Bir boşanma vakası

sel90

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
24 Ağustos 2009
291
234
Merhabalar,
Forumda okuyup okuyup duruyorum. Bende sizlerle kendi yaşadıklarımı paylaşmak istedim en sonunda.
5 yıllık evliliğim bitiyor. Boşanma davası açtım. Boşanmam için öyle çok neden var ki hangi birini anlatsam…
Karı-koca öğretmen bir çiftiz. Eşim sakin yapılı, az ama öz konuşan, beyefendi, nazik, ılımlı, şakacı biridir. Bir ortama girdiğinde çok sevilir. Kendisiyle aynı okulda çalışırken tanıştık.önce ben ondan hoşlanmıştım. Gidip ilk açılan da ben oldum. O benden hoşlanmıyordu. Ama sonradan samimiyetimiz ilerledi ve ilişkimiz başladı. Sevgili olduğumuz süre boyunca hiçbir zaman bana tutku, aşk gibi hisler beslemediğini hissediyordum. Ama beni seviyordu da.çünkü benimle evlenmek istediğini söylemişti. Ben ise ciddi anlamda ona aşıktım. 1 yıllık ilişkimizin ardından evlendik. Çok düğün dernek meraklısı biri olmadığından erkek tarafından fazla birşey beklemedim ellerinden ne geldiyse yaptılar ve sorunsuz şekilde evlilik gerçekleşti. Ancak evlendikten sonra eşimin iddia oynama huyunun olduğunu gördüm. İlk fark ettiğimde çok cuzi rakamlarla loto kuponu gibi basit şekilde oynadığını söyledi ama istemediğimi dile getirdim. Söz verdi. Ancak evliliğimiz 2. 3. Ve 4. Yılında da yani her sene benden gizli oynadığını gördüm hatta son oynayışında benden gizli kredi bile çekmişti yaklaşık 40 bin tllik. Bu arada bir daha oynamayacağına dair anne babasının üzerine büyük yeminler ediyordu. En son gizli kredi olayından sonra eşimin anne ve babasına durumu bildirmek zorunda kaldım. Bu arada niye bu kadar idare ettin affettin derseniz bu durumun dışında kavga etmeyen iki gün bile küs kalmamış bir çifttik. Oldukça uyumluyduk. Dışardan bize çok imrendiklerini söylerlerdi. Bende eşime güvenerek yuvamı dağıtmak istemedim. Bu arada 3 yıl boyunca çocuk istemedik ikimizde ancak 4. Yılımızda denedik ve iki kere düşük yaşadım. Hatta benim düşük yaptığım gün bile hastaneyken yanımda iddia oynamış meğerse. Gelelim 5. Senemize.. sömestr tatilinde yurtdışı gezisine gitmiştik. Eşimin çok soğuk davrandığını hissediyordum. Ortada birşey yok ama nedense ruh gibi bana karşı aynı zamanda. Ardından ülkemizdeki deprem olayları derken evdeki ruh halimiz iyice bozuldu. Sonra evde eşimden resmen ilgi dilenmeye başladığımı farkettim. Bu beni çok hırçınlaştırıyordu. Gecelerce niye böyleyiz diye ağladım. Yine iddia oynayıp sakladığını düşündüm. Telefonuna da bakıyordum ama birşey yoktu ortada. Ramazan ayında hep oruç tutan eşim bir iki gün anca tuttu. Sürekli hastayım diyerek oruç tutmuyordu. Elinden telefon düşmüyor. Karşıma aldım konuştum başkasından mı hoşlandın? Beni sevmiyorsan durmam sevilmediğim yerde dedim. İtiraz ediyrdu. Peki sonra ne mi oldu? Benim derslerim sabahtı eşimin öğleden sonra. Bir gün okulda rahatsızlanarak eve erken geldim. Evde eşimi bir kadınla buldum. Kendi okulundan bir kadın öğretmenle.. kadın evli ve 8 yaşında bir çocuğu var üstelik. Eşim itiraz etti yanlış anladın dedi ama site kamerasından gördüm ki kadın ben evden çıktıktan sonra sabahın köründe evime gelmiş. Aptal gibi inanmak istedim ona hala. Eşimi çok seviyordum konduradım. Gözümle görsem bile konduramadım. Severek birinden vazgeçmek zorunda kalmak çok acıymış. Canımı çok yaktı. Körmüşüm görememişim. Kimse inanamadı. Kendi ailem, arkadaşlarımız dahil herkes şok içinde… boşanma davası açtım. Boşanıyorum. Kolay değil ama forumda sizlerin boşanma hikayelerini okudukça şanslı sayıyorum kendimi. Biz kadınlara yuvayı dişi kuş yapar mantığı ile sürekli karşı tarafı affetme görevi yükleniyor ister istemez. Aslında ilk günden itibaren eşime ben gitmişim ben adım atmışım. Beni kaybetme korkusu olmamış. Onu seven ve ona düşkün bir eş… hatalarını sürekli affeden bir eş… hatta benim kendi ailem yakın zamanda bize ev bile alacaklardı. Yani benimle evliliği boyunca maddi manevi desteklendi. Elbette benimde hatalarım olmuştur. Fevriydim. Kolay sinirlenirdim. Ama küs kalamayacak kadar da ılımlıydım. Ama aldatılmayı haketmedim. Hani forumda soruluyor ya eşimin kumarını affetsem mi? Affetmeyin kumar affedilecek birşey değilmiş. Kumar bir bağımlılık ve bedel ödenmeden bırakılmıyor. Ve affettikçe eşinizin size olan saygısı azalıyor ve işin sonu aldatmaya kadar gidebiliyormuş… benim imtihanım buymuş diyorum. Ama dedim ya forumdaki çoğu kişiye göre şanslı görüyorum. Gencim, çalışıyorum, çoluk çocukta yok. Yeniden kurabilirim hayatımı. Sizlerin hikayelerini de okudukça tüm derdi olan kadınlarımıza dua ediyorum. Özellikle anne olanlara… allah iyilerle karşılaştırsın hepinizi. Kendimde dahil olmak üzere sizlerin de her geçen gün daha iyi ve daha güçlü hissetmeniz dileğiyle…
 
Donuna kadar alın, tazminat davası da açın.
Vay şeref yoksunu…

Hayat size en büyük hediyelerini sunsun, gözünüz aydın ola.
Tazminat ve zina davası açtım. Daha kadına da dava açacağım. Peşindeyim. Umarım adalet yerini bulur da gönlüm bir nebze ferahlar.
 
Çok sevindim bu tavriniza. Çünkü sitede Öğretmen kadınlar çok pasif oluyor.
Öğretmen çiftlerin evliliği bu sitede gördüğüm kadarı ile çok kötü. Bunun sebebi galiba öğretmen erkeğin ikinci maaş kafası ile evlilik yapması ve öğretmen kadınların kocalarına haddinden fazla verici ve affedici olması.
 
Tazminat ve zina davası açtım. Daha kadına da dava açacağım. Peşindeyim. Umarım adalet yerini bulur da gönlüm bir nebze ferahlar.
Kumarbaz kazanovaya bak sen hele…
Umarım mesleğinde de sıkıntılar oluşur.
Öğretmen gibi nesil yetiştirenlerin toplumun örnekleri olması gerekir ve beklenir.
Kendi ayıbı kendini alakadar eder ama ahlaksızlık mesleği ile doğrudan ilintili.
Adalet elbet bulacak, siz bir de ilahi olanı bekleyin.
O zaman içiniz hepten soğuyup, saçınızı savurup yeni ufuklara yelken açacaksınız.
 
Çok sevindim bu tavriniza. Çünkü sitede Öğretmen kadınlar çok pasif oluyor.
Öğretmen çiftlerin evliliği bu sitede gördüğüm kadarı ile çok kötü. Bunun sebebi galiba öğretmen erkeğin ikinci maaş kafası ile evlilik yapması ve öğretmen kadınların kocalarına haddinden fazla verici ve affedici olması.
Haklılık payı var tespitlerinizde. Hatta bir tane de ben ekleyeyim. Toplumda erkek öğretmenlerde aldatma oldukça fazlaymış. Hani rol model bir mesleğimiz var ama sanırım erkek öğretmenlerin çalışma saatleri az olunca çok boş vakti oluyor ve böyle işlere sarabiliyorlar sanırım. Tabi genelleme yapmak istemiyorum yinede. İnsanoğlu sonuçta hepsi…
 
Çocuk olmadan kurtulmanıza sevindim gerçekten. Umarım her şey güzel olur sizin için.

Çok vahim bir olay kesinlikle bir ilişkide erkek daha çok sevmeli. Kaybetme korkusu olmalı. Bunları öğrenmek için gelen bir öykü gibi düşünün bu evliliği. Yine sever yine mutlu olur yine evlenirsiniz. Almanız gerekenleri aldığınız için Daha sağlıklı bir şekilde olacaktır.
 
Haklılık payı var tespitlerinizde. Hatta bir tane de ben ekleyeyim. Toplumda erkek öğretmenlerde aldatma oldukça fazlaymış. Hani rol model bir mesleğimiz var ama sanırım erkek öğretmenlerin çalışma saatleri az olunca çok boş vakti oluyor ve böyle işlere sarabiliyorlar sanırım. Tabi genelleme yapmak istemiyorum yinede. İnsanoğlu sonuçta hepsi…
Bu yorumu ilk defa yapmıyorum. Sizinki yine diğer okuduğum öğretmen çiftlere nazaran daha normal bir hikaye.
 
Çocuk olmadan kurtulmanıza sevindim gerçekten. Umarım her şey güzel olur sizin için.

Çok vahim bir olay kesinlikle bir ilişkide erkek daha çok sevmeli. Kaybetme korkusu olmalı. Bunları öğrenmek için gelen bir öykü gibi düşünün bu evliliği. Yine sever yine mutlu olur yine evlenirsiniz. Almanız gerekenleri aldığınız için Daha sağlıklı bir şekilde olacaktır.
Bu şekilde bakarak güç bulmaya çalışıyorum. Sadece yalan bir dünya mı kurmuşum kendime. Mutlu olmaya mı zorlamışım kendimi diyorum. Sevilmeden sevmişim. Sevildiğimi sanmışım belki de. Bir ders, bir öykü yada nasihat veren bir musibet gözüyle bakmazsam kabullenilecek gibi değil. Yaşadıklarımdan az zararla kurtulduğumu düşünerek şükrediyorum artık
 
Bu şekilde bakarak güç bulmaya çalışıyorum. Sadece yalan bir dünya mı kurmuşum kendime. Mutlu olmaya mı zorlamışım kendimi diyorum. Sevilmeden sevmişim. Sevildiğimi sanmışım belki de. Bir ders, bir öykü yada nasihat veren bir musibet gözüyle bakmazsam kabullenilecek gibi değil. Yaşadıklarımdan az zararla kurtulduğumu düşünerek şükrediyorum artık
Yoo yalan bir dünya kurmamışsınız kendiniz gibi bilmişsiniz karşınızdakini. sevdiğiniz için... Ama işte gercekleri bir şekilde biz öğrenemediğimizde hayat öğretiyor. Hep mücadeleye devam. Ben de boşandım. Ve hayatımın en mutlu zamanları boşanma sonrasıydı. Resmen tazelendim yenilendim. kanserli bir dokudan kurtulmak gibi.

Ama yeniden devam edeceğiz.

Orkide gibi düşünün. Yapraklarını düşürüyor ama tekrar açıyor. Biz de öyle.


Mücadeleye her zaman devam ! Mutlu olacağız. Doğru seçimler yapacağız.
 
Yoo yalan bir dünya kurmamışsınız kendiniz gibi bilmişsiniz karşınızdakini. sevdiğiniz için... Ama işte gercekleri bir şekilde biz öğrenemediğimizde hayat öğretiyor. Hep mücadeleye devam. Ben de boşandım. Ve hayatımın en mutlu zamanları boşanma sonrasıydı. Resmen tazelendim yenilendim. kanserli bir dokudan kurtulmak gibi.

Ama yeniden devam edeceğiz.

Orkide gibi düşünün. Yapraklarını düşürüyor ama tekrar açıyor. Biz de öyle.


Mücadeleye her zaman devam ! Mutlu olacağız. Doğru seçimler yapacağız.
33 yaşındayım. Yalan söyleyemeyeceğim bu yaşta boşanan bir kadın olmayı beklemiyordum elbette. Belki de toplumumuzda “boşanmış kadın” olmak negatif bir durummuş gibi görüldüğünden de olabilir. Sürece değil sonuca bakmak gerekiyor. Görmek istemesem de zararı çoktu bana. Kurtulmam gerekiyordu bu evlilikten. Kendime saygım kalmamıştı. Dediğiniz gibi kanserli bir hücre gibi… umarım sizin gibi iyi hissedeceğim günler yakındır.
 
Bu şekilde bakarak güç bulmaya çalışıyorum. Sadece yalan bir dünya mı kurmuşum kendime. Mutlu olmaya mı zorlamışım kendimi diyorum. Sevilmeden sevmişim. Sevildiğimi sanmışım belki de. Bir ders, bir öykü yada nasihat veren bir musibet gözüyle bakmazsam kabullenilecek gibi değil. Yaşadıklarımdan az zararla kurtulduğumu düşünerek şükrediyorum artık
Herkesin hatası var. Zaten flort kültürünün olmadığı bir coğrafya. Cinsellik desen evlenmeden önce yaşansa dahi gizlenmek zorunda. Hepimiz düşe kalka büyüyoruz. Neyi seviyoruz, ne istiyoruz, neyi affetmeliyiz bilemiyoruz. Kavramlar içiçe geçmiş durumda.
Hakedeni hakettiği rütbeye koymayı, gereksiz efor harcamamayi çok geç öğrendim.
Siz bu işten kurtuldugunuzda artık daha kendini ön plana koyan bir kadın olacaksınız.
 
Bu şekilde bakarak güç bulmaya çalışıyorum. Sadece yalan bir dünya mı kurmuşum kendime. Mutlu olmaya mı zorlamışım kendimi diyorum. Sevilmeden sevmişim. Sevildiğimi sanmışım belki de. Bir ders, bir öykü yada nasihat veren bir musibet gözüyle bakmazsam kabullenilecek gibi değil. Yaşadıklarımdan az zararla kurtulduğumu düşünerek şükrediyorum artık
Ne güzel dedim bir ders , ben de öyle baktığım an bi rahatlama geliyor
Diğer türlü ağır şeyler , hele anne olan a…
Geçmiş olsun
Çooook şey kaybetmiş karşı taraf
 
Merhabalar,
Forumda okuyup okuyup duruyorum. Bende sizlerle kendi yaşadıklarımı paylaşmak istedim en sonunda.
5 yıllık evliliğim bitiyor. Boşanma davası açtım. Boşanmam için öyle çok neden var ki hangi birini anlatsam…
Karı-koca öğretmen bir çiftiz. Eşim sakin yapılı, az ama öz konuşan, beyefendi, nazik, ılımlı, şakacı biridir. Bir ortama girdiğinde çok sevilir. Kendisiyle aynı okulda çalışırken tanıştık.önce ben ondan hoşlanmıştım. Gidip ilk açılan da ben oldum. O benden hoşlanmıyordu. Ama sonradan samimiyetimiz ilerledi ve ilişkimiz başladı. Sevgili olduğumuz süre boyunca hiçbir zaman bana tutku, aşk gibi hisler beslemediğini hissediyordum. Ama beni seviyordu da.çünkü benimle evlenmek istediğini söylemişti. Ben ise ciddi anlamda ona aşıktım. 1 yıllık ilişkimizin ardından evlendik. Çok düğün dernek meraklısı biri olmadığından erkek tarafından fazla birşey beklemedim ellerinden ne geldiyse yaptılar ve sorunsuz şekilde evlilik gerçekleşti. Ancak evlendikten sonra eşimin iddia oynama huyunun olduğunu gördüm. İlk fark ettiğimde çok cuzi rakamlarla loto kuponu gibi basit şekilde oynadığını söyledi ama istemediğimi dile getirdim. Söz verdi. Ancak evliliğimiz 2. 3. Ve 4. Yılında da yani her sene benden gizli oynadığını gördüm hatta son oynayışında benden gizli kredi bile çekmişti yaklaşık 40 bin tllik. Bu arada bir daha oynamayacağına dair anne babasının üzerine büyük yeminler ediyordu. En son gizli kredi olayından sonra eşimin anne ve babasına durumu bildirmek zorunda kaldım. Bu arada niye bu kadar idare ettin affettin derseniz bu durumun dışında kavga etmeyen iki gün bile küs kalmamış bir çifttik. Oldukça uyumluyduk. Dışardan bize çok imrendiklerini söylerlerdi. Bende eşime güvenerek yuvamı dağıtmak istemedim. Bu arada 3 yıl boyunca çocuk istemedik ikimizde ancak 4. Yılımızda denedik ve iki kere düşük yaşadım. Hatta benim düşük yaptığım gün bile hastaneyken yanımda iddia oynamış meğerse. Gelelim 5. Senemize.. sömestr tatilinde yurtdışı gezisine gitmiştik. Eşimin çok soğuk davrandığını hissediyordum. Ortada birşey yok ama nedense ruh gibi bana karşı aynı zamanda. Ardından ülkemizdeki deprem olayları derken evdeki ruh halimiz iyice bozuldu. Sonra evde eşimden resmen ilgi dilenmeye başladığımı farkettim. Bu beni çok hırçınlaştırıyordu. Gecelerce niye böyleyiz diye ağladım. Yine iddia oynayıp sakladığını düşündüm. Telefonuna da bakıyordum ama birşey yoktu ortada. Ramazan ayında hep oruç tutan eşim bir iki gün anca tuttu. Sürekli hastayım diyerek oruç tutmuyordu. Elinden telefon düşmüyor. Karşıma aldım konuştum başkasından mı hoşlandın? Beni sevmiyorsan durmam sevilmediğim yerde dedim. İtiraz ediyrdu. Peki sonra ne mi oldu? Benim derslerim sabahtı eşimin öğleden sonra. Bir gün okulda rahatsızlanarak eve erken geldim. Evde eşimi bir kadınla buldum. Kendi okulundan bir kadın öğretmenle.. kadın evli ve 8 yaşında bir çocuğu var üstelik. Eşim itiraz etti yanlış anladın dedi ama site kamerasından gördüm ki kadın ben evden çıktıktan sonra sabahın köründe evime gelmiş. Aptal gibi inanmak istedim ona hala. Eşimi çok seviyordum konduradım. Gözümle görsem bile konduramadım. Severek birinden vazgeçmek zorunda kalmak çok acıymış. Canımı çok yaktı. Körmüşüm görememişim. Kimse inanamadı. Kendi ailem, arkadaşlarımız dahil herkes şok içinde… boşanma davası açtım. Boşanıyorum. Kolay değil ama forumda sizlerin boşanma hikayelerini okudukça şanslı sayıyorum kendimi. Biz kadınlara yuvayı dişi kuş yapar mantığı ile sürekli karşı tarafı affetme görevi yükleniyor ister istemez. Aslında ilk günden itibaren eşime ben gitmişim ben adım atmışım. Beni kaybetme korkusu olmamış. Onu seven ve ona düşkün bir eş… hatalarını sürekli affeden bir eş… hatta benim kendi ailem yakın zamanda bize ev bile alacaklardı. Yani benimle evliliği boyunca maddi manevi desteklendi. Elbette benimde hatalarım olmuştur. Fevriydim. Kolay sinirlenirdim. Ama küs kalamayacak kadar da ılımlıydım. Ama aldatılmayı haketmedim. Hani forumda soruluyor ya eşimin kumarını affetsem mi? Affetmeyin kumar affedilecek birşey değilmiş. Kumar bir bağımlılık ve bedel ödenmeden bırakılmıyor. Ve affettikçe eşinizin size olan saygısı azalıyor ve işin sonu aldatmaya kadar gidebiliyormuş… benim imtihanım buymuş diyorum. Ama dedim ya forumdaki çoğu kişiye göre şanslı görüyorum. Gencim, çalışıyorum, çoluk çocukta yok. Yeniden kurabilirim hayatımı. Sizlerin hikayelerini de okudukça tüm derdi olan kadınlarımıza dua ediyorum. Özellikle anne olanlara… allah iyilerle karşılaştırsın hepinizi. Kendimde dahil olmak üzere sizlerin de her geçen gün daha iyi ve daha güçlü hissetmeniz dileğiyle…
Kadın ne dedi çok merak ettim, eşiniz yanlış anladın dedi ya kadın ne açıklama yaptı?
 
Çok sevindim bu tavriniza. Çünkü sitede Öğretmen kadınlar çok pasif oluyor.
Öğretmen çiftlerin evliliği bu sitede gördüğüm kadarı ile çok kötü. Bunun sebebi galiba öğretmen erkeğin ikinci maaş kafası ile evlilik yapması ve öğretmen kadınların kocalarına haddinden fazla verici ve affedici olması.
Kesinlikle 1 haftadır bunu düşünüyordum hatta bu siteye 2012 kayitliydim çalışan kadınlar yada erkenden memur olanlar neden neden diye dusunuyorken son zamanlarda öğretmen kadınlarımızın en tercih ettiği ki şaşırıyorum. Evet yuva kurmak ılımlı yaklaşıyorlar ama okumamış cahil kadın yapsa salak derler şaşırıyorum.
Haklılık payı var tespitlerinizde. Hatta bir tane de ben ekleyeyim. Toplumda erkek öğretmenlerde aldatma oldukça fazlaymış. Hani rol model bir mesleğimiz var ama sanırım erkek öğretmenlerin çalışma saatleri az olunca çok boş vakti oluyor ve böyle işlere sarabiliyorlar sanırım. Tabi genelleme yapmak istemiyorum yinede. İnsanoğlu sonuçta hepsi…
Benim bir arkadaşım var 1993 doğumlu 5 yıldır öğretmen erkek evli çocuğu var. 2 ayda 1 sevgili değiştiriyor du ondan ona en sonunda 35 yaşında seminerde ki kadınla Erzurum'da 10 gün yat kalk neyse bulunduğu şehre kadın tayin işte depremzede hamile kal.
Esine ulaşamamış okuldaki yanındaki öğretmene ulaşmış. Kız dediki eğer bu dönem bu okulda durursan esine herseyi anlatacağım defolup gideceksin...... en son tövbe etmişti ama galiba daha iyisini görene kadar

Not kadında evli bosanip benle evleneceksin diye tutturuyor . Ben öğrenince arkadasligimi bitirmistim
 
X