• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi / Brad Pitt & Cate Blanchett

seaBahAR

Nosce Te İpsum
Pro Üye
13 Nisan 2007
15.554
36.070
1.123


thecuriouscaseofbenjamikz2.jpg



Yönetmen: David Fincher :hooray:

Senaryo :
F. Scott Fitzgerald (kısa hikâye)
Eric Roth (senaryo)

Oyuncular :
Brad Pitt, Cate Blanchett, Taraji P. Henson, Julia Ormond, Tilda Swinton, Mahershalalhashbaz Ali, Jared Harris, Jason Flemyng

Müzik: Alexandre Desplat

Görüntü yönetmeni: Claudio Miranda

Tür: Drama

Yapım: ABD 2008 166 dakika

Dil: İngilizce

Vizyon tarihi (TR): 6 Şubat 2009

Filmin Orijinal Adı: The Curious Case Of Benjamin Button


Internet adresi: The Curious Case of Benjamin Button


Özet:

11 Kasım 1918'de, New Orleans insanları 1. Dünya Savaşı'nın bitişini kutlarken, bir bebek 86 yaşındaki bir adamın fiziksel görünüşü ile doğar. Bebeğin annesi doğumdan kısa bir süre sonra ölür ve babası, Thomas Button, bebeği alır ve onu huzurevinin önüne bırakır. Huzurevinde çalışan Afrikalı-Amerikan çift Queenie (Henson) ve Tizzy (Ali) bebeği bulurlar. Hamile kalamayan Queenie, bebeği kendi üstüne almaya karar verir. Bebeğe Benjamin ismini verir.

Hikâyenin akışında, Benjamin'in fiziksel gelişimi başlar. 1930'da, hâla yetmişlerinde görünürken büyükannesi huzurevinde yaşayan Daisy (Fanning) ile tanışır. Benjamin ve Daisy birlikte oynarlar.

Birkaç yıl sonra, Benjamin, Kaptan Mike nedeniyle New Orleans rıhtımındaki bir römorkörde çalışmaya gider. Boş zamanlarında, Mike Benjamin barlara ve genelevlere götürür. İlk gittiğinde Benjamin, babası olduğunu belli etmeyen Thomas Button'la tanışır. Sonra, uzun dönem iş için New Orleans'tan ayrılır.

Rusya'da, Benjamin, Elizabeth Abbott (Tilda Swinton) adlı bir İngiliz kadıla tanışır ve ona aşık olur. Yeni evli Elizabeth eşiyle birlikte İngiliz hükümeti adına casusluk işinde çalışıyor; fakat Benjamin'le bir işi vardır. Bir gün, 8 Aralık 1941 sabahında (Pearl Harbor Saldırısı'ndan sonra) Elizabeth beklenmedik şekilde ayrılır ve arkasında bir not bırakır: Tanıştığıma memnun oldum.

1945'te, Benjamin New Orleans'a döner ve yine Thomas Button'la tanışır. Thomas kendisinin babası olduğunu söyler ve Benjamin'e ev, Button aile şirketini de içeren bütün servetini miras olarak bırakır.

Benjamin, Daisy'nin New York'ta başarılı bir dansçı olduğunu öğrenir. Benjamin, New York'a Daisy ile tanışmaya gittiği zaman, Daisy'yi başka bir dansçıya aşık olmuş olarak bulur. Sonra, Paris'teki dans turu sırasında, dans kariyerini engelleyen, bir araba kazası geçirir. Benjamin Daisy'nin arkadaşlarından birinden telgraf alır ve hemen onu bulmak için Paris'e gider. Daisy'nin Benjamin'i gördüğündeki ilk yorumu Mükemmelsin olur. Sonra Daisy, Benjamin'e sırtını döner ve hayatından çıkmasını söyler. Daha sonra, Daisy, güçlü fiziksel terapilerden geçerek yürümeye yeteneğine tekrar kavuşur.

1962'de, Benjamin New Orleans'a geri döner, yeniden Daisy ile görüşür ve ona aşık olur. Benjamin, Thomas Button'dan miras kalan evi satar ve Daisy ile bir dubleks apartmana taşınırlar. Çift, Daisy'nin yaşlanırken Benjamin'in gençleşmesi olayıyla mücadele ederler. Birkaç yıl geçer, Daisy bir kız doğurur: Caroline. Benjamin, devamlı ters yaşlanma nedeniyle, uzun süreli gerçek bir baba olamayacağına inanır ve Caroline bir yaşına geldiğinde, bütün servetini ve ait olduklarını Daisy'ye bırakıp ayrılmaya karar verir.




-alıntı/derleme-
 
Saat gecenin 01.21 şimdi izledim filmi uyumadan hemen size yazmak istedim Kızlar film tek kelimeyle mükemmel..Biraz sıkıcı başlıyor ama katiyen ekran başından kalkmayıp izleyin
Cangelina-Sahtekar Angelia Joe'nin filmini izlerken de bu denli zevk almıştım ......
 
Daisy : Beni yaşlandığımda da seviyor olacak mısın? Cildim kırışmaya başladığında..?
Benjamin : Peki sen beni altıma ıslatıyor olduğumda seviyor olacak mısın..?


80 yaşındaki bir insanın hastalıklarıyla doğan Benjamin'in gerçekten de tuhaf hikayesi.. Yıllar geçtikçe gençleşen Benjamin ve normal gelişim gösteren Daisy'nin buluşma, ayrılma, yeniden buluşma hikayaleri..

Filme bir aşk hikayesi demek çok basite almak olur.. İçinde, üzerinde derinlemesine tartışılabilecek bir çok küçük öykü barındırıyor..

"Seven" ve "Fight Club" filmlerinden tanıdığımız David Fincher, yine iyi iş çıkartmış.. Brad Pitt'in oyunculuğunu da oldukça başarılı buldum. Film boyunca beni etkileyen şey, Pitt'in gözlerindeki ifade oldu.. Makyaj hilesi miydi bilemiyorum.. Ama eğer değilse, bugüne kadar fazla ciddiye almadığım Pitt'le, bundan sonra daha yakından ilgilenmem gerekiyor demektir..

Son 1.5 yıldır izlediğim filmler arasında, benim için tek akılda kalanı "OldBoy" olmuştu.. İkinci sıraya bu filmi alabilirim..

Dilerim, film üzerinde içerikli sohbet edebileceğimiz arkadaşlar olur da tadına biraz daha varırız.. yerimseniben
 
evet katılıyorum kesınlıkle super bı fılm cok ılgınc ki sonunda ben kötü duygular ıcıne gırdım o kadar asık o kadar sevıyor ama mecburen aılesını bırakmak zorunda kalıyor sonunda da duygulandım agladım sevgılısı kollarında bı bebek ve son nefsını verıyor gercekten ılgıyle ızlenebılecek bır fılm ayrıca brad pitt in makyajı cok ıyıydı tanınmayacak hale getırılmıstı yaslı halıyle... geçişler de gayet güzeldi yıldan yıla yaşanan değişimler yani... tavsiye ederim bu filmi arkadaşlar..
 
püskürtcüm su sözün benımle aynı dusuncede ve duyguda oldugunu gosterıyor
Brad Pitt'in oyunculuğunu da oldukça başarılı buldum. Film boyunca beni etkileyen şey, Pitt'in gözlerindeki ifade oldu.. Makyaj hilesi miydi bilemiyorum.. Ama eğer değilse, bugüne kadar fazla ciddiye almadığım Pitt'le, bundan sonra daha yakından ilgilenmem gerekiyor demektir..


kesınlıkle aynı seylerı dusunuyorum brad pitt benı cok etkıledı hıc yakısıklı bulmazdım bazıları delı dıyecek belkı ama delikafaduldenyanı cok samımı soyluyorum brad pitt deyınce ayyyy fılan yapanlar olurdu cok gulerdım kaydirigubbakcemile3 gercekten bakısları yuzundekı ıfadeler ve genclestıgı donemlerde gıt gıde yakısıklı oldu be yasositosositoeşimle beraber ızledıgım ıcın pek bı seslı yorum yapmadımsırnaşık şey burda ıcımı dokeyım bareee... bı de oyunculugunu konusalım brad pitt in daha önce hiç bir filmi ilgimi çekmemişti ama bu fılmde rolu cok guzel oturtmus ustune tebrıkler yaniii:icecream:
 
bu arada eşimin cd dükkanı var cogu fılmı çarçabuk elıme gecırıp seyredebılıyorum şanslı mıyım neee:teytey: benjamin button u 30 ocak ta seyrettım:lepi:
 
püskürtcüm su sözün benımle aynı dusuncede ve duyguda oldugunu gosterıyor
Brad Pitt'in oyunculuğunu da oldukça başarılı buldum. Film boyunca beni etkileyen şey, Pitt'in gözlerindeki ifade oldu.. Makyaj hilesi miydi bilemiyorum.. Ama eğer değilse, bugüne kadar fazla ciddiye almadığım Pitt'le, bundan sonra daha yakından ilgilenmem gerekiyor demektir..


kesınlıkle aynı seylerı dusunuyorum brad pitt benı cok etkıledı hıc yakısıklı bulmazdım bazıları delı dıyecek belkı ama delikafaduldenyanı cok samımı soyluyorum brad pitt deyınce ayyyy fılan yapanlar olurdu cok gulerdım kaydirigubbakcemile3 gercekten bakısları yuzundekı ıfadeler ve genclestıgı donemlerde gıt gıde yakısıklı oldu be yasositosositoeşimle beraber ızledıgım ıcın pek bı seslı yorum yapmadımsırnaşık şey burda ıcımı dokeyım bareee... bı de oyunculugunu konusalım brad pitt in daha önce hiç bir filmi ilgimi çekmemişti ama bu fılmde rolu cok guzel oturtmus ustune tebrıkler yaniii:icecream:

Ben Brad Pitt'i bir tek "Seven" filminde fena bulmamıştım.. Ama diğerlerinde ilgimi çekmemişti. Zaten aynı senin de dediğin gibi tipim değil.. şakkıdı

Filmde ilgimi çeken şu oldu..

Oldukça büyük bir bölümünde yaşlı, orta yaşlı vs derken 30 lu yaşların sonunda gördük Pitt'i..

Ve bu sahnelerin hepsinde de inanamadım adamın bakışlarına..

Hani, sanki, ben çok şeyler gördüm, çok şeyler deneyimledim der gibi.. O sıradışılığın ve yalnızlığın yansıdığı inanılmaz bakışlar..

Sonra.. 30 lu yaşların altına indiği sahnede... ve zaten bu tek bir sahne biliyorsun.. Daisy'i ziyarete geliyor.. Ve Daisy de tam o sırada bale okulundan çıkmak üzere.. Vakit akşam.. Hava karanlık.. Oda loş..

Orada Pitt genç ama gözlerindeki ifadeyi algılamak mümkün değil..

dolayısı ile sanki burada yönetmen hile yaptı gibi geliyor bana.. Özellikle o loş odada verdi Pittin gençlik halini.. Fincher bütün filmlerinde Pitt'i oynatmaya pek meraklı.. Herhalde film boyunca, bizim rol kabilieti olabilir mi acaba diye düşündüğümüz şey mekyaj hilesinden ibaret diyip, Pitt'i kavanozuna geri kaldıralım derim ben.. yerimseniben
 
Ya.. bak unutmuşum yazmayı..
O saat hikayesi neydi öyle ya!
Olmaz böyle bir şey.. Çok etkilendim çok..
Acaba Fitzgerald da kitabında hikayesini böyle mi yazdı yoksa senaristin mi eklemesi..

Saati yapan adamın, istasyonda yaptığı konuşmayla, yani ilk 3 dakikada ben filme girdim zaten.. yerimseniben
 
ben zaten fılmın ılk dakıkalarında fılmın ıcıne gırdım gamyoncuiremsu hep sonunda ne olacagını nasıl olacagını merak ettım bır sanıyede kafamda bın tane sahne urettım diyebilirim... zaten bahsettiğin kızı ziyarete geldiğinde hemen hemen kendı kızıyla aynı yasta gıbıydı hava dedıgın gıbı hafıf los ve karsısında esi anneannesı gıbı yıllar sonra... neden gerı geldıgını bı turlu anlamadım ama sanırım o kuculurken guvenebılecegı ona bakacak bır baska ınsan olmadıgı ıcın sanırım. peki niye gitti gelicekse de denılebılır... gıtmesı gerekırdı cunkı kızları da vardı hayatlarının ıcınde yanlız degıllerdı... bir baba tanımalıydı... bu baskası bıle olsa... onunla oyun oynıycak ve daha sonra altını ıslatmaya başlayacak bır bebek onun babası olamazdı ve kızı bunu bılmemelıydı psikolojısı onemlıydı genc kız olurken... yası bellı bır olgunluga erıstıkten sonra elbet kavrayabılırdı ama kabullenebılır mıydı orası mechul....şakkıdı
 
Haklısın özlemcim..
Baksana, aradan yıllar geçmesine ve kızı artık olgun bir kadın olduktan sonra öğrenmiş olmasına rağmen tepki verdi.. Hastane ortamında olmasalardı tepkisi daha büyük olurdu kesin..
Fotoğrafları eklemen de iyi olmuş.. Ellerine sağlık.. yerimseniben
 
Son bir kaç ay içinde en milgimi çeken film oldu.Eskiden beri fantastik hikayelere bayılırım.İlk fırsatta sanırım pazar günü olur gideceğim.çok merak ettim çok :lepi:
 
Film güzeldi ama o kadar uzundu ki geç vakitte eve dönemeyeceğim için

son 15 dk.falan izleyemedim

İzleyen arkadaşlar o kısmını anlatabilir mi?
 
Film güzeldi ama o kadar uzundu ki geç vakitte eve dönemeyeceğim için

son 15 dk.falan izleyemedim

İzleyen arkadaşlar o kısmını anlatabilir mi?

İstersen burada yazmayalım.. yerimseniben

Sen bana özelden tam olarak nerede bıraktığını gönder, ben de sana özelden cevabını vereyim.. Uygun mudur?
 
Güzel bir filmdi. Özellikle Benjamin Button'ın yaşlılık haline bayıldım. Yani sadece dışı yaşlıyken.=)
 
gerçekten o güzel ve bir o kadar tuhaf bir konusu var.

sonu beni inanılmaz etkiledi.izlemeyi düşünen varsa

ısrarla tavsiye ederim
 
Ya.. bak unutmuşum yazmayı..
O saat hikayesi neydi öyle ya!
Olmaz böyle bir şey.. Çok etkilendim çok..
Acaba Fitzgerald da kitabında hikayesini böyle mi yazdı yoksa senaristin mi eklemesi..

Saati yapan adamın, istasyonda yaptığı konuşmayla, yani ilk 3 dakikada ben filme girdim zaten.. yerimseniben

Saat bence de çok önemliydi.Bir edebiyat uyarlaması olduğunu bilmiyordum ve amerikalı bir senaristten pek de beklemediğim bir şeydi daha sonra araştırıp kısa bir öyküden uyarlandığını okudum filmi başka bir kimliğe sokmuş gerçektende:lepi:
 
Saat bence de çok önemliydi.Bir edebiyat uyarlaması olduğunu bilmiyordum ve amerikalı bir senaristten pek de beklemediğim bir şeydi daha sonra araştırıp kısa bir öyküden uyarlandığını okudum filmi başka bir kimliğe sokmuş gerçektende:lepi:

Öldüler... ve zaman da öldü...

Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, ne zaman bu filmden bahsedilse aklıma ilk önce bu saatin geleceği kesin.. yerimseniben
 
Back
X