Belki de hiç hayal kurmamak en doğru karardı...

hiç sağlıklı bi ilişki olmaz sizinki .
sevip sevmediğini bilmediğin bi adam, hastalığına rağmen hala netten birileriyle tanışmaya çalışan bir adam .

kendine de onada yazık etme tamamen kes irtibatını çünkü bu şekilde hayatına başkalarınıda alamaz ve bi şekilde evli bulursun kendini


Hastalığına rağmen netten başkalarıyla tanışma yok, benden evvel tanıştığı kendisine destek olan bir kadın mevzu.

Ama sağlıklı bir ilişki olur mu konusunu irdeliyoruz hep birlikte, teşekkür ederim katkınız için.
 
Yazınızın tamamını okudum ve üzüldüm, çünkü bu ilişkide asıl yıpranan taraf siz olmuşsunuz. Koskoca beş senede 3 kez görüşebilmişsiniz. Ne hissettiğinizi çok iyi anlıyorum, inanın ki...
Bu ilişkinin geleceği olup olmayacagına siz karar vereceksiniz, içinizdeki merhamet duygusundan dolayı mı birliktesiniz yoksa gerçekten seviyor musunuz bunu bende çözemedim. Tek anladıgım aşık olmadıgınız. Değer verdiginiz gerçekten çok belli oluyor ama evlilik yolunda ilerleyebilecek kadar seviyor musunuz onunla mutlu olabilecek misiniz bunları da düşünün. Kararınızı ona göre verin şuan konuşarak ona destek oluyor iyi geliyor olabilirsiniz ama bir gün vazgeçerseniz varsa böyle bir ihtimal daha fazla uzatmayın çünkü zor günlerinde kendisine destek olmuşsunuz size çok bağlanmıştır eminim ki. Benim size önerim biraz da kendinizi düşünün. Yaptıgınızı bi çok insan yapmazdı katlanmazdı böyle bir ilişkiye ama siz iyi niyetinizle elinizden gelen herşeyi yapmışsınız. Umarım en doğru kararı verir ve o yolda ilerlersiniz. Her ikinizinde çok mutlu olmasını diliyorum. Birlikte veya ayrı.. Nasıl mutlu olacaksanız öyle olun..


Ne diyeceğimi bilemedim.

Gerçekten çok teşekkür ederim.
 
Çok uzun ve hassas bir konu, elbette derdini anlatan herkesin meselesi hassastır ama burada ölümden dönmüş ve hastalığının etkilerini hayat boyu yaşayacak bir adam ve hayat boyu evliliği düşünmemiş ve düşünmeyeceğine inanmışken kararından dönmeye niyetlenmiş bir kadın var.

Bu detayı gözardı edecek ya da uzunluğuna atıfta bulunacak hanımlar devamını okuyarak yorulmayabilirler.

Beş yıldır tanıyoruz birbirimizi.

Bu beş yılın yarıdan fazlası onun ölümcül bir hastalığı yenmek için hastane ve evde tedavi olmasıyla geçti.

Ayrı şehirlerdeyiz ve toplamda üç kez yanıma geldi bu süreçte... Her seferinde de tam iyileşmemiş olduğu için dönüşte zor günler yaşadı.

Ona destek olmak, iyi hissettirmek, onu mutlu etmek beni de mutlu ediyordu.

Karşılıklı hediyeler, sürprizler, her gün saatlerce telefon görüşmeleri...

O ve ailesi bu süreci evliliğe giden bir ilişki olarak gördüler bense her seferinde evlilik düşünmediğimi çok net bir şekilde ifade ettim onlara, çevremde onu tanıyanlar tarafından duygusuzlukla suçlanarak...

Bu yaz bu şekilde gorusmemize dayanamadığını, hediyeler ve sürprizlerin ona çok özel hissettirdiğini, onu arkadaş olarak görmeye devam edeceksem ona hediye göndermemi istemediğini, bu şekilde kendisinin ve ailesinin umutlandıklarını söyledi.

Ben öteden beri kimseyle evlilik düşünmediğimi ona ısrarla ifade ettiğim için bana olan hislerini hastalığını atlatmada verdiğim destek ve zor günlerini unutturan birine duyduğu minnet olarak yorumladığımı her seferinde söyledim.

O ise duygularında samimi olduğunu, sadece minnet duygusu olsa hediyelerime karşılık vererek ve hayatımda bana destek olarak bunu karşıladığını düşüneceğini, hayalinin benimle bir ömür olduğunu söyledi her seferinde.

Gerçekten berbat zamanlar geçirdim, bir yandan onun yaşadığı ağır travma nedeniyle duygularında yanıldığına inanmam bir yandan hayatında evlilik düşünmemiş biri olarak ona olan düşkünlüğümün şefkat mi yoksa sevgi mi olduğunu anlayamayışım, günlerce bunları kafamda tartışım, onun sağlık problemleri benim de farklı sebeplerden yanına gidemeyişim ve bunları yüz yüze görüşemeyişimiz kabus gibiydi.

Günlerce kendime ve çevremde ondan haberdar olan birkaç kişiye birçok soru sordum ve evlilikten hala korktuğuma ama onunla evlilikten korkmayacağıma karar verdim neticede hayallerimizin ortak olduğuna inanıp planlar yapmaya başladık.

Çok erken yaşta başlayan ve yıllar içinde tekrarlayan hastalığı nedeniyle iş problemi var ki bulacağı iş de ömür boyu onu çok yormayacak ve hastalığını nuksettirmeyecek bir iş olmalı, mütevazı bir hayat, küçük hayaller... Benim için sorun teşkil etmiyor bunlar çünkü oldum olası hayal kurma konusunda bonkor değilim ve maddiyat konusunda büyük beklentilerim olmadı hiçbir zaman, mesleğimi dahi maddi kazanca yönelik düşünmedim, çocukluk hayalim olan işi yapıyorum.

Buraya kadar okuyanların gözlerine sağlık zira sıkıntı bundan sonra başlıyor.

Biz internette tanıştık. Benden önce yine nette tanıştığı bir kadın var ki yıllarca onun ne kadar iyi biri olduğunu dinledim ondan, o da hastalığı konusunda çok destek ve yardımcı oldu, öyle ki işlemleri çabuklaştırmak için araya birilerini koydu hatta tartıştığımız günlerde o kadına sordum durumunu, o da haberdar edip beni aramasını sağladı yani kötü niyetli bir kadın olduğunu düşünmüyorum ben de.

O kadınla üç dört ayda bir telefonlaşıyorlar, ben aramızda bir ilişki olması durumunda o kadından rahatsız olacağımı çünkü ne kadar aksini düşünsem de internetten tanışmaya sıcak bakmayacak bir ailede olduğumu bu nedenle "o senin gibi kimlerle gorusuyordur" önermesine "hayır, sadece ben varım" demek istediğimi söylemiştim.

Üstelik internette tanışmaya mesafeli olmamakla birlikte internette tanıştığım ve gelecek planları yapacağım birinin nette benden evvel tanıştığı bir kadınla -niteligi ne olursa olsun- iletişimini kabullenebilecek biri de değilim, bana karşı hislerine yıllarca ikna olamadığım adamın aynı hisleri ona da beslediğini düşündüm belki de, aynı yerde tanışmak, karşılıklı destek olarak başlayan ilişki...

O da makul buldu, kabul etti ve ertesi gün ondan yaptıkları için helallik isteyip iletişimi bitireceğini söyledi.

Bilmiyorum, belki bunu söylediğimde karşı çıksa, onu hayatından çıkaramayacağına sebepleriyle beni ikna etse dostuna vefalı davranıyor diye düşünecektim ve şu an içimde bu kuşkular olmayacaktı.

O gün mr çekimi vardı arayamadı, ertesi gün aradı kadın açmadı ve ben bu konuyu hatırlatınca arayarak sözünü tuttuğunu, "kafasinda bitirdiğini" söyledi.

Kafasında bitirmek... Bana rahatsız olmakta haklı olduğumu ifade edip iletişimi bitireceğine söz vermişken sadece arayarak sözünü tutmuş olduğunu kabullenmemi beklemek... Bu ifadeler beni rahatsız etti ve tartıştık, her yerden engelledim.

Arada ablasının ara ara yazdığı bir ay geçti, doğum günümden iki gün önce sözünü tutmadığı için özür dileyerek konuşmaya başladık, sorunun o kadınla gorusmeyecek olmak değil, hastalığında hakkı geçmiş birine "seni hayatımdan çıkartacağım" demek olduğunu söyledi ki kadın nişanlandı bu arada.

Ben artık meselenin karşı cins olmasından ziyade sözünü tutmadığı için ona güvenememek olduğunu söyledim ki o da bu sebeple yine sözünü tutacağını söyledi.

O kadın hastalığı döneminde yine yardımcı olabilir, irtibat koparsa kendimi affetmem diye düşünerek ve meseleyi bilip abarttığımı söyleyenlerin de etkisiyle bir daha sebebi ne olursa olsun tutamayacağı sözü vermeme konusunda anlaşarak konuyu kapattım.

Bir hafta sonra konuyu bilen bir arkadaşımdan bahsederken yine sözünü tutmadığı geldi aklıma, neler saydım, saatlerce ağzıma geleni söyledim, yine söz verdi, mesajlar yazdı, sözünü tutup güvenimi kazanacağına dair.

Ayrı şehirlerde, onun dört kez tekrarlamış ölümcül hastalığı, benim problemlerim... Böyle bekliyoruz...

O kadar sorunu aşmış, çok daha fazlasını aşma niyetindeyken, hayatımda karşı cinsle ilgili hiçbir planım ve hayalim yokken, tam bir şeyleri göze almaya başlamış ve niyetlenmişken böyleyiz.

Bu sözü vereli iki ay oldu, arada geçenleri de kısmen yazdım yukarıda.

Ne dersiniz bu iddia ettiği gibi karşı tarafa vefalı olmak mı ki o durumda ölçüp tartmadan tekrar tekrar söz verip tutmayacağına nasıl inanılır yoksa bana vefasız olmak mı?

Hakkında olumsuz konuşan iç sesimi susturuyor duygularım, sadece sevgim değil, merhamet ve şefkatim de "o senin için nelere katlandı, sevgisini ispat etmek için neler yaptı" diyor, sonra da "sen onun için nelere katlandın ve katlanacaksın, o sana verdiği sözü tutmaktan belki de sadakatten aciz" diyen başka bir ses duyuyorum.

Hangi ses haklı, yanlış yapan kim?

İnsanın basireti bu kadar mi bağlanırmış...

Yorum ve yardımlarınız için, meraktan değil de sırf anlamak için sabırla okuduysanız, kendinizi benim yerime koyarak düşündüyseniz bile teşekkür ederim.


Merhaba jessica;
arkadaşının yasadığı durumunda seninkine benzer bir durum olduğunu düşündürdü hikayen bana.sizden önce nette tanıştığı bayanla olan diyaloğunu kesmeyi kabul etmesi empati yaptığı zaman sizi haklı hale getiriyor. empati olayını bu konunun içine bulaştırmadığında da o bayanın manevi destekleri karşısında iletişimi kesmenin yersiz olduğunu düşündürüyor gibi.yani o beyde de bir kafa karışıklığı sözkonusu gibi geldi bana.Sizin o bayanla görüşmesini istememe durumunuzda verdiği olumlu tepkiyi direkt değilde " o benim arkadaşım manevi desteğini çok gördüm seviyeli bir diyaloğumuz var.Bunda seni rahatsız edecek birşey olmamalı.fakat bu konuda ısrarcıysan bu durum beni rahatsız ediyor düşüncesindeysen seni kaybetmeyidegöze alamam "....vb demiş olsaydı sanırım sizde daha toleranslı bakacak gibiydiniz.Belkide hala savunma halinde, bak ısrarla kabullendirmeye çalışıyor tarzda bir düşünce içine girmemeniz için direkt kabul etmişte olabilir. ama söz verdiği halde sözünde durmuyor oluşunu konunun özeti olarak baktığımda bu son yazdığım cümle yaşamın içinde çok öenmli ipuçları vermiyorda değil. hayat bizlere bazen süphe duyduğumuz kuşkuya düştüğümüz konularda haklı olduğumuzu gösteriyor. bazende hiç süphe duymadığımız hiç sorunsuz ilerleyen ilişkilerde haklı olduğumuzu gösteriyor.hemde yaralayarak.delipgeçerek. kendinize itiraf etmek istediğiniz bir duygu varmı bu beyle ilgili?sevmek gibi mesela









 
Merhaba jessica;
arkadaşının yasadığı durumunda seninkine benzer bir durum olduğunu düşündürdü hikayen bana.sizden önce nette tanıştığı bayanla olan diyaloğunu kesmeyi kabul etmesi empati yaptığı zaman sizi haklı hale getiriyor. empati olayını bu konunun içine bulaştırmadığında da o bayanın manevi destekleri karşısında iletişimi kesmenin yersiz olduğunu düşündürüyor gibi.yani o beyde de bir kafa karışıklığı sözkonusu gibi geldi bana.Sizin o bayanla görüşmesini istememe durumunuzda verdiği olumlu tepkiyi direkt değilde " o benim arkadaşım manevi desteğini çok gördüm seviyeli bir diyaloğumuz var.Bunda seni rahatsız edecek birşey olmamalı.fakat bu konuda ısrarcıysan bu durum beni rahatsız ediyor düşüncesindeysen seni kaybetmeyidegöze alamam "....vb demiş olsaydı sanırım sizde daha toleranslı bakacak gibiydiniz.Belkide hala savunma halinde, bak ısrarla kabullendirmeye çalışıyor tarzda bir düşünce içine girmemeniz için direkt kabul etmişte olabilir. ama söz verdiği halde sözünde durmuyor oluşunu konunun özeti olarak baktığımda bu son yazdığım cümle yaşamın içinde çok öenmli ipuçları vermiyorda değil. hayat bizlere bazen süphe duyduğumuz kuşkuya düştüğümüz konularda haklı olduğumuzu gösteriyor. bazende hiç süphe duymadığımız hiç sorunsuz ilerleyen ilişkilerde haklı olduğumuzu gösteriyor.hemde yaralayarak.delipgeçerek. kendinize itiraf etmek istediğiniz bir duygu varmı bu beyle ilgili?sevmek gibi mesela
 
İlk olarak, bir adamın bu derecede sıkıntılı olan rahatsızlığında yanında olmak, diğer sıkıntılarına katlanmak, o'nunla ömür boyu beraber olabilmek için gerçekten aevmeniz gerekir. Acımayla, merhametle yürütemezsiniz. Duygularınızın adını koymanız ve şüphe etmemeniz gerekir.

İkincisi, diğer destekçiye çok fazla kafayı takmış gibisiniz. Adamın hayatındaki rolleriniz çok farklı. Bence karşınızdakini zor durumda bırakmışsınız. Size sadakatini başkasına vefasızlık yaparak göstermemeli ya da siz bunu isteyememelisiniz. Çok gereksiz ve içi boş bir kıskançlık olmuş.

Son olarak, bence siz bu yolun yolcusu değilsiniz. Altından kalkabilecek gibi durmuyorsunuz açıkçası.

Hakkınızda hayrlısı olsun.


Sahiden bu yolun yolcusu olmayabilirim, inanın çok düşündüm bunu.

Hatta onu suçladığım kadar kendimi de suçladım.

Ve hangisi daha kötü bilmiyorum.

Teşekkür ederim yorumunuz için.
 
Kendimi yanlış yönlendiriyor olma ihtimalini bertaraf etmek için açtım konuyu.

İnşallah doğru yöne yönelebilirim sayenizde, teşekkür ederim, konuyla alakalı tüm yorumlar çok değerli.
peki tamam,siz drama queen olmaya devam edin.dünyanın tüm dramları birleşin
 
Evet ilk mesajımda da yazmıştım, bana olan hislerinden de emin olamadım yıllarca.

Minnet duygusu ve karşılıklı şefkat olarak yorumladım duygularını yanlış değerlendirdiğini düşündüm.

O vazgecmeyince ben de onunla cok mutlu olduğuma inanınca bu noktaya geldik.

Diğer tarafa da minnet duygusu ve vefa hissedince, aynı ortamda tanışınca ve iletişimi kesme sözünü tekrar tekrar verip tutmayınca yine duygularını tartamadığını düşündüm.

Vazgeçemediği dostluk mu yoksa bilinçli ya da bilinçsiz başka bir şey mi anlamaya çalışırken bunlar yaşandı.

Çünkü verdiği sözler konusunda çok hassastır, çok ince düşünür, bu konudaki istisna kafamı karıştırdı.

Iyi ama sizin olmadiginiz donemlerde onunla da olabilirdi.
Ne de olsa hanim da destekciymis, sizden once de tanisilmis.
Yani istese her turlu birlikte olunabilirdi.
Karsilik bulamayacak dahi olsa ona tutulabilirdi vs vs.

Sozunu tutamamasi sadece sozunu tutamamasi bence.
Sadece bu.
 
Vefa ile evlilik gemisini yürütmeye çalışırsan, kayalıklarda parçalanır gemin. Sevgi olmalı mutlaka bunu es geçme. Mantık evliliklerinin sonu ev arkadaşlığı oluyor çünkü.. Tabi taraflar birbirini evlilik içerisinde severlerse başka. Zaten sevsen gerçekten 1 ay küs kalırken acı cekerdin. bu işin sonunda pişman olacaksın gibime geliyor.. Bu kadar zaman sevgi oluşmamışsa, tek hatasinda silebiliyorsan.. Ayni evde hoslanmadigin davranislari oldugunda ne yapacaksin? Atiyorum coraplarini salona atiyor ve uyarmana ragmen unutuyor. Ben simdi aman boylede seviyorum yumosumu diyebiliyorum, sen ne diyeceksin?
 
Sahiden bu yolun yolcusu olmayabilirim, inanın çok düşündüm bunu.

Hatta onu suçladığım kadar kendimi de suçladım.

Ve hangisi daha kötü bilmiyorum.

Teşekkür ederim yorumunuz için.

Şu soruya cevap vereceksiniz.
Seviyor muyum sevmiyor muyum?
(İnsan olarak sevmekten bahsetmiyorum. Bir erkek olarak karşınızdaki için kıpır kıpır hissetmekten bahsediyorum)
Cevaba göre su akacak yolunu bulacak.

Benim kalbimin tam ortasında biri var. Beraber değiliz olmamız da mümkün değil. Düşünüyorum o hasta olsa yanında olur muydum?
Seve seve olurdum. O'nunla olmak olsun da ne olursa olsun.
Sizin kendinizi yoklamanız lazım.
 
Merhaba jessica;
arkadaşının yasadığı durumunda seninkine benzer bir durum olduğunu düşündürdü hikayen bana.sizden önce nette tanıştığı bayanla olan diyaloğunu kesmeyi kabul etmesi empati yaptığı zaman sizi haklı hale getiriyor. empati olayını bu konunun içine bulaştırmadığında da o bayanın manevi destekleri karşısında iletişimi kesmenin yersiz olduğunu düşündürüyor gibi.yani o beyde de bir kafa karışıklığı sözkonusu gibi geldi bana.Sizin o bayanla görüşmesini istememe durumunuzda verdiği olumlu tepkiyi direkt değilde " o benim arkadaşım manevi desteğini çok gördüm seviyeli bir diyaloğumuz var.Bunda seni rahatsız edecek birşey olmamalı.fakat bu konuda ısrarcıysan bu durum beni rahatsız ediyor düşüncesindeysen seni kaybetmeyidegöze alamam "....vb demiş olsaydı sanırım sizde daha toleranslı bakacak gibiydiniz.Belkide hala savunma halinde, bak ısrarla kabullendirmeye çalışıyor tarzda bir düşünce içine girmemeniz için direkt kabul etmişte olabilir. ama söz verdiği halde sözünde durmuyor oluşunu konunun özeti olarak baktığımda bu son yazdığım cümle yaşamın içinde çok öenmli ipuçları vermiyorda değil. hayat bizlere bazen süphe duyduğumuz kuşkuya düştüğümüz konularda haklı olduğumuzu gösteriyor. bazende hiç süphe duymadığımız hiç sorunsuz ilerleyen ilişkilerde haklı olduğumuzu gösteriyor.hemde yaralayarak.delipgeçerek. kendinize itiraf etmek istediğiniz bir duygu varmı bu beyle ilgili?sevmek gibi mesela


Bu konuyu açmakla ne iyi ettiğimi bir kez daha anladım mesajınızı okuyunca.

Anlaşıldığını hissetmek harika.

Ben evliliğe mesafeli olduğum için sayısız örnekle onun özel biri olduğuna ancak inanabildim.

Sonrasında bu mevzu...

Son durumdan bahsedeyim size.

Doğum gününü kutladım iki gün önce gece upuzun bir mesaj atmış.

Bu kez sözünü tutacağını, yine sorunun zaten üç dört ayda bir telefonlaşırken bir daha gorusmemek değil, arayıp iletişimi keseceğini söylemek olduğunu, güvenimi tekrar kazanacağını ve çok sevdiğini ifade eden bir mesaj.

Sabahında nöbet günümde bunları yineleyen bir mesaj ve iki gündür ikimizden de ses yok.

Dediklerinizi de söyledi, onun sadece destek olduğunu, bunları düşündüğüme inanamadığını... Ama tekrar tekrar söz verdi hatta yazdığım gibi iki gün önce tekrar. Belki ben baskı kurduğum içindi ama o sözler verilmemeliydi hem de rahatsız olmakta haklı olduğum söylenerek.
 
peki tamam,siz drama queen olmaya devam edin.dünyanın tüm dramları birleşin
bana yazdığınız mesajı düzenlemişşsiniz aşırı narin ve hassas kadın.okumadığınız konuya yorum yapmayın diye çemkiriyordunuz az önce
 
durup durup aynı konuyu açıyorsunuz,eskisinden devam etseniz olmuyor mu?

Yazmışsınız ilk mesajınızda...

Eski konuda burada anlattığım sorunu bulun moderatore bizzat mesaj atıp konumu kapattıracağım.

Aylar önce açılmış ve tek ortak noktası aynı kişiden bahsediliyor olması durumu için "tekrar tekrar konu açmak" denmez.

Aylar önce böyle bir sorunum yoktu ki aynı konuğu açıyor olayım.

Okuma zahmetine girmediğiniz konuyu yorumlama zahmetine de girmeyin.

Yazdım ben de cevaben...

peki tamam,siz drama queen olmaya devam edin.dünyanın tüm dramları birleşin

Başka bir üyeye yazdığım tesekkur mesajının altına da bu yorumu yazmışsınız.

bana yazdığınız mesajı düzenlemişşsiniz aşırı narin ve hassas kadın.okumadığınız konuya yorum yapmayın diye çemkiriyordunuz az önce

Ardından da mesajlarımda düzenleme yaptığımı iddia etmişsiniz.

Sahiden anlamadım.

Ya iki üyeliğiniz var.

Ya da konuları karıştırdınız.

İlk ihtimal @Mune tarafından değerlendirilebilir.

İkinci ihtimal için daha dikkatli olmanızı, 'çemkirildiği' iddia edilen konuya dönmenizi ve icap ederse bunu moderatorlere bildirmenizi tavsiye ederim.

Müsaadenizle konuma dönüyorum şimdi.

Anlayışınız için teşekkürler.
 
Iyi ama sizin olmadiginiz donemlerde onunla da olabilirdi.
Ne de olsa hanim da destekciymis, sizden once de tanisilmis.
Yani istese her turlu birlikte olunabilirdi.
Karsilik bulamayacak dahi olsa ona tutulabilirdi vs vs.

Sozunu tutamamasi sadece sozunu tutamamasi bence.
Sadece bu.


Ne diyebilirim ki.

Gerçekten haklısınız.

Bazen çok düşünmek detaylarda boğuyor insanı belki de onca ihtimali değerlendirene kadar görünen en mantıklı seçeneğe yönelmeli insan.
 
Bu konuyu açmakla ne iyi ettiğimi bir kez daha anladım mesajınızı okuyunca.

Anlaşıldığını hissetmek harika.

Ben evliliğe mesafeli olduğum için sayısız örnekle onun özel biri olduğuna ancak inanabildim.

Sonrasında bu mevzu...

Son durumdan bahsedeyim size.

Doğum gününü kutladım iki gün önce gece upuzun bir mesaj atmış.

Bu kez sözünü tutacağını, yine sorunun zaten üç dört ayda bir telefonlaşırken bir daha gorusmemek değil, arayıp iletişimi keseceğini söylemek olduğunu, güvenimi tekrar kazanacağını ve çok sevdiğini ifade eden bir mesaj.

Sabahında nöbet günümde bunları yineleyen bir mesaj ve iki gündür ikimizden de ses yok.

Dediklerinizi de söyledi, onun sadece destek olduğunu, bunları düşündüğüme inanamadığını... Ama tekrar tekrar söz verdi hatta yazdığım gibi iki gün önce tekrar. Belki ben baskı kurduğum içindi ama o sözler verilmemeliydi hem de rahatsız olmakta haklı olduğum söylenerek.
Kesinlikle katılıyorum size o konuda.Bende sizin yerinizde olsam SÖZ verme konusunda takılı kalır ,tezimi çürütecek bir emare arayışına girerdim. Neticede onu diğerlerinden ayıran inanmışlığım var. ciddiyet konusuna o kadar uzakken,olabilecek alternatifleri es geçerken birisine inanıyorsunuz ve söz verme konusunda sıkıntıya düşüyorsunuz. İlk kazanılan kelime cepte artık. ACABA...mesajlarındada sizi kaybetmek istemediğini belli eden girişimleri olacağından bahsetmiş. muhtemelen yaşanılan sessizlikte sizin bu konuya karşı bir cümle kurmamamnız olabilir. Daha önceki söz verişlerinde kullandığı cümlelerle ,yeni bir SÖZ hakkı talebini yineliyor. bir şans daha vereyim / bir şans daha vermeyeyim cümlesinin arasına sıkışıldığında genelde o şans verilir.heleki bir hissiyat mevcutsa.İçinizden geçen her neyse dilerim hayırlı olur.
 
Vefa ile evlilik gemisini yürütmeye çalışırsan, kayalıklarda parçalanır gemin. Sevgi olmalı mutlaka bunu es geçme. Mantık evliliklerinin sonu ev arkadaşlığı oluyor çünkü.. Tabi taraflar birbirini evlilik içerisinde severlerse başka. Zaten sevsen gerçekten 1 ay küs kalırken acı cekerdin. bu işin sonunda pişman olacaksın gibime geliyor.. Bu kadar zaman sevgi oluşmamışsa, tek hatasinda silebiliyorsan.. Ayni evde hoslanmadigin davranislari oldugunda ne yapacaksin? Atiyorum coraplarini salona atiyor ve uyarmana ragmen unutuyor. Ben simdi aman boylede seviyorum yumosumu diyebiliyorum, sen ne diyeceksin?


Acı çektim ve inandım.

Yoksa bu kadar berbat hissedip uzatmazdım.

Ama dedikleriniz, hoşgörü göstermeye yönelik duygu yoğunluğunu tekrar tekrar değerlendireceğim.

Teşekkür ederim.
 
Şu soruya cevap vereceksiniz.
Seviyor muyum sevmiyor muyum?
(İnsan olarak sevmekten bahsetmiyorum. Bir erkek olarak karşınızdaki için kıpır kıpır hissetmekten bahsediyorum)
Cevaba göre su akacak yolunu bulacak.

Benim kalbimin tam ortasında biri var. Beraber değiliz olmamız da mümkün değil. Düşünüyorum o hasta olsa yanında olur muydum?
Seve seve olurdum. O'nunla olmak olsun da ne olursa olsun.
Sizin kendinizi yoklamanız lazım.


Çok haklısınız.

Teşekkür ederim yorumunuz için.

Size de şimdikinden daha yoğun duygularla çok mutlu ve huzurlu bir aşk dilerim.
 
Kesinlikle katılıyorum size o konuda.Bende sizin yerinizde olsam SÖZ verme konusunda takılı kalır ,tezimi çürütecek bir emare arayışına girerdim. Neticede onu diğerlerinden ayıran inanmışlığım var. ciddiyet konusuna o kadar uzakken,olabilecek alternatifleri es geçerken birisine inanıyorsunuz ve söz verme konusunda sıkıntıya düşüyorsunuz. İlk kazanılan kelime cepte artık. ACABA...mesajlarındada sizi kaybetmek istemediğini belli eden girişimleri olacağından bahsetmiş. muhtemelen yaşanılan sessizlikte sizin bu konuya karşı bir cümle kurmamamnız olabilir. Daha önceki söz verişlerinde kullandığı cümlelerle ,yeni bir SÖZ hakkı talebini yineliyor. bir şans daha vereyim / bir şans daha vermeyeyim cümlesinin arasına sıkışıldığında genelde o şans verilir.heleki bir hissiyat mevcutsa.İçinizden geçen her neyse dilerim hayırlı olur.


Her şeyin hayırlısı.

Evlilik ve ilişki konusu benim için o kadar gündem dışıydı ki yarı yaşımdaki kızlar benden daha gerçekçi bakarlar mevzuya hele sağlam ilişkileri olan kadınlar biraz olsun önümü gormemi sağlarlar diye açtım konuyu.

Büyük oranda da öyle oldu.

Hala net değilim ama kendimi çok suçladığım noktaları torpulerken hatasız olduğumu düşündüğüm konularda da baskı kurduğumu anladım sayenizde.

Daha dengeli olmaya çalışacağım, mantığı son ses açmak kalbi öldürüyor, ikisine de kulak vermeye çalışacağım.

Çok teşekkür ederim.
 
Çok uzun ve hassas bir konu, elbette derdini anlatan herkesin meselesi hassastır ama burada ölümden dönmüş ve hastalığının etkilerini hayat boyu yaşayacak bir adam ve hayat boyu evliliği düşünmemiş ve düşünmeyeceğine inanmışken kararından dönmeye niyetlenmiş bir kadın var.

Bu detayı gözardı edecek ya da uzunluğuna atıfta bulunacak hanımlar devamını okuyarak yorulmayabilirler.

Beş yıldır tanıyoruz birbirimizi.

Bu beş yılın yarıdan fazlası onun ölümcül bir hastalığı yenmek için hastane ve evde tedavi olmasıyla geçti.

Ayrı şehirlerdeyiz ve toplamda üç kez yanıma geldi bu süreçte... Her seferinde de tam iyileşmemiş olduğu için dönüşte zor günler yaşadı.

Ona destek olmak, iyi hissettirmek, onu mutlu etmek beni de mutlu ediyordu.

Karşılıklı hediyeler, sürprizler, her gün saatlerce telefon görüşmeleri...

O ve ailesi bu süreci evliliğe giden bir ilişki olarak gördüler bense her seferinde evlilik düşünmediğimi çok net bir şekilde ifade ettim onlara, çevremde onu tanıyanlar tarafından duygusuzlukla suçlanarak...

Bu yaz bu şekilde gorusmemize dayanamadığını, hediyeler ve sürprizlerin ona çok özel hissettirdiğini, onu arkadaş olarak görmeye devam edeceksem ona hediye göndermemi istemediğini, bu şekilde kendisinin ve ailesinin umutlandıklarını söyledi.

Ben öteden beri kimseyle evlilik düşünmediğimi ona ısrarla ifade ettiğim için bana olan hislerini hastalığını atlatmada verdiğim destek ve zor günlerini unutturan birine duyduğu minnet olarak yorumladığımı her seferinde söyledim.

O ise duygularında samimi olduğunu, sadece minnet duygusu olsa hediyelerime karşılık vererek ve hayatımda bana destek olarak bunu karşıladığını düşüneceğini, hayalinin benimle bir ömür olduğunu söyledi her seferinde.

Gerçekten berbat zamanlar geçirdim, bir yandan onun yaşadığı ağır travma nedeniyle duygularında yanıldığına inanmam bir yandan hayatında evlilik düşünmemiş biri olarak ona olan düşkünlüğümün şefkat mi yoksa sevgi mi olduğunu anlayamayışım, günlerce bunları kafamda tartışım, onun sağlık problemleri benim de farklı sebeplerden yanına gidemeyişim ve bunları yüz yüze görüşemeyişimiz kabus gibiydi.

Günlerce kendime ve çevremde ondan haberdar olan birkaç kişiye birçok soru sordum ve evlilikten hala korktuğuma ama onunla evlilikten korkmayacağıma karar verdim neticede hayallerimizin ortak olduğuna inanıp planlar yapmaya başladık.

Çok erken yaşta başlayan ve yıllar içinde tekrarlayan hastalığı nedeniyle iş problemi var ki bulacağı iş de ömür boyu onu çok yormayacak ve hastalığını nuksettirmeyecek bir iş olmalı, mütevazı bir hayat, küçük hayaller... Benim için sorun teşkil etmiyor bunlar çünkü oldum olası hayal kurma konusunda bonkor değilim ve maddiyat konusunda büyük beklentilerim olmadı hiçbir zaman, mesleğimi dahi maddi kazanca yönelik düşünmedim, çocukluk hayalim olan işi yapıyorum.

Buraya kadar okuyanların gözlerine sağlık zira sıkıntı bundan sonra başlıyor.

Biz internette tanıştık. Benden önce yine nette tanıştığı bir kadın var ki yıllarca onun ne kadar iyi biri olduğunu dinledim ondan, o da hastalığı konusunda çok destek ve yardımcı oldu, öyle ki işlemleri çabuklaştırmak için araya birilerini koydu hatta tartıştığımız günlerde o kadına sordum durumunu, o da haberdar edip beni aramasını sağladı yani kötü niyetli bir kadın olduğunu düşünmüyorum ben de.

O kadınla üç dört ayda bir telefonlaşıyorlar, ben aramızda bir ilişki olması durumunda o kadından rahatsız olacağımı çünkü ne kadar aksini düşünsem de internetten tanışmaya sıcak bakmayacak bir ailede olduğumu bu nedenle "o senin gibi kimlerle gorusuyordur" önermesine "hayır, sadece ben varım" demek istediğimi söylemiştim.

Üstelik internette tanışmaya mesafeli olmamakla birlikte internette tanıştığım ve gelecek planları yapacağım birinin nette benden evvel tanıştığı bir kadınla -niteligi ne olursa olsun- iletişimini kabullenebilecek biri de değilim, bana karşı hislerine yıllarca ikna olamadığım adamın aynı hisleri ona da beslediğini düşündüm belki de, aynı yerde tanışmak, karşılıklı destek olarak başlayan ilişki...

O da makul buldu, kabul etti ve ertesi gün ondan yaptıkları için helallik isteyip iletişimi bitireceğini söyledi.

Bilmiyorum, belki bunu söylediğimde karşı çıksa, onu hayatından çıkaramayacağına sebepleriyle beni ikna etse dostuna vefalı davranıyor diye düşünecektim ve şu an içimde bu kuşkular olmayacaktı.

O gün mr çekimi vardı arayamadı, ertesi gün aradı kadın açmadı ve ben bu konuyu hatırlatınca arayarak sözünü tuttuğunu, "kafasinda bitirdiğini" söyledi.

Kafasında bitirmek... Bana rahatsız olmakta haklı olduğumu ifade edip iletişimi bitireceğine söz vermişken sadece arayarak sözünü tutmuş olduğunu kabullenmemi beklemek... Bu ifadeler beni rahatsız etti ve tartıştık, her yerden engelledim.

Arada ablasının ara ara yazdığı bir ay geçti, doğum günümden iki gün önce sözünü tutmadığı için özür dileyerek konuşmaya başladık, sorunun o kadınla gorusmeyecek olmak değil, hastalığında hakkı geçmiş birine "seni hayatımdan çıkartacağım" demek olduğunu söyledi ki kadın nişanlandı bu arada.

Ben artık meselenin karşı cins olmasından ziyade sözünü tutmadığı için ona güvenememek olduğunu söyledim ki o da bu sebeple yine sözünü tutacağını söyledi.

O kadın hastalığı döneminde yine yardımcı olabilir, irtibat koparsa kendimi affetmem diye düşünerek ve meseleyi bilip abarttığımı söyleyenlerin de etkisiyle bir daha sebebi ne olursa olsun tutamayacağı sözü vermeme konusunda anlaşarak konuyu kapattım.

Bir hafta sonra konuyu bilen bir arkadaşımdan bahsederken yine sözünü tutmadığı geldi aklıma, neler saydım, saatlerce ağzıma geleni söyledim, yine söz verdi, mesajlar yazdı, sözünü tutup güvenimi kazanacağına dair.

Ayrı şehirlerde, onun dört kez tekrarlamış ölümcül hastalığı, benim problemlerim... Böyle bekliyoruz...

O kadar sorunu aşmış, çok daha fazlasını aşma niyetindeyken, hayatımda karşı cinsle ilgili hiçbir planım ve hayalim yokken, tam bir şeyleri göze almaya başlamış ve niyetlenmişken böyleyiz.

Bu sözü vereli iki ay oldu, arada geçenleri de kısmen yazdım yukarıda.

Ne dersiniz bu iddia ettiği gibi karşı tarafa vefalı olmak mı ki o durumda ölçüp tartmadan tekrar tekrar söz verip tutmayacağına nasıl inanılır yoksa bana vefasız olmak mı?

Hakkında olumsuz konuşan iç sesimi susturuyor duygularım, sadece sevgim değil, merhamet ve şefkatim de "o senin için nelere katlandı, sevgisini ispat etmek için neler yaptı" diyor, sonra da "sen onun için nelere katlandın ve katlanacaksın, o sana verdiği sözü tutmaktan belki de sadakatten aciz" diyen başka bir ses duyuyorum.

Hangi ses haklı, yanlış yapan kim?

İnsanın basireti bu kadar mi bağlanırmış...

Yorum ve yardımlarınız için, meraktan değil de sırf anlamak için sabırla okuduysanız, kendinizi benim yerime koyarak düşündüyseniz bile teşekkür ederim.

Bu kadar gİt gelin arasında yani sen icindekini tam anlamamisken diğer kadını kendine bir bahane ediyorsun sanki








 
Kadın nişanlanmış
Arkadaşın zaten arkadaşça hal hatır soruyor o da hastalığında araya tanıdık koydu falan diyorsun onun vefa borcu olmuş artık.
Ben kız arkadaş buldum hadi beni bi daha arama denir mi
Senede 4 arama zamanla 2 ye sonra 1 e düşer derken biter giderdi.
 
Back