Benim nasil bir babam var böyle


Bu arada sunu söylemeden gecemicem!!

Dayak atan siddete basvuran insanlar illaki egitmsiz cahil insanlar olmluyor güzelim üniverste mezunu adamlar, doktorlar, ögretmenler bile eslerine cocuklarina dayak atiyor...

Bizim tanidiklar var adam ögretmen, bir pedagog yani düsünün oglu o zaman 7 - 8 yasinda falandi bende varim 13-14 bize gelmislerdi misafirlige benim erkek kardesimde ayni yasta onunla bunlar yaramazlik yapiyor iste kosturuyorlar falan birden sen kalk hepimizin yaninda o cocugu bir dövmek döv sanki koca adami dövüyor resmen tekme tokat ya sok olduk, annesi zavali kadin öldü bayildi evladina kipkirimizi oldu ama birsey diyemedi zorla elinden aldik cocugu....:çok üzgünüm:

Bunun tahsile hicbir alakasi yok malesef bazi insanlar konusmak izah etmek anlatmaktan yoksun iste.....
 
ne denebilir bilmiyorum...
Allah yardımcınız olsun...
üstüne gitmeyin, onu öyle kabul edin...
muhtemelen hasta babanız ama kabul etmiyor....
 
cnm.....
seni çok ii anlıyorum.bende ilk okul 3 teyken karnemde 3 var diye(!) babam yüzüe tükürmüştü..ve ben bu senelerce unutmamıştım.ve bu hırsla okulda derece yaptıştım.5 yıl sonra 8.sınıftan mezun olunca diplomayı önüne koyup hadi şimdide tükür bakalım dedim.adamın bana dediği şu:

sen ona mı alındın?ne gerizeklısın?hakettinki tükürdük...

yani cnm gerisini düşün artık...adam suratıma tükürüyor ve bana kırıldığım için geriekalı diyor.bu babaların bazıları maalesef böyle..bnm annemde kişilik bozukluğu var.babamın davranışları yaında melek kalır.ama işte ben onların yaptıkları hakaretlerden güç alarak kendim için çabalıyorum.o tükürük sayesinde derece yaptım.liseyide öle geçirdim ve şuan marmara üniversitesinde okuyorum.

sende böyle yap.ağlıyorsun ama boşuna.bende ağlardım çok.ama karşımdaki insan bnm ağlamamı umursamadıktan sonra o ağlamakta boşa!

bu yüzden ağlamak yerine kafanı başka şeylerle meşgul et.hatta onu hayaet farz et.kendini okulna derslerine ver cnm.
kocaman öpüldün :1hug: a.s.
 
Son düzenleme:
bana o senin atamazsın .. eğer öyleyse ortak iş yapmamaya çalış.. dış ortamda peki yanyana gelmeyin neyapacagı belli olmuyorsa canım düzelir diye bekleme değişmez 50 yaşdnaki adam huyundan vazgeçmez sen biraz uğraş göstereceksin bitanem.. baban sonuçta canım herkeze Allah anlayışlı baba vermiyorkii napcaz Allah böyle uygun görmüşşş ..
 
ofofoffffffff
bitanem benim,üzülme ne olur...
bu nasıl bir baba ya...
belli ki şeker hastalığının vermiş olduğu sinir babanıda mahvetmiş...
mümkün olduğu kadar muhatap olmamaya çalış...
babanı sakin bir zamanında yakala ve baba kız konuşmak istediğini söyle...
anlat babana...ben büyüdüm de,bana çocuk muamelesi yapmayın de...
kötü söz söylemeyin,bana vurmayın de...
sarıl babana,bana seni seviyorum kızım deyin de...bunu duymak istiyorum de...
babacım senin sinirlenmeni istemiyorum de.içinden ne gelyorsa söyle...
hepsi kalmasa da birazı kalır aklında ve DANK eder belki...
cahilliğine ve hastalığına ver ama bir dahada öyle ortamlarda bulunma,uzaklaş...
kıyamam ya...canım benim...
sevgiyle kal...
 


Bu yoruma aynen katılıyorum.
 
senı cok ıyı anlıyorum...
benım babamda seker hastası ve bu sınırlılıgı akresıflıklerı seker hastalıjklarından kaynaklanıyor ben 20 yasındayım ve en ıstedıgım sey babamı ozlemektır...
hanı babanı sen secemıyorsun oyuzden elınden gelecek tek bsey var ıyıce derslerıne asılıp unv.sınavında ıyı bı yerlere gıdıp hayatını kurtarmak.babam sıddet uygulamaz bana ama sozlerı lafları hatta bazen cocuk gıbı davranması ınsanı cıleden cıkarıyor.bılıyorum sonradan pısmanlık duyuyor ama arkadasımızn dedıgı gıbı acılan yaralar kapanmıyor...
Suan bızım ıcın tek bı yol var ODA KENDI AYAKLARIMIZIN USTUNDE DURMAK..
 

baba kıymetiyle ne alakası var bu durumun kavrayamadım..
50 yaşında bir adam..yeterince olgun,ruh hastası değilse bu davranışı tamamen insanlık dışı!!
baba dediğimiz eğer gerçekten baba olabildiyse namussuzluk,ahlaksızlık yapmamış kızının suratına tükürmez hemde herkesin içinde.. ya da market arabasıyla ayaklarını ezmeye çalışmaz bu ruh hastası olduğunu gösteriyor..
vicdanlı bir baba cam kırdı diye evladının dudağını patlatmaz, bunların baba kıymeti bilmekle bağdaştırmanın gereksiz duygusallık olduğunu düşünüyorum..
sen ne yapacaksın tatlım,sabredeceksin..
ona yaklaşmaya çalışacaksın izin veriyorsa,iletişim kurmaya çalış..
belki aranız da bir soğukluk olmuştur..asla dayak yeme..
buna müsade etme,babadır döver,diyenlere de inanma ,dayağı yiyecek olan sensin..
kimse kimseye vuramaz arkadaşım.. ister baban olsun ister annen,dini sorumluluklar sadece evlatların üstüne değildir..
eğer baban bildin bileli böyle ise 18 yaşındasın eğitimine devam et yolunu çiz.. koca mevzusuna da nereden gelindi anlamıyorum..bir kadının hayatında baba yoksa koca mı olmak zorunda illa??
babadan veya kocadan illa böyle muamele görmek zorunda mı yoksa?
 
canım benım yalnız olmadıgını bıl ben 22 orumyaşındayım ve babamı çok sevıyrum ama bı okadarda nefret edıyorum bneım babmın yaptıklarını anlatsam sıze varya aklınız hayalınız durur ve kesınlıkle ne kdar kotu olursa olsun beımkı kadar degıldır bunu aklından öıkarma çunku benımkı turunun son ornegı
 
canım hiç birimizin ailemizi seçme hakkımız yok maalesef. bazı şeylere maalesef göğüs germek zorundayız.. en sevdiğimiz kişilerden bu tarz tepkilerler bu tarz hareket ve hakaretlerle karşılaşınca başkalarına daha zor güvenir oluyor insan. babanın yaptığı kesinlikle kabul edilebilir bir davranış değil şeker hastası insan sinirli olabilir belki ama bu ailesine hakaret etme şiddet eğiliminde bulunma hakkını kesinlikle vermiyor benim dedemde şeker hastası evet o da çoğu zaman sinirli olabiliyor ama sinirli olduğu zamanlarda ya dışarı çıkıyor ya da yatıp uyuyor ama asla ve asla şiddete başvurmuyor ki psikolojik bir tedavi de görmedi. yani hiç bir zaman sığınmadı bunun arkasına. senin yaacağın tek şey sakin bir zamanın da ya konusmak (ki orda ters birşey söylesen parlayabilme ihtimli çok yüksek) ya da kendini biraz geri çekmek hatasını atlatmaya çalışmak canım.. herşeyin güzel olması için düzelmesi için şu mübarek gunlerde bol bol dua et canım ve üzülme :1hug: a.s.
 
canım eğer okuyosan bi an önce başka bi şehirde üniversite kazanmak için gece gündüz çalış.babanla çok muhatap olma.sorarsa cevap ver.bak baban şeker hastasıymış ve şeker sinirleri çok etkileyen bi hastalık.bence bu yüzdendir.benim de annem şeker hastası oradan biliyorum.kendini çok üzme heposi unutulur.sen dişini tırnağına tak gece gündüz çalış ve üniversiteni kazan.bence başka şansın yok
 
Canım bencede derslerine var gücünle çalış. Babana acıman lazım, dedin ya, böyle baba olur mu diye, ciddi sağlık sorunları olan yaşı ilerlemiş erkeklerde çok görülüyor psikotik eğilimler. Ve gerçekten sağlık sorunları sebebiyle aşırı saldırgan olan biriyle yaşamak insanı çok korkutan bir şey. Saldırganlığını yaşamak için çok dandik bahaneleri olacaktır. Dışarda yaşadığı en ufak tartışma kucağına aldığı kızının suratında yumruk olarak patlayabilir. Eğer yapabiliyorsanız -ki biliyorum çok zor- MUTLAKA psikiyatriste götürün. Antidepresan verilir mi bilmiyorum ama uygun ilaçlarla saldırganlığı dizginlenebilir. Sonuçta baba bu atsan atılmaz satsan satılmaz.
 
Bunu söylemem ne kadar doğru bilmiyorum da bi sürü kadın kocalarının yemeklerine sakinleştirici ilaç katıyomuş ve işe yarıyomuş.Ama dozu abarttıkları için yan etkiler ortaya çıkıyomuş ve yakalanıyolarmış.Babanı bi psikiyatriste götüremesen bile sen git ve durumu anlat.Bu konuda kullanabileceğin bi ilaç olup olmadığını sor.Bi de tabi evde ve özellikle ev dışında mümkün olduğunca uzak dur.Bu tip insanlar konuşmaktan anlamaz
 
canım benim ya inan çok üzüldüm şeker hastaları sinirli oluyorlar işte ne olursa olsun o senin baban anlayış göstermesi gereken yaşı gereği baban ama belki elinde değil,hem şöyle düşün ona aniden birşey olursa ki Allah yine gecinden versin en azından sen vicdanen rahat edersin onun bu davvranışları karşısında bi evlat olarak aynı kötülükle karşılık vermedim diye
 
hay allahım dayak ha canım benim ne olur kendine sahip çık hayatını yönlendirmelerine izin verme bende çok şey gördüm babamdan ama şiddet çok farklı bi boyut bak benim okul hayatımı bitirdiler bende evlenip rahatlamaktan başka bi seçenek bulamadım öyle daraldımki o evde tek hatam netydi biliyormusun 3 gündür çıktığım erkek arkadaşım hayatıom boyunca kimse ile çıkmamıştım her neise ben fen lisesi örencisi olacakken sınava götürmedi beni yanımda okusun dedi ne olur hayatına sahip çık ben şuan eşimin yardımları ile okuyorum çook mutluyum hamd olsun ama üzerinden ne kadar zamn geçerse geçsin unutulmuyo hala kızıyorum saygım var inan sevgim kalmadı kalamadı aileme gelirler 1 dediklerini 2 etmem kalırlar evimde ama o kadarda severler beni ama sevmiyorum sevemiyorum
 
babam çok sinirlidir ama bana sökmez, istediği kadar bişeylere sinirlensin bağırsın çağırsın. biliyo ki bana eğer ben birşeyi istemezsem asla yaptıramaz çünkü birbirimizin fotokopisiyiz. babam canım kanım ama bana böyle davranmasına müsade etmem kimse kusura bakmasın. kızıcaksa azarlıcaksa herkesin içinde değil eve geldiğimde odamda yapsın bu işi. o bana toplum içinde öyle yüzüme tükürecek yemin ederim cinnete bağlarım. o marketi tepesine yıkarım. kusura bakmasın. kim olursa olsun herkes sınırlarını bilecek. benim çocuğum diye bunları yapma hakkını kimse vermez ona. seninde yapacak birşeyin yok görmezden geleceksin ne söylerse söylesin duymayacaksın gerekirse. hep diyoruz ya seven erkek dokunmaya kıyamaz diye madem öyle babamızda seviyosa dokunmaya kıyamasın. (gerçi kafama bende yumruk yemiştim doorusu :)) araba kullanırken sağa döncem diycem yere sola döncem diyivermişim sağımı solumu bilmem de sağ taraftan uçan yumruğu gördüm acıyan tarafın sağ tarafın kızım bak unutma dedi)
 
Bir baba; çocuğunu çok seviyor. Kızını.

Ama sevebildiği kadar seviyor. Eskiden kendisinin sevilmiş olduğu kadar. Hâlâ sevilmekte olduğu kadar.

Sevmeyi ne kadar biliyorsa o kadar seviyor. En çok seviyor.

Sabahları yaprağına çiğ düşen balkondaki çiçeği sevdiği kadar. Yaz sıcağında çağıl çağıl akan dereden aldığı ferahlık kadar. Sabahları pencereye konan kuş kadar.

İşe giderken her gün aşağıki sokakta gördüğü ürkek kedi kadar. Dünyanın ucundaki karnı aç, bakışı fersiz bir esmer çocuğu ne kadar sevebiliyorsa, o kadar seviyor kızını. Durup dururken kalbi kırılan bir insan kadar.

Kendi canı, kendi ruhu, kendi yüreği kadar seviyor. Hatta daha çok.

Korumak istiyor, hiçbir şeye kıyamayacağı kızını. Sevebildiği kadar, korumak istiyor.

Kızı güzel yaşasın istiyor elbette. Gezsin, eğlensin, hep sevinsin.

Ah, şu el âlem meselesi olmasa. Keşke yaşadığı ortamlarda, geçmişte o kadar bol keseden konuşmamış olsaydı. Şimdi, fidan gibi gelişip büyüyen kızına bir tür hapis hayatı yaşatmaya kendisini mahkum edecek görüşleri dile getirmeseydi.

Olsun, çok da önemli değil konu komşu. Onların gözünde değerli biri olmak için, kızının tek bir mutlu gülüşünü feda eder mi?

İyi ki kendi çocukluğunun geçtiği koşullarda, o ortamda yaşamıyorlar şimdi. İçinde büyüdüğü aileye, o insanlara karşı kızına göstereceği hoşgörüyü savunamazdı. Üstelik ne kızı anlardı kendisini ne de karısı. Bu memleketteki hiçbir kadının kendisini bu konuda anlayamayacağını biliyor. Benzer hayatların erkeklerinden başka.

Hısım akraba içindeki erkeğin düşünceleri üzerindeki baskıyı nereden bilsin bir kadın. Zaten anlatılacak bir konu değil. Kimseye söylenmez, diye düşünüyor.

Hatta bazen insan kendisine bile söyleyemiyor. Üzerindeki baskının, düşüncelerini ve kişiliğini dönüştürdüğünü, kendisi bile göremeyebiliyor. “Herkes”in doğrusu, nasıl da günbegün kendi doğrusu oluyor.

Kızı günden güne büyürken, aile büyükleriyle, memleketteki akrabalarla, ara sıra görüşmek bile yeterince zor oluyor, bazen.

Olsun, bunlar çok da önemli değil. Asıl konu, kendi yaşadıkları çevrede kızını koruma gereği duyması.

Hani hep denir ya; kızına güvenmemekten değil de etrafa, dünyaya güvenmemekten. Elbette erkeklere güvenmemekten. Öyle işte. Kızı için, onun üzülmemesi için.

Biricik kızına uyguladığı her kısıtlama, onun kaldıramayacağı yüklerle karşılaşmasından korktuğu için.

Evet, bazen üzüyor. Kızının kendisine kızdığını da biliyor. Hatta eskisi gibi sevmediğini de. Olsun. Sevmesin. Daha büyük üzüntüler yaşamaması için kızını biraz üzmeyi de onun tarafından sevilmemeyi de kabul ediyor.

Peki, dünya o kadar kötü mü?

Değil mi? Bu çevrede, bu koşullarda yaşarken, bu kadar korumaya gerek yok diye düşünülebilir mi? Yoksa yeterince denetlemiyor mu? Daha da mı fazla kontrol altında tutmalı?

Peki, aynı şehirde, aynı sokakta yaşayan babalar arasında, bu yaklaşım farkı nasıl oluşuyor?

Çevre, aynı çevre; dünya, aynı dünya! Tutumlardaki bu fark, “iyi baba”, “kötü baba” olmaktan da kaynaklanmıyordur herhalde.

Bu, dünyayı farklı algılamakla ilgili bir şey olsa gerek. Adı üstünde “görüş” bu. Görme işiyle fikir arasındaki bağlantı…

Peki, aynı dünyayı, aynı mahalleyi, aynı ortamı neden herkes aynı görmüyor? Neden “bir kız” için ne kadar “uygun” olduğu konusunda farklı “görüş”ler var? Ve kendisinin görüşü, nasıl oluşmuş acaba?

Geçmişte, gençliğinde yaşadıklarından mı? Son zamanlarda tanık olduklarından mı?

Ya erkeklerin kötü niyetli ve tehlikeli olduğunu düşünmek? Kişinin başkaları hakkındaki görüşü, onun iç dünyasını ele vermez mi?

Aslında kızını korumak gereği duyduğu anlayış, kendi geçmişindeki erkeklik anlayışı değil mi? Şimdiye kadar karşı çıkmadığı…

Bilmiyor. Bunları bilmiyor, ama sevdiğini biliyor. Ta yüreğinin içinden seviyor.

Sevebildiği kadar aslında.....
 
cnm kıyamam ben sana
Maalesef arkadaşlarımızı seçtiğimizgibi ailemizi seçemiyoruzbenneyaptımki
babanla ortak bişeyler yapmamaya çalış..
böyle bi durumda ne denir bilmiyorum baban o senin elden bişey gelmez olduğu gibi kabullenmen lazım
üzme kendini:1hug:
 

evet bunu bende düşündüm ama Hangisi birçok var ancak psikoloğun duruma göre vermesi lazım kafadan olmaz..ve o ilaçlar çok uyku yapıyomuş adam işe gidicek akşama kadar uyuklar
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…