- 16 Ağustos 2010
- 292.952
- 602.705
- 43
Bir yüzyıl öncesine kadar eskisinden çok daha sağlıksız besleniyoruz. Her şeyin olduğu gibi bazı besinlerin de azı karar çoğu zarar ancak bazılarını yemeden önce iki kere düşünmek gerekiyor.
ŞEKERLİ YİYECEKLER
Şeker ve şekerli ürünler hem bel çevresinde yağ artışına neden olurlar hem de beyin fonksiyonları için zararlıdırlar. Uzun dönem şeker tüketimi nörolojik sorunların artışıyla sonuçlanıp, hafıza ile ilgili bozukluklara yol açabilmektedir. Şeker tüketimi öğrenme yeteneğini de olumsuz etkilediğinden önceden pişirilmiş hazır hamur işlerinin, şeker, mısır şurubu ve yüksek fruktoz içeren ürünlerden kaçınılması gerekir.
ALKOL
Alkolün uzun dönemde karaciğer hasarı yaptığı biliniyor, bunun yanı sıra beyinde de zihinsel karışıklığa ve netlik eksikliğine neden olmaktadır. Bir sis oluşumu gibi hem bellek kısmını hem de açık ve rahat düşünme yeteneğini olumsuz yönde etkilemektedir. Hiç belli başlı cisimlerin isimlerini veya belli olayları hatırlayamadığınız veya hatırladıklarınızın bir rüya mı yoksa gerçek mi olup olmadığını düşündüğünüz oldu mu ? Böyle bir durumla karşılaşılması yüksek alkol alımından kaynaklı olarak beynin denge mekanizmalarının etkilendiği anlamına gelmektedir. Tabi bu belirtiler alkol alımı kesilirse veya haftada 1-2 içki ile sınırlandırılırsa ortadan kaldırılabilir.
ABUR CUBUR
Abur cubur besinler beyindeki kimyasalları değiştirebiliyor, depresyon ve anksiyete ile ilişkili semptomlara yol açabilmektedir. Bunun yanı sıra yüksek yağ oranı içeren besinlerin tüketimi bırakıldığı zaman geri çekilme belirtilerine benzer bazı belirtiler tetiklenebilmektedir. Bu tarz besinler mutluluk ve zindelik, genel bir iyi olma hali veren önemli bir kimyasal olan dopamin üretimini olumsuz yönde etkilemektedirler. Dopamin aynı zamanda bilişsel fonksiyon, öğrenme kapasitesi, uyanıklılık, motivasyon ve hafıza kısımlarını desteklemektedir. Bu yüzden aşırı yağ içeren tüm besinlerden kaçınılması dopamin salınımını desteklemek açısından önemlidir.
KIZARMIŞ YİYECEKLER
Hemen hemen tüm işlenmiş besinler kimyasallar, boyalar, katkı maddeleri, yapay tatlandırıcılar veya koruyucular içermektedir. Bunlar hem çocuk hem de yetişkinlerde hiperaktiviteye neden olan bir kimyasalın salınmasına ve davranış ile bilişsel işleyişi etkilemesiyle sonuçlanmaktadır. Kızarmış veya işlenmiş besinler beyindeki sinir hücrelerini yavaş yavaş öldürmektedirler. Bazı yağlar ise diğerlerine göre daha tehlikelidir. Yüksek sıcaklıklarda ayçiçek yağı en zehirli olanlar arasında sıralanmaktadır.
İŞLENMİŞ HAZIR GIDALAR
Kızarmış besinler gibi bunlarda merkezi sinir sistemini etkilemekte ve ilerleyen yıllarda Alzheimer hastalığı gibi dejeneratif bir beyin hastalığı gelişme riskini arttırmaktadırlar.
AŞIRI TUZLU YİYECEKLER
Tuzlu besinlerin kan basıncını etkilediği ve kalp üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğu bilinmektedir.Yapılan çalışmalarda yüksek oranda tuz alımı ( sodyum ) bilişssel fonksiyonları etkilemekte ve düşünme yeteneğini bozabilmektedir sonucuna varılmıştır. Tuzlu besinler ve nikotin tüketiminin ilaçlarla benzer etkilere sahip olduğu gösterilmiştir. Şiddetli yoksunluk belirtilerine yol açıp, tuzlu besinlere karşı aşırı isteğe neden olabilmektedirler.
RAFİNE TAHILLAR
%100 Tam tahıllar harici tahılların her türlüsü beyin fonksiyonları ve genel sağlık üzerinde bir etkiye sahiptir. %100 tam tahıllar zengin besin öğesi ve lif içeriğine sahiptir, arteriyel ( atardamarla ilgili ) yaşlanmayı önlediği bilinmektedir. İşlenmiş tahılların düzenli tüketiminde vücut daha erken yaşlanır, hafıza kaybı ve beyinde fonksiyonel aksamalar meydana gelmektedir. İşlenmiş olanları kompleks olanlarla değiştirin. Tam buğday unundan yapılmış ürünler ve tam tahıllı ekmeklere yönelin.
İŞLENMİŞ ETLER
Proteinler kasların yapı taşlarıdır ve vücut fonksiyonlarının düzgün çalışması için gereklidirler. Et yüksek kaliteli protein kaynağıdır merkezi sinir sistemi fonksiyonlarının devamlılığı için gereklidir fakat salam, sosis, sucuk, pastırma gibi işlenmiş et ürünleri doğal proteinlerin aksine ters etki göstererek sinir sisteminde hasara yol açarlar. Bunların yerine balık ( ton balığı ve somon ), süt ürünleri, ceviz ve yağlı tohumlar gibi doğal ve yüksek kalite protein kaynakları da etin yanı sıra tercih edilmelidir.
TRANS YAĞLAR
Kalp hastalıkları, obezite ve kolesterole kadar bir çok hastalık için risk faktörüdür. Beyin fonksiyonları üzerindede olumsuz etkileri vardır. Beyini daha durgun hale getirip, refleksleri ve beyinin yanıt kalitesini etkilemektedirler. Trans yağlar inme riskini de arttırmaktadırlar. Uzun süre kullanımları Alzheimer hastalığında oluşan beyin küçülmesine benzer bir küçülme ile sonuçlanmaktadır. Bu küçülme trans yağların damarları yavaş yavaş hasara uğratmasından kaynaklıdır. Trans yağ alımı kesildiğinde bu durum önlenebilir ve inme riski azaltılabilir.
YAPAY TATLANDIRICILAR
Bireyler kilo vermeye çalıştıklarında şekeri tatlandırıcılarla değiştirdiklerinde hemen ertesi günü zayıflacaklarını düşünürler. Yapay tatlandırıcıların daha az kalori içerdikleri doğrudur ancak iyilikten çok daha fazla hasar verebilmektedirler. Uzun süre yüksek dozda kullanımları beyin hasarı oluşturabilmekte ve bilişsel kapasitede olumsuz etki gösterebilmektedir.
NİKOTİN
Nikotin bir besin ürünü olmasada glikoz ve oksijenin düzenli akışını bozmak ile birlikte beyine giden kan akımını kısıtlayarak beyinde hasara yol açabilmektedir. Nikotin sadece erken yaşlanma, kötü nefes ve akciğer kanseri oluşum riskinin artışına neden olmakla kalmayıp aynı zamanda kılcal damarları sıkarak nörotransmiterlerin üretim ve fonksiyonlarını engellemektedir. İnce kılcal damarlarda beyin fonksiyonlarının devamlılığı için önemli rol oynamaktadırlar. Damarlarda meydana gelen herhangi bir hasar tüm beyin fonksiyonlarını etkilemektedir.
ŞEKERLİ YİYECEKLER
Şeker ve şekerli ürünler hem bel çevresinde yağ artışına neden olurlar hem de beyin fonksiyonları için zararlıdırlar. Uzun dönem şeker tüketimi nörolojik sorunların artışıyla sonuçlanıp, hafıza ile ilgili bozukluklara yol açabilmektedir. Şeker tüketimi öğrenme yeteneğini de olumsuz etkilediğinden önceden pişirilmiş hazır hamur işlerinin, şeker, mısır şurubu ve yüksek fruktoz içeren ürünlerden kaçınılması gerekir.
ALKOL
Alkolün uzun dönemde karaciğer hasarı yaptığı biliniyor, bunun yanı sıra beyinde de zihinsel karışıklığa ve netlik eksikliğine neden olmaktadır. Bir sis oluşumu gibi hem bellek kısmını hem de açık ve rahat düşünme yeteneğini olumsuz yönde etkilemektedir. Hiç belli başlı cisimlerin isimlerini veya belli olayları hatırlayamadığınız veya hatırladıklarınızın bir rüya mı yoksa gerçek mi olup olmadığını düşündüğünüz oldu mu ? Böyle bir durumla karşılaşılması yüksek alkol alımından kaynaklı olarak beynin denge mekanizmalarının etkilendiği anlamına gelmektedir. Tabi bu belirtiler alkol alımı kesilirse veya haftada 1-2 içki ile sınırlandırılırsa ortadan kaldırılabilir.
ABUR CUBUR
Abur cubur besinler beyindeki kimyasalları değiştirebiliyor, depresyon ve anksiyete ile ilişkili semptomlara yol açabilmektedir. Bunun yanı sıra yüksek yağ oranı içeren besinlerin tüketimi bırakıldığı zaman geri çekilme belirtilerine benzer bazı belirtiler tetiklenebilmektedir. Bu tarz besinler mutluluk ve zindelik, genel bir iyi olma hali veren önemli bir kimyasal olan dopamin üretimini olumsuz yönde etkilemektedirler. Dopamin aynı zamanda bilişsel fonksiyon, öğrenme kapasitesi, uyanıklılık, motivasyon ve hafıza kısımlarını desteklemektedir. Bu yüzden aşırı yağ içeren tüm besinlerden kaçınılması dopamin salınımını desteklemek açısından önemlidir.
KIZARMIŞ YİYECEKLER
Hemen hemen tüm işlenmiş besinler kimyasallar, boyalar, katkı maddeleri, yapay tatlandırıcılar veya koruyucular içermektedir. Bunlar hem çocuk hem de yetişkinlerde hiperaktiviteye neden olan bir kimyasalın salınmasına ve davranış ile bilişsel işleyişi etkilemesiyle sonuçlanmaktadır. Kızarmış veya işlenmiş besinler beyindeki sinir hücrelerini yavaş yavaş öldürmektedirler. Bazı yağlar ise diğerlerine göre daha tehlikelidir. Yüksek sıcaklıklarda ayçiçek yağı en zehirli olanlar arasında sıralanmaktadır.
İŞLENMİŞ HAZIR GIDALAR
Kızarmış besinler gibi bunlarda merkezi sinir sistemini etkilemekte ve ilerleyen yıllarda Alzheimer hastalığı gibi dejeneratif bir beyin hastalığı gelişme riskini arttırmaktadırlar.
AŞIRI TUZLU YİYECEKLER
Tuzlu besinlerin kan basıncını etkilediği ve kalp üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğu bilinmektedir.Yapılan çalışmalarda yüksek oranda tuz alımı ( sodyum ) bilişssel fonksiyonları etkilemekte ve düşünme yeteneğini bozabilmektedir sonucuna varılmıştır. Tuzlu besinler ve nikotin tüketiminin ilaçlarla benzer etkilere sahip olduğu gösterilmiştir. Şiddetli yoksunluk belirtilerine yol açıp, tuzlu besinlere karşı aşırı isteğe neden olabilmektedirler.
RAFİNE TAHILLAR
%100 Tam tahıllar harici tahılların her türlüsü beyin fonksiyonları ve genel sağlık üzerinde bir etkiye sahiptir. %100 tam tahıllar zengin besin öğesi ve lif içeriğine sahiptir, arteriyel ( atardamarla ilgili ) yaşlanmayı önlediği bilinmektedir. İşlenmiş tahılların düzenli tüketiminde vücut daha erken yaşlanır, hafıza kaybı ve beyinde fonksiyonel aksamalar meydana gelmektedir. İşlenmiş olanları kompleks olanlarla değiştirin. Tam buğday unundan yapılmış ürünler ve tam tahıllı ekmeklere yönelin.
İŞLENMİŞ ETLER
Proteinler kasların yapı taşlarıdır ve vücut fonksiyonlarının düzgün çalışması için gereklidirler. Et yüksek kaliteli protein kaynağıdır merkezi sinir sistemi fonksiyonlarının devamlılığı için gereklidir fakat salam, sosis, sucuk, pastırma gibi işlenmiş et ürünleri doğal proteinlerin aksine ters etki göstererek sinir sisteminde hasara yol açarlar. Bunların yerine balık ( ton balığı ve somon ), süt ürünleri, ceviz ve yağlı tohumlar gibi doğal ve yüksek kalite protein kaynakları da etin yanı sıra tercih edilmelidir.
TRANS YAĞLAR
Kalp hastalıkları, obezite ve kolesterole kadar bir çok hastalık için risk faktörüdür. Beyin fonksiyonları üzerindede olumsuz etkileri vardır. Beyini daha durgun hale getirip, refleksleri ve beyinin yanıt kalitesini etkilemektedirler. Trans yağlar inme riskini de arttırmaktadırlar. Uzun süre kullanımları Alzheimer hastalığında oluşan beyin küçülmesine benzer bir küçülme ile sonuçlanmaktadır. Bu küçülme trans yağların damarları yavaş yavaş hasara uğratmasından kaynaklıdır. Trans yağ alımı kesildiğinde bu durum önlenebilir ve inme riski azaltılabilir.
YAPAY TATLANDIRICILAR
Bireyler kilo vermeye çalıştıklarında şekeri tatlandırıcılarla değiştirdiklerinde hemen ertesi günü zayıflacaklarını düşünürler. Yapay tatlandırıcıların daha az kalori içerdikleri doğrudur ancak iyilikten çok daha fazla hasar verebilmektedirler. Uzun süre yüksek dozda kullanımları beyin hasarı oluşturabilmekte ve bilişsel kapasitede olumsuz etki gösterebilmektedir.
NİKOTİN
Nikotin bir besin ürünü olmasada glikoz ve oksijenin düzenli akışını bozmak ile birlikte beyine giden kan akımını kısıtlayarak beyinde hasara yol açabilmektedir. Nikotin sadece erken yaşlanma, kötü nefes ve akciğer kanseri oluşum riskinin artışına neden olmakla kalmayıp aynı zamanda kılcal damarları sıkarak nörotransmiterlerin üretim ve fonksiyonlarını engellemektedir. İnce kılcal damarlarda beyin fonksiyonlarının devamlılığı için önemli rol oynamaktadırlar. Damarlarda meydana gelen herhangi bir hasar tüm beyin fonksiyonlarını etkilemektedir.