‘Esed katil’ diyenler bu gerçekten habersiz mi
maye medyasını izliyorum da, yalakalığın bini bir paraya gidiyor! Bu ne yahu; bir ulusun medyası ahlaktan, insanlıktan ve medya etiğinden bu kadar mı yoksun olur! Halkının haber alma özgürlüğünü bu kadar mı sansürler? Hükümete, çıkara, konfora bu kadar mı bağlanır; kalemini, ahlakını, kişiliğini bu kadar mı pazara çeker? Tamam, biliyoruz medyamız öteden beri böyledir, demokrasi sorunumuzun en büyük müsebbiplerinden biridir de, bunun bile bir ölçüsü yok mudur?
Ulusun medyası, savaştığı ülkenin aleyhinde olur elbet, yazarak-çizerek, halkını motive eder; tamam… Gerektiğinde düşmanın hukukunu dahi görmezden gelir, hatta karartabilir, bu da kabul; ama Suriye Devleti ve halkı bizim düşmanımız değil ki, topraklarımıza tecavüz etmedi ki, bize saldırmadı ki… “Esed diktatörmüş de; halkına zulmediyormuş da…” Lafa bak! Sen nesin; demokrat mı?
60 BİN SURİYELİYİ KİM ÖLDÜRDÜ?
Diyelim ki, Esad, ülkesinin birliğini-bütünlüğünü korumayan, halkına zulmeden, demokrasi ve insan hakları gibi çağdaş kriterlerden hiç nasiplenmemiş bir diktatör! Çıkarını düşünen, ülkenin olanaklarını eşe-dosta, oğluna-kızına, damadına, dünürüne peşkeş çeken hırsızın biri! Eğer gerçek buysa, Esad güçlerinin öldürdüğü günahsız insanların vebalini Esad’ın hanesine yazalım ve diyelim ki, ‘bu insanları Esad öldürdü’, dolaysıyla ‘Esad katil!’
Kabul…
Peki, Esad güçlerine saldıran, ellerinde en modern silahlarla, dünya uygarlık mirasının en değerli eserlerinin bulunduğu bu ülkeyi, Şam’ı, Halep’i yakan-yıkan, acımasızca insan katleden profesyonel katillerin öldürdüğü Suriyelilerin katili kim?.. Bu katilleri dünyanın çeşitli ülkelerinden kim topladı; hangi komşu ülke yer, yurt, lojistik destek sağladı; kim onların ceplerine para koyup, ellerine silah verip, sınırdan geçirip Suriye’ye saldı ve ‘hadi öldürün’ dedi? Hasan’ın, Abdullah’ın, küçücük bebelerin, ağlayan anaların, evsiz, yurtsuz kalan ailelerin, bölünmenin eşiğine gelen ülkenin katili-sorumlusu kim?
EY MEDYA, NEDEN BUNLARI GÖRMÜYORSUN?
Vahabiler, El Kaide militanları para ve Alevi katliamı için fetvalar alarak Suriye’ye üşüştü. Koca bir ülkeyi yağmalayıp, harabeye çevirdiler. “Katil” dediğin, Suriyeliler ise vatanları uğruna can veriyor… Bir komşu vatan savunmasındaysa insanlık ve ahlak, saldırganın değil, komşunun yanında olmayı gerektirir. Bu ülkeyi yönetenler yüz yıldır böyle davrandı: ne oldu bu mazlum toplumların bayraklaştırdığı Atatürk’ün mirasına; “yurtta sulh, dünyada sulh” şiarına? Alevi, Hıristiyan, demokrat, solcu, laik demeden, direnen herkesi öldüren bu köpek sürüsünün yanında olmak da neyin nesi!
Kendi halklarına ihanet ederek, ABD-İsrail emperyalizminin arkasına takılan Suudlar, Şeyhler, Krallar ve diktatörlük özlemcileri; o silah ve dolarları kutsal vatanları için direnen yiğit Suriye halkının direncini kırmak için seferber ediyorlar. Suriye’yi bölmek, parçalamak ve bir leş gibi sırtlanların önüne atmak istiyorlar. Bir ülkeyi, bir kültürü yok ediyorlar. Ülkelerinde yasakladıkları Selefizmi Suriye topraklarına ihraç ediyor, silah yağdırıyorlar…
Bu gerçeği bütün dünya görüyor ama bizim sermaye medyası bir türlü görmüyor. Suriye’de iç savaş çıkaranları, her gün, her saat tv’lerden demeç üstüne demeç verenleri görmüyor…
Diktatörlük hayaline kapılanları, hak-hukuk tanımayanları, ülkelerindeki yoksulluğu, gırtlağına kadar battıkları bataklığı, kendileri gibi düşünmeyenlere, oy vermeyenlere karşı başvurdukları zulmü görmeyen medya, kendisi demokratmış gibi Esad’ı suçluyor!
ESAD, YEDİ DÜVELE KARŞI SAVAŞAN BİR VATANSEVERDİR
Düşünün; ABD, İsrail, AB ülkeleri, Suudi Arabistan, Katar ve ne yazık ki, Türkiye, Suriye devlet güçleriyle savaşan terörist gurupları destekliyor ve bunu da saklamıyorlar. Oysa Türkiye, Arabistan ve Katar yöneticileri, emperyalizme tetikçilik ve taşeronluk yaptıklarını saklıyorlar! Taşeron olmadığını, İsrail devletiyle işbirliği yapmadığını söyleyen AKP Hükümeti, patriot rampalarının ve ‘radar üssü’ yalanıyla kurulan Kürecik füze rampasının, İsrail’in güvenliği için kurulmadığını” iddia ederek yalan söylüyor…
Yalana gerek yok! Bu seçmen, bu medya, sizi taşeron da yapar, diktatör de… Ama bir yere kadar. Unutmayın; bir zamanlar bölgemizde Saddamlar ve Kaddafiler de diktatördü… Her şeyleri vardı; mal, mülk, altın, dolar… ama demokrasileri yoktu… Onlar, demokrasiyi değil hırsızlığı, hükmetmeyi ve diktatör olmayı seçerek, hayatlarının yanlışını yaptılar; bu yanlışlarını da hayatlarıyla ödediler! İbret al; unutma; bireyin olmadığı İslam ülkelerinde diktatör olmak kolaydır… Baksanıza elinizi sallasanız diktatöre değiyor.
Zor, ancak doğru olan ise demokratlıktır. Önce dürüstlüğü ve birey olmayı gerektirir elbette… Fakat yine de doğru ve kalıcı olan diktatörlük değil, demokrat olabilmektir. Birey, demokrat olmadan demokrasiyi getiremez… Ama heyhat! Demokratlık da laikliği gerektirir. Laik olamazsan allameyi cihan da olsan ne demokrat olabilir, ne de adam… İz de bırakamazsın… Hiç bir şansın hiç yoktur; gittiğin an unutulacak, yok olacaksın…
Evet, medya…
Demokrasilerin dördüncü gücü olan medyanın işi, bu gerçekleri görmek ve halkına göstermek değil mi; “iyi de kardeşim, sen, bu ülkeden elini kolunu sallayarak geçip Suriye’ye saldıran ölüm timlerini silahlandırıp, ceplerine para koyarak, adamın meşru savunma güçlerinin üzerine göndermeseydin çatışma, ölüm, yıkım, katliam olur muydu? Velev ki gönderdin; o halde en az Esad kadar sen de suçlusun” demez mi; bunları yazmaz mı?
Sonuç itibariyle, vatan herkes için kutsaldır… Vatana saldıranlara karşı durmak, göğsünüzü siper etmek, namusunuzu savunmakla eşdeğerdir ve şereflerin en büyüğüdür. O halde saldırmak şerefsizlik, savunmak ise şereftir… Bu bağlamda vatana saldıran emperyalist ajanları, profesyonel tetikçileri ezmek, yok etmek ve vatan topraklarından temizlemek, en büyük kahramanlık mertebesidir.
Bütün milletler, vatanını savunan liderleri “kahraman” olarak niteler. Hele de emperyalizme karşıysa… Bu anlamda Esad, vatanını savunan bir kahraman, Suriye’ye saldıranlar ve saldırganları destekleyenler ise katildir!
Bu kadar açık ve basit…
Murtaza
-of-syria/
hp?n=esed-katil-bu-gercekten-habersiz-1501131200
Katil diyecegine kitap okuyun ...biraz gozlerinizi acin saygilarimla..
Bessar Esad gibi bir katili savunamam. Adam diktatör bir katil. Bizimki de onun izinde. Kendi halkina sahip ciksin bizim sokaklarımizda sersefil dolasiyorlar.