Merhaba hanımlar...
Eski konularımdan hatırlayanlar vardır belki beni... Ben 25 yaşındayım 5 senelik bi ilişkim var. Hastalık derecesinde kıskanç bi nişanlım var. Onun kıskançlıkları yüzünden çevremde 1 tane arkadaşım kalmadı. Üniversite hayatıma ara verdim çünkü girdiğim derslerden bile bişey anlamıyodum her dakika arıyordu.. Düşünün markete bile haber vermeden gidemiyordum..
Gel gör ki mükemmel bi ailesi olduğu için, onun ailesini kendi ailem kadar çok sevdiğim için ve beni kendi öz kızları gibi sevdikleri için bugüne kadar herşeyine katlandım nişanlımın.
Bundan tam 1 ay önce oturup uzun uzun düşündüm. Bu adam bana ne kattı? 5 sene boyunca neredeyse her günüm evde geçti. Eğitim hayatıma bile devam edemedim. Gittiğim kuaföre bile karışır olmuştu 1 tane erkek çalışıyor diye.
1 ay önce ciddi bi şekilde düşündüm ve artık hayatıma bi yön vermem gerektiğine karar verdim. Zaten çok bunalmıştım bu ilişkiden... Ailemi aldım karşıma konuştum, nişanlımla ayrılmak istediğimi ve mutlu olmadığımı anlattım. Ailem bana sonuna kadar destek oldu. Sonra nişanlımla ve nişanlımın ailesiyle konuştum ve bitirdim ilişkiyi.
Üstümden sanki tonlarca ağırlıkta yük kalktı. Artık hayata bambaşka bi pencereden bakmaya başlamıştım. Yepyeni bi sayfa açmıştım. Artık hayallerim vardı, umutlarım vardı... Gelecek kaygım yoktu... Kendi ayaklarımın üstünde özgürce durabilecektim...
Ilk 2 hafta nişanlımın ailesi sürekli aradı beni, ne olur gel konuşalım barışın diye. Ama ben de artık herşey bitmişti ailesine de bunu tekrar tekrar anlattım.
Sonra nişanlım defalarca kapıya geldi, ağladı... Çok pişmanım yeniden şans ver hiçbişey eskisi gibi olmayacak dedi. Ama ben kabul etmedim... Yüreğim sızlamadı mı? Sızladı... Hem de nasıl. Ama biliyordum ki onunla beraberken mutlu olamıyordum... Artık bir sürü hayalim vardı tekrardan sil baştan ona dönemezdim...
2 gün önce tekrar aradı nişanlım. Ne olur son bi kez görüşelim dedi. Söz veriyorum bi daha asla rahatsız etmeyeceğim dedi.
O gün de benim kuzenimin doğum günüydü ve kuzenimin arkadaşlarıyla birlikte kalabalık bi grup doğum gününü kutluyorduk dışarda. Nişanlıma evde olmadığımı kuzenimin doğum gününde olduğumu söyledim. tamam o zaman adresi söyle oraya geleyim dedi. İnan çok tutmiycam seni sadece 5 dakika konuşalım dedi. Saf gibi kabul ettim. Adresi verdim yarım saat sonra nişanlım aradı. Aşağıda arabadayım, o kalabalığa girmiyim hiç yanıma gel direk dedi. Ben de mekandan çıktım arabaya bindim.
Arabada bana sarıldı ne olur barışalım lütfen uzatma dedi. Hayır istemiyorum dedim... Nerdeyse yarım saat inmeme izin vermedi. Lütfen bitmesin diyip durdu. Kuzenim de beni merak etmiş arkadaşını göndermiş aşağı. Biz tam nişanlımla konuşurken kuzenimin arkadaşı geldi, arzu hadi gelmiyor musun? dedi. O sırada nişanlım çıldırdı. Kim bu çocuk seni niye çağırıyor dedi. Kuzenimin arkadaşları dedim. Hepsi de nişanlımı tanıyorlar ama nişanlım gece karanlığında çocuğun yüzünü tanıyamamış galiba.
Indi arabadan çocuğa küfür etti, sen kimsin ki arzuyu çağırıyorsun dedi üstüne yürüdü sonra başladılar kavga etmeye. Ayırmaya çalıştım bütün gücümle.
Sonra etraftaki insanların da yardımıyla ayırmayı başardık. Ama nişanlımın kolu kırıldı. Hemen ben geçtim direksiyona gecenin o vakti onu hastaneye götürdüm...
Hastanede kolu alçıya alındı. Sonra başını omzuma koydu ağladı. Özürdilerim sinirden gözüm dönmüştü sonradan tanıdım ben o çocuğu dedi. Ben de dedim ki durduk yere çocuğa küfür ettin, üstüne yürüdün durduk yere kavga çıkardın. Beni tekrar tekrar utandırdın. Ayrı kaldığımız bu 1 ay içinde değiştin zannetmiştim ama sende biraz olsun bi ilerleme yok hep aynısın dedim.
Iyice ağlamaya başladı... Ellerimi öpüp durdu... Neredeyse 30 yaşına girecek ama küçük bi çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağladı.. O ağlayınca bende ağladım.. Bi de kolunu öyle görünce yüreğim parçalandı...
Bi anlık duygusallıkla birden bire yumuşadım ona karşı.. Bende ona sarıldım o ağladı ben ağladım...
Şimdi kafam o kadar karışık ki... Gelecekle ilgili kurduğum bütün hayaller boşa gitti... Sil baştan başlıyorum tekrardan... O kadar nişanı attım, ailelerle konuşuldu, üstünden 1 ay geçti... Tam herşey bitti derken yeniden birlikte olduk....
Dün uzun uzun konuştuk. Ben artık eskisi gibi kıskançlık istemiyorum dedim. Yarım bıraktığım ümiversiteme devam edeceğim dedim. Üniversiteden mezun olduğumda çalışıp kendi ayaklarım üstünde duracağım dedim...
Tamam herşeyini kabul ediyorum yeter ki mutlu olalım dedi. Bu sabah birlikte kahvaltıya gittik, kahvaltıda yine aynı şey oldu. Üniversiteye tekrardan gidecek olmana hiçbişey demiyorum tamam ama orda takılmak yok dedi. Ders çıkışlarında falan bi cafeye oturup kahve içmeye gitmek yok dedi. Kız arkadaşların bile olsa gerek olmadıkça okul dışı aktivitelere katılmiycaksın, adam gibi dersine gidip geleceksin dedi.
Benim zaten niyetim gezip tozmak değil. Zaten tek niyetim adam gibi üniversiteden mezun olup işime gücüme bakmak. Ama onun hala aynı kafada olduğunu görmek yıktı beni. Paramparça oldum. Hani sen değişmiştin, söz vermiştin bana? dedim. Değiştim zaten, farkındaysan benim gibi sığ kafalı bi adam senin üniversiteye gitmene izin veriyor. Daha nasıl değişebilirim ki? dedi nasıl büyük bi hayal kırıklığı yaşıyorum anlatamam... Daha üniversitenin başlamasına 2 hafta var, başlamadan bir sürü şey kurmuş kafasında. Kafam çok karışık... Şuan eve geldim ve tek istediğim içimi dökmekti... Lütfen bana yardımcı olun...
Yazım çok uzun oldu kusura bakmayın ama inanın çok doluyum, ne olur güzel yorumlarınızı esirgemeyin benden Ne olacak benim sonum? Yine aynı şeyler olacak. Tam hayatıma yön çizmişken sil baştan aynı şeylerin olacak olması mahvediyor beni. Ama diyorum ya istem dışı gelişti barışma olayımız Şimdi tekrar ayrılırsam iyice çocuk oyuncağına dönecek. Bi de ayrıldıktan sonra rahat vermiyor ki sürekli kapıya geliyor Of allahım offff....
Eski konularımdan hatırlayanlar vardır belki beni... Ben 25 yaşındayım 5 senelik bi ilişkim var. Hastalık derecesinde kıskanç bi nişanlım var. Onun kıskançlıkları yüzünden çevremde 1 tane arkadaşım kalmadı. Üniversite hayatıma ara verdim çünkü girdiğim derslerden bile bişey anlamıyodum her dakika arıyordu.. Düşünün markete bile haber vermeden gidemiyordum..
Gel gör ki mükemmel bi ailesi olduğu için, onun ailesini kendi ailem kadar çok sevdiğim için ve beni kendi öz kızları gibi sevdikleri için bugüne kadar herşeyine katlandım nişanlımın.
Bundan tam 1 ay önce oturup uzun uzun düşündüm. Bu adam bana ne kattı? 5 sene boyunca neredeyse her günüm evde geçti. Eğitim hayatıma bile devam edemedim. Gittiğim kuaföre bile karışır olmuştu 1 tane erkek çalışıyor diye.
1 ay önce ciddi bi şekilde düşündüm ve artık hayatıma bi yön vermem gerektiğine karar verdim. Zaten çok bunalmıştım bu ilişkiden... Ailemi aldım karşıma konuştum, nişanlımla ayrılmak istediğimi ve mutlu olmadığımı anlattım. Ailem bana sonuna kadar destek oldu. Sonra nişanlımla ve nişanlımın ailesiyle konuştum ve bitirdim ilişkiyi.
Üstümden sanki tonlarca ağırlıkta yük kalktı. Artık hayata bambaşka bi pencereden bakmaya başlamıştım. Yepyeni bi sayfa açmıştım. Artık hayallerim vardı, umutlarım vardı... Gelecek kaygım yoktu... Kendi ayaklarımın üstünde özgürce durabilecektim...
Ilk 2 hafta nişanlımın ailesi sürekli aradı beni, ne olur gel konuşalım barışın diye. Ama ben de artık herşey bitmişti ailesine de bunu tekrar tekrar anlattım.
Sonra nişanlım defalarca kapıya geldi, ağladı... Çok pişmanım yeniden şans ver hiçbişey eskisi gibi olmayacak dedi. Ama ben kabul etmedim... Yüreğim sızlamadı mı? Sızladı... Hem de nasıl. Ama biliyordum ki onunla beraberken mutlu olamıyordum... Artık bir sürü hayalim vardı tekrardan sil baştan ona dönemezdim...
2 gün önce tekrar aradı nişanlım. Ne olur son bi kez görüşelim dedi. Söz veriyorum bi daha asla rahatsız etmeyeceğim dedi.
O gün de benim kuzenimin doğum günüydü ve kuzenimin arkadaşlarıyla birlikte kalabalık bi grup doğum gününü kutluyorduk dışarda. Nişanlıma evde olmadığımı kuzenimin doğum gününde olduğumu söyledim. tamam o zaman adresi söyle oraya geleyim dedi. İnan çok tutmiycam seni sadece 5 dakika konuşalım dedi. Saf gibi kabul ettim. Adresi verdim yarım saat sonra nişanlım aradı. Aşağıda arabadayım, o kalabalığa girmiyim hiç yanıma gel direk dedi. Ben de mekandan çıktım arabaya bindim.
Arabada bana sarıldı ne olur barışalım lütfen uzatma dedi. Hayır istemiyorum dedim... Nerdeyse yarım saat inmeme izin vermedi. Lütfen bitmesin diyip durdu. Kuzenim de beni merak etmiş arkadaşını göndermiş aşağı. Biz tam nişanlımla konuşurken kuzenimin arkadaşı geldi, arzu hadi gelmiyor musun? dedi. O sırada nişanlım çıldırdı. Kim bu çocuk seni niye çağırıyor dedi. Kuzenimin arkadaşları dedim. Hepsi de nişanlımı tanıyorlar ama nişanlım gece karanlığında çocuğun yüzünü tanıyamamış galiba.
Indi arabadan çocuğa küfür etti, sen kimsin ki arzuyu çağırıyorsun dedi üstüne yürüdü sonra başladılar kavga etmeye. Ayırmaya çalıştım bütün gücümle.
Sonra etraftaki insanların da yardımıyla ayırmayı başardık. Ama nişanlımın kolu kırıldı. Hemen ben geçtim direksiyona gecenin o vakti onu hastaneye götürdüm...
Hastanede kolu alçıya alındı. Sonra başını omzuma koydu ağladı. Özürdilerim sinirden gözüm dönmüştü sonradan tanıdım ben o çocuğu dedi. Ben de dedim ki durduk yere çocuğa küfür ettin, üstüne yürüdün durduk yere kavga çıkardın. Beni tekrar tekrar utandırdın. Ayrı kaldığımız bu 1 ay içinde değiştin zannetmiştim ama sende biraz olsun bi ilerleme yok hep aynısın dedim.
Iyice ağlamaya başladı... Ellerimi öpüp durdu... Neredeyse 30 yaşına girecek ama küçük bi çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağladı.. O ağlayınca bende ağladım.. Bi de kolunu öyle görünce yüreğim parçalandı...
Bi anlık duygusallıkla birden bire yumuşadım ona karşı.. Bende ona sarıldım o ağladı ben ağladım...
Şimdi kafam o kadar karışık ki... Gelecekle ilgili kurduğum bütün hayaller boşa gitti... Sil baştan başlıyorum tekrardan... O kadar nişanı attım, ailelerle konuşuldu, üstünden 1 ay geçti... Tam herşey bitti derken yeniden birlikte olduk....
Dün uzun uzun konuştuk. Ben artık eskisi gibi kıskançlık istemiyorum dedim. Yarım bıraktığım ümiversiteme devam edeceğim dedim. Üniversiteden mezun olduğumda çalışıp kendi ayaklarım üstünde duracağım dedim...
Tamam herşeyini kabul ediyorum yeter ki mutlu olalım dedi. Bu sabah birlikte kahvaltıya gittik, kahvaltıda yine aynı şey oldu. Üniversiteye tekrardan gidecek olmana hiçbişey demiyorum tamam ama orda takılmak yok dedi. Ders çıkışlarında falan bi cafeye oturup kahve içmeye gitmek yok dedi. Kız arkadaşların bile olsa gerek olmadıkça okul dışı aktivitelere katılmiycaksın, adam gibi dersine gidip geleceksin dedi.
Benim zaten niyetim gezip tozmak değil. Zaten tek niyetim adam gibi üniversiteden mezun olup işime gücüme bakmak. Ama onun hala aynı kafada olduğunu görmek yıktı beni. Paramparça oldum. Hani sen değişmiştin, söz vermiştin bana? dedim. Değiştim zaten, farkındaysan benim gibi sığ kafalı bi adam senin üniversiteye gitmene izin veriyor. Daha nasıl değişebilirim ki? dedi nasıl büyük bi hayal kırıklığı yaşıyorum anlatamam... Daha üniversitenin başlamasına 2 hafta var, başlamadan bir sürü şey kurmuş kafasında. Kafam çok karışık... Şuan eve geldim ve tek istediğim içimi dökmekti... Lütfen bana yardımcı olun...
Yazım çok uzun oldu kusura bakmayın ama inanın çok doluyum, ne olur güzel yorumlarınızı esirgemeyin benden Ne olacak benim sonum? Yine aynı şeyler olacak. Tam hayatıma yön çizmişken sil baştan aynı şeylerin olacak olması mahvediyor beni. Ama diyorum ya istem dışı gelişti barışma olayımız Şimdi tekrar ayrılırsam iyice çocuk oyuncağına dönecek. Bi de ayrıldıktan sonra rahat vermiyor ki sürekli kapıya geliyor Of allahım offff....
Son düzenleme: