Merhabalar kızlar. Hem biraz içimi boşaltmak, açılmak hem de sizlerden fikir almak için yazıyorum. Epey uzun bir yazı olacak o yüzden sizden en başta özür dilerim. Uzun yazı okumayı sevmeyenler direkt konudan çıkabilir. Ama ben bazen burda böyle kendilerini uzun uzun anlatanları severek okuyorum, çünkü kesinlikle daha iyi anlaşılıyor. Bazıları gerçekten heyecanlı da oluyor, belki benim hikayem de biraz da olsa heyecanlı gelir de okurken sıkılmazsınız
Lisanstan tanıdığım, o zaman pek muhabbetimiz olmayan ama mezuniyetten sonra ara ara yazıştığımız bir bey var. Bi kaç ayda bir yazar, yazdığında benle çok ilgilenir, beni gerçekten çok iyi anlar, söylemediğim şeylerden bile beni anlar, derdimi dinler, o kendini pek açmaz ama ipuçlarıyla ele verir öyle biri, ama sonrasında ne olursa olur ters düşeriz restleşiriz, bi süre konuşmayız bi kaç ay geçince yine yazar. Restleşmelerimizin sebebi de aslında bana çok fazla soru sorması oluyor genelde, gerçekten her şeyi soruyor sanki bütün kişiliğimi, bütün ruhsal dünyamı, tüm geçmişimi bilmek ister gibi. Bu bey yazar ayrıca, bir kaç kitabı da var hatta bazen yaa bu kitabına karakter mi arıyor ondan mı bu kadar soru soruyor diye bile düşündüm yani
Biz ilk yazıştığımız zamanlar kendisi herşeyi sorarken sıra cinselliğe de geldi ve sadece aslında konu hakkında genel konuşurken bir anda özele indi ve sexting tarzı bişey yaşadık. Ben bunu yaşarken ondan biraz hoşlanıyordum aslında, ama bu hoşlantının karşılığı onda var mı emin olamadım açık açık senden hoşlanıyorum da diyemedim, hoşlandığımı biraz üstü kapalı anlasın diye ben duygusuz böyle şeyler yaşayamam, senle bunu yaşamaya devam edersem duygular gelişmeye başlayabilir dedim, buna tam olarak nasıl cevap verdi şu an hatırlamıyorum ama ben benden hoşlanmadığını, hiç bir duygusu olmadığını hissetmiştim bu yüzden uzaklaştım. Sonrasında bir kaç ayda bir bana yine yazdı, sanki hiç bişey olmamış gibi sohbet ettik. Benle yine çok ilgilendi. Ama ben daha önce o sextingi bi daha yaşamak istemediğim için hep tetikte oldum ve bazen çocuğun normal sorduğu şeyleri bile yanlış anlayıp tavır yaptım. Geçenlerde o eski mesajları okurken fark ettim bazı yerlerde gerçekten çocuk kötü hiç bişey dememişken ben sanki bana cinsellik ima ediyormuş gibi tavır almışım terslemişim.
Her neyse, asıl gelişmeler bir kaç ay önce başladı. Bu bey bana tekrardan yazdı. Biz yine her zamanki gibi hiç bişey olmamış gibi konuşmaya başladık. Yine beni çok iyi anladı, kafama en ufak bişey taktığımda bile bunu hiç söylememe rağmen mesajlaşırken bile anlıyordu senin kafana taktığın bir şey var diyordu öyle iyi anlıyordu beni. Zamanında gelgitlerim oldu, kendi içimde bunları halledip de geldim tarzında şeyler söyledi. Biraz arkadaşlarımın da gazıyla bu sefer tamam dedim, deneyeyim şans vereyim dedim. Her şey çok güzel başladı aslında. Bu arada kendisiyle aynı şehirde değiliz, o kadar yazışmamıza konuşmamıza rağmen henüz hiç yüz yüze gelmedik. İşte ilk başta benim olduğum şehre beni görmek için gelebileceğini söyledi. Ama sonra işten izin almakta sıkıntı yaşayabileceğini söyledi. Ben uzaktan çalışıyorum bu arada, senin izin sıkıntın yok aslında sen de gelebilirsin dedi. Ben olmaz ilk sen gel dedim, ya da ortak bi yerde buluşalım dedim. Buna biraz bozuldu.
Dedim ya başta her şey çok güzeldi, ve ben tam bir duygusal açlıkla kapıldım gittim. Gerçekten fazla duygusallaştım. Duygusal olarak da iyi olmadığım bir dönemdi, bazı akşamlar nedensiz ağlamalarımla bile uğraşmak zorunda kaldı öyle düşünün. Ben gerçekten bir anda hiç yüz yüze bile gelmemiş olmamıza rağmen uzun yıllardır sevgiliymişiz gibi hissetmeye, ondan da bunu beklemeye başladım. Sonra o bunu hissedince sanırım biraz geri çekti kendini. O çok hoşuma giden ilgi geri çekilince ben bi bocaladım, noluyor dedim ne değişti. Bu arada ara ara sextinglerimiz de oluyordu artık. Benle asıl bunları konuşmak istiyordu, istediğini elde edince vaz mı geçti ki diye düşündüm. Bana daha az yazmaya başladı. Bi akşam az yazıyo diye trip attım iki saatte bir yazacaksan hiç yazma dedim, sadece peki dedi kesti. Ertesi gün de akşama kadar yazmadı.
O arada ben yazdığı son kitabı almıştım. Onu okuyordum. Kitabı okurken şok oldum resmen, kitapta bir adam var, bu adamın yıllardır tanıdığı ama sadece bir kaç ayda bir bir kaç kez görüştüğü bir kız var. Bu adam bu kızı hep çok iyi anlıyor, hatta kız onun bu kadar iyi anlamasına şaşırıyor (bu bizim konuşmalarımızda hep yaşadığımız bir şeydi aslında). En son kızla yine bir kaç ay önce görüşmüşler. Ve adam bir karar veriyor, elimde önemli bir iş var o işi bitirdikten 10 gün sonra kızı arayacağım ve konuşacağım. Kitabı okurken dedim biz de en son bi kaç önce konuştuk ve bu adam bana bu kitabı çıkardıktan 1 2 hafta sonra falan yazdı. Beni aldı bir heyecan, Allahım bu kitaptaki kız ben miyim diye. Önceki akşam da trip atmıştım tabi. Gönlünü almak için yazdım, konuştuk, sen öyle trip atınca bana sırtını dönmüşsün gibi hissettim beni çok rahatsız etti. Öyle bi niyetim olmadığını, benle az konuştuğu için üzüldüğümü söyledim. Konuşmanın sonunda bazı şeyleri açık açık konuşalım dedik birbirimize.
Bana her defasında geri dönüp yazman benden etkilendiğin için miydi diye sordum, ben etkilenmeye inanmıyorum anlamaya ve anlaşılmaya inanıyorum senle de birbirimizi anlayabileceğimizi düşünüyorum dedi. Duyguları hakkında daha açık olmasını istedim, ben duygularımı rahat konuşabilen bi insan olsaydım bu kadar çok yazar mıydım sence dedi. Sonra dedim, ben kitabını okudum yani tabi kalkıp da bize kitap yazdığını düşünmedim tabi ama bizden etkilendin mi sanki çok benziyo bize dedim. Aldığım cevapla başımdan aşağı kaynar sular döküldü ben onu 3 4 yıl önce yazmıştım, yeni yayınlatabildim, tamamen kurgusal, benim yazdıklarımla hayatım arasında ilişki kurmaya çalışma dedi. Dedim tamam, o bozulmuşlukla konuyu kapattım tabi, dedim rezil oldum resmen.
Sonrasında yine benle daha az konuşmaya devam etti, bazen gerçekten çok iyiydi ama bazen de uzaktı. Biraz ben de zorladım sanırım direkt dile getirmedim ama davranışlarımla, konuşmalarımla hep bu ilişki nereye gidiyo, bizim bi adımız var mı, sevgili miyiz değil miyiz bunu sorguladım aslında. En sonunda bana çok yoğun duygusal beklentilerin var ve bunlar bir araya gelmeden doyurulamayacak şeyler, sanki 40 yıldır birlikteymişiz gibi beklentilerin var, bunların olması için birlikte zaman geçirmek lazım dedi hep. Benim derdim de oydu zaten, birlikte zaman geçirelim ki bunlar olabilsin, ama o bana uzaktı. Duygusal olarak uzaktı ama cinsellikte sıkıntı yoktu tabi. Tabi bazen sexting yaparken bile geç yazıyordu o ayrı bi yerden sonra duygusallık konusunda o kadar hassaslaştı ki sırf sarılmaktan bile bahsettiğimde rahatsız oldu ve bana bir hafta yazmadı. Bir hafta sonunda yazdığında da üstümde çok duygusal baskı kuruyorsun, benim gibi duygularını ifade etmeyen bi insan için bu çok yıpratıcı oluyor sana yetişemediğimi hissediyorum, ve sen hep benle bi yarış içindesin birbirimizi görme konusunda bile senin imkanın olduğu için gel dememe rağmen sen ben gelmem sen gel ya da orta bi yerde buluşalım dedin, bu kadar baskıya gelemiyorum, bu baskı beni o kadar yordu ki bir haftadır hep sana yazmamı engelledi dedi. Haklı olduğu yerleri kabul ettim, ama benim de haklı olduğum noktalar vardı kendimi gerçekten hiç önemsenmemiş hissettim son zamanlarda dedim. Sonraki 2 3 hafta ayrı gibiydik, ne ondan bi adım geldi ne benden.
Sonra geçen hafta yine yazıştık, olanları bu kez sakin kafayla konuştuk. İkimiz de artık sakinleşebilmiştik çünkü. Bana 1 yıldan beridir zor zamanlar geçirdiğini söyledi (iş konusunda sıkıntısı var, 2 yıldır uğraştığı bir hayali var ama bir türlü ona ulaşamadı ve o yüzden sinirleri bozuluyor), hiç eskisi gibi değilim, bazen kendime bile tahammülüm olmuyor, bu durumum ne zaman geçer onu da bilemiyorum, sana şu kadar zaman sonra eskisi gibi olcam diyemiyorum, şimdi söyle sen bu süreçte tamamen bana uyum sağlayıp benim yanımda olacak mısın diye sordu. Ben ona çok kızgındım, çünkü özellikle de son zamanlarda bütün ilişkimiz onun istekleri üzerinden yürüyordu, benim istediklerimin pek bir önemi yoktu, o çok duygusal olduğum dönemde bir sağlık sorunum vardı ve bana hiç o noldu nasıl sonuçlandı diye sormadı bile. Ama bana kendini bu kadar açıp da yanımda olacak mısın diye sorunca hayır diyemedim evet olucam dedim.
Ertesi gün eskisi gibi yine mesajlaştık, yine günaydın mesajı yazdı sonrasında sohbet ettik ama sonraki günler mesaj yok. Ben yazarsam yazıyor, yine çok üstüne düşmeyeyim diye ben de az yazıyorum yine 2 gündür biraz da olsa konuşabildik çok şükür. Bu sefer daha akışına bırakmaya, yönetmemeye çalışıyorum. Dün yazışırken bana bu ay benim olduğum şehre geleceğini söyledi. Ve geldiğinde cinsel manada bir şeyler yaşamak da istiyor. Benim derdim şu an şu ki: ben bu adamın tek istediği cinsellik mi, yalnızca bunun için mi konuşuyor yoksa hissettiği duygular da var (ki asla ifade etmediği) ama her erkek gibi doğal olarak arzuluyor mu anlayamıyorum. Bi yandan da diyorum tek amacı cinsellik olsa haftalardır konuşmamışız, şimdi bulmuşken böyle az yazmak yerine tam tersine sürekli bunları konuşmak için yazmaz mıydı?
Gerçekten içine kapanık biri, yazdığı yazılardan da anlaşılıyor bu. Kendini kolay kolay açmıyor, bana bir yıldır iyi değilim diyebilmesi için bile bizim epey tartışmalardan geçmemiz gerekti. Ancak böyle son noktaya gelince açıyor kendini, ben de o anlarda inanılmaz bir merhametle doluyorum. Bu merhametin hata mı diye düşünüyorum. Şu an aramızdaki ilişki onun istediği şekilde seyrediyor, duygusal baskı duymasın diye duygusal bişey dile getirmiyorum, bana az yazdığı az ilgilendiği zaman şikayet etmiyorum. Ama buna değecek mi bilmiyorum. Gerçekten kötü zamanında yanında olacağım ve bununla aramızdaki ilişki güçlenecek daha sağlıklı bir ilişkinin başlangıcı mı olacak yoksa ıssız bir adamı boşu boşuna iyileştirmeye çalışıp sonunda üzülen ben mi olacağım bilmiyorum.
Hikayem bu şekilde. Buraya kadar sabırla okuduysanız gerçekten çok teşekkür ederim, hakkınızı helal edin.
Lisanstan tanıdığım, o zaman pek muhabbetimiz olmayan ama mezuniyetten sonra ara ara yazıştığımız bir bey var. Bi kaç ayda bir yazar, yazdığında benle çok ilgilenir, beni gerçekten çok iyi anlar, söylemediğim şeylerden bile beni anlar, derdimi dinler, o kendini pek açmaz ama ipuçlarıyla ele verir öyle biri, ama sonrasında ne olursa olur ters düşeriz restleşiriz, bi süre konuşmayız bi kaç ay geçince yine yazar. Restleşmelerimizin sebebi de aslında bana çok fazla soru sorması oluyor genelde, gerçekten her şeyi soruyor sanki bütün kişiliğimi, bütün ruhsal dünyamı, tüm geçmişimi bilmek ister gibi. Bu bey yazar ayrıca, bir kaç kitabı da var hatta bazen yaa bu kitabına karakter mi arıyor ondan mı bu kadar soru soruyor diye bile düşündüm yani
Biz ilk yazıştığımız zamanlar kendisi herşeyi sorarken sıra cinselliğe de geldi ve sadece aslında konu hakkında genel konuşurken bir anda özele indi ve sexting tarzı bişey yaşadık. Ben bunu yaşarken ondan biraz hoşlanıyordum aslında, ama bu hoşlantının karşılığı onda var mı emin olamadım açık açık senden hoşlanıyorum da diyemedim, hoşlandığımı biraz üstü kapalı anlasın diye ben duygusuz böyle şeyler yaşayamam, senle bunu yaşamaya devam edersem duygular gelişmeye başlayabilir dedim, buna tam olarak nasıl cevap verdi şu an hatırlamıyorum ama ben benden hoşlanmadığını, hiç bir duygusu olmadığını hissetmiştim bu yüzden uzaklaştım. Sonrasında bir kaç ayda bir bana yine yazdı, sanki hiç bişey olmamış gibi sohbet ettik. Benle yine çok ilgilendi. Ama ben daha önce o sextingi bi daha yaşamak istemediğim için hep tetikte oldum ve bazen çocuğun normal sorduğu şeyleri bile yanlış anlayıp tavır yaptım. Geçenlerde o eski mesajları okurken fark ettim bazı yerlerde gerçekten çocuk kötü hiç bişey dememişken ben sanki bana cinsellik ima ediyormuş gibi tavır almışım terslemişim.
Her neyse, asıl gelişmeler bir kaç ay önce başladı. Bu bey bana tekrardan yazdı. Biz yine her zamanki gibi hiç bişey olmamış gibi konuşmaya başladık. Yine beni çok iyi anladı, kafama en ufak bişey taktığımda bile bunu hiç söylememe rağmen mesajlaşırken bile anlıyordu senin kafana taktığın bir şey var diyordu öyle iyi anlıyordu beni. Zamanında gelgitlerim oldu, kendi içimde bunları halledip de geldim tarzında şeyler söyledi. Biraz arkadaşlarımın da gazıyla bu sefer tamam dedim, deneyeyim şans vereyim dedim. Her şey çok güzel başladı aslında. Bu arada kendisiyle aynı şehirde değiliz, o kadar yazışmamıza konuşmamıza rağmen henüz hiç yüz yüze gelmedik. İşte ilk başta benim olduğum şehre beni görmek için gelebileceğini söyledi. Ama sonra işten izin almakta sıkıntı yaşayabileceğini söyledi. Ben uzaktan çalışıyorum bu arada, senin izin sıkıntın yok aslında sen de gelebilirsin dedi. Ben olmaz ilk sen gel dedim, ya da ortak bi yerde buluşalım dedim. Buna biraz bozuldu.
Dedim ya başta her şey çok güzeldi, ve ben tam bir duygusal açlıkla kapıldım gittim. Gerçekten fazla duygusallaştım. Duygusal olarak da iyi olmadığım bir dönemdi, bazı akşamlar nedensiz ağlamalarımla bile uğraşmak zorunda kaldı öyle düşünün. Ben gerçekten bir anda hiç yüz yüze bile gelmemiş olmamıza rağmen uzun yıllardır sevgiliymişiz gibi hissetmeye, ondan da bunu beklemeye başladım. Sonra o bunu hissedince sanırım biraz geri çekti kendini. O çok hoşuma giden ilgi geri çekilince ben bi bocaladım, noluyor dedim ne değişti. Bu arada ara ara sextinglerimiz de oluyordu artık. Benle asıl bunları konuşmak istiyordu, istediğini elde edince vaz mı geçti ki diye düşündüm. Bana daha az yazmaya başladı. Bi akşam az yazıyo diye trip attım iki saatte bir yazacaksan hiç yazma dedim, sadece peki dedi kesti. Ertesi gün de akşama kadar yazmadı.
O arada ben yazdığı son kitabı almıştım. Onu okuyordum. Kitabı okurken şok oldum resmen, kitapta bir adam var, bu adamın yıllardır tanıdığı ama sadece bir kaç ayda bir bir kaç kez görüştüğü bir kız var. Bu adam bu kızı hep çok iyi anlıyor, hatta kız onun bu kadar iyi anlamasına şaşırıyor (bu bizim konuşmalarımızda hep yaşadığımız bir şeydi aslında). En son kızla yine bir kaç ay önce görüşmüşler. Ve adam bir karar veriyor, elimde önemli bir iş var o işi bitirdikten 10 gün sonra kızı arayacağım ve konuşacağım. Kitabı okurken dedim biz de en son bi kaç önce konuştuk ve bu adam bana bu kitabı çıkardıktan 1 2 hafta sonra falan yazdı. Beni aldı bir heyecan, Allahım bu kitaptaki kız ben miyim diye. Önceki akşam da trip atmıştım tabi. Gönlünü almak için yazdım, konuştuk, sen öyle trip atınca bana sırtını dönmüşsün gibi hissettim beni çok rahatsız etti. Öyle bi niyetim olmadığını, benle az konuştuğu için üzüldüğümü söyledim. Konuşmanın sonunda bazı şeyleri açık açık konuşalım dedik birbirimize.
Bana her defasında geri dönüp yazman benden etkilendiğin için miydi diye sordum, ben etkilenmeye inanmıyorum anlamaya ve anlaşılmaya inanıyorum senle de birbirimizi anlayabileceğimizi düşünüyorum dedi. Duyguları hakkında daha açık olmasını istedim, ben duygularımı rahat konuşabilen bi insan olsaydım bu kadar çok yazar mıydım sence dedi. Sonra dedim, ben kitabını okudum yani tabi kalkıp da bize kitap yazdığını düşünmedim tabi ama bizden etkilendin mi sanki çok benziyo bize dedim. Aldığım cevapla başımdan aşağı kaynar sular döküldü ben onu 3 4 yıl önce yazmıştım, yeni yayınlatabildim, tamamen kurgusal, benim yazdıklarımla hayatım arasında ilişki kurmaya çalışma dedi. Dedim tamam, o bozulmuşlukla konuyu kapattım tabi, dedim rezil oldum resmen.
Sonrasında yine benle daha az konuşmaya devam etti, bazen gerçekten çok iyiydi ama bazen de uzaktı. Biraz ben de zorladım sanırım direkt dile getirmedim ama davranışlarımla, konuşmalarımla hep bu ilişki nereye gidiyo, bizim bi adımız var mı, sevgili miyiz değil miyiz bunu sorguladım aslında. En sonunda bana çok yoğun duygusal beklentilerin var ve bunlar bir araya gelmeden doyurulamayacak şeyler, sanki 40 yıldır birlikteymişiz gibi beklentilerin var, bunların olması için birlikte zaman geçirmek lazım dedi hep. Benim derdim de oydu zaten, birlikte zaman geçirelim ki bunlar olabilsin, ama o bana uzaktı. Duygusal olarak uzaktı ama cinsellikte sıkıntı yoktu tabi. Tabi bazen sexting yaparken bile geç yazıyordu o ayrı bi yerden sonra duygusallık konusunda o kadar hassaslaştı ki sırf sarılmaktan bile bahsettiğimde rahatsız oldu ve bana bir hafta yazmadı. Bir hafta sonunda yazdığında da üstümde çok duygusal baskı kuruyorsun, benim gibi duygularını ifade etmeyen bi insan için bu çok yıpratıcı oluyor sana yetişemediğimi hissediyorum, ve sen hep benle bi yarış içindesin birbirimizi görme konusunda bile senin imkanın olduğu için gel dememe rağmen sen ben gelmem sen gel ya da orta bi yerde buluşalım dedin, bu kadar baskıya gelemiyorum, bu baskı beni o kadar yordu ki bir haftadır hep sana yazmamı engelledi dedi. Haklı olduğu yerleri kabul ettim, ama benim de haklı olduğum noktalar vardı kendimi gerçekten hiç önemsenmemiş hissettim son zamanlarda dedim. Sonraki 2 3 hafta ayrı gibiydik, ne ondan bi adım geldi ne benden.
Sonra geçen hafta yine yazıştık, olanları bu kez sakin kafayla konuştuk. İkimiz de artık sakinleşebilmiştik çünkü. Bana 1 yıldan beridir zor zamanlar geçirdiğini söyledi (iş konusunda sıkıntısı var, 2 yıldır uğraştığı bir hayali var ama bir türlü ona ulaşamadı ve o yüzden sinirleri bozuluyor), hiç eskisi gibi değilim, bazen kendime bile tahammülüm olmuyor, bu durumum ne zaman geçer onu da bilemiyorum, sana şu kadar zaman sonra eskisi gibi olcam diyemiyorum, şimdi söyle sen bu süreçte tamamen bana uyum sağlayıp benim yanımda olacak mısın diye sordu. Ben ona çok kızgındım, çünkü özellikle de son zamanlarda bütün ilişkimiz onun istekleri üzerinden yürüyordu, benim istediklerimin pek bir önemi yoktu, o çok duygusal olduğum dönemde bir sağlık sorunum vardı ve bana hiç o noldu nasıl sonuçlandı diye sormadı bile. Ama bana kendini bu kadar açıp da yanımda olacak mısın diye sorunca hayır diyemedim evet olucam dedim.
Ertesi gün eskisi gibi yine mesajlaştık, yine günaydın mesajı yazdı sonrasında sohbet ettik ama sonraki günler mesaj yok. Ben yazarsam yazıyor, yine çok üstüne düşmeyeyim diye ben de az yazıyorum yine 2 gündür biraz da olsa konuşabildik çok şükür. Bu sefer daha akışına bırakmaya, yönetmemeye çalışıyorum. Dün yazışırken bana bu ay benim olduğum şehre geleceğini söyledi. Ve geldiğinde cinsel manada bir şeyler yaşamak da istiyor. Benim derdim şu an şu ki: ben bu adamın tek istediği cinsellik mi, yalnızca bunun için mi konuşuyor yoksa hissettiği duygular da var (ki asla ifade etmediği) ama her erkek gibi doğal olarak arzuluyor mu anlayamıyorum. Bi yandan da diyorum tek amacı cinsellik olsa haftalardır konuşmamışız, şimdi bulmuşken böyle az yazmak yerine tam tersine sürekli bunları konuşmak için yazmaz mıydı?
Gerçekten içine kapanık biri, yazdığı yazılardan da anlaşılıyor bu. Kendini kolay kolay açmıyor, bana bir yıldır iyi değilim diyebilmesi için bile bizim epey tartışmalardan geçmemiz gerekti. Ancak böyle son noktaya gelince açıyor kendini, ben de o anlarda inanılmaz bir merhametle doluyorum. Bu merhametin hata mı diye düşünüyorum. Şu an aramızdaki ilişki onun istediği şekilde seyrediyor, duygusal baskı duymasın diye duygusal bişey dile getirmiyorum, bana az yazdığı az ilgilendiği zaman şikayet etmiyorum. Ama buna değecek mi bilmiyorum. Gerçekten kötü zamanında yanında olacağım ve bununla aramızdaki ilişki güçlenecek daha sağlıklı bir ilişkinin başlangıcı mı olacak yoksa ıssız bir adamı boşu boşuna iyileştirmeye çalışıp sonunda üzülen ben mi olacağım bilmiyorum.
Hikayem bu şekilde. Buraya kadar sabırla okuduysanız gerçekten çok teşekkür ederim, hakkınızı helal edin.