Nöroşirürji Bir Garip Fıtık Hikayesi

csi

Susuyorsam Asaletimdendir
Kayıtlı Üye
3 Haziran 2011
6.719
6.335
48
Konu uzun olacak ama baştan söyleyeyim kızlar. Ancak buraya bu konuyu açayım ki kim bilir belki benimle aynı şeyleri yaşayanlar vardır, onlara da ders olur.

Yaklaşık 14 sene önce bel fıtığı başlangıcı denmişti, kilo vermem (doğumdan sonra veremediğim yaklaşık 10 kg fazlam vardı), hareketlerime dikkat etmem vs söylenmiş, ağrılı durumlarda kullanmam üzere ağrı kesici tavsiye edilmiş ve konu kapatılmıştı.

Bu 14 sene boyunca benim bel ağrım hiç geçmedi, bazen çok ağrıdı, bazen az ağrıdı ama o sızı hep vardı.

Geçen kış ne oldu bilmiyorum bir anda kilitlendim, kaldım. Ayağımda uyuşma, hissizlik...Bir kaç gün istirahat ettim, ilaç içtim falan ama yok, geçmiyor. En yakındaki hastaneye gittik, önce elle muayene, sonra MR. Dendi ki "omurilikte daralma var, fıtıklarınız da var. Bence acil ameliyat". Eşim dedi ki "burası küçük yer, fıtık da şaka işi değil, bence İstanbul'da olmalısın". Hemen telefonlaşmalar başladı. Teyzem dedi ki "gel, biliyorsun Turgut Bey Pendik Bölge Hastanesi'nin sahibi, bildiğimiz tanıdığımız yer, beyin cerrahı da prof, rahat ederiz" . Mantıklı geldi, ertesi gün gittim İstanbul'a.

Uçaktan iner inmez gittik hastahaneye. Hoca önce dinledi, sonra yanımda getirdiğim MR cd ve raporlarına baktı, sonra elle muayene etti. Ve o sırada fark ettik ki SOL AYAK ÇALIŞMIYOR (bilek hareketi ve parmak hareketi yok). Diyor ki "ne zamandır böyle?" dedim ki "şimdi fark ettim, yoktu böyle bir şey".

"Hemen yarın ameliyata alacağım ama önce bir MR'a gir, görelim" dedi. E elimde var MR, daha 3 gün olmamış çekileli, olmaz ama beğenilmedi o. Neyse girdim MR'a, çıktım tekrar dr yanına... Sorular şunlar :
*Boğaz yutkunma sorunun var mı? - Evet var ama benim hipotroidim var ve benim boğazım hep böyledir.
*Elinde uyuşma var mı? - Var ama pc'ye uzun süre baktığımda ya da kafamı uzun süre aşağı eğdiğimde

Hmm, hmmm diyip duruyor. En son dedi ki "bu fıtık bunu yapmaz, ameliyatlık bir şey de yok. Ben MS'ten şüpheleniyorum. Acil beyin MR'ı istiyorum. İlaçlı, ilaçsız vs vs" Haydaaaa.... ben şok, teyzem şok. Çıktık odadan.. Eşimi aradım böyle böyle diye. Adam şok... Kardeşim ertesi gün ameliyat olacağım diye işlerini toparlıyor, gelin işten izin almış; onlar şok.... Neyse, çektirdik... Ama saat dr'un çıkış saatine geldi, bakamadı... Ertesi sabaha kaldı iş.

Perşembe oldu günlerden, gittik gene sabah körü dr'a... Dedi ki "müjfe MS değilsin" ... La havleee. Ben zaten MS'im demedim ki; sen dedin, psikolojimizin içine ettin, herkes dumur, herkes perişan... Tabii bunların hepsi içimden geçenler. Dışımdan dediğim "e peki ne bu?" ... "Du bakalım bulacağız. Tüm omur MR istiyorum. Boyundan aşağı, kalça dahil".... Ona da "peki"...

Gene bir telefon trafiği, "yaşasın MS değilmişim" nidaları. Kardeşim ve eşimden okkalı küfürler. Girilen MR'lar. E tabi gene saat geldi dr'un çıkış saatine . Ertesi sabaha kaldı iş.

Cuma sabahına geldik. Girdik yanına. Ekrandan bakıyor görüntülere.... Dönüp demez mi "hiç bir şey yok, bence psikolojik"... Ama bu cümleyi bitiremedi. Psiko derken bende ipler koptu. Dünya para harcamışım, psikolojimin içine edilmiş, (bu arada eeg faalan da çekildi bilmemkaç kez) , koyduğu tanı "psikolojik". Neler saydırdım, neler dedim inanın hatırlamıyorum. Eğer teyzemin hatrı olmasa idi çok daha fazla saydırırdım, buna şükretsin.

Neyse geldim tekrar kardeşime. İşten geldi, konuşuyoruz. Ya dedi seni benim fizik tedavi dr'una götürsem ya.. Bi de o baksın şu cd'lere bakalım ne dicek"... İyi dedim, bir de o baksın, battı balık...

Gittik Dilek Hanım'a. Dinledi tüm olanları "dr.house mısın sen? hangi sinire bası yapınca hangi hareket gider nereden bilecekmişsin?" dedi. Dedim bu benim kalemim, severim nüktedanları. Önce CD'lere baktı. Hiç bir şey demedi. Yatırdı masaya. Bi yerime dokunuyor, ben bildiğiniz yıldızları sayıyorum. "Senin durum şakalık değil, ama bu MR'ların kesit aralığını beğenmedim, bence daha kısa aralıklı bir MR çekilmeli" dedi. Kardeşim bana baktı, ben kardeşime. "Çekilsin" dedim. Bilenler bilir Kızıltoprak'ta Euromed vardır ve özel ss yoksa, sağlam fiyatları vardır. Neyse aradı orayı, indirim falan derken bir asgari ücrete indik :) ... Bindik arabaya tam gidiyoruz, Bölge Hastanesi'nden mail geldi. Dünkü MR'ların raporu... Hani psikolojikti ya... Her MR sonucu 3 paragraf :) Boyun, sırt ve belde bir sürü fıtık var. Kimisi ufak kimisi büyük. Omurilikte daralma. Omurda düzleşme, boyunda düzleşme... "Du bakalım dedik bu dr ne dicek?" (sadece bel ve kalça çekilecek Euromed'de). Çekildim, geri döndük. Hem Euromed görüntülerine, hem Bölge'nin raporlarına baktı. "Ameliyatlık belin ama bana kalsa gençsin fizik tedavi deneyelim önce. Sana bir güzel traksiyon uygulayayım, rahatlarsın. Bİr de sırtından iğne yapayım" dedi. Dedim "salın beni evime döneyim, siz bir rapor yazın, ben Fethiye'de giderim fizik tedaviye"... Sırtıma iğne yaptı 5 tane, İlaç yazdı, rapor yazdı, meslektaşına tavsiye notu yazdı (doçent kendisi bu arada) , öpüştük, koklaştık, ayrıldık oradan.

İstanbul macerası harcanan tonlarca para ile bitti. Başladığımız yerdeyiz gene, tek fark, cüzdan eksilmiş :KK66:

Bir kaç gün sonra eve döndüm. Elimizde ilaçlar, raporlar, onlarca MR CD'si ve son dr'un tavsiyesi. Gittik Fethiye'ye özel bir hastaneye... Girdik Fizik Tedavi Uzmanı'na... Anlattım durumu. Verdim CD'leri, raporları. "Baştan anlaşalım , bir Allah'ın kulu beni bir MR'a daha sokamaz" dedim. "Yok" dedi, "fizik sana iyi gelecek".

Ohh be, sonunda iki dr anlaştı dedim içimden, demez olaydım... "Traksyion uygulayacaksınız değil mi?" diye sordum.... "yooo dedi, asla. onu yaparsam bütün fıtıkların yerinden fırlar, olmaz". Hay dedim, dilimi eşek arıları soksun..

Çıktık odadan Fizik Tedavi Bölümü'ne kayıta gidiyoruz. Eşim dedi ki "şimdi susuyorum, bu dr'un eline düştük, dediğini yapalım. Ama daha kötü olursan, yıkarım bu hastaneyi" ..

Sonuç: dr'un dediğini yaptık. 25 seans fizik tedavi gördüm, bir sürü egzersizim var. Ağrılarım geçmedi. Sırtım uzun süre idare etti ama son bir aydır "ben buradayım" diyor arada. Ama eskisi gibi kilit değilim. Ve felç olana kadar ameliyat da olmayacağım. Başka dr'a da gitmeyeceğim :KK70:

Bu arada not: Ayağımdaki hissizlik Dilek Hoca'nın yaptığı bir hareket ile düzeldi. Uçaktaki basıncın o an siniri etkilediğini söyledi. Fizik tedavi olurken de bir kez daha kısa süreli gitti geldi ayak. Son 8 aydır iyi. Mutlu mesut basıyor :)

Velhasıl kelam. Fıtık zor iş. Fıtık tanısı konması bile insanı fıtık etmeye yetiyor. Hakkınızı helal edin. Gözleriniz kör olmuştur.
 
Son düzenleme:
Aklıma benim hastahane maceralarım geldi he defasında tesadüf eseri iyileşip tesadüf eseri doktor buluyorum
Hele acile bayılmadan gitmem 8 sene oldu adım atmadım yeminim var.
Anlatsam roman, üstüne düşülse film olur
Kendi kendimi doktoru oldum
Su an acil 2 konu var ama gitmiyorum gitmicem
Not; tanıdık fizik doktoru tavsiye edebilirim, beni felçli hastalara yapılan testten kurtarmıştı, 8 tane iğne ile elektrik verecekmiş, şahane bir grup özel hastahane doktoru :KK53:
 
  • Beğen
Reactions: csi
Konu uzun olacak ama baştan söyleyeyim kızlar. Ancak buraya bu konuyu açayım ki kim bilir belki benimle aynı şeyleri yaşayanlar vardır, onlara da ders olur.

Yaklaşık 14 sene önce bel fıtığı başlangıcı denmişti, kilo vermem (doğumdan sonra veremediğim yaklaşık 10 kg fazlam vardı), hareketlerime dikkat etmem vs söylenmiş, ağrılı durumlarda kullanmam üzere ağrı kesici tavsiye edilmiş ve konu kapatılmıştı.

Bu 14 sene boyunca benim bel ağrım hiç geçmedi, bazen çok ağrıdı, bazen az ağrıdı ama o sızı hep vardı.

Geçen kış ne oldu bilmiyorum bir anda kilitlendim, kaldım. Ayağımda uyuşma, hissizlik...Bir kaç gün istirahat ettim, ilaç içtim falan ama yok, geçmiyor. En yakındaki hastaneye gittik, önce elle muayene, sonra MR. Dendi ki "omurilikte daralma var, fıtıklarınız da var. Bence acil ameliyat". Eşim dedi ki "burası küçük yer, fıtık da şaka işi değil, bence İstanbul'da olmalısın". Hemen telefonlaşmalar başladı. Teyzem dedi ki "gel, biliyorsun Turgut Bey Pendik Bölge Hastanesi'nin sahibi, bildiğimiz tanıdığımız yer, beyin cerrahı da prof, rahat ederiz" . Mantıklı geldi, ertesi gün gittim İstanbul'a.

Uçaktan iner inmez gittik hastahaneye. Hoca önce dinledi, sonra yanımda getirdiğim MR cd ve raporlarına baktı, sonra elle muayene etti. Ve o sırada fark ettik ki SOL AYAK ÇALIŞMIYOR (bilek hareketi ve parmak hareketi yok). Diyor ki "ne zamandır böyle?" dedim ki "şimdi fark ettim, yoktu böyle bir şey".

"Hemen yarın ameliyata alacağım ama önce bir MR'a gir, görelim" dedi. E elimde var MR, daha 3 gün olmamış çekileli, olmaz ama beğenilmedi o. Neyse girdim MR'a, çıktım tekrar dr yanına... Sorular şunlar :
*Boğaz yutkunma sorunun var mı? - Evet var ama benim hipotroidim var ve benim boğazım hep böyledir.
*Elinde uyuşma var mı? - Var ama pc'ye uzun süre baktığımda ya da kafamı uzun süre aşağı eğdiğimde

Hmm, hmmm diyip duruyor. En son dedi ki "bu fıtık bunu yapmaz, ameliyatlık bir şey de yok. Ben MS'ten şüpheleniyorum. Acil beyin MR'ı istiyorum. İlaçlı, ilaçsız vs vs" Haydaaaa.... ben şok, teyzem şok. Çıktık odadan.. Eşimi aradım böyle böyle diye. Adam şok... Kardeşim ertesi gün ameliyat olacağım diye işlerini toparlıyor, gelin işten izin almış; onlar şok.... Neyse, çektirdik... Ama saat dr'un çıkış saatine geldi, bakamadı... Ertesi sabaha kaldı iş.

Perşembe oldu günlerden, gittik gene sabah körü dr'a... Dedi ki "müjfe MS değilsin" ... La havleee. Ben zaten MS'im demedim ki; sen dedin, psikolojimizin içine ettin, herkes dumur, herkes perişan... Tabii bunların hepsi içimden geçenler. Dışımdan dediğim "e peki ne bu?" ... "Du bakalım bulacağız. Tüm omur MR istiyorum. Boyundan aşağı, kalça dahil".... Ona da "peki"...

Gene bir telefon trafiği, "yaşasın MS değilmişim" nidaları. Kardeşim ve eşimden okkalı küfürler. Girilen MR'lar. E tabi gene saat geldi dr'un çıkış saatine . Ertesi sabaha kaldı iş.

Cuma sabahına geldik. Girdik yanına. Ekrandan bakıyor görüntülere.... Dönüp demez mi "hiç bir şey yok, bence psikolojik"... Ama bu cümleyi bitiremedi. Psiko derken bende ipler koptu. Dünya para harcamışım, psikolojimin içine edilmiş, (bu arada eeg faalan da çekildi bilmemkaç kez) , koyduğu tanı "psikolojik". Neler saydırdım, neler dedim inanın hatırlamıyorum. Eğer teyzemin hatrı olmasa idi çok daha fazla saydırırdım, buna şükretsin.

Neyse geldim tekrar kardeşime. İşten geldi, konuşuyoruz. Ya dedi seni benim fizik tedavi dr'una götürsem ya.. Bi de o baksın şu cd'lere bakalım ne dicek"... İyi dedim, bir de o baksın, battı balık...

Gittik Dilek Hanım'a. Dinledi tüm olanları "dr.house mısın sen? hangi sinire bası yapınca hangi hareket gider nereden bilecekmişsin?" dedi. Dedim bu benim kalemim, severim nüktedanları. Önce CD'lere baktı. Hiç bir şey demedi. Yatırdı masaya. Bi yerime dokunuyor, ben bildiğiniz yıldızları sayıyorum. "Senin durum şakalık değil, ama bu MR'ların kesit aralığını beğenmedim, bence daha kısa aralıklı bir MR çekilmeli" dedi. Kardeşim bana baktı, ben kardeşime. "Çekilsin" dedim. Bilenler bilir Kızıltoprak'ta Euromed vardır ve özel ss yoksa, sağlam fiyatları vardır. Neyse aradı orayı, indirim falan derken bir asgari ücrete indik :) ... Bindik arabaya tam gidiyoruz, Bölge Hastanesi'nden mail geldi. Dünkü MR'ların raporu... Hani psikolojikti ya... Her MR sonucu 3 paragraf :) Boyun, sırt ve belde bir sürü fıtık var. Kimisi ufak kimisi büyük. Omurilikte daralma. Omurda düzleşme, boyunda düzleşme... "Du bakalım dedik bu dr ne dicek?" (sadece bel ve kalça çekilecek Euromed'de). Çekildim, geri döndük. Hem Euromed görüntülerine, hem Bölge'nin raporlarına baktı. "Ameliyatlık belin ama bana kalsa gençsin fizik tedavi deneyelim önce. Sana bir güzel traksiyon uygulayayım, rahatlarsın. Bİr de sırtından iğne yapayım" dedi. Dedim "salın beni evime döneyim, siz bir rapor yazın, ben Fethiye'de giderim fizik tedaviye"... Sırtıma iğne yaptı 5 tane, İlaç yazdı, rapor yazdı, meslektaşına tavsiye notu yazdı (doçent kendisi bu arada) , öpüştük, koklaştık, ayrıldık oradan.

İstanbul macerası harcanan tonlarca para ile bitti. Başladığımız yerdeyiz gene, tek fark, cüzdan eksilmiş :KK66:

Bir kaç gün sonra eve döndüm. Elimizde ilaçlar, raporlar, onlarca MR CD'si ve son dr'un tavsiyesi. Gittik Fethiye'ye özel bir hastaneye... Girdik Fizik Tedavi Uzmanı'na... Anlattım durumu. Verdim CD'leri, raporları. "Baştan anlaşalım , bir Allah'ın kulu beni bir MR'a daha sokamaz" dedim. "Yok" dedi, "fizik sana iyi gelecek".

Ohh be, sonunda iki dr anlaştı dedim içimden, demez olaydım... "Traksyion uygulayacaksınız değil mi?" diye sordum.... "yooo dedi, asla. onu yaparsam bütün fıtıkların yerinden fırlar, olmaz". Hay dedim, dilimi eşek arıları soksun..

Çıktık odadan Fizik Tedavi Bölümü'ne kayıta gidiyoruz. Eşim dedi ki "şimdi susuyorum, bu dr'un eline düştük, dediğini yapalım. Ama daha kötü olursan, yıkarım bu hastaneyi" ..

Sonuç: dr'un dediğini yaptık. 25 seans fizik tedavi gördüm, bir sürü egzersizim var. Ağrılarım geçmedi. Sırtım uzun süre idare etti ama son bir aydır "ben buradayım" diyor arada. Ama eskisi gibi kilit değilim. Ve felç olana kadar ameliyat da olmayacağım. Başka dr'a da gitmeyeceğim :KK70:

Bu arada not: Ayağımdaki hissizlik Dilek Hoca'nın yaptığı bir hareket ile düzeldi. Uçaktaki basıncın o an siniri etkilediğini söyledi. Fizik tedavi olurken de bir kez daha kısa süreli gitti geldi ayak. Son 8 aydır iyi. Mutlu mesut basıyor :)

Velhasıl kelam. Fıtık zor iş. Fıtık tanısı konması bile insanı fıtık etmeye yetiyor. Hakkınızı helal edin. Gözleriniz kör olmuştur.


Ayrıca 2 defa kanser, 3 defa koah, 1 defa felçle eşdeğer durum, 1 defada zaturre teşhisi kondu
Hee pardon, astım bronşiti unuttum
 
Mr denildiğinde beynimde gurgurgur dırdırdır sesler yankılanıyor :KK45:
En son iki gün önce daha mr falan çektirmem diye atarlanmıştım sabah yine çektiriverdim :KK45:
Çok geçmiş olsun herşeyin başı sağlık :nazar:
 
Ayrıca 2 defa kanser, 3 defa koah, 1 defa felçle eşdeğer durum, 1 defada zaturre teşhisi kondu
Hee pardon, astım bronşiti unuttum
Çok zor günlermiş iyi ki geçmiş umarım benimde geçer bende yutkunma güçlüğü oluyor başta uyuşma sanki göremiyor gibiyim bekliyorum şuan inşallah ms değilimdir allahım çok korkuyorum
 
X