- 2 Ekim 2012
- 108
- 0
- 26
Facebook'ta 'BENCE' de yazı ve yorumları okuyorum...
Yorucu ve sevgilimden haber alamadığım bir gün. Üzgünüm, dikkatimi dağıtmaya çalışıyorum.
Bence'de bir konu gördüm vatan ile ilgili, yorum yazdım. Tek hassas noktamdı, insanlarla tartışmaya açık olduğum.
Birileri yazıyor ben cevap veriyordum. Kimileriyle aynı fikirdeydim fakat bir anda yalnız kaldım . Kalanlarla oldukça zıt düşünüyordum. Herkes bana yüklenirken biri girdi bu tartışmaya... Benden beter benim düşüncemde biri. O konuşuyor ben mest oluyordum bende dahil herkes susmustu tek kelime yazan yok.
Kafamdaki onlarca soruyu bir kenara bırakmıştım . Çabamın karşılığını almıştım ve dikkatimi başka birşey üzerinde toplamıştım.
Gece saat 3 oldu ve uyudum . Günlerdir belki ilk kez böyle neden ondan haber alamadığımı düşünmeden, sinirden ve meraktan ağlamadan uyumuştum. Sabah uyandım ve telefonumda mesaj. Günlerdir ulaşamadığım erkek arkadaşım tenezzül edip telefonunu açmış olmalı ki iletim raporları yağmış telefonuma :) Telefonu elime aldım aradım yine bakmadı, ardından bir mesaj 'Seninle görüşmek istemiyorum. BİTTİ' .
Şaşkınlıkla neden diye sordum cevap yok. Msne girdim nette takılıyor beyimiz. ISrarla ne olduğunu sorunca anlattı... Hastaneye kaldırmışlar telefonu ilk 2 gün acıkmış sonra kapanmıs kendi kendine. Onu dinlemeden tepki verdim diye de sinirlenmiş. Artık benle olmazmışşş:)
Bende aptal tabi, özür diledim düşünemedim falan diye ... Sonra barıştık. Dün gece facede olanları anlattım, bence ye giriyorum haberin olsun dedim. 'Sen bilirsin takıl kafana göre' dedi, peki dedim.
Yine bence'deyim. Bu kez ben BENCE dedim ve bir yazı yazdım. O gece yazan kişi bu defa benim açtığım bir konu hakkında yorum yapıyor. Çok mutlu oldum... Hem çok seviyeli hem de ne yazdığının farkında olan biri. Asılmak ya da saçma sapan muhabbetler yok.
Ne güzel bir arkadaş bir şeyler öğrenebileceğim, dinleyebileceğim. O yazıyor ben yazıyorum derken isimle bile hitap etmeden hoş bir sohbete dönüştü yazışmalar. Arada girip bize katılanlar da oldu, karşı çıkanlarda. Saygı çerçevesindeki o güzel sohbeti şapşalın biri bozdu!
Oldukça saçma bir giriş yaptı ve 'Üzerinizdeki hırka ne kadar güzel duruyor. Ben giyinsem bende de güzel durur mu ' tarzında bir şey söyledi. Bende kızdım fakat belli etmeden 'bayan hırkası giyinmek tercihinizse ben hırkamı göndereyim sizde giyinin dedim. Tabi konuyu oradan oraya çekti, güzel sohbeti bir anda bitirdi. Bu yazıdan sonra sohbet ettiğim kişi tek kelime dahi yazmadı. Kızmıştım hem bana asılana
Hem de sohbeti yarıda kesip iyi geceler demeden giden O'NA! Aradan 5 dk geçmedi ki face hesabıma özel mesaj geldi. 'Bu tarz muhabbetlerden hoşlanmıyorum. Sohbeti bir anda kestim kusura bakmayın. Başka bir konuda görüşmek üzere.' Bende önemli değil yazdım yine konuşuruz dedim, face hesabını ekledim. Gün bitti ve tekrar uyudum.
Uyandım ve erkek arkadaşıma dün gece olanları anlattım. Biraz fazla doğrucuyumdur :s bir şey söylemedi tmm dedi. Bir akşam sende katıl sohbet ederiz güzel oluyor dedim. Tamam dedi ama gelmedi.
Günlerce devam eden güzel ve seviyeli sohbetler hoş bir arkadaşlığa dönüştü. Var olan ilişkime saygı duyup arkadaşlığı ve konuşmayı seviyeli bir şekilde devam ettirdim. Uzun süre umursanmadığım halde neye sahip çıkmaya çalıştığımı anlamıyordum fakat erkek arkadaşımı seviyordum… Yavaş yavaş uzaklaşmıştı benden…
Yine erkek arkadaşımla konuşma çabam bitmek tükenmek bilmiyordu. Oysa olabildiğince uzak duruyordu benden. Bence’ye giriyorum sende gel dedim. Sen gir benim işim var dedi. Tamam dedim ve girdim…
Yine o büyüleyici güzellikte ki sohbette buldum kendimi. Yazıları heyecanla bekliyordum . Kafamın rahat olduğu tek yer orasıydı. Arkadaşlarımdan bile uzaklaşmıştım. Konuşup sohbet ederken arkadaşlığımız ayrılmaz ikili olmaya dönmüştü. Facede arkadaş listesinde ekliydik fakat hiç birbirimizin resimlerine bakmamıştık bile. Kısaca hiç tanımadığımız halde ruh ikizi gibiydik. Aynı şeyleri aynı anda yazar olmuştuk. Facede mesajlaşmaya başladık, özelden. Bana resimlerine bakabilir miyim diye sordu. Halbuki elinin altındaydı ve baksa haberim bile olmazdı. O ise benden izin almayı seçti. Tabiki dedim. Baktı bu sen misin dedi  Evet dedim. Peki, maşallah dedi , yorum yapmadı bir daha resimlerle ve benimle ilgili.
Nasıl oldu bilmiyorum telefonda konuşmaya dertleşmeye başladık. Onun sevdiği kız sıkıntılı benim sevdiğim çocuk. O bana sevdiği kızı anlatıyordu ben ona sevdiğim çocuğu.
Yine bir telefon konuşmasında çıktığı kızın onu 5 kişyle birden aldattığını anlattı. Bir ay önce öğrenmiş. Allahtan sevdiği kız o değil
Yine de gurur yapmış kendine.
Ertesi gün erkek arkadaşımla konuşuyorum niye benimle ilgilenmiyorsun diyorum . Cevap kısa ve net ‘S.. git, bitti’. Peki dedim ve bitti. Oturup hüngür hüngür ağlarken telefonum çaldı… Facedeki arkadaşım . Ne oldu diye sordu anlattım. Üzülme dedi, o üzülsün seni kaybettiğine. Fakat zoruma giden ayrılmaktan çok ettiği küfür olmuştu 
…
Günler geçtikçe daha da samimi olmuştuk. Bütün sıkıntılarımızı paylaşıyorduk. O kadar çok seviyordum ki onu , o olmadan bir gün geçiremezdim. O halde bile sadece arkadaş gözüyle bakıyordum ona.
Olağan konuşmalardan biriydi yine. Akşam üstü otururken telefonum çaldı. Açtım ! Sana bir şey söylemek istiyorum dedi . Söyle dedim. ‘Ben seni çok seviyorum’ dedi.??? ‘Anladın mı’ dedi? Bende anladım bende seni seviyorum dedim. Tabii sevmekten kastı arkadaş olarak diye düşündüm. Sen anlamadın dedi ve bende anladım bende seni seviyorum sevmesem niye konuşayım dedim. Peki dedi ve telefonu kapattı. O gün bir daha hiç konuşmadık. Ertesi gün yine konuşuyoruz. Bir şey söyledi ve ben kalakaldım. Sen beni anlamamışsın dedi! Kızdı bana , benimle dalga geçiyorsun dedi. Cevap veremedim. Dilimden usulca 1 hafta önce de başkasını seviyordun kelimeleri döküldü. Sustu! Haklısın dedi ve kapattık. Bilgisayarda oturuyordum ve msn açıktı. Msnden yazdı. Meğer benimle konuşmaya başladığında aklından çıkartmış sevdiğini. Ben anlamayayım diye de bana onu sevdiğini söylemiş. Hayatımda biri olduğu için yakıştıramamış kendine bana açılmayı. Sadece zamana ihtiyacım var deyip konuyu kapattım.
Olay kendimle hesaplaşma drumuna gelmişti artık. Hayatımda kimseyle konuşmayı bu kadar heyecanla beklememiştim. Evet farklı birşeydi içimdeki. Her sohbetimizde ağzım açık dinlerdim, yazdıklarını soluksuz okurdum . Sevgimin yanında büyük bir saygımda vardı ona karşı. Her kelimemi ölçüp tartıp söylerdim. Ayrı şehirlerde, ayrı kültürlerde büyümüş iki insan sanki yıllardır birlikteymiş gibi sohbet edebilirdik. Beni korkutansa hiç karşılaşmamış olmamızdı.
Aradan kısa bir zaman geçti. Her geçen gün daha fazla yaklaştık birbirimize. Anlamadan adı konmamış bir ilişkide bulduk kendimizi.
Yine bir konuşma günü ve benim arabayla ilk kaza yaptığım gün. Sinirden ve üzüntüden ölmek üzereyim . Eve geldim onu aradım, sağ olsun baya sakinleştirdi beni. Konuşurken sinirim de üzüntümde geçmeye başlamıştı. Bana küçük bir itirafta bulundu. Resimlerime baktığında beni o kadar çok beğenmiş ki , bu kız benim hayatımda olabilir mi acaba demiş . Beni sevme ihtimali var mı acaba demiş. Ama içine atmış
Tabi bende mutluluktan uçuyorum bunu duyunca 
Birkaç gün geçti ve ansızın gelen evlenme teklifi… Gel dedi evlenelim! Cümle buydu, eni boyu bu. Olmaz dedikçe ısrar etti. Yine aradan bir süre geçti ve okulumu bıraktım (Hemde üniversite 4. Sınıftım. Güzel bir bölümüm vardı. )kendimi ANKARA’da buldum. İlk defa karşılaştık 2-3 gün sonra nikah kıyıldı. 1 ay sonra düğün. Şimdi yaklaşık 5 yıldır evliyiz. Bu arada tekrar sınava girip kazandım bu sene bitiyor okulum inşallah.
Herkesin özendiği bir evliliğimiz var.
Sadece artık hitap şekillerimiz değişti; o bana kertenkele,reis,hacı diyor, ben onu aşkımın faresi, tosunum, askitontonum …
Allah herkese böyle güzel evlilk nasip etsin. Evet, biz internette tanıştık ve sevdik birbirimizi… Herkesin bitti bitecek diye beklediği evliliği 5 yıl sürdürdük. Sonsuza kadar sürmesi dileğimiz:)
Yorucu ve sevgilimden haber alamadığım bir gün. Üzgünüm, dikkatimi dağıtmaya çalışıyorum.
Bence'de bir konu gördüm vatan ile ilgili, yorum yazdım. Tek hassas noktamdı, insanlarla tartışmaya açık olduğum.
Birileri yazıyor ben cevap veriyordum. Kimileriyle aynı fikirdeydim fakat bir anda yalnız kaldım . Kalanlarla oldukça zıt düşünüyordum. Herkes bana yüklenirken biri girdi bu tartışmaya... Benden beter benim düşüncemde biri. O konuşuyor ben mest oluyordum bende dahil herkes susmustu tek kelime yazan yok.
Kafamdaki onlarca soruyu bir kenara bırakmıştım . Çabamın karşılığını almıştım ve dikkatimi başka birşey üzerinde toplamıştım.
Gece saat 3 oldu ve uyudum . Günlerdir belki ilk kez böyle neden ondan haber alamadığımı düşünmeden, sinirden ve meraktan ağlamadan uyumuştum. Sabah uyandım ve telefonumda mesaj. Günlerdir ulaşamadığım erkek arkadaşım tenezzül edip telefonunu açmış olmalı ki iletim raporları yağmış telefonuma :) Telefonu elime aldım aradım yine bakmadı, ardından bir mesaj 'Seninle görüşmek istemiyorum. BİTTİ' .
Şaşkınlıkla neden diye sordum cevap yok. Msne girdim nette takılıyor beyimiz. ISrarla ne olduğunu sorunca anlattı... Hastaneye kaldırmışlar telefonu ilk 2 gün acıkmış sonra kapanmıs kendi kendine. Onu dinlemeden tepki verdim diye de sinirlenmiş. Artık benle olmazmışşş:)
Bende aptal tabi, özür diledim düşünemedim falan diye ... Sonra barıştık. Dün gece facede olanları anlattım, bence ye giriyorum haberin olsun dedim. 'Sen bilirsin takıl kafana göre' dedi, peki dedim.
Yine bence'deyim. Bu kez ben BENCE dedim ve bir yazı yazdım. O gece yazan kişi bu defa benim açtığım bir konu hakkında yorum yapıyor. Çok mutlu oldum... Hem çok seviyeli hem de ne yazdığının farkında olan biri. Asılmak ya da saçma sapan muhabbetler yok.
Ne güzel bir arkadaş bir şeyler öğrenebileceğim, dinleyebileceğim. O yazıyor ben yazıyorum derken isimle bile hitap etmeden hoş bir sohbete dönüştü yazışmalar. Arada girip bize katılanlar da oldu, karşı çıkanlarda. Saygı çerçevesindeki o güzel sohbeti şapşalın biri bozdu!
Oldukça saçma bir giriş yaptı ve 'Üzerinizdeki hırka ne kadar güzel duruyor. Ben giyinsem bende de güzel durur mu ' tarzında bir şey söyledi. Bende kızdım fakat belli etmeden 'bayan hırkası giyinmek tercihinizse ben hırkamı göndereyim sizde giyinin dedim. Tabi konuyu oradan oraya çekti, güzel sohbeti bir anda bitirdi. Bu yazıdan sonra sohbet ettiğim kişi tek kelime dahi yazmadı. Kızmıştım hem bana asılana

Uyandım ve erkek arkadaşıma dün gece olanları anlattım. Biraz fazla doğrucuyumdur :s bir şey söylemedi tmm dedi. Bir akşam sende katıl sohbet ederiz güzel oluyor dedim. Tamam dedi ama gelmedi.
Günlerce devam eden güzel ve seviyeli sohbetler hoş bir arkadaşlığa dönüştü. Var olan ilişkime saygı duyup arkadaşlığı ve konuşmayı seviyeli bir şekilde devam ettirdim. Uzun süre umursanmadığım halde neye sahip çıkmaya çalıştığımı anlamıyordum fakat erkek arkadaşımı seviyordum… Yavaş yavaş uzaklaşmıştı benden…
Yine erkek arkadaşımla konuşma çabam bitmek tükenmek bilmiyordu. Oysa olabildiğince uzak duruyordu benden. Bence’ye giriyorum sende gel dedim. Sen gir benim işim var dedi. Tamam dedim ve girdim…
Yine o büyüleyici güzellikte ki sohbette buldum kendimi. Yazıları heyecanla bekliyordum . Kafamın rahat olduğu tek yer orasıydı. Arkadaşlarımdan bile uzaklaşmıştım. Konuşup sohbet ederken arkadaşlığımız ayrılmaz ikili olmaya dönmüştü. Facede arkadaş listesinde ekliydik fakat hiç birbirimizin resimlerine bakmamıştık bile. Kısaca hiç tanımadığımız halde ruh ikizi gibiydik. Aynı şeyleri aynı anda yazar olmuştuk. Facede mesajlaşmaya başladık, özelden. Bana resimlerine bakabilir miyim diye sordu. Halbuki elinin altındaydı ve baksa haberim bile olmazdı. O ise benden izin almayı seçti. Tabiki dedim. Baktı bu sen misin dedi  Evet dedim. Peki, maşallah dedi , yorum yapmadı bir daha resimlerle ve benimle ilgili.
Nasıl oldu bilmiyorum telefonda konuşmaya dertleşmeye başladık. Onun sevdiği kız sıkıntılı benim sevdiğim çocuk. O bana sevdiği kızı anlatıyordu ben ona sevdiğim çocuğu.
Yine bir telefon konuşmasında çıktığı kızın onu 5 kişyle birden aldattığını anlattı. Bir ay önce öğrenmiş. Allahtan sevdiği kız o değil

Ertesi gün erkek arkadaşımla konuşuyorum niye benimle ilgilenmiyorsun diyorum . Cevap kısa ve net ‘S.. git, bitti’. Peki dedim ve bitti. Oturup hüngür hüngür ağlarken telefonum çaldı… Facedeki arkadaşım . Ne oldu diye sordu anlattım. Üzülme dedi, o üzülsün seni kaybettiğine. Fakat zoruma giden ayrılmaktan çok ettiği küfür olmuştu 
…
Günler geçtikçe daha da samimi olmuştuk. Bütün sıkıntılarımızı paylaşıyorduk. O kadar çok seviyordum ki onu , o olmadan bir gün geçiremezdim. O halde bile sadece arkadaş gözüyle bakıyordum ona.
Olağan konuşmalardan biriydi yine. Akşam üstü otururken telefonum çaldı. Açtım ! Sana bir şey söylemek istiyorum dedi . Söyle dedim. ‘Ben seni çok seviyorum’ dedi.??? ‘Anladın mı’ dedi? Bende anladım bende seni seviyorum dedim. Tabii sevmekten kastı arkadaş olarak diye düşündüm. Sen anlamadın dedi ve bende anladım bende seni seviyorum sevmesem niye konuşayım dedim. Peki dedi ve telefonu kapattı. O gün bir daha hiç konuşmadık. Ertesi gün yine konuşuyoruz. Bir şey söyledi ve ben kalakaldım. Sen beni anlamamışsın dedi! Kızdı bana , benimle dalga geçiyorsun dedi. Cevap veremedim. Dilimden usulca 1 hafta önce de başkasını seviyordun kelimeleri döküldü. Sustu! Haklısın dedi ve kapattık. Bilgisayarda oturuyordum ve msn açıktı. Msnden yazdı. Meğer benimle konuşmaya başladığında aklından çıkartmış sevdiğini. Ben anlamayayım diye de bana onu sevdiğini söylemiş. Hayatımda biri olduğu için yakıştıramamış kendine bana açılmayı. Sadece zamana ihtiyacım var deyip konuyu kapattım.
Olay kendimle hesaplaşma drumuna gelmişti artık. Hayatımda kimseyle konuşmayı bu kadar heyecanla beklememiştim. Evet farklı birşeydi içimdeki. Her sohbetimizde ağzım açık dinlerdim, yazdıklarını soluksuz okurdum . Sevgimin yanında büyük bir saygımda vardı ona karşı. Her kelimemi ölçüp tartıp söylerdim. Ayrı şehirlerde, ayrı kültürlerde büyümüş iki insan sanki yıllardır birlikteymiş gibi sohbet edebilirdik. Beni korkutansa hiç karşılaşmamış olmamızdı.
Aradan kısa bir zaman geçti. Her geçen gün daha fazla yaklaştık birbirimize. Anlamadan adı konmamış bir ilişkide bulduk kendimizi.
Yine bir konuşma günü ve benim arabayla ilk kaza yaptığım gün. Sinirden ve üzüntüden ölmek üzereyim . Eve geldim onu aradım, sağ olsun baya sakinleştirdi beni. Konuşurken sinirim de üzüntümde geçmeye başlamıştı. Bana küçük bir itirafta bulundu. Resimlerime baktığında beni o kadar çok beğenmiş ki , bu kız benim hayatımda olabilir mi acaba demiş . Beni sevme ihtimali var mı acaba demiş. Ama içine atmış

Birkaç gün geçti ve ansızın gelen evlenme teklifi… Gel dedi evlenelim! Cümle buydu, eni boyu bu. Olmaz dedikçe ısrar etti. Yine aradan bir süre geçti ve okulumu bıraktım (Hemde üniversite 4. Sınıftım. Güzel bir bölümüm vardı. )kendimi ANKARA’da buldum. İlk defa karşılaştık 2-3 gün sonra nikah kıyıldı. 1 ay sonra düğün. Şimdi yaklaşık 5 yıldır evliyiz. Bu arada tekrar sınava girip kazandım bu sene bitiyor okulum inşallah.
Herkesin özendiği bir evliliğimiz var.
Sadece artık hitap şekillerimiz değişti; o bana kertenkele,reis,hacı diyor, ben onu aşkımın faresi, tosunum, askitontonum …
Allah herkese böyle güzel evlilk nasip etsin. Evet, biz internette tanıştık ve sevdik birbirimizi… Herkesin bitti bitecek diye beklediği evliliği 5 yıl sürdürdük. Sonsuza kadar sürmesi dileğimiz:)
Eklentiler
Son düzenleme: