Anne sütü
Anne sütü
Yeni doğanlar için en uygun, en değerli, en besleyici ve en ucuz besin olduğu bilinen anne sütü`nün sayısız faydaları olduğunun anlaşılması ile son zamanlarda Dünya Sağlık Örgütü ve diğer uluslararası gruplar anne sütü ve emzirmenin yaygınlaştırılması için kampanya çalışmalarını arttırıyor. Besleyici değerinin yanında, pek çok hastalığa karşı koruyucu özellikleri olan anne sütünün antienfektif özellikleri, anne sütü`nün daha sonra kullanılmak üzere saklanmasını kaçınılmaz kılmaktadır.
EMZİRME HAFTASI
Anne Bebek Dergisi tarafından her yıl düzenlenen Emzirme Haftası, çeşitli etkinliklerle her yaş ve her kesimden anneyi emzirmenin yararları konusunda bilinçlendiriyor. Annelerin uzmanlarla birebir sohbet edebileceği etkinliklerde anne sütü`nün önemi, bebek sağlığı üzerindeki tartışılmaz etkisi vurgulanıyor.
Günümüzde çalışan annelerin sayısının artması ile anne sütü`nün daha sonra bebeğe verilmek üzere saklanması bir zorunluluk haline geldi. Anne sütü ilk sağıldığında steril teknik ve malzeme kullanılsa bile tamamen steril değildir. Anne sütü`nün +4 derecede buzdolabında veya -20 derecede derin dondurucuda saklanması ile bakteriyel yükün azaldığı, sütün antibakteriyel etkilerinin arttığı gösterilmiştir. Anne sütlerinin en az 72 saat süre ile derin dondurucuda saklanması uzmanlarca öneriliyor.
Dünyanın ilk anti-kolik olduğu kanıtlanmış biberonunu üreten anne ve bebek bakım ürünü markası Avent'in Türkiye Distribütörü Grup Baby yetkilisi Ayla Müstecaplıoğlu, Avent'in bu konudaki çalışmalarına dikkat çekerek, şunları söyledi:
İLK YIL İÇİN
'Annenin bebeğini en iyi şekilde büyütme isteğinden yola çıkan Avent, anne sütünün, ilk yıl boyunca bebekler için en iyi gıda olduğunu belirten doktorların tavsiyeleri ile ISIS Göğüs Pompası'nı geliştirdi. Bu ürünü ile Kraliyet Özel Ödülü alan Avent, ürünlerinin % 90'ını, dizayn ve üretim olarak dünyanın en yüksek uluslararası kalite belgesi ISO 9001 ile ödüllendirilen İngiltere'deki fabrikasında üretiyor. Doğala en yakın şekilde ürün dizayn eden Avent, Isıs Göğüs Pompası'nın yanı sıra çalışan anneler için sütü sağıp bozulmadan taşıyabilecekleri ısı izolasyonlu Çantalı Isis Pompası, atılabilir Ultra Comfort göğüs pedleri ve yıkanabilir göğüs pedleri, göğüs ucu çatlak ve yaraları için göğüs koruyucuları, göğüs şişmeleri ve süt sızmaları için Isıs Comfort Göğüs kalkanı seti ve gelişmemiş meme başlarını kalıcı olarak tedavi edip çıkartan patenli Niplette ürünleriyle, özellikle yeni doğum yapmış emzirmekte olan annelere büyük kolaylık sağlıyor.'
Anne sütü besinsel değeri ve içerdiği koruyucu maddeler açısından tüm yapay besinlerden daha üstün
Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları, sağlıklı doğan bir bebeğin beslenmesi için ilk 6 ay yalnız anne sütü`nün yeterli olduğunu belirterek, annelerin ısrarla bebeği mama ile beslemelerinin yanlış olduğunu söylediler. Uzmanlar 'Mama, pirinç unu, nişasta gibi besleyiciler anne sütünün ancak yüzde 1'i oranında gıdaya sahiptir. Anne sütü hem mükemmel bir besleyici hem de koruyucudur' dediler.
EN YARARLI BESİN
Sağlıklı bir nesil için anne sütü`nün şart olduğunu ifade eden uzmanlar, 'Anne sütü alan çocukların vücudu hastalıklara karşı daha dirençlidir. Sağlıklı doğan bir bebeğin beslenmesi için ilk 6 ay yalnız anne sütü yeterlidir. Emzirmeye doğumdan hemen sonra veya ilk yarım saat içinde başlamalı, özellikle ilk günlerde ve haftalarda bebek gece ve gündüz sık sık emzirilmelidir' diye konuştular. Anne sütü`nün ilk 4-6 ay bebeğin D vitamini dışında tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bileşimde olduğunu ifade eden çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlar,ı şunları söylediler:
'Anne sütü`nün sindirimi kolaydır, temizdir ve içerdiği antikorlar nedeni ile çocuğu ishale ve diğer mikroplu hastalıklara karşı korur. Memede ilk yapılan koyu kıvamlı ve sarımsı renkteki süte koleostrom (ağız) denir. Bazı yörelerde bu süt bebeğe verilmemektedir. Koleostrom bebeği enfeksiyonlara karşı koruyan antikorlardan protein, mineral ve vitamin yönünden daha zengindir. Bağırsak ilk dışkısını kolayca çıkarmasını sağlar.'
ANNEYİ AZ YORAR
Uzmanlar, anne sütü vermenin anneye de yaraları olduğunu belirterek, 'Anne sütü her zaman temiz, hazır, vücut sıcaklığında olduğu için hazırlık ve ısıtma gerektirmez. Emziren anne bebeğin besinini hazırlamak zorunda olmadığından daha az yorulur. Ekonomiktir. Emzirmeye erken başlayan kadınlarda doğumdan sonra rahim küçülmesi çabuklaşır, kanama erken kesilir. Bebeğini sık emziren annelerde yumurtlama engellenir ve yeni bir gebelik ihtimali azalır. Emziren kadınlarda meme kanserine ve yumurtalık kanserine daha az rastlanır' dediler,.
Anne sütü, mükemmel özellikleri sebebiyle bebeklerin beslenmesinde “vazgeçilmez bir unsur”dur. Doğumdan hemen sonra bebeğe hiçbir besin (kaynamış su, şekerli su, serum, mama) vermeksizin, anne memesine tutulmalı ve emzirmeye başlanmalıdır. Bebekler, ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmeli, 6. aydan sonra da ek besinlere başlanarak, anne sütü ile beslenme sürdürülmelidir.
Hastalıklara “dur” diyor
Yapılan her bilimsel araştırma, anne sütünün önemini ve değerini biraz daha gözler önüne seriyor. Öncelikle anne sütüyle beslenme, çocukta hastalıklara karşı koruyucu bir kalkan oluşturuyor. Bebeklerin doğumdan itibaren ilk 6 ay boyunca yalnız anne sütü ile beslenmesi ve emzirmenin iki yaşına kadar sürdürülmesi büyük önem taşıyor. Ancak Türkiye’de yeni doğan döneminde yüzde 95 olan anne sütüyle bebeklerin beslenme oranı, 6 ay içinde yüzde 5’lere düşüyor.
Araştırmalar, sıcak ülkelerde bile ilk 6 ayda anne sütüyle beslenen bebeklerin su dahil hiçbir ek besine ihtiyacı olmadığını gösteriyor. Doğal beslenme olarak tanımlanan bu beslenme biçimi ile süt çocuklarında başta enfeksiyonlar olmak üzere birçok hastalığın görülme sıklığı azalıyor.
Anne sütü ile beslenenlerde ileri yaşlarda alerji, kanser, multiple skleroz, damar sertliği gibi hastalıklara çok daha az rastlanıyor. Emziren kadınlarda da meme kanseri, yumurtalık kanseri, osteoporoz ve kansızlık daha az görülüyor.
Akıl almaz değişiklik
Anne sütünün içeriği annenin beslenmesinden bağımsız olarak bebeğin ihtiyaçlarına göre düzenleniyor. Her anne bebeği için en uygun sütü üretiyor. Mesela; prematüre bebeklerin annelerinin sütleri prematüre bebekler için uygun özellikler içeriyor.
Araştırmalara göre anne sütünün içeriği sabit değil. Doğumdan sonra ilk 7 gün anneden gelen süte kolostrum adı veriliyor. Sarımsı renkte ve koyu kıvamdaki bu süt özellikle protein, mineral ve vitaminlerce zengin.
Halk arasında ağız sütü de denilen kolostrumdaki proteinler bebeği hastalıklara karşı koruyucu maddeler içeriyor. Doğumdan sonraki 7 ile 15 gün arasında anneden gelen süte ise geçiş sütü deniliyor. Bu sütte toplam protein miktarı azalırken laktoz, yağ ve kalori içeriği artıyor.
Uzmanlar, anne sütündeki sodyum ve protein içeriğinin inek sütünden daha az olması sebebiyle yeni doğan bebeğin böbrekleri üzerinde daha az problem oluşturduğunu, alerji, pişik, kabızlık ve ishali önlediğini bildiriyorlar.
Kalp riskini azaltıyor
Anne sütünün nasıl harika bir besin olduğu ve anne sütüyle beslenen bebeklerin, mama ile beslenen bebeklere göre çocukluk dönemlerinde daha az bulaşıcı hastalıklara yakalandığı zaten biliniyordu.
Ancak günümüzde yapılan araştırmalar, bir başka gerçeği daha ortaya çıkardı. Anne sütüyle beslenen bebekler, yetişkinlik dönemlerinde kalp ve şeker hastalıklarına da daha az yakalanıyor. Hollanda’da Archives of Disease in Childhood Dergisi’nde geçtiğimiz aylarda yayınlanan habere göre; 1943-1946 yılları arasında doğan 625 bebek yakın takibe alınıyor. Bu bebekler, 1995-1996 yıllarında 50 yaş civarında yetişkinler haline gelince şu önemli sonuç ortaya çıkıyor: Bebekliğinde anne sütüyle beslenenlerin büyük kısmı, mama ile beslenenlere oranla şeker ve kalp hastalıklarına daha az yakalanıyor.
Anne sütünü artırıcı formüller
Annenin sütü bebeği emzirdikçe artıyor. Bu yüzden bebeğin sık sık emzirilmesi büyük önem taşıyor. Sütün artması için annelerin günde 4 öğün beslenmesi gerekiyor. Besinlerden yeterli miktarda demirin alınması da sütün artmasını sağlıyor.
Alıntıdır