- 14 Aralık 2007
- 5.323
- 31
- Konu Sahibi hxuxrrem 2000
- #1
Bebekler düşmesin anneler üzülmesin
Ne tarifsiz bir mutluluktur onca heyecanın sonunda kucağa alınan bir bebeği seyretmek. Fakat ne yazık ki, bu sevinci yaşayamayan çiftler de da var. Bazen ilk haftalarda bazen de gebelik ilerledikten sonra kaybedilen bebekler özellikle anne adayları için büyük bir üzüntü kaynağı oluyor.
Aslında son derece normal olan düşüklere ve bebek ölümlerine karşı alınması gereken önlemler ve dikkat edilmesi gereken hususlar var. Uzmanlara göre her şeyden önce bir çiftin, bebek sahibi olmaya karar verdiği andan itibaren doktor muayenesinden geçmesi son derece faydalı. Çünkü annenin eksik kalan aşıları, kansızlık, idrar yolları problemleri, tiroit hormonundaki düzensizlik, yumurtalık kisti veya miyom gibi rahatsızlıkları olup olmadığı kontrol edilmeli. Şayet varsa da hemen tedavi edilip öyle hamile kalınmalı. Bu şekildeki muayene annenin gebeliğini sağlıklı ve sorunsuz bir şekilde geçirmesini sağlayabilir. Öyle ki yapılan araştırmalarda hamile kalmadan önce muayeneye gidenler ile hamile kaldıktan sonra muayeneye gidenler karşılaştırılmış ve muayeneye gitmeyen annelerin bebek kayıplarının 5 kat daha fazla olduğu tespit edilmiş.
Konuyu görüştüğümüz Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Kağan Kocatepe önemli bir konuya dikkat çekiyor. Kocatepe, “Anne adayları âdet gecikmesi olduktan sonra sabırlı olmalı ve en az 1 hafta beklemeliler. Çünkü hamilelik testi pozitif çıksa bile 1 hafta geçmeden bebeği ultrasonda görmek çok zor.” diyor. Ultrasonda bebeği göremeyen doktorlar dış gebelik vs... deyince de anne adayları için büyük bir yıkım oluyor. Onun için en iyisi doktora gitmeden önce biraz beklemeli.
Gebelik nasıl takip edilmeli?
Doktor tarafından gebelik teşhisi konulduktan sonra eksik tahliller yapılır. Her anne adayının 28. haftaya kadar 4’er haftalık aralıklarla, 36. haftaya kadar 15 günde bir, sonrasında da her hafta doktor kontrolüne gitmesi gerekir. Tabii gebeliğinde herhangi bir problem görülürse kontroller sıklaştırılır. Memorial Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Banu Göker Özdemir’e göre ise “bebeğin 6. haftadan sonra kalp atışı izlenmeli ve 11-14. hafta arasında ense kalınlığı testi yapılmalı, ayrıca 40 hafta sonunda bebeğin doğumu için 10 günden fazla beklenmemeli”.
Düşükler neden kaynaklanıyor?
Gebelikte 20 haftadan önce bebek ölürse “düşük”, 20. haftadan sonra bebek kaybı olursa “ölü doğum” deniliyor. Kocatepe’ye göre “Ben hamileyim.” diye sevinen kadınların yaklaşık yüzde 15’i düşük yapıyor. Bu durum bütün dünyada böyle. Kocatepe bunun son derece normal olduğunu vurgulayarak, “İnsanın anne ve babadan aldığı genler sapasağlam olsa bile, genler birleşirken en ufak bir hatada hamilelik sona eriyor.” açıklaması yapıyor. Kocatepe, ‘Düşük oranını azaltmaya kalkarsak bu kez de sakat doğum oranı artar.’ diyerek dünyada 6 kadından birinin düşük yaptığını vurguluyor. Yapılan araştırmalarda düşüklerin yüzde 80’i ilk 3 ayda meydana geliyor. En önemli sebepse anne ve babadan gelen genlerin sağlıksız birleşmesi. (Düşüklerin yüzde 80’i böyle) Düşüklerin yüzde 20’si ise anneden kaynaklanan sebepler. Yani annede tiroit bezi, kalp, şeker, tansiyon, böbrek hastalıkları mevcutsa bebek risk altında. Anne karnında 20. haftadan sonraki ölümler ise daha ciddi sorunlara bağlı. Bebeğin kordonunun kısa veya aşırı uzun olması, incelmiş olması tehlike oluşturur. Ayrıca bebek anne karnında iyi gelişmemiş, kilosu düşük olabilir ve plasenta ile ilgili sorunlar yaşanabilir. Ayrıca tek bir düşük çiftin sağlıklı bir çocuğa sahip olamayacağı anlamına asla gelmez.
Anne karnında anne-bebek ilişkisi
Gebelikte ilk 5 ay anne ile bebek arasında sadece biyokimyasal bir mesajlaşma var. (Bulantı, kusma, bel ağrısı, uyku eğilimi vs...) Oysa 20. haftadan sonra bebek artık hareket etmeye başlıyor. 24. haftaya gelindiğinde bebek annesini duymaya başlıyor. Ayrıca 24. haftadan sonra bebeğin ciddi olarak ruhsal gelişimi başlıyor. Ve annenin neşesine ve üzüntüsüne ortak oluyor, onunla gülüp yine onunla ağlıyor. Doğum yaklaştıkça ise annenin yediği-içtiği şeylere, pozisyon değişikliklerine bilinçli tepkiler veriyor. Hatta bebek anne karnındaki 30. haftasında hafızada depolamaya, rüya görmeye başlıyor. Üstelik bebeğin anne karnındaki bütün bu hareketliliği ultrason ile izlenebiliyor.
Anne karnında bebek ölümü nasıl anlaşılır?
Annenin normalde düzenli olarak bebeğin hareketlerini izlemesi gerekir. Bebeğin hareketlerini hissetmesinden 2-3 saat içinde hemen doktora başvurması gerekir. Toplumda anne karnında ölen bebekler için “Az kalsın bebeği zehirleyecekmiş” ifadesi yanlış. Kocatepe’ye göre “ölü bir bebeğin anneyi zehirleyebilmesi için anne karnında haftalarca durması lazım ki bu da çok zor. Çünkü bebek anne karnında öldüğü andan itibaren vücut onu atmak isteyecek ve anneye bir şekilde sinyaller verecektir. Ayrıca ölümlerin yüzde 90’ı annenin hayatını hiç tehlikeye sokmadan kendiliğinden atılır”.
Hamile bir kadın
neler yapmalı?
Her şeyden önce yaşam şekline son derece dikkat etmesi lazım. Herhangi bir ilaç kullanacağı zaman mutlaka doktoruna danışmalı. Sigara ve alkol kullanması kesinlikle sakıncalı olduğu gibi sigara içilen ortamdan da uzak durması gerekiyor. Bütün gebeliklerde ideali 10-12 kilo almaktır. Az kilo alımı bebekte gelişme geriliği ve erken doğuma sebep olabilir. Bunun için de son derece düzenli ve sağlıklı beslenmeye özen göstermeli. 4 ana ve 2 ara öğünden oluşan bol sıvı ağırlıklı bir yeme düzeni oluşturmalı. Protein kaynakları olan sebze-meyveleri ve kalsiyum kaynağı olan süt ve süt ürünleri dengeli bir şekilde tüketilmeli. Hazır yiyeceklerden uzak durmalı, çok pişmiş et ile balık tüketimini de artırmalı. Günde 1-2 adet açık çay içebilirler. Ayrıca doktorunun tavsiye ettiği vitamin ve kan haplarını da hiç aksatmadan kullanması önemli. Egzersizin ayrı bir önem taşıdığı bu dönemde doktorlar hafif tempolu yürüyüş ve yüzme tavsiye ediyor. Bunlar dışında ağır kaldırmaması, yorulmaması ve strese girmemesi de alınacak birkaç basit önlem arasında.
alıntı....
Ne tarifsiz bir mutluluktur onca heyecanın sonunda kucağa alınan bir bebeği seyretmek. Fakat ne yazık ki, bu sevinci yaşayamayan çiftler de da var. Bazen ilk haftalarda bazen de gebelik ilerledikten sonra kaybedilen bebekler özellikle anne adayları için büyük bir üzüntü kaynağı oluyor.
Aslında son derece normal olan düşüklere ve bebek ölümlerine karşı alınması gereken önlemler ve dikkat edilmesi gereken hususlar var. Uzmanlara göre her şeyden önce bir çiftin, bebek sahibi olmaya karar verdiği andan itibaren doktor muayenesinden geçmesi son derece faydalı. Çünkü annenin eksik kalan aşıları, kansızlık, idrar yolları problemleri, tiroit hormonundaki düzensizlik, yumurtalık kisti veya miyom gibi rahatsızlıkları olup olmadığı kontrol edilmeli. Şayet varsa da hemen tedavi edilip öyle hamile kalınmalı. Bu şekildeki muayene annenin gebeliğini sağlıklı ve sorunsuz bir şekilde geçirmesini sağlayabilir. Öyle ki yapılan araştırmalarda hamile kalmadan önce muayeneye gidenler ile hamile kaldıktan sonra muayeneye gidenler karşılaştırılmış ve muayeneye gitmeyen annelerin bebek kayıplarının 5 kat daha fazla olduğu tespit edilmiş.
Konuyu görüştüğümüz Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Kağan Kocatepe önemli bir konuya dikkat çekiyor. Kocatepe, “Anne adayları âdet gecikmesi olduktan sonra sabırlı olmalı ve en az 1 hafta beklemeliler. Çünkü hamilelik testi pozitif çıksa bile 1 hafta geçmeden bebeği ultrasonda görmek çok zor.” diyor. Ultrasonda bebeği göremeyen doktorlar dış gebelik vs... deyince de anne adayları için büyük bir yıkım oluyor. Onun için en iyisi doktora gitmeden önce biraz beklemeli.
Gebelik nasıl takip edilmeli?
Doktor tarafından gebelik teşhisi konulduktan sonra eksik tahliller yapılır. Her anne adayının 28. haftaya kadar 4’er haftalık aralıklarla, 36. haftaya kadar 15 günde bir, sonrasında da her hafta doktor kontrolüne gitmesi gerekir. Tabii gebeliğinde herhangi bir problem görülürse kontroller sıklaştırılır. Memorial Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Banu Göker Özdemir’e göre ise “bebeğin 6. haftadan sonra kalp atışı izlenmeli ve 11-14. hafta arasında ense kalınlığı testi yapılmalı, ayrıca 40 hafta sonunda bebeğin doğumu için 10 günden fazla beklenmemeli”.
Düşükler neden kaynaklanıyor?
Gebelikte 20 haftadan önce bebek ölürse “düşük”, 20. haftadan sonra bebek kaybı olursa “ölü doğum” deniliyor. Kocatepe’ye göre “Ben hamileyim.” diye sevinen kadınların yaklaşık yüzde 15’i düşük yapıyor. Bu durum bütün dünyada böyle. Kocatepe bunun son derece normal olduğunu vurgulayarak, “İnsanın anne ve babadan aldığı genler sapasağlam olsa bile, genler birleşirken en ufak bir hatada hamilelik sona eriyor.” açıklaması yapıyor. Kocatepe, ‘Düşük oranını azaltmaya kalkarsak bu kez de sakat doğum oranı artar.’ diyerek dünyada 6 kadından birinin düşük yaptığını vurguluyor. Yapılan araştırmalarda düşüklerin yüzde 80’i ilk 3 ayda meydana geliyor. En önemli sebepse anne ve babadan gelen genlerin sağlıksız birleşmesi. (Düşüklerin yüzde 80’i böyle) Düşüklerin yüzde 20’si ise anneden kaynaklanan sebepler. Yani annede tiroit bezi, kalp, şeker, tansiyon, böbrek hastalıkları mevcutsa bebek risk altında. Anne karnında 20. haftadan sonraki ölümler ise daha ciddi sorunlara bağlı. Bebeğin kordonunun kısa veya aşırı uzun olması, incelmiş olması tehlike oluşturur. Ayrıca bebek anne karnında iyi gelişmemiş, kilosu düşük olabilir ve plasenta ile ilgili sorunlar yaşanabilir. Ayrıca tek bir düşük çiftin sağlıklı bir çocuğa sahip olamayacağı anlamına asla gelmez.
Anne karnında anne-bebek ilişkisi
Gebelikte ilk 5 ay anne ile bebek arasında sadece biyokimyasal bir mesajlaşma var. (Bulantı, kusma, bel ağrısı, uyku eğilimi vs...) Oysa 20. haftadan sonra bebek artık hareket etmeye başlıyor. 24. haftaya gelindiğinde bebek annesini duymaya başlıyor. Ayrıca 24. haftadan sonra bebeğin ciddi olarak ruhsal gelişimi başlıyor. Ve annenin neşesine ve üzüntüsüne ortak oluyor, onunla gülüp yine onunla ağlıyor. Doğum yaklaştıkça ise annenin yediği-içtiği şeylere, pozisyon değişikliklerine bilinçli tepkiler veriyor. Hatta bebek anne karnındaki 30. haftasında hafızada depolamaya, rüya görmeye başlıyor. Üstelik bebeğin anne karnındaki bütün bu hareketliliği ultrason ile izlenebiliyor.
Anne karnında bebek ölümü nasıl anlaşılır?
Annenin normalde düzenli olarak bebeğin hareketlerini izlemesi gerekir. Bebeğin hareketlerini hissetmesinden 2-3 saat içinde hemen doktora başvurması gerekir. Toplumda anne karnında ölen bebekler için “Az kalsın bebeği zehirleyecekmiş” ifadesi yanlış. Kocatepe’ye göre “ölü bir bebeğin anneyi zehirleyebilmesi için anne karnında haftalarca durması lazım ki bu da çok zor. Çünkü bebek anne karnında öldüğü andan itibaren vücut onu atmak isteyecek ve anneye bir şekilde sinyaller verecektir. Ayrıca ölümlerin yüzde 90’ı annenin hayatını hiç tehlikeye sokmadan kendiliğinden atılır”.
Hamile bir kadın
neler yapmalı?
Her şeyden önce yaşam şekline son derece dikkat etmesi lazım. Herhangi bir ilaç kullanacağı zaman mutlaka doktoruna danışmalı. Sigara ve alkol kullanması kesinlikle sakıncalı olduğu gibi sigara içilen ortamdan da uzak durması gerekiyor. Bütün gebeliklerde ideali 10-12 kilo almaktır. Az kilo alımı bebekte gelişme geriliği ve erken doğuma sebep olabilir. Bunun için de son derece düzenli ve sağlıklı beslenmeye özen göstermeli. 4 ana ve 2 ara öğünden oluşan bol sıvı ağırlıklı bir yeme düzeni oluşturmalı. Protein kaynakları olan sebze-meyveleri ve kalsiyum kaynağı olan süt ve süt ürünleri dengeli bir şekilde tüketilmeli. Hazır yiyeceklerden uzak durmalı, çok pişmiş et ile balık tüketimini de artırmalı. Günde 1-2 adet açık çay içebilirler. Ayrıca doktorunun tavsiye ettiği vitamin ve kan haplarını da hiç aksatmadan kullanması önemli. Egzersizin ayrı bir önem taşıdığı bu dönemde doktorlar hafif tempolu yürüyüş ve yüzme tavsiye ediyor. Bunlar dışında ağır kaldırmaması, yorulmaması ve strese girmemesi de alınacak birkaç basit önlem arasında.
alıntı....