bebikyüzlü / Fıkralar

bebikyUzlU

Evli-Mutlu-Çocuklu
Kayıtlı Üye
3 Eylül 2007
543
5
Cep telefonunun yeni ciktigi zamanlar, iki eleman
namaz kilmaya gidiyorlar. Arkadaslardan biri
cep telefonunun acik birakmis.
Tam namazin ortasinda telefonu calmaya basliyor ve
heyecandan ne yapacagini bilemiyor.
Tabii tum cemaat rahatsiz...
Bunu goren diger arkadas aynen soyle diyor;
Kul euzu birabbin nas -no'ya bas
Melikin nas - no'ya bas
Ilahin nas - no'ya bas
 
KARIM NE DOĞURDU
Yeni evli çift balayına giderken kaza geçirir. Damat hastanede büyük felaketi öğrenir : Penisi kopmuştur. Doktora:
- Aman doktor, karımın haberi olmadan derdime çare bul, diye yalvarmaya başlar. Bunun üzerine doktor adama bir yapay penis takar. Bir dügmeye basıldığında meni yerine süt gelmektedir...
Durum çakılmaz... Genç çift çok mutludur. Aradan dokuz ay on gün geçer. Kadın doğuracaktır. Adam heyecan içinde koridorda turlamaktadır. Sonunda hemşire doğumhanenin kapısında görünür.
Adam merakla sorar :
- Kız mı, erkek mi?
Hemşire cevap verir :
- Maalesef, ikisi de değil, dört kilo peynir!
 
Eczaneye giren delikanlı, eczacı hanımı görünce geri dönmeye davrandıysa da;
- Ne istediniz? Sorusu üzerine durmak zorunda kaldi.
- Eczaci beyle görüsecektim.
- Eczanenin sahibi benim. Iki de bayan ortagim var.
Ne istediginizi bize söyleyebilirsiniz.
Delikanli, kizarip bozararak:
- Son günlerde bir seyler oldu bana, dedi. Kadinlar beni çok
tahrik ediyor. Üç bes kadin bile yetmiyor. Bunun için bana
acaba ne önerebilirsiniz, ne verebilirsiniz?
Eczaci hanim:
- Bir dakika, dedi içerdeki arkadaslarimla konusayim. Kisa sure sonra geri dondu ve; size, dedi, ayda sekiz bin frank verebiliriz.
Bizim evde kalirsiniz. Yeme icme de bizden.
 
MAKBUZ

Deney yapmak için bütün hayvanları dişisi erkeğiyle bi gemiye toplayan bilim adamı, yolda bütün erkek hayvanların dişilerle çiftleştiğini gemide nüfus çoğalması olduğunu görür.. Bunu engellemek için bütün hayvanları bir araya toplar ve konuşmaya başlar;
- ''Yolda gördüm ki; bütün erkekler dişilerle çiftleşiyor, gemide gitgide çoğalıyoruz.
Bunu önlemek için bütün erkek hayvanların şeyini kesip karşılığında makbuz vereceğim.
Limana geldiğimizde erkek hayvanlar makbuzunu geri verecek şeyini geri alacak''. demiş.
Ve adam aynen dediğini uygular.
Ertesi gün erkek kanaryanın kendisine birşey yapamayacağını bilen dişi kanarya erkek kanaryanın
karşısına geçip onu tahrik etmeye başlar.
- ''Sen erkek diiilsin senin şeyin bile yok!''. Diye erkek kanaryayı sinirden deli eder.
Erkek kanarya hırsından kahrolarak bir haftayı geçirir.
Bir hafta sonra dişi bi bakar ki erkek kanarya kahkahalarla gülüyor sevinçten zıp zıp zıplıyor;
- ''Hayrola şeyini kaybedince aklını da kaybettin galiba'' der.
Erkek kanarya zıplamaya devam eder;
- ''Liman'a inelim göreceksin''..
Dişi kanarya şaşırır;
- ''Limana inince ne olacak ki?''.
Erkek kanarya kahkahayı basar;
- ''Eşşeğin makbuzunu çaldım''
 
Temel bir arkadaşından çok iyi tiyo veren bir adamın adini öğrenir.
Hemen koşar;
- " Bugün yapılacak yarışta hangilerine oynamalıyım" der.
Adam şöyle bir bakar;
- " Sen kaç yaşındasın?" diye sorar.
- " 28 " der Temel. Adam da;
- " Tamam, git 2 ve 8' e oyna."
Gerçekten adamın verdiği tiyo yarışlar sonunda tutmuştur. Temel ikinci hafta yine gider. Yine soru aynıdır.
Adam:
- "Sen kaç kilosun? " der.
Temel " 76 kiloyum." deyince;
- " Bu hafta da git 7 ve 6' ya oyna." der.
Bu yarışın sonuçlarını da adam doğru tahmin etmiştir. Arkadaşları da şaşkınlık içinde izlemektedirler. Bu kez Temel neyi var neyi yok satar.
Parasını cebine koyar, yine ayni adamın yolunu tutar.
Adam bu kez
- " Senin penisin uzunluğu ne kadar? der.
Temel şaşkınlık içinde,
- " 25 cm . " deyince adam da
- "Bu sefer de 2 ve 5'e oynayacaksın" der.
Arkadaşları yarışın sonuçlarını cok merak etmektedirler.
Ertesi gün hemen Temel' in yanına koşarlar ki bir bakarlar Temel' in yüzü çok kötüdür. Hemen sorarlar ne oldu diye.
Temel' in verdiği yanıt ise şudur:
- " Gururumun kurbanı oldum. 1 ve 3 kazandı."

*********************

Temel'le Cemal bir gün kahvede otururken gazetede bir ilan görürler "Pilot kursları başlamıştır"
Tabi ki bizimkilerde meraklı, pilotluğa köyde bağı bahçeyi satıp İstanbul'a giderler. Kursa başlarlar başarıyla bitirirler diplomalarını alırlar.
Aradan iki ay geçer bir uçak şirketi arar.. "Gelin bakalım size uçak vereceğiz pilotluğunuz nasıl?" "ilk seferiniz İspanya'ya.." Bizimkiler süper bir kalkış güzel bir havalanış İspanya'ya varırlar. Tam inecekler Cemal : "Kule, acil iniş pisti boşaltın, itfaiye, ambulans, doktor çağırın, zor durumdayız.!..
" Temel ; "Sayin yolcularımız herkez emniyet kemerlerini bağlasın, bildiği bütün duaları okusun tehlikedeyiz."

Derken uçağı zor bela, kanter içinde piste indirirler. Temel:"Vay ağzuna siçtuğumun İspanyolları, ula bunların kafaları hiç çalışmayı, 15 metrelik pist mi olur. Az daha olecektuk da". Cemal: "Ula Temel, dogru deysin. Hakketten kafalari çalismayi. 15 metrelik pist yapayler da 10 kilometre genişluk olur mi...

*******************************

Temel tarlada çalışırken çişi gelmiş, çıkarmış oraya çişini yaparken başlamıs bağırmaya
-"uyy yandum!..".
Fatime koşmuş yanına
-"Ula ne oldi?"
Temel:
-"Ari sokti cukumi daa."
Hemen kasabaya doktora giderler.
Doktor Temelin aletini eline alır evire çevire incelerken Fatime de yandan onlara bakmaktadır.
Fatime doktorun kulağına eğilir ve derki:

-"Toktor bey acisini al ama şişluk kalsun...


**************************************

Temel ile Fadime evlenmişler ve gerdeğe gireceklermiş ama Temel nasıl yapılacağını bilmiyormuş ve babasına sormus;
-"Puba pen pu isi nasul yapaçagum söyler misun?"
Babası da;
-"Ula uşağum, Fadime ne yapaysa senda aynisini yap.." demis.
Fadime odaya girmiş ve Temel'de girmiş, Fadime soyunmaya başlamış ve Temel'de soyunmuş ve yatağa uzanmış.
Fadime sırt üstü yatmış, bacaklarını sonuna kadar açmış, Temel'de aynisini yapıp bacaklarını açmış.
Bunu gören Fadime Temel'e dönüp;

-"Ula Temel, oldi olacak dışardan iki kişi çağır da s*ksinler bizi...
 
Bir akil hastasi bulundugu kaldirimdan karsiya gecip rasladigi ilk gorevliye sormus: -Affedersimiz karsi kaldirim nerede acaba? Gorevli sasirmis ama yine de karsi tarafi gostererek : -iste surada, demis. -Kime yutturuyorsun yahu ... Daha simdi orada sordum ,burasini gosterdilerkaydirigubbakcemile3
 
Yaşlı çift evliliklerinin kırkıncı yıl dönümünde paraya kıymışlar, Avusturalya''da tatil yapmaya

karar vermişlerdi. Uçağın penceresinden saatlerdir okyanusu seyrediyorlardı.

Sessizliği pilotun anonsu bozdu:

"Sayın yolcularımız! Korkarım size kötü bir haberim var. Motorlarımızdan biri sustu, diğeri de

susmak üzere. Acil iniş yapmak zorundayız."

"Neyse ki altımızda haritada görülmeyen bir ada var ve sahiline inmeye çalışacağız."

"Bunu başarabilirsek tek sorunumuz bizi bulabilmeleri için dua etmek olacak."

Uçak minik adanın kumsalına başarılı bir iniş yaptı, kimsenin burnu kanamadı.

Uzun bir rahatlama sessizliğinden sonra adam karısının ellerini tuttu, gözlerine endişeyle baktı;

"Mona, bu ayki kredi kartı borcunu ödemiş miydin?"

"Hayır sevgilim, unutmuşum. Kızdın mı?"

Adam endişeyle yine sordu:

"Araba kredisinin taksitini ödemiş miydin?"

"Özür dilerim canım, onu da ödememiştim."

Yaşlı adam karısının ellerini bıraktı ve kırk yıldır yapmadığı şekilde ona sıkı sıkıya

sarıldı.

"Aferin"

Karısı şaşkın, korkarak sordu.

"İyi misin tatlım?"

"Hiç olmadığım kadar. Çünkü bankacılar bizi kesin bulur!"
 
Aslanın yıllık izni

ASLAN yıllık izine gidecekmiş. İzine gitmeden önce; 'Hareketlidir,
hızlıdır, ormanı dolaşıp gelince bana rapor verir' diye düşünüp
vekaletini tavşana bırakmış. Bunu tüm hayvanlara 'e-mail' atıp
bildirmiş. 'Tavşan vekilimdir, ona saygısızlık ederseniz bana etmiş
sayılırsınız, geldiğimde hesabını sorarım' diye yazmış.
Tavşan, ertesi gün büyük havalarda ve çalımla ormanda dolaşmaya
başlamış. Bakmış Kurt dereden su içiyor. Yanına yaklaşıp bir parmak
atmış. Kurt öfkeyle geriye dönmüş, bakmış ki tavşan, mail aklına
gelince gıkını çıkartmadan 'La havle ve la' çekip yürümüş.
Biraz daha gitmiş, bakmış Fil ağaçtan meyve kopar! ıp yiyor. Ona da
yaklaşıp bir parmak atmış. Fil kendine parmak atanı ezmek üzere
dönmüş, bakmış ki tavşan, maili de düşünüp vazgeçmiş.
Tavşan biraz daha gitmiş, bakmış Ayı kovandan bal yiyor. Gidip ona da
parmak atmış. Ayı bir hışımla dönüp tavşanı yakalamış, eşek sudan
gelinceye kadar dövmüş. Tavşan, yalpalaya yalpalaya yürürken bir
yandan söyleniyormuş;'Ayı oğlu ayı yine maillerine bakmamış'
 
Temel, Fransiz ve ingiliz'in bindikleri gemi
batmis.Günlerce aç susuz kaldiktan sonra bir adaya çikmislar.Tam kurtulduk diye sevinirlerken bir dolu yamyamyn bas uçlarinda belirdigini görmüsler.Yamyamlarin niyetinin kötü oldugunu gören kazazedeler :
- Ne olur bizi yemeyin, diye yalvarmislar.
Kral yamyam :
- Sizleri bir teste tabi tutacagizz, en basarili çikani
affedecegiz. Her birinizi birer kulübeye hapsedip birer maymun verecegiz. Bir yil sonunda en cok yavru maymun dogurtaniniz kurtulacak, demis.
Kulubeler hazirlanmis, maymunlar konulmus, kapilar sikica
kapatilmis Hergün kapi altindan yemekler gönderilmis. Birinci yilin
sonunda kapilarin açilma zamani gelmis.
Ilk olarak Fransizin kapisi açilmis. Üç tane yavru maymun
oradan oraya zipliyor. Fransiz pestili çikmis bir durumda.

Ikinci olarak ingilizin kapisi açilmis. O da harap durumda
ama bes tane yavru dogurtmus.

Son olarak Temel'in kulubesine giderken yamyam Hokomoko :
- Bu Türkler uçkurlarina çok düskün millettir. simdi kapiyi
açacagiz en azindan on yavru üzerimize atlayacak demis.
Kapi açilmis ama ne görsünler Temel bir kösede kös kös
oturuyor., Temel'e verilen maymun harap durumda, ortada da sadece bir yavru var ama onun da bir gozu var bir gozu yok, kafasi gövdesinden büyük, kisacasi tam bir hilkat garibesi!
- Ne lan bu!, demis Hokomoko...
Bir yilda dogurta dogurta sadece bunu mu dogurttun?
- Ulan serefsizler, demis Temel.Vermissiniz yanlislikla
erkek maymunu, bunu buldugunuza sükredin
 
haklısın canım bazıları +18 kaçıo hepsı bırarada olsun dedım ama aklıma gelmedi öle yapmak özür dilerim bundan sonrakileri ayırıcam teşekkürler
 
Karne


Kardeşim karne almıştı. Fakat birçok zayıf notu vardı.
Annem, babamla beni kenara çekip uyarıları sıralıyordu;
‘Sakın çocuğun moralini bozmayın, sakın kötü bir şey söylemeyin.’
Uyarılar özellikle babama yönelikti; ‘Hele de sen, sakın çocuğun gururunu kırma.’
Babam daha fazla dayanamadı ve sordu; ‘Karne için ne zaman özür dileyeceğiz?’ ((:-)




Sakal
Evli adama sevgilisi durmadan sakalini kesmesi için baski yapar. Adam yalvarir :
-Baska sey iste sevgilim. Karim sakalima bayiliyor…Beni öldürür vallahi…Sevgilisi o kadar israr eder, o kadar dirdir yapar ki adam dayanamaz gider kestirir sakallarini…
Sevgilisinin tesekkürü müthis olur.
Adam geceyarisi eve döner, uyumakta olan karisinin yanina sessizce uzanmaya çalisirken kadin uyanir ve karanlikta elini uzatir. Kocasinin yanagini oksar ve uyku sersemi mirildanir :
- Özcan, sevgilim. Bu saatte burada ne isin var?

delikafadulden
 
Adamin biri arabasiyla yolda gidiyomu$.. derken tam bi manastirin ordan gecerken araba arizalanmi$... adam ugra$mi$ etmi$ ama bakmi$ ki olmiycak, hava da karariyo, gidip manastirin kapisini calmi$:

- Afedersiniz... ben burdan geciyodum ve arabam arizalandi... gidebilicegim hicbir yer yok geceyi burda gecirebilir miyim?

Rahipler memnuniyetle adami iceri almi$lar, ona yemek vermi$ler hatta arabasini da tamir etmi$ler.. derken uyku vakti gelmi$... adam tam uykuya dalicagi sirada, koridordan gelen cok tuhaf bi ugultuyla irkilmi$..... birkac dakika sonra ugultu kesilmi$ ve adam uyumu$.. sabah uyanir uyanmaz rahiplere "o ses ne sesiydi?"diye sormu$,rahipler "ne oldugunu sana soyleyemeyiz, cunku sen bi rahip diilsin..." demi$ler.. adam biraz bozulmu$ ama yine de rahiplere te$ekkur etmi$, arabasina atlami$ yoluna devam etmi$...

Aradan birkac yil gecmi$... adam yine arabasiyla ayni yoldan gecerken yine arabasi tam manastirin orda bozulmu$... adam yine kapiyi calmi$, rahipler adami iceri almi$lar arabasina bakmi$lar,ve gece olup da adam yatinca yine koridordan ayni tuhaf ses gelmez mi..... "bunu mutlaka ogrenmeliyim"diye sabahi zor etmi$, sabah rahiplere sordugunda rahipler yine ayni cevabi
vermi$ler: "Sana soyleyemeyiz, cunku sen bir rahip diilsin..."

Adam bunun uzerine "pekala...."demi$.. "bakin o sesin ne oldugunu ogrenmek icin deli oluyorum...bana soylemenizin tek yolu benim bi rahip olmamsa, tamam olucam... bunun icin ne yapmam gerekiyor?" Rahiplerden biri cevap vermi$:

"Bunun icin dunyayi ba$tan sona geziceksin, yeryuzunun tamaminda kac sim tanesi ve kac kum tanesi oldugunu bulucaksin.... buraya donup bize soyledigin zaman sen de artik bizdensin...."

Adam kafaya koymu$ bi kere o ugultunun ne oldugunu ogrenicek .. yola du$mu$, 45 sene boyunca dunyayi gezmi$ dola$mi$ gorevini tamamlami$, ve manastira geri donup kapiyi calmi$.... rahiplerden biri kapiyi acinca adam hemen iceri dalmi$:

"Beni hatirladiniz di mi.. o sesin ne oldugunu bana soylemeniz icin butun dunyayi dola$tim, butun sim tanelerini ve kum tanelerini tek tek saydim...
i$te istediginiz sayilar: dunyada 145.236.284.232 sim tanesi, 231.281.219.999.129.382 kum tanesi var..."

Rahipler "BRAVO..!!"demi$ler.. "Artik sen de bizdensin... gel bakalim $imdi seni o sesin kaynagina goturucez..." ve adami koridordan gecirip tahta bi kapinin onune getirmi$ler...ba$ rahip "i$te ses burdan gelir" demi$... adam kapiyi acmak istemi$ ama kilitliymi$,"anahtari verir misiniz?"demi$, ba$ rahip ona anahtari vermi$... adam kapiyi acip iceri girmi$,kar$isina bu kez ta$tan bir kapi cikmi$.. o da kilitliymi$, adam onun da anahtarini istemi$, kapiyi acmi$, iceri girince bu kez kar$isina yakut renkli bir kapi cikmi$.. o da kilitliymi$,
Adam ba$ rahipten anahtari almi$, iceri girmi$, bu kez de kar$isina zumrut kapli bi kapi,çikmi$, adam onun da anahtarini istemi$ iceri girmi$ derken adam bu $ekilde tam 15 tane degi$ik kapilardan gecmi$, en sonunda kar$isina altin renkli bi kapi cikmi$..ba$ rahip adama o kapinin anahtarini verirken "i$te son kapinin anahtari...."demi$... adam kilidi acmi$, iceri girmi$... ve en sonunda o tuhaf sesin kaynagi olarak kar$isina ............

..... ne ciktigini malesef size soyleyemem, cunku siz bir rahip diilsiniz ..

delikafadulden
 
X