede cahil bırakan "Harf Devrimi"nden başlayalım...
- Şimdi size sorsalar "millet neden bir gecede cahil bırakıldı diye", dersiniz ki Kuran'ın dili olan arapça değiştirildi..Peki bilir misiniz harf devriminden önce ki harfler ve alfabe Kuran harfleri ve alfabesi değildi? Pek tabi bilmezsiniz...Neyse ki bilmemek ayıp değil...
- Gelelim Osmanlıcaya...Osmanlıca Türk alfabesine tamamen ters bir alfabedir..Bu açıdan ulu öndere yatıp kalkıp dua edelim..Eğer bu devrim olmasaydı doğabilecek sorunları bilare yazarım..
- Arap alfabesini kullanmak dini bir görev değildir..Din, başka alfabelere de müsade eder..
- Harf devriminden önce okuma-yazma oranı %11 lerde iken, şuan okuma -yazma oranı %90 lardadır.....%11...Şaka gibi değil mi?
- Harf devriminin ilk temelleri
Cumhuriyet döneminde değil, taaaaa
tanzimat döneminde atılmak istenmiştir..O dönemi iyice bir inceleyin..Osmanlı alfabesinin yetersizliğini öğreneceksiniz..
- Harf inkılabından sonra, millet köklerine yabancılaştırılmamış,
kurulan türkoloji ve tarih enstitülerinde osmanlıca zorunlu ders yapılmışitır..Bugün de hala öyledir..Ne kadar gaddar bir liderimiz varmış öyle değil mi?
Gelelim "İstiklal Mahkemeleri" ne...
Hani şu zavallı masumların teker teker asıldığı yerler....
Öncelikle istiklal mahkemelerinde kimlerin yargılandığını ve kimler hakkında ida kararı verildiğini bilmediğiniz varsayıyorum..Zira bilseydiniz böyle bir yorum gelmezdi...
Efendim, istiklal mahkemesinde yargılanan ve idam edilen herkes "işbirlikçidir"...Yani dış düşmanlarla işbirliği yapan hainler...Kendilerine ingiliz uşakları da denilebilmektedir...
Tek tek isimlerini ve icraatlerini saymamı isterseniz onu da yaparım...
Tarih öyle sizin ortaokul kitaplarında öğrendiğiniz gibi değil hanımefendi..."Atatürk düşmanları yendi, ülkeden kovdu" değil yani tarih..Mustafa Kemal, emperyalist güçlerden çok, içerideki hainlerle mücadele etmiştir...Dış mihraklarla işbirliği yapan, bir ingilizin, bir fransızın, bir yunanın kucağına oturan, dini kendine kalkan edip vatan ve halk aleyhine her türlü pisliği yapan, Atatürk'ün arkasından her türlü katakulliyi çevirmiş din taciri, bağnaz vatan haini satıcılardan bahsediyorum...İşte asıl kurtuluş savaşı bu pisliklerle yapılmıştır...
Öncelikle şunu bir öğrenelim, "istiklal Mahkemeleri birer mahkeme değil, savaş ve ihtilal zamanlarında kurulan antidemokratik "infaz kurulları"dır...Atatürk bu kurullar sayesinde, tüm vatan hainlerinin vatana, rejime ve halka zarar vermesini engellemiş, bu ihanetleri kökten çözmüştür...
Bu tür infaz kurulları, Demokrasinin ve hukukun anayurdu olan Fransada bile 1940'larda bir çok infaza sahne olmuştur...Kaldı ki demokrasinin anayurdu fransada insanlar bizde ki gibi de bağışlanmamıştır..Yargılanan herkes idam edilmiştir...
Ama Atatürk döneminde öyle mi? Hayır değil...
Kurtuluş savaşı sırasında işbirlikçilik yapanların bir kısmı 1924 yılında çıkarılan bir yasa ile bağışlanmış, bir kısmı da "150'likler" listesine alınarak sınır dışı edilmişlerdir. Sınır dışı edilen "150'likler"i bağışlamak için de 1938 yılında bir yasa çıkarılmıştır...
Yani bir çok hain bağışlanmıştır...
Şunu bilin ki, tarihteki tüm devrimler kanlı olmuştur...Ama sizin b.k attığınız, "o dönemde de insanlar bertaraf edilmedi mi" diye nitelendirdiğiniz dönem, yani tarihin en cürretkar devrimi
"KEMALİST DEVRİM", inanılmayacak ölçüde kansız gerçekleşmiştir....
Bunun sebeplerini bir araştırın olur mu? Sizin için oturdum bu kadar zahmet ettim bir takım bilgiler verdim...
Bundan sonrasını da siz hallediverin..
Yorum yaparken bu kadar kendimizden geçmeyelim...Geçeceksek te, bilgilerimiz dahilinde geçelim...Bilgi sahibi olmadan saçma sapan fikir sahibi olmayalım...
Son olarak, biraz olsun tvicdan sahibi olalım....İçimizdeki bu Atatürk düşmanlığından sıyrılalım..O'nun yaptığı devrimleri din düşmanlığı olarak görme saplantısından kurtulalım, yukarıda da söylediğim gibi, yapılan devrimlere tezek atmayalım..
Ve en önemlisi;
ATATÜRK DÖNEMİNi, HİÇ BİR DÖNEMLE KIYAS ETME GAFLETİNE DÜŞMEYELİM!!!