Kaç dost sığdırdınız bu hayata söyleyin bana....
Var mı ya da bir dostunuz şöyle sapasağlam;öl deyince ölen ,gel deyince gelen,gül deyince gülen,ağlarken hep bir tokat çarpan suratınıza...??
Seneleri paylaştığınız,günleri beraber saydığınız,gecelere beraber vardığınız,sabahın geldiğini anlamadığınız,bir sohbeti günlerce paylaştığınız,var olan bütün anılara eş saydığınız ,hayatın hangi kutucuğunu açsanız tebessümüyle aydınlandığınız,dünyayı kurtardığınız,her şeyi beraber tattığınız,doğruları suratınıza deli gibi çarpsa da asla kırılmadığınız,yanında kendinizle konuşur gibi konuşmaktan alınmadığınız,yeri gelince üstüne saldırmaktan korkmadığınız,ne olursa olsun hayatta tek lafınızla bir yerlerden kopup geleceğinden en az adınız kadar emin olduğunuz,günlerce tartışsanız bile akıl oyunlarında hep berabere kaldığınız,hem deli gibi güldüğünüz,hem deli gibi ağladığınız,ve hiç korkmadığınız yanında,korunacağınızdan emin ..
Canınız acırken hüzünden güldürmeye çalışmayacak;yaradan iz kalmasın diye kanatarak,bağırtarak temizleyecek, acınızdan bazen tırnaklarınızın etine girmesine ses etmeyecek....Çok mutluysanız eğer ,onu minik ayılar gibi mıncıklamanıza sadece gülecek...Her gün sizinle birlikte büyüyecek,ve hatta sizi de büyütecek...
Hiç kırılamayacağınız;kırılsanız bile affedileceğinden emin...Hiç kırmaya kıyamayacağınız;kırsanız bile tebessümü hep sizin...
Var mıdır böyle bir dostunuz ne olur söyleyin bana..??
.......................................
Ey isimsiz.....Şimdi sözüm sana...
Hep kızdın bana..Başka insanlara yüklediğim anlamlarla seslenmeyeyim diye sana..Söyle ben sana ne diyeyim ,ne olur yardım et bana...
Arkadaşım,ağabeyim,babam bazen,bazen kardeşim,en çok sırdaşım,çokça paylaşanım ,bir gün bebeğim,bir gün öğrencim ,bazen de hocam oldun..
Kızma yani bana...Dost desem bilirim olmaz sana.Hiçbir dilde karşıtı yok bunun anlatımlarda....
Sana ne desem anlamsız geliyor yani bu satırlarda..
Kelimeleri boş ver,harf dizimlerine takılma,insanların yükledikleri anlamlarda ne benim seni ,ne de senin beni tanımlayabileceğini düşünerek aldanma..Al bir kelimeyi,bin bir anlam yükle,ya da, ’’Adi_das’’ de kısaca...
Canım boş ver ya da artık detayları..
Sen bensin,ben de senim çokça.....
Yedi yaşında eğitimi sorgulamaya başladık seninle ilk öğretim kitaplarında,on iki yaşında insanları sorgulamaya başladık kaybolmuşluklarında,on yedisinde ruha daldık Mevlana’ları devirdik cilt cilt ,tekke kapılarında soluklandık her nefessiz kaldığımızda,ne oluyoruz diye kendimizi sorguladık sonra,baktık ki her gün başka bir değişim, aşka yelken açtık sorgulamamacasına .....Yendik...Yenildik..Berabere kaldık bazılarında...
Şimdi nedir bu hasret,nelere hazırlıktır yaşamda??
Bilmiyorum..
Ama görmesem de ,duymasam da seni ,iyi hazırlandık biz bu hayata,ayakta kalacağını biliyorum bu rauntta da...
Özlemden bahsetme..Ben hep bendeyim..
Ben de bulamazsan zaten içine haykır...
Hep bildin..
Şimdi de bil...
Bir o kadar da sendeyim...
Banu Kalaycı
Var mı ya da bir dostunuz şöyle sapasağlam;öl deyince ölen ,gel deyince gelen,gül deyince gülen,ağlarken hep bir tokat çarpan suratınıza...??
Seneleri paylaştığınız,günleri beraber saydığınız,gecelere beraber vardığınız,sabahın geldiğini anlamadığınız,bir sohbeti günlerce paylaştığınız,var olan bütün anılara eş saydığınız ,hayatın hangi kutucuğunu açsanız tebessümüyle aydınlandığınız,dünyayı kurtardığınız,her şeyi beraber tattığınız,doğruları suratınıza deli gibi çarpsa da asla kırılmadığınız,yanında kendinizle konuşur gibi konuşmaktan alınmadığınız,yeri gelince üstüne saldırmaktan korkmadığınız,ne olursa olsun hayatta tek lafınızla bir yerlerden kopup geleceğinden en az adınız kadar emin olduğunuz,günlerce tartışsanız bile akıl oyunlarında hep berabere kaldığınız,hem deli gibi güldüğünüz,hem deli gibi ağladığınız,ve hiç korkmadığınız yanında,korunacağınızdan emin ..
Canınız acırken hüzünden güldürmeye çalışmayacak;yaradan iz kalmasın diye kanatarak,bağırtarak temizleyecek, acınızdan bazen tırnaklarınızın etine girmesine ses etmeyecek....Çok mutluysanız eğer ,onu minik ayılar gibi mıncıklamanıza sadece gülecek...Her gün sizinle birlikte büyüyecek,ve hatta sizi de büyütecek...
Hiç kırılamayacağınız;kırılsanız bile affedileceğinden emin...Hiç kırmaya kıyamayacağınız;kırsanız bile tebessümü hep sizin...
Var mıdır böyle bir dostunuz ne olur söyleyin bana..??
.......................................
Ey isimsiz.....Şimdi sözüm sana...
Hep kızdın bana..Başka insanlara yüklediğim anlamlarla seslenmeyeyim diye sana..Söyle ben sana ne diyeyim ,ne olur yardım et bana...
Arkadaşım,ağabeyim,babam bazen,bazen kardeşim,en çok sırdaşım,çokça paylaşanım ,bir gün bebeğim,bir gün öğrencim ,bazen de hocam oldun..
Kızma yani bana...Dost desem bilirim olmaz sana.Hiçbir dilde karşıtı yok bunun anlatımlarda....
Sana ne desem anlamsız geliyor yani bu satırlarda..
Kelimeleri boş ver,harf dizimlerine takılma,insanların yükledikleri anlamlarda ne benim seni ,ne de senin beni tanımlayabileceğini düşünerek aldanma..Al bir kelimeyi,bin bir anlam yükle,ya da, ’’Adi_das’’ de kısaca...
Canım boş ver ya da artık detayları..
Sen bensin,ben de senim çokça.....
Yedi yaşında eğitimi sorgulamaya başladık seninle ilk öğretim kitaplarında,on iki yaşında insanları sorgulamaya başladık kaybolmuşluklarında,on yedisinde ruha daldık Mevlana’ları devirdik cilt cilt ,tekke kapılarında soluklandık her nefessiz kaldığımızda,ne oluyoruz diye kendimizi sorguladık sonra,baktık ki her gün başka bir değişim, aşka yelken açtık sorgulamamacasına .....Yendik...Yenildik..Berabere kaldık bazılarında...
Şimdi nedir bu hasret,nelere hazırlıktır yaşamda??
Bilmiyorum..
Ama görmesem de ,duymasam da seni ,iyi hazırlandık biz bu hayata,ayakta kalacağını biliyorum bu rauntta da...
Özlemden bahsetme..Ben hep bendeyim..
Ben de bulamazsan zaten içine haykır...
Hep bildin..
Şimdi de bil...
Bir o kadar da sendeyim...
Banu Kalaycı