Herkese merhaba,
2015 Şubat ayından itibaren bebek istemeye başladık. Burada yazılan bir çok şeyi okudum ve eğer bir gün hamile kalırsam bende başımdan geçenleri yazmaya karar verdim. Öncelikle benim gibi belli bir zaman sonra hiç hamile kalamayacağını düşünenlere, sürekli belirtileri karşılaştıranlara ve her adet olduğunda yıkılan arkadaşlarıma bu yazıyı yazıyorum.
Ben pkolu olmama rağmen klomen ile kolayca hamile kalacağımı düşünüyordum ilk zamanlarda. 1. denememizde klomen kullandım ama çatlatma iğnesi olmadım. 21. gün progesteron seviyem 5 çıktı. Doktor 10 olsa daha iyi olurdu ama 5 te yeterli bir değer dedi. Sonuç olumsuz. 2. denememizde klomen kullandım. Progesteron seviyem "0" çıktı. Önümüzdeki diğer ayda da menogon (iğne) kullandım ama pkom daha da arttı. Önümüzdeki 3 ayda da düzelme olmadı. Hatta 4. ayımda kist oluştu. Yumurtam çatlamadığı için denemelere ara verdik. 40 gün sonra adet olabildim. Bu arada 3. ayda insülin direnci olduğunu fark etmiştik ve matofin kullanmaya başladım. Tam 5. ayımda tüp bebek merkezlerine (devlet- özel her yere) görüşmeye gitmişken pko'mun iyileştiğini öğrendim. (Daha 5. ayımda tüp bebek merkezine gitmemin nedeni ömür boyu ilaç kullanmam gereken yüksek düzeyde kolesterolüm var ve bebek istediğim için ilacımı alamıyorum. İlaç içmemekte ömrümü kısaltıyor ne yazık ki) Özetle anladım ki, insülin direnci ve pko arasında ciddi bir ilişki var gerçekten. Bu arada denemelere devam ettik ve matofin içtiğim 3 ayda da 5 kilo verdim. Yine de klomen olmadan yumurtalarım tam gelişmiyordu. Denemelerimizin 6-7-8-9. ayları çok verimliydi ve birden fazla bile yumurta oluştu. Her defasında forumlarda yazılan belirtileri birebir yaşadım. Özellikle kasıkta batma her defasında oldu. Sadece göğüslerimde hassasiyet ve şişme olmadı. Bir ay tatile gittiğimiz için ara verdim ve döndüğümde yine klomen+ovitrelle ile denemelere devam ettik.
Son zamanlarda bende ve eşimde hiç bir sorun olmamasına rağmen bebeğimiz olmuyordu. Bu arada eşimin değerleri normalden daha iyi onda herhangi bir sıkıntı yoktu. İstemeden insan kendini kötü hissediyor ama neyse ki eşimin benim kadar bebek isteği olmadığı için sürekli bana destek olup, benim psikolojik olarak yıprandığımı ve üzülmememi söylüyordu. Bu arada takip etme gün gün hesaplama ve kendini dinleme diyenlere gıcık oluyordum; sanki mümkün. Evet takıntı haline getirmiş olabilirim ama ben böyle mutluyum :)
Doktorum değerlerimin çok çok iyi olduğunu artık sorunu bilemediğini söyledi. Hatta son denememizde 10 civarı olması gereken progesteron 250 çıktı :S:S Daha önceki iyi geçen aylarda da 30 civarı olup bir kere 80 çıkmıştı. Progesteron 250 çıkınca kendimi yine hamile sandım ve ümitlendim. 8. ayda da beta hcg siklusun 25. günü 7 çıktı. Yine kendimi hamile sandım ve 2 gün sonra sıfırlandı. Yani her ay farklı şekilde bir sürü hayal kırıklıkları. Bir zamanı olduğuna kendimi inandırdım, çok fazla gözyaşı dökmedim ama zaten sabırsız bir insan olduğum için sürekli düşünmekten kendimi alamadım.
En son progesteron seviyem 250 çıktığından doktorumun da yönlendirmesi ile başka bir doktora gitme kararı aldım. Diğer doktorda sağlıklı beslen ve spor yap dedikten sonra ikinci kontrolde pko geri gelmiş dedi ve ben yıkıldım. Aşılama yapılması gerekli artık bu kadar denemeye dedi. Bende kendi doktorum gittim tekrar teyit etmek için ve o da aynı şeyi söyledi. Gerçekten ilk aylara benzer şekilde pko geri dönmüştü.
Eşimle aşılama yaptırmaya karar verdik ama ben hem pko'nun geri gelmesi hemde aşılama ile bir çok olumsuz sonuç alan yazıyı okuyarak umutsuzluğa kapıldım. Nasıl olsa tutmayacak 3. denemeden sonra inşallah tüp bebekte tutar diyordum. Her ay mutlaka hamile kalırım diye düşünüp yaptırdığım saç boyamı bu ay yaptırmadım. Uzun süredir içmediğim kolanın dibine vurdum :) Aşılama günü işlemler bittikten sonra yine içimde bir umut belirdi. Bu sefer 4 adet yumurtam oluşmuştu hatta. Biri baskın olup 18 mm, diğer ikisi 15 mmdi ve bir diğeri de çok küçüktü. Aşılamadan bir hafta sonra bikini bölgesinde bir şişlik fark ettim. Bir tarafım hamilelik mi derken diğeri kist mi acaba dedi. Eşim göremedi bile sana öyle geliyor çok takıyorsun dedi. Belirtilerde aradım ama bulamadım. Sonra göğüslerimde de hassasiyet, kasıklarımda batma olmadığında ve sivilcem çıktığında anladım ki tutmadı. Pazar günü hiç olmayan bir ağlama krizi baş gösterdi. Adet olduğumu öğrendiğim hiç bir defa da yoğun bir ağlama yaşamamıştım ama kendimi durduramadım. Salı günü sat'a göre 3+4'te işten geç çıktığım ve moralimin çok bozuk olduğu bir akşam, ziyaret nedeniyle tesadüfen annemle hastanedeydik. Dayanamayıp yine ağlamaya başladım. Negatifse erken öğrenelim dedik ve bu baskıdan kurtulmak istedim. Beraber hemen acilde kan verdik. Eve geldim tam yatmak üzere iken gece 12de telefondan sonuçlara baktım ve değerim 64 :) İnanamadım ve şoka girdim. En son hatırladığım kesin yanlış diye sayıklıyordum ve eşim beni sakinleştirmeye çalışıyordu. 2 gün sonra değerim 250 sonradaki iki gün ise 574 çıktı.
Hamileydim ama her ölçtürdüğümde değer sıfırlanacak diye ödüm kopuyordu. Olumsuz ya da negatif olmadım ama insan endişelenmeden edemiyor. İlk kontrolde iki kere gördük ama ikincisi daha küçüktü. Bir hafta sonra tek kese vardı. Kaybolan ikiz sendromu yaşadım. Gerçekten çok isterdim ikiz olmasını ama nasıl hayırlısı ise öyle olsun dedim. Yeter ki sağlıklı olsun. Bir tane olsun bizim olsun :) Çok uzun yazdım biliyorum ama çok şey başıma geldi ve bunlardan biri sizinde başınıza gelebilir diye detay yazmak istedim.
Şimdi belirtilere gelelim. Aylarca benim sürekli arama yaptığım bu konu ile ilgili klişe bir lafım olacak. Ben şanslıydım belki ama gerçekten adet geçmeden kolay kolay belirti olmuyor.
3. hafta bikini bölgesinde aynı rahim üstüne benzeyen dışarı doğru çıkıntı. Zor fark ediliyor ama ben hemen anladım. Daha sonra biraz daha belirginleşti. (doktora sordum gerçekte rahimmiş:))
3. hafta yaşadığım yoğun umutsuzluk ve ağlamayı bebeğe bağlıyorum. Gerçekten psikolojik olarak çok çok kötü olmamama rağmen kendimi ağlamayı durduramıyordum. Bence tek başına bir belirti değil yine de. Öğrendiğim günden beri hiç huysuzluğum olmadı ama duygularım olumlu olarak yoğunlaştı.
Adet günüme kadar hiç kasık batmam olmadı.
Adet olmam gereken sabah 5 dakika adet ağrısı oldu ve 1 saat sonra pembe ve kahverengi kanama geldi. Önce daha sıvıydı 1-2 gün içinde koyulaşıp katılaştı. İlk 10 sn panik olsam da okuduklarımdan yerleşme kanaması olduğunu anladım. Kırmızı bir akıntı görene kadar da doktora haber vermemeye karar verdim. Ayrıca azalması da panik olmama engel oldu.
5. haftanın başlarında sonunda göğüslerim şişti :) Ama koyulaşma ya da uçta süper bir hassasiyet yok. Adet olmadan önce bu belirtiyi beklemeyin bence. Moral bozuyor :)
Belirtiler bu kadar. Ne bulantı ne kusmam oldu. 8. haftadayım hala midem bulanmıyor. Baş dönmem de çok hızlı kalkınca oluyor ama o hep olurdu. Kasıklarda sürekli batma da olmuyor ama arada sırada adet ağrısı gibi 5 dk ağrıyor ve geçiyor.
Hala dua ediyorum bebeğimi Allah bize bağışlasın diye. Hamile olduğunuzu öğrenince sürekli kese var mı? Bebek var mı? Kalp atışı var mı? Sağlıklı mı? sorular bitmiyor. Ama bu süreç çok güzel bence keyfini çıkarın. Ama unutmamak lazım ki, bebeği kucağımıza almak önemli olan. Umarım hamileler arkadaşlarım bebeklerini sağlıkla kucaklarına alırlar, bebek isteyen arkadaşlarım da bir an önce bebeklerine kavuşurlar.
Bu arada benim sıpam 8 haftalık, 16 mm boyunda ve kalp atışını duyduk... Benim sadece bir yıl içinde uğraşlarım sonucu oldu ama bir çok insan yıllar sonra mutlu haberi alıyor. Bir sürü güzel hikaye var. Bu yüzden umut etmekten hiç vazgeçmeyin lütfen...
2015 Şubat ayından itibaren bebek istemeye başladık. Burada yazılan bir çok şeyi okudum ve eğer bir gün hamile kalırsam bende başımdan geçenleri yazmaya karar verdim. Öncelikle benim gibi belli bir zaman sonra hiç hamile kalamayacağını düşünenlere, sürekli belirtileri karşılaştıranlara ve her adet olduğunda yıkılan arkadaşlarıma bu yazıyı yazıyorum.
Ben pkolu olmama rağmen klomen ile kolayca hamile kalacağımı düşünüyordum ilk zamanlarda. 1. denememizde klomen kullandım ama çatlatma iğnesi olmadım. 21. gün progesteron seviyem 5 çıktı. Doktor 10 olsa daha iyi olurdu ama 5 te yeterli bir değer dedi. Sonuç olumsuz. 2. denememizde klomen kullandım. Progesteron seviyem "0" çıktı.
Son zamanlarda bende ve eşimde hiç bir sorun olmamasına rağmen bebeğimiz olmuyordu. Bu arada eşimin değerleri normalden daha iyi onda herhangi bir sıkıntı yoktu. İstemeden insan kendini kötü hissediyor ama neyse ki eşimin benim kadar bebek isteği olmadığı için sürekli bana destek olup, benim psikolojik olarak yıprandığımı ve üzülmememi söylüyordu. Bu arada takip etme gün gün hesaplama ve kendini dinleme diyenlere gıcık oluyordum; sanki mümkün. Evet takıntı haline getirmiş olabilirim ama ben böyle mutluyum :)
Doktorum değerlerimin çok çok iyi olduğunu artık sorunu bilemediğini söyledi. Hatta son denememizde 10 civarı olması gereken progesteron 250 çıktı :S:S Daha önceki iyi geçen aylarda da 30 civarı olup bir kere 80 çıkmıştı. Progesteron 250 çıkınca kendimi yine hamile sandım ve ümitlendim. 8. ayda da beta hcg siklusun 25. günü 7 çıktı. Yine kendimi hamile sandım ve 2 gün sonra sıfırlandı. Yani her ay farklı şekilde bir sürü hayal kırıklıkları. Bir zamanı olduğuna kendimi inandırdım, çok fazla gözyaşı dökmedim ama zaten sabırsız bir insan olduğum için sürekli düşünmekten kendimi alamadım.
En son progesteron seviyem 250 çıktığından doktorumun da yönlendirmesi ile başka bir doktora gitme kararı aldım. Diğer doktorda sağlıklı beslen ve spor yap dedikten sonra ikinci kontrolde pko geri gelmiş dedi ve ben yıkıldım. Aşılama yapılması gerekli artık bu kadar denemeye dedi. Bende kendi doktorum gittim tekrar teyit etmek için ve o da aynı şeyi söyledi. Gerçekten ilk aylara benzer şekilde pko geri dönmüştü.
Eşimle aşılama yaptırmaya karar verdik ama ben hem pko'nun geri gelmesi hemde aşılama ile bir çok olumsuz sonuç alan yazıyı okuyarak umutsuzluğa kapıldım. Nasıl olsa tutmayacak 3. denemeden sonra inşallah tüp bebekte tutar diyordum. Her ay mutlaka hamile kalırım diye düşünüp yaptırdığım saç boyamı bu ay yaptırmadım. Uzun süredir içmediğim kolanın dibine vurdum :) Aşılama günü işlemler bittikten sonra yine içimde bir umut belirdi. Bu sefer 4 adet yumurtam oluşmuştu hatta. Biri baskın olup 18 mm, diğer ikisi 15 mmdi ve bir diğeri de çok küçüktü. Aşılamadan bir hafta sonra bikini bölgesinde bir şişlik fark ettim. Bir tarafım hamilelik mi derken diğeri kist mi acaba dedi. Eşim göremedi bile sana öyle geliyor çok takıyorsun dedi. Belirtilerde aradım ama bulamadım. Sonra göğüslerimde de hassasiyet, kasıklarımda batma olmadığında ve sivilcem çıktığında anladım ki tutmadı. Pazar günü hiç olmayan bir ağlama krizi baş gösterdi. Adet olduğumu öğrendiğim hiç bir defa da yoğun bir ağlama yaşamamıştım ama kendimi durduramadım. Salı günü sat'a göre 3+4'te işten geç çıktığım ve moralimin çok bozuk olduğu bir akşam, ziyaret nedeniyle tesadüfen annemle hastanedeydik. Dayanamayıp yine ağlamaya başladım. Negatifse erken öğrenelim dedik ve bu baskıdan kurtulmak istedim. Beraber hemen acilde kan verdik. Eve geldim tam yatmak üzere iken gece 12de telefondan sonuçlara baktım ve değerim 64 :) İnanamadım ve şoka girdim. En son hatırladığım kesin yanlış diye sayıklıyordum ve eşim beni sakinleştirmeye çalışıyordu. 2 gün sonra değerim 250 sonradaki iki gün ise 574 çıktı.
Hamileydim ama her ölçtürdüğümde değer sıfırlanacak diye ödüm kopuyordu. Olumsuz ya da negatif olmadım ama insan endişelenmeden edemiyor. İlk kontrolde iki kere gördük ama ikincisi daha küçüktü. Bir hafta sonra tek kese vardı. Kaybolan ikiz sendromu yaşadım. Gerçekten çok isterdim ikiz olmasını ama nasıl hayırlısı ise öyle olsun dedim. Yeter ki sağlıklı olsun. Bir tane olsun bizim olsun :) Çok uzun yazdım biliyorum ama çok şey başıma geldi ve bunlardan biri sizinde başınıza gelebilir diye detay yazmak istedim.
Şimdi belirtilere gelelim. Aylarca benim sürekli arama yaptığım bu konu ile ilgili klişe bir lafım olacak. Ben şanslıydım belki ama gerçekten adet geçmeden kolay kolay belirti olmuyor.
3. hafta bikini bölgesinde aynı rahim üstüne benzeyen dışarı doğru çıkıntı. Zor fark ediliyor ama ben hemen anladım. Daha sonra biraz daha belirginleşti. (doktora sordum gerçekte rahimmiş:))
3. hafta yaşadığım yoğun umutsuzluk ve ağlamayı bebeğe bağlıyorum. Gerçekten psikolojik olarak çok çok kötü olmamama rağmen kendimi ağlamayı durduramıyordum. Bence tek başına bir belirti değil yine de. Öğrendiğim günden beri hiç huysuzluğum olmadı ama duygularım olumlu olarak yoğunlaştı.
Adet günüme kadar hiç kasık batmam olmadı.
Adet olmam gereken sabah 5 dakika adet ağrısı oldu ve 1 saat sonra pembe ve kahverengi kanama geldi. Önce daha sıvıydı 1-2 gün içinde koyulaşıp katılaştı. İlk 10 sn panik olsam da okuduklarımdan yerleşme kanaması olduğunu anladım. Kırmızı bir akıntı görene kadar da doktora haber vermemeye karar verdim. Ayrıca azalması da panik olmama engel oldu.
5. haftanın başlarında sonunda göğüslerim şişti :) Ama koyulaşma ya da uçta süper bir hassasiyet yok. Adet olmadan önce bu belirtiyi beklemeyin bence. Moral bozuyor :)
Belirtiler bu kadar. Ne bulantı ne kusmam oldu. 8. haftadayım hala midem bulanmıyor. Baş dönmem de çok hızlı kalkınca oluyor ama o hep olurdu. Kasıklarda sürekli batma da olmuyor ama arada sırada adet ağrısı gibi 5 dk ağrıyor ve geçiyor.
Hala dua ediyorum bebeğimi Allah bize bağışlasın diye. Hamile olduğunuzu öğrenince sürekli kese var mı? Bebek var mı? Kalp atışı var mı? Sağlıklı mı? sorular bitmiyor. Ama bu süreç çok güzel bence keyfini çıkarın. Ama unutmamak lazım ki, bebeği kucağımıza almak önemli olan. Umarım hamileler arkadaşlarım bebeklerini sağlıkla kucaklarına alırlar, bebek isteyen arkadaşlarım da bir an önce bebeklerine kavuşurlar.
Bu arada benim sıpam 8 haftalık, 16 mm boyunda ve kalp atışını duyduk... Benim sadece bir yıl içinde uğraşlarım sonucu oldu ama bir çok insan yıllar sonra mutlu haberi alıyor. Bir sürü güzel hikaye var. Bu yüzden umut etmekten hiç vazgeçmeyin lütfen...