Hafıza zihinsel kapasite ve görme, duyma, tatma gibi duyusal gelişimleri içeren beyin gelişimi doğuştan getirilen bir özellik olmakla birlikte yaşamın ilk dönemlerinde oluşan ve ilerleyen dönemlerde duran bir gelişimdir. Milyarlarca sinir hücresinin birbirine bağlanması ile beynin çeşitli fonksiyonlarını yerine getiren kümelerin oluşumunun özellikle ilk sekiz ay boyunca çok hızlı olması bebeklerde beyin gelişimini önemli kılar. Dış çevreden aldıkları uyarılar ile bu bağları güçlendiren ve kalıcı hale getiren bebeklerde beyin gelişiminde doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası üç farklı evre söz konusudur.
Doğum Öncesi
Bebeklerde beyin gelişimini etkileyen faktörler arasında genetik özelliklerinin yanı sıra hamilelik döneminde annenin beslenmesi ve ruh hali önemlidir. Anne karnında yeteri derecede beslenememiş çocuklarda genellikle dil ve ince motor gelişimlerinin yavaş olması, daha düşük bir IQ seviyesi gibi davranışsal ve bilişsel bir takım sorunların ortaya çıkması söz konusu olabilir. Ayrıca hamilelik döneminde annenin alkol ve sigara kullanımı ya da bir takım kimyasal ve radyasyon formlarına maruz kalması durumunda da bebeğin beyin hücrelerinin oluşumunda problemler oluşabilir.
Doğum
Doğum esnasında yaşanabilecek problemler de bebeklerde beyin gelişimini olumsuz etkileyen unsurlar arasında yer alır. Özellikle bebeğin doğumla birlikte sadece saniyelerle sınırlı bir sürede oksijensiz kalması çeşitli motor becerilerini yitirmesine sebep olabilir.
Doğum Sonrası
Doğum sonrasında ise beyinsel gelişimde beslenme başta olmak üzere çevresel faktörler, bebeğin anne babası ve dış çevre ile olan etkileşimleri önemli unsurlardır. Yapılan araştırmalarda anne sütü ile beslenen ve altı ay sonrasında başlayan demir takviyeleri çocuklarda beyin gelişimini olumlu etkileyen faktörler arasında gösterilir. Kötü ve yetersiz beslenen çocuklarda gelişim daha yavaş ilerlemekle birlikte çevresel uyaranlar da beyin gelişiminde önemli bir etkendir.
Doğduğu ilk andan itibaren çevresinde olanları algılamaya yönelik bir içgüdüye sahip olmaları bakımından bebekler, dışarıdan gelen uyaranlara karşı oldukça hassas bir yapıdadır. Çevrelerinden gelen uyarılara bağlı olarak sinir hücrelerinin birbirleriyle olan bağlantılarının artması ya da azalması söz konusudur. Bebeklerin dış çevre ile olan ilişkilerin güçlü olması sinir hücrelerinde daha çok bağlantılara sahip olarak beyin gelişimini daha etkin kılar.
Özellikle beyinde kullanılan bağlantıların güçlenmesi yanında kullanılmadığı sürece bağlantıların kaybolmasına bağlı olarak bebeklerde yaşamın ilk ayları çok önemli bir süreçtir. Ayrıca, sözel etkileşim ile dil becerilerinin oluşması ve gelişmesi bakımından bu süreçte kuvvetli bir iletişim kurarak izlenecek yol ile bebeğin bilişsel gelişiminin artırılması söz konusudur.
Beyin gelişimi açısından duyusal gelişim de etki eden faktörler arasındadır. Özellikle çocuğun anne ve babasıyla kuracağı bağ çocuğun dokunma, koku alma gibi duyularının gelişmesinde önemli rol oynar. Tüm bunların yanında anne ve baba ile iletişim stres faktörlerini ortadan kaldırarak bilişsel gelişimi pozitif yönde etkiler.
nasilkolay.com