evet sanırım bir öğretmen olarak 10 yıldır gördüklerimi ben de yazmalıyım:
suçlu kim demişsiniz ya...
suçlu değil suçlular var aslında
---atanamayıp eşinden çocuğundan ayrı yaşamak zorunda kalan psikolojisi yıpranan öğretmenlerle dolu bu memleket. çocuğunu sadece internetten görebiliyor çoğu baba... neden mi ataması eşinin yanına yapılmıyor çünkü.
---bir zamanlar her üniv. mezunu öğretmen diye alındı şimdiyse gerçekten öğretmenlik mezunu olanlar atanmak için yıllarca uğraşıyor sınava giriyor yeterli puanı almaya çalışıyor ama başarılı olmaları çok zor.
---okulların işleyiş sisteminde de çok hata var... okul müdürleri öğretmenlerden o kadar çok şey bekliyor ki... siz öğretmenliğin sadece okulda ders vermek öğrenciyle ilgilenmek olduğunu mu sanıyorsunuz? bir öğretmen derse önceden hazırlanır planını yapar okula gelir derse girer dersini anlatır öğrencisiyle ilgilenir tenessüfte nöbetçiyse nöbetini tutar her sınıfı her katı kontrol eder sonra bir yudum su içemeden derse girer ben orucumu açamadığım günleri biliyorum her okul 3 te bitmiyor çünkü akşamın 6 buçuğunda biten derslerimiz olurdu bizim. ayrıca okuldaki kulüpler sınıf öğretmenliği performanslar ödevler takipler yazılılar planlar tky ler okul için kurulan birimlerde alınan görevler üstüne bayramlar törenler yıl sonu etkinlikleri müdürün yapacağı konuşma metni bile öğretmene yıkılır hatta yeri gelir öğretmen yapılacak olan şenlikte sandalye taşır!!!
---ailelerin çoğunu tanımak imkansızdır çünkü çocuğu okula yazdırmaya gelirler o kadar... onun dışında veli toplantısı yaparsınız öğle aranızdan fedakarlık yaparsınız ama yarısı bile gelmez saatlerce gelen olur mu acaba diye beklersiniz. akşam çocuğunuza eşinize ayırmanız gereken saatte hiçbir ücret talep etmeden taaa velilerin evine kadar gidersiniz karşınızdaki insan ayağa kalkmak zahmetinde bile bulunmaz sizinle uzandığı yerden bir zahmet konuşur...
---öğrencilerin sınıfta kalması başarısız olması imkansızdır ilköğretimde kalma yoktur çünkü... lisede de okullar açılmadan, şubat döneminde, haziran döneminde defalarca öğrencileri kaldıkları derslerden sınav yaparsınız ama onlar kitaplarını dahi açmadıkları için gene zayıf alırlar defalarca aynı öğrencileri sınav yaparsınız geçmezlerse siz sorumlu ve suçlusunuzdur çünkü. başarısız olmuşsunuzdur.
---basitleştirilmiş yeni ders kitaplarının dağıtımı hala aksaktır ve bazı derslerin hala kitabı yoktur. hoş olanlar da lise öğrencisine kreş öğrencisi gibi hitap etmektedir ya...
---ne kadar dürüstçe hakça bu işi yapmaya çalışırsanız çalışın bazı şeyler değişmediği müddetçe bu çatlaklar olacak.
milli eğitimin atama, okulların işleyiş, ailelerin ilgi ve öğrencilerin ciddiyet problemi oldukça bu sistem düzelmeyecek.
öğretmenlerin hiç mi suçu yok diyeceksiniz. tabii ki var. öğrencilerine eşit davranmayan, kaba hitap eden ders anlatmayan öğretmenler de gördüm ama dedim ya bu sistem bir bütün sadece birinin düzelmesi yetmez.
suçlu kim demişsiniz ya...
suçlu değil suçlular var aslında
---atanamayıp eşinden çocuğundan ayrı yaşamak zorunda kalan psikolojisi yıpranan öğretmenlerle dolu bu memleket. çocuğunu sadece internetten görebiliyor çoğu baba... neden mi ataması eşinin yanına yapılmıyor çünkü.
---bir zamanlar her üniv. mezunu öğretmen diye alındı şimdiyse gerçekten öğretmenlik mezunu olanlar atanmak için yıllarca uğraşıyor sınava giriyor yeterli puanı almaya çalışıyor ama başarılı olmaları çok zor.
---okulların işleyiş sisteminde de çok hata var... okul müdürleri öğretmenlerden o kadar çok şey bekliyor ki... siz öğretmenliğin sadece okulda ders vermek öğrenciyle ilgilenmek olduğunu mu sanıyorsunuz? bir öğretmen derse önceden hazırlanır planını yapar okula gelir derse girer dersini anlatır öğrencisiyle ilgilenir tenessüfte nöbetçiyse nöbetini tutar her sınıfı her katı kontrol eder sonra bir yudum su içemeden derse girer ben orucumu açamadığım günleri biliyorum her okul 3 te bitmiyor çünkü akşamın 6 buçuğunda biten derslerimiz olurdu bizim. ayrıca okuldaki kulüpler sınıf öğretmenliği performanslar ödevler takipler yazılılar planlar tky ler okul için kurulan birimlerde alınan görevler üstüne bayramlar törenler yıl sonu etkinlikleri müdürün yapacağı konuşma metni bile öğretmene yıkılır hatta yeri gelir öğretmen yapılacak olan şenlikte sandalye taşır!!!
---ailelerin çoğunu tanımak imkansızdır çünkü çocuğu okula yazdırmaya gelirler o kadar... onun dışında veli toplantısı yaparsınız öğle aranızdan fedakarlık yaparsınız ama yarısı bile gelmez saatlerce gelen olur mu acaba diye beklersiniz. akşam çocuğunuza eşinize ayırmanız gereken saatte hiçbir ücret talep etmeden taaa velilerin evine kadar gidersiniz karşınızdaki insan ayağa kalkmak zahmetinde bile bulunmaz sizinle uzandığı yerden bir zahmet konuşur...
---öğrencilerin sınıfta kalması başarısız olması imkansızdır ilköğretimde kalma yoktur çünkü... lisede de okullar açılmadan, şubat döneminde, haziran döneminde defalarca öğrencileri kaldıkları derslerden sınav yaparsınız ama onlar kitaplarını dahi açmadıkları için gene zayıf alırlar defalarca aynı öğrencileri sınav yaparsınız geçmezlerse siz sorumlu ve suçlusunuzdur çünkü. başarısız olmuşsunuzdur.
---basitleştirilmiş yeni ders kitaplarının dağıtımı hala aksaktır ve bazı derslerin hala kitabı yoktur. hoş olanlar da lise öğrencisine kreş öğrencisi gibi hitap etmektedir ya...
---ne kadar dürüstçe hakça bu işi yapmaya çalışırsanız çalışın bazı şeyler değişmediği müddetçe bu çatlaklar olacak.
milli eğitimin atama, okulların işleyiş, ailelerin ilgi ve öğrencilerin ciddiyet problemi oldukça bu sistem düzelmeyecek.
öğretmenlerin hiç mi suçu yok diyeceksiniz. tabii ki var. öğrencilerine eşit davranmayan, kaba hitap eden ders anlatmayan öğretmenler de gördüm ama dedim ya bu sistem bir bütün sadece birinin düzelmesi yetmez.